üç beş troll ün yuvası olmuş ve kendine yazık etmiş sözlüktür. yazarları haricinde, nadir durumlar dışında, ne itü sözlük ne de ekşi kadar başka mecralarda referans olarak kullanılır. yöneticilerinin bunu bir düşünmesi gerekiyor. troller haricinde yazan kalmadı neredeyse.
tanım: bir kitapta kpss tarih sorularının çoğunun benzerinin veya konu anlatımının yer almasıdır.
gelelim söze, arkadaşlar birçok tarih kitabı, hatta lise tarih kitapları zaten bu bilgilerle doludur. sınava girmemiş ve sonraki yıllarda girmeyi düşünmeyen biri olarak çıkan soruların çoğunu lise tarih bilgimle hatırlıyorum, üstelik sayısalcıydım, üstünden 5 sene geçti. konu anlatımlarına gelince; gidin bir tane üniversite hazırlık tarih konu anlatımlı kitap alın, zaten yüzde seksen aynı bilgileri içerdiğini görürsünüz.
ayrıca adam sınavdan çok önce sorularını kitap halinde yayınladığı için çalmak malmak da pek mümkün görünmüyor.
sonuçta tarih bilgisi her sene güncellenen birşey değil. bu soruların bile bir formülü var. amerika'yı yeniden keşfetmemiş adam da.
not: siz söylemeden peşin editi yapayım. ösym uygulamalarının ve başkanının son dönemdeki skandalların hepsinde payı olduğunu düşünüyorum. hele bunlar yüzünden öğrencisi olmayı 3 ay ile kaçırdığım ünal yarımağan hocam'ın hakkının yenildiğine de hepiniz şahit oldunuz. ösym'nin rezaletler içinde yüzmesinde ünal yarımağan hocanın bedduları da var gençler.
(bkz: ünal yarımağan)
bir önceki komutun sonucunu bir başka komuta input olarak vermeye yarayan linux komutu. aynı zamanda yazılım projelerinde de benzer amaçla kullanılan bir mimaridir. ingilizcesi ise borudur.
13 dakikalık süresi boyunca 90 dakikalık filmi hissi veren müthiş bir kısa filmdir. 90 dakikadan kastım ise anlattığı hikayenin yoğunluğu. bu kadar kısa sürede bir hikaye bu kadar güzel anlatılırdı.
wes anderson filmidir. bol hindistanlı, bol kardeşli, bol felsefik, bol simetrik, az komedi, iyi drama ve sağlam yol filmidir. sakın klasik hollywood filmleri gibi yaklaşmayın; bu ne biçim film diyebilirsiniz. filmin en önemli yanı ise kahramanların hiçbiri olağanüstü kişilikler değil; senin benim gibi normal ademoğlu. ama wes anderson'ın başarısı da burada normal insanların bile hikayesi olduğunu hissettirebilmesi olmuş.
uzun lafın kısası, sinema sever biriyseniz izleyin. yoksa "ben bol aksiyonlu bol kahramanlı hollivud filmi arıyodum bu da ne böyle?" derseniz yanlış kapıya geldiniz.
1973 yapımı sovyet komedi filmi. ama ne komedi filmi. görüp görebileceğiniz en iyi komedi filmlerinden birisidir. müzikleri şahane, oyunculuk tiyatraldir. zaten sovyetlerin gişe rekortmeniymiş; vaktinde 60 milyon bilet satmış. sovyet propagandası yapmadan o ülkede bu gişeyi yapması takdire şayandır. bulun, izleyin.
ankara gibi müzik grubu. hep ikinci planda kalmışların hikayesi vardır şarkılarında. kasvetlidir ama ilginç bir şekilde huzurludur. boşuna ya huyundan ya suyundan demiyorlar. pilli bebek de ankaradan etkilenip onu anlatır bir bakıma.
basılı haliyle fazla satamayan bir patron gazetesinin basılı yayınına son vermesidir. dijital yayıncılığına devam edecektir. ancak fehim taştekinin dediğine göre online yayıncılığında kayıplar olacakmış. üzmüş bir haberdir. her ne kadar bir patron gazetesi de olsa ismail saymaz,fehim taştekin gibi kaliteli muhabir ve yazarları belki de okumama durumuna sebep olacaktır. bu durum en çok birgünün işine yarayacaktır.
daha çok almanca tangolar söyleyen nadide bir alman müzik grubudur. inanmayan dinlesin baksın. tango derken daha modern melodiler ve balkan-ispanyol müziği karışımı özel bir tarzları var.
(bkz: mal) bir mallık turnusolü olan kelimeleri söyleyince kendi egosunu tatmin etmekten başka birşey yapmamış olan insandır. kendisi diğer takımlara çocukça sözler söylerken başkaları da onun takımına karşı benzer ifadeleri kullanıyor. sonuçta ne kaybeden ne kazanan oluyor. ancak holiganizm öyle boyutlara ulaşmış ki bunu bile başarı sayan tipler var. ulan sen nkfvas derken ailende hiç mi fenerli yok? o laf senin ailene de gitmiyor mu? ya da galatasaraylılar için küfür edenler ailesindeki galatasaraylıları düşünmüyor mu? futbol iyidir güzeldir de bu kadar holiganizm de fazladır. zaten kutuplaşa kutuplaşa 1000 parçaya ayrılmış bir ülkeyken bir de bu çocukça şeyleri söyleyip bundan keyif alan insanlarla uğraşmak hem vakit kaybı hem de çok sıkıcı.
dinlenen müzikle zekanın ne kadar alakası vardır sorunsalını düşündüren sorunsaldır. aynı zamanda zekanın çokluğu ve herkesin bir alanda başkalarından daha zeki olduğunu varsayarsak tamamen göreceli bir konuda kesin ahkam kesmeye gerek yoktur. metal müzik dinleyenle arabesk dinleyene aynı oranda saygı duyulduğunda, kafadaki dar kalıplar aşıldığında ortada sorunsal morunsal kalmayacaktır. metal dahil bütün müzik türlerini dinleyen biri olarak müzikle zeka arasında direkt bir bağlantı yoktur diyebilirim. orhan gencebay dinlerken de selda bağcan dinlerken de nick cave dinlerken de pentagram dinlerken de ben aynı benim ya da sen aynı sensin.
işbu entry tchaikovsky dinlerken yazılmıştır. yarım saat önce de pentagram dinlenerek geçmiş yad edilmiştir.
--spoiler--
all that we have seen is a dream within a dream
--spoiler--
\\\"bütün gördüğümüz rüya içinde rüyadır\\\" diyen en büyük amerikan edebiyatçılarından birisidir. kendisi pek bi güzel şiir olan annabel lee\\\'nin şairidir.