gölbaşı polis özel harekatta, bugün itibarıyla 48 polisimizi şehit eden, suçunu itiraf eden fetöcü pilot binbaşıdır. "asmayalım da besleyelim mi" vecizesinin hakkını veren şahsiyettir.
cemaat mensuplarının iştiraklerinden oluşan, ülkenin en büyük, en güçlü holdingi.
akaryakıttan turizme, inşaatdan medya ya, eğitimden spor endüstrisine, eğlence sektöründen yayınevlerine kadar çok geniş bir alanda faaliyet göstermektedir. telefonda bir hatun size su arıtma cihazı satmaya kalkıyorsa, ya da talebiniz olmamasına rağmen bir ay boyunca kapınıza bırakılan malum gazetenin tahsilatı için biri kapınıza dikilmişse, bilinki bu holdingin çalışanıdır.
siyasetle çok işli dışlıdır. omurgasız bir topluluktur. kah sağa yanaşır, kah sola. en fazla yüzde ikilik bir oy potansiyelini kontrol ederler. zaten fazlasını alacaklarına inansalar, yarın partileşme hareketlerine başlarlar.
mensuplarının hocaefendi diye zikrettikleri, holdingin gayri-resmi yönetim kurulu başkanı amerika da, kırk odalı malikanede ikamet eder. malikanesinin kirasının aylık beşbin usd olduğunu basına açıklamış(yalanını yesinler), fakiri inandıramamıştır. kanaatimce bahse konu rakam elektrik faturasını dahi karşılayamaz.
malum, asrın projesi diye lanse edilen marmaray 29 ekim cumhuriyet bayramında açılıyor. şimdilik sadece kazlıçeşme-söğütlüçeşme arasında çalışacak olsa da, kalan banliyö hatlarının bitmesi ile, iki yaka arasında toplu ulaşım kolaylaşacak. sırf ulaşım yüzünden şükrü saraçoğlu'na gitmeye çekinen, özellikle avrupa yakasında ikamet edenlerin, maçlara gitmesindeki en büyük engel de ortadan kalkmış olacak.
bu projeyle birlikte, şükrü saraçoğlu stadı istanbul içinde ulaşımı en kolay stad haline geliyor. kalan banliyö hatlarının açılması ile halkalı da ikamet eden vatandaş, tek vasıta ile, trafiğe takılmadan rahatlıkla stada ulaşabilecek. seyirci sayısındaki farklılığı da yaşayarak göreceğiz zaten. kısacası marmaray, avrupa yakasında ikamet eden fenerbahçe taraftarlarının işini oldukça kolaylaştıracak gibi görünüyor.
inönü stadında, protokol tribününün önünde terör estiren maganda. saldırıyı kendi insiyatifi ilemi yoksa sahibi tamer kıran ın emri ilemi gerçekleştirdiği bilinmemektedir. bilinen şey ise, bir savcıya "anlarsın ya" desen 10 yıl yatarın garanti iken, yine bir savcının gözü önünde rauf büyük gibi müptezelin biri, vatandaşın anasını bellese, tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalır.
peşin edit : hiçbir saygıdeğer savcımıza "anlarsın ya" demişliğim, hatta düşüncem bile yoktur. iş çıkarmayın.
barcelona ile oynanan eurolige maçının ardından, başkana fiili saldırı teşebbüsünde bulunan malum guruptur. saldırının temelinde sportif başarı ya da başarısızlık değil, rant vardır. vaktiyle, stadın wc temizlik işine bu malum gurubun lideri bakıyor, karşılığında yönetimden bedava bilet alıp, yandaşlarına satarak parayı buluyordu. başkan bu rantı kesince köprüler atıldı. çekişmenin temeli budur.
olayın adli tarafına gelince, bu gurup 6222 sayılı yasayı iplemeden, adeta organize suç örgütü gibi çalışır, müsabakaları provake eder, kulübün her maçta mutlaka ceza almasını sağlar, büyük maddi kayıplara yol açar, adam öldürür, adam yaralar. bütün bu olanları, yurdumun hiçbir savcısı görmez, reesen harekete geçmez. hatta, malum sürecin ağır topu, maç sonuçlarını önceden bilen, capua ya yağmur getiren, kudretli olduğu zamanlarda cemaatle alakalı bütün akçeli davaları uyap üzerinden kurayla her defasında kendisi çeken, şimdinin küçükçekmece sakini bile görmez. çünkü cemaatin desteğini arkasına alan bir guruba, bu ülkede hukuk dokunamaz.
yapılacaklara gelince, gurup liderinin isteği tabiiki paradır. kendisine sorsan teröre son vermek için aylık 50-60 bin dolardan kapı açar. sıkı bir pazarlık sonucu ayda 3-5 bin dolara bu gurubun maçlara gelmemesi sağlanabilir, daha ötesinde ayda 8-10 bin dolar karşılığında ise rakip takım taraftarı yapılmaları bile mümkündür.
oynaması gereken onlarca maçta oynatılmayıp, en oynamaması gereken maçın, en oyuna girmemesi gereken dakikalarında oyuna alınan futbolcudur. en büyük şanssızlığı, kötü bir teknik direktörün elinde olması, limasol gibi çok zayıf takımlarla oynanan maçlarda, ya da 3-0 öne geçilen maçlarda oyuna alınmayıp, mağlup durumda iken çok güçlü bir takıma karşı oyuna sonradan alınmasıdır.
(bkz: salih uçan)
(bkz: fenerbahçe 1 antalyaspor 3) maçı
13 ekim 2012 tarihi itibarı ile, hakkari şemdinlide ele geçirilen leş sayısı 13 tür. çok şükür askerimizden ve polisimizden bir kayıp yoktur. operasyonlar sonucu telef olan 13 şuursuz için, başta diyarbakır emniyet müdürümüz recep güven ve kederli ailesine, kandil e ve bdp ye buradan başsağlığı dilerim.
insanlık onuruuuuu diye kıçını yırtan devrimci bacılardan. ankara kumrular sokaktaki patlamanın ardından, medyanın peşinen masum ilan ettiği, beyni süngerlenmiş eli kanlı yeni yetme teröristlerimizden biri. anasının iddiasına göre sütte leke vardır, kızında asla. bir avukat ordusu ile geldiği adliyede "bırakın kızım dilediği polisi askeri vursun, kalabalık yerleri bombalayıp masum insanları öldürsün, hiçkimsenin siklemediği devrimide böyle böyle getirsin" demeye getirmiştir.
bu türün benzerleri için;
(bkz: berna yılmaz)
(bkz: didem akman).
22 (yazı ile yirmiiki) yıldır değişmez, değişmesi teklif dahi edilemez, sendika ağası. kendisine sorsan devrimciyim der, bozuk düzen der, ama şikayet ettiği düzenin nimetlerinden 22 yıldır faydalanan feodal ağalardan zerrece farkı yoktur.
olağan bir durumdur. (bkz: #14553299)entry de hocaefendinin futbola girme nedenlerini, (bkz: #14696546)entry de, yine hocaefendinin az zararla futbol sektöründen sıvışmaya çalıştığını belirtmiştim. gün itibarı ile olay gerçekleşmiştir. hocaefendi, görünürde bir zafer kazanmış, futbolu ele geçirmek için önündeki en büyük engel aziz yıldırım ı içeri tıktırmış, yine camia olarak önündeki belki de tek engel fenerbahçe yi sarsmıştı. bu durum görünürde zafer sayılsa da, cemaatin kaybettiklerinin yanında olsa olsa pirus zaferi olur. hocaefendinin bankasından kaçan paralar, sattıkları ürünlerdeki pazar kayıpları, gazetesindeki tiraj kaybı, medyasındaki reklam girdilerinin azalması ve daha da önemlisi, şike davasını kaybedecek olmasının belli olması, hocaefendi ve kurmaylarına bu kararı aldırmıştır.
ne diyelim. hocaefendinin bir hesabı varsa yaradanın da bir hesabı var. ne uefa, ne platini. türk futbolu, başına gelebilecek en büyük badireyi hayırlısı ile def etmiştir. hayırlı uğurlu olsun.
bugün modifiye edilmiş bir honda nın arka camında görüp, dumura uğradığım yazı. vatandaş, iri puntolarla ilişkisi yok yazıp, altına telefon numarasını ekleyivermiş. kendisini bu dahiyane fikrinden dolayı kutlar, acilen bu yazıyı sökmesini sağlayacak ilişkiler temenni ederim.
ülkemize özgü bir durumdur. bölgenin en yüksek rütbeli komutanının, çetecilik davasındaki ilk duruşmasında, savaş uçakları adliye üzerinden alçaktan uçarak, davanın hakimlerine sevgi ve saygılarını sunarlar.
hakimler şayet yerlerse, bu alçaktan uçuş sünnetçi korkusu yerine geçer. yemezlerse yakıt israfıdır.
kınamanın şekli önemlidir. düz bir kınamamıdır yoksa esefle kınamamıdır. bana soran olursa ki pek sanmıyorum, ben esefle kınıyorum. fikir ne kadar sakat olursa olsun, sorunu kaba kuvvetle çözemezsiniz. kaldıki adamın soyadı türk. biraz saygı lütfen.
henüz elde edilememiş, ama umudun da yitirilmeyip, beklentinin ötelendiği, ilişkin biterse ben buradayım tadındaki iltifatlardır.
"sen benim * erişemediğim, ama mundar olmayan ciğersin" gibi.
yahu ben bunun neresini düzelteyim.
-bir kere, o musa değil yusuf peygamberdi
-ona, amcaları değil kardeşleri tuzak kurmuştu
-onu, havuza değil, kuyuya atmışlardı
-onu, eşkiyalar değil, ordan geçen bir kervan kurtarmıştı
+bahse konu komutan, apu yu yakalamamış, teslim alan ekibin içinde bulunmuştur
+bahse konu komutan, apo yu teslim aldı diye her türlü yaptırımdan layüsel midir. dokunulmazlıkmı kazanmıştır.
(bkz: seksenli yıllar) ın efsane oto hoparlörüdür. o yıllarda aracınızda bulunması statünüzü her nekadar artırıyorsa da, sahibine çalınma korkusundan uykusuz geceler geçirtir.
topkapıdaki eski anadolu otogarı üzerinde, kültürpark olarak adlandırılan yerde kurulan, istanbulun fethini çeşitli görseller, üç boyutlu çizimler ve gökyüzü simülasyonu ile anlatan müzedir. 31 ocak 2009 tarihinde açılmıştır.
tarihe meraklı olan ziyaretçiler, mehter marşı eşliğinde fethe tanıklık edebilirler. çıkışta kültür a.ş. ye ait hediyelik eşya, fetih ve istanbulla ilgili yayınların satıldığı küçük dükkana uğranılması şiddetle tavsiye edilir. otoparkının bulunması ve fiyatının uygun olması bir başka ziyaret sebebidir. haftasonu ziyaretçi sayısı yoğun olduğundan, hafta içi gidilmesini öneririm.
(bkz: george orwell)in başyapıtlarından, (bkz: hayvan çiftliği)isimli romanının sloganıdır. roman, herkese eşitlik sloganıyla iktidarı ele geçiren domuzların, süreç içerisinde despotlaşarak, çiflikteki diğer hayvanlara karşı uyguladıkları baskı ve zulmü anlatır. okunduğunda gayri ihtiyari, tek parti döneminin (bkz: chp) li ankara valisi (bkz: nevzat tandoğan)ın "ulan öküz anadolulu, size ne oluyor. bu memlekete komünizm lazım olsa onu da biz getiririz" sözünü akla getirir.