tıpkı "yalnızlık" gibi, üzerine söz söylemeye topluca bayıldığımız mevzulardan biri. söylemeyenler de, birden o kadar da dürüstlükten uzak olmadığını fark ettiği için susuyor.
ona senin için söylenenlerin yanlış olduğunu kanıtlama arzundan doğup, ona senin için söylenenlerin doğru olduğunu kanıtlamanla biter. neresinden baksan tuhaf bir hadise.
hemen her insanın hayali. bu hayali gerçek kılmış bir tanıdığımın "dünyayı gezdim, yurt dışı gibisi yok." lafını duyduktan sonra bana o kadar da cazip gelmiyor.
insanın rasyonel tercihler yapan bir yaratık olduğu varsayımıyla teoriler üretmiş bir muhterem. bazı varsayımların şaka gibi olduğu üzerine tez yazdırır.
bazen kaçınılmaz evet ama, insanın nelere üzüldüğüne dikkat etmesinde de fayda var sanırım. çünkü bazen, son anda kaçırdığına inandırıkları trenin, aslında hiç varolmadığını anlıyor insan.