Yılgınlığı mağlup edip, idealizmin kalesini kuran bilge Lider, iyi ki varsın. Bu ülkede liderin Türk Milliyetçiliğine hizmet edenlerden çıktığını bir kez daha hatırlatıp, Ülkücü Hareketin ve Türk milletinin gururu oldun.
tarihin görüp görebileceği en overrated filmdir. imdb de daha ne kadar 1.sırada olacak merak içerisindeyim. neredeyse ilk 50 filmin tamamına yakınını izledim ve diyorum ki ilk 10 a bile almam. buraya oy verenler bazı filmleri o kadar şişirmişler ki en başta bu film gelir. bilhassa the godfather, pulp fuction ve 12 angry man gibi filmlerin bu filmin gerisinde olması gerçekten şaşırtıcıdır.
milliyetçi-ülkücü hareketin yetiştirdiği abide şahsiyetlerinden biridir.
--spoiler--
Şimdi nerede olduklarını, ne yaptıklarını bilmediğim delikanlılar!
“Fetih Marşı” şiirini çok severlerdi.
O delikanlılar, büyük yürekli ama alçak gönüllü idiler.
Doğru, “Fatih’in istanbul’u fethettiği yaşta” idiler.
Yine de hiçbirinin Fatih’lik iddiası yoktu.
Sadece Allah’a iyi kulluk edebilmenin, milletine daha çok hizmet vermenin yarışına girmişlerdi.
ilimde, fikirde ve sanatta birer “Fatihçik” adayı olmanın hayalini kurmuşlarsa, kim kınayabilir?
Belki de aralarında gerçek fatihler çıkacaktır, kim bilebilir?
Bir zamanlar o delikanlıların bir çoğunu tanımıştım.
Her iki dünyada da şahitlik ederim ‘oyuna ve oynaşa’ ayıracak zamanları hiç olmadı.
Delikanlılığın yaşlanınca gülümsenerek hatırlanan yaramazlıklarından bile uzak kaldılar.
Milletlerinin saadetlerini, devletlerinin yücelmesini, bayraklarının dünya durdukça hep öyle nazlı nazlı dalgalanmasını hayatlarının gâyesi saydılar.
Mukaddesatına yabancılaşmış, güzelliklerini unutmuş bir neslin çocukları idiler.
Yolun doğrusunu gösterecek büyükleri öyle azdı ki, içlerinden bazıları büyüklerine doğru yolu seçtirmenin ağır yükünü omuzlamaktan çekinmediler.
O delikanlıları bir hayli zamandır. göremiyoruz. Acaba halleri nicedir?
O delikanlılardan her biri “burçlara bayrak olacak kumaştan” idiler.
Hep yükseklerde kalmayı ve hiç yere düşmemeyi çoktan hak etmişlerdi. kıymetlerini bilemedik.
Niçin görünmüyorlar? Gücendiler mi?Aramıza bir daha dönmeyecekler mi?
Eğer böyle ise kaybımız çok büyüktür.
Gün gelecek o delikanlıları yine arayacağız ama artık kolay bulamayacağız.
Bizden şan istemediler, canlarını verdiler.
Bizim hürriyetimiz için hürriyetlerini feda ettiler.
Bizden sadece biraz sevgi, biraz anlayış beklediler. Onu bile esirgedik.
Hep aynı soru beynimi kemiriyor; “Fatih’in istanbul’u fethettiği yaştaki” o delikanlılar. Şimdi neredeler, ne yapıyorlar? Yoksa atalarından işaret aldıkları gün yürüdüler de arkalarından kimse gitmediği için çok mu uzaklara düştüler?
O delikanlıların bazılarının yerini biliyorum. Ulubatlı Hasan Ağabeylerinin yanındalar.
Devlet Bahçeli'yi sevmeyen sözde mhp liler
-Önce evlenip çocuk sahibi olamadı diye hakaret ettiniz. Sonra Osmaniye şivesi ile konuştuğu için "konuşmayı bilmiyor" diye dalga geçtiniz.
-Fıtratımız gereği devletçi bir gelenek ile yetiştiğimiz bu davada, terör karşısında devlet zayıf gözükmesin diye hükümete destek çıkacağını söyledi diye "Akp destekçisi" dediniz.
-Başınız her sıkıştığında şehitleri siyasete alet ettiniz. Önce Cengiz Akyıldız'ı kullandınız, sonra "Fırat Çakıroğlu'nun intikamı alınmadı, cenaze törenine gitmedi" diye prim yapmaya çalıştınız.
-Çalmadı, yalan söylemedi, eğilmedi, bükülmedi; buna rağmen "Yaşlandı, artık gitmesi lazım, taze kan lazım." dediniz.
-Zenginleşmedi, mal mülk sahibi olmadı, gerektiğinde evine gitmedi. Sade yaşadı, tek yaşadı, dik durdu; "Koltuk sevdalısı, bu parti onun babasının malı değil." dediniz, hakaret ettiniz.
-Gezi parkı için "Başbuğ, başını bir ülkücünün çekmediği hiçbir harekete katılmayın diyor. Bunun için biz bu eylemin içerisinde yer almayacağız. Eyleme katılmak isteyen vekiller, partiye istifasını verip gitsin" dedi. Hep bir ağızdan: "Bahçeli Ülkücü gençliği sindiriyor, korkutuyor, baskı kurup köreltiyor." diye ver yansın ettiniz. Eylemin daha sonra bir terör propagandası olduğu ortaya çıktı, onlarca terör militanı gebertildi.
-Genel seçimler sonucunda Akp ile koalisyon kurmadı diye eleştirdiniz, bugün "Bahçeli akp'nin destekçisi, o koltuktan inmeli" diye haykırıyorsunuz.
-Chp'nin koalisyon teklifine net bir şekilde "Ben içerisinde hdp'nin olduğu bir koalisyonda yer almam." diyen Bahçeli'nin bu davranışına bile destek çıkmadınız, sustunuz.
-Çözüm sürecinin en başından beri hata olduğunu söyledi, terör örgütünün silahlandığını, ülkenin ve milletin kötü durumlarla karşı karşıya kalacağını duyurdu; "işte benim liderim." diye sahip çıkmadınız.
Şimdi geçtiniz karşısına, Başbuğ Türkeş ile bir kez olsun yan yana fotoğrafı olmayan, 1980'de Ülkücü Hareket dar ağaçlarında can verirken, evinin penceresinden perdeyi aralayarak izleyen, parti parti dolaşıp, aradığını bulamayınca yuva yıkmak için MHP'ye gelen dolap beygirlerini savunuyorsunuz.
Çevirdiğiniz her oyunda, oynadığınız her rolde, kurduğunuz her tezgahta Allah'ın laneti ile karşılaşın. Önkuzu'nun, Kılıçkıran'ın, imamoğlu'nun, Çakıroğlu'nun ve daha birçok şehidin emaneti olan bu dava'yı, bu partiyi at çiftliği gibi oynatma emeli olanlar yanlış yoldadırlar.
Devlet Bahçeli'nin Evlatlarıyız!
son nefesine kadar yanında durmaktan şeref duyacağım genel başkanımızdır. ömrü hayatında dik ve onurlu yaşamış, ömrünü bu davaya adamıştır. bilhassa ülküdaşlarımdan sosyal medya da yazan kim olduğu belli olmayan kişilerin gazına gelmemelerini rica ediyorum.
devlet bahçeli başbuğ un sofrasından gelmektedir. birileri gibi tansu nun eteğinin altından değil. son sözü yine 'devlet' söyleyecektir.
'önce ülkem ve milletim sonra partim' sözlerinde kendisini bulan milli ve onurlu bir duruştur. devlet bey milliyetçi hareketin ve türkiye nin yüz akıdır.
kimseyle ittifak yapmamış olan mhp genel başkanıdır. iktidara desteği yalnız ve yalnız terörle mücadele konusundadır. bir milliyetçi-ülkücünün partisinden evvel önceliği ülkesi ve milleti olmalıdır. vatansever bir fikriyatın liderine yakışan hareket de budur. ama suyu bulandırmak isteyen başta 'topuklu' tayfası devlet bey in konuşmalarını sürekli farklı taraflara çekmekte ve bir algı yaratmaya çalışmaktadır. amaç 'topuklu' hanımefendinin söylediği gibi milliyetçi hareketi kendi paradigmalarına uygun hale getirmektir. ülkücü hareket böyle ayak takımını daha önceden çok gördüğü için bu hususta tecrübelidir. ağızlarının paylarını alıp kendi kuracakları 'tavşan parti'lerine gitmeleri yakındır.
dikkat ediniz dava dedim. bu kelime birileri için hiç bir şey ifade etmiyor olmalı ki '' benim dyp ile nikahım katolik nikahı gibidir. evladıma bırakacağım tek miras dyp kimliğimdir'' diyen, erzurum da bozkurt işareti yapan çocuğa ''onu yapma bizim dyp işaretini yap ''diyen birilerini 46 yıllık siyasi çizgisi belli olan mhp ye genel başkan yapmaya çalışıyorlar. arkalarına da cemaati almışlar. hayırlı olsun aşkınız. ama türkmen beyi bu hareketin dürüst, doğru, erdemli genel başkanıdır. sizin gibilere pabuç bırakmayacaktır.
meral akşener in kimler tarafından sürekli pohpohlandığı kabak gibi ortadadır. idrak yolları enfeksiyonu olanlara geçmiş olsun. her şey ayan beyan kayıtlar ile ortadadır.
her şeyi bir tarafa bırakalım da bu kadını destekleyenler bir hakimin mhp li diye hsyk ya şikayet edilmesini nasıl sindirebiliyorlar merak içerisindeyim.
hiç bir halt öğrenememişsiniz şu hayatta orasını anladıkta az biraz sadakat öğreneydiniz bari de adam gibi adam olan liderinizin arkasında dursaydınız.
cemaat yapılanmasıyla bir alakası yok ama maşallah hemen hepsi bu kadını genel başkan yapma derdine düşmüşler.
meral hanım koltuk gidince bu işler ile uğraşmaya başladın ama işin zor.
davayı iktidar olmak olarak algılayan pragmatizm kurbanı insanların adayıdır. pensilvanya daki hoca da kendisini çok seviyor ve desteklenmesini istiyor. amaç mhp üzerinde operasyon yapıp partiyi ele geçirmek.
milliyetçi-ülkücü harekete gönül vermiş benim gibi nice insanı her geçen gün kendinden daha fazla soğutmayı başaran kişidir. mhp ye gelmeden evvel yediği naneleri ve dolaştığı kapıları biraz araştırma yapan herkes görebilir. ama asıl büyük sorun son zamanlarda kendisinin, yandaşlarının ve onların basın- yayın organlarının yaptığı hareketlerdir.
gemerek hakimi eski mhp ankara il başkanlığı yöneticisiymiş diye bu kadın hsyk ya şikayetde bulunmuş. bu ne vahim bir iştir.
bugün de kendisine methiyeler düzen yeniçağ adlı fitne gazetesi oktay vural üzerinden sırf devlet bahçeli yi ve mhp yi yıpratalım amacıyla şöyle bir haber yapmış.
kısaca kendisi de bir muhalif başkan adayı olan ama adam gibi durmayı bilen koray aydın'ın söylediği gibi ''bozkurt soylu olmayandan bozkurtlara baş olamaz''. adamlıktan ve insanlıktan nasibini almamış böylelerinden ise asla ve katiyen olamaz.
başarı ve yeterlilik farklı kavramlardır. devlet bahçeli her zaman sorumlu siyaset takip etmiş, önce ülkem ve milletim sonra partim felsefesini kendine şiar edinmiş türk siyasi tarihinin son yıllarda gördüğü en dürüst, en namuslu ve en vatansever siyasetçidir. doğru olanı yaptığı için ve seçimlerde aldığı oy oranının düşmesi sebebiyle gitmesi isteniyor. devlet bahçeli şurada yanlış yaptı ülkesine ve davasına ihanet etti diyebilecek olan yoktur. halkın yüzde 70 i milliyetçiymiş. o milliyetçilik olsa olsa milli maç milliyetçiliği olur. milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyen adamı bu millet reis-i cumhur yaptı. ne kadar da milliyetçi bir toplumumuz varmış...
ülkü ocakları eski genel başkanı alişan satılmış ın söylediği gibi;
Ordan,burdan,şurdan,derlenip...
Merkez zihniyetinde konumlanan
figürlerle bakan olacağıma...
Devlet Bahçeli ile çöpcü olurum...
imza.
hareketin lideri türkmen beyi dir. bu günlerde birileri tarafından al aşağı edilmek isteniyor. amaç mhp yi istedikleri şekilde dizayn etmek. bir türk milliyetçisi, bir ülkücü ''ben eskiden ülkücüydüm, şimdi demokratım'' diyen siyaset dansözlerinin peşinde gidiyor ve genel başkanı olmasına 'eyvallah' diyor ise bir aynaya bakıp ülkücülüğünü sorgulamasında fayda görüyorum.
devlet bahçeli ülkücü hareketin hafızasıdır. dürüstlüğüyle, insaniyetiyle ve vatanseverliği ile bizim kalplerimizde yeri her zaman bambaşka olmuştur ve olacaktır.
sen yürü türkmen beyim, bir adım geri atan namertdir.
bugün aramızdan ayrılışının 19. yılı olan büyük dava, fikir ve siyaset adamıdır. türk milliyetçilerinin, ülkücü hareketin 'başbuğ' dediği büyük liderdir.
80 yıllık hayatında her türlü çileye, cefaya göğüs germiş ve türlü hakaretlere, ithamlara mağruz kalmış ancak inandığı yoldan, davasından taviz vermemiştir.
büyük başbuğ, türk milleti ve türk dünyası yaşadığı müddetçe unutulmayacaksın. kabrin nur makamın cennet bahçeleri olsun. ruhun şad olsun...
--spoiler--
hepiniz birer türk bayrağısınız. bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin.
10 gün sonra finallerin bitmesine mütakip kendisine kavuşacağım şehrimdir.
kendisine o kadar uzakta da değilim sadece 3 saatlik bir yolculuğun ardından o aşti nin buz gibi havasını içime çekeceğim anı sabırsızlıkla bekliyorum.
yazar kardeşim tatay tengerin telkinleri ile izlemeye başladığım film serisidir. bugüne kadar nasıl izlememişim ve nasıl kaçırmışım diye kendime kızıyorum. seriye daha sonraları çekilen episode i, episode ii ve episode iii ile başladıktan sonra serinin ilk filmlerinin garipseyeceğimi düşünüyordum. çünkü ilk çekilen film ile 2005 de çekilen arasında neredeyse 30 sene vardı. ama izlerken teknolojiymiş falan filan pek umurunuzda olmuyor. izleyin izlettirin efendim.
artık 7. filmi bir an evvel sinemada izlemek de farz oldu.
atsız beğ hakkında atılan en son iftira atatürk düşmanlığı olmuş. fikri olan ama beyni olmayan, az biraz zahmet edip birşeyleri araştırmadan aklı sıra bok atmaya çalışanlar ve bir tane atsız kitabı okumadan sırf milliyetçiliğe olan düşmanlıklarını atsız üzerinden yürütenler bu ayak oyunlarını artık bir tarafa bıraksınlar.
alın size Atsız'ın bazı yazılarından Atatürk hakkındaki görüşleri
Bu topluma yıllardır iyi, insanca, erdemli ve Türkçü olarak ne verildi? Hiç!… Ama rezalet, rezilet, kepazelik adına ne varsa, ne kadar yalan akla gelirse bilim, sanat, ilerilik diye hepsi sunuldu. Kıyıcılığa hak denildi. Milletin çoğunluğuna “kuyruk” adı takılarak aşağılandı. Bir zümrenin ahlâksızca ihbarıyla dört yüz bin kişinin tutuklandığı zamanlar oldu. “Türkiye halkları” diye bağırıp soygunculuk yapan geri zekalı bir anarşiste “ikinci Atatürk” diyen haysiyetsiz insanlar görüldü. Atatürkçülükten başka hiçbir prensip tanımadıklarını söyleyenler, Atatürk’ün adını unutturmak için elinden geleni yapan, para ve pullardan, resmî dairelerden resimlerini kaldırtan, mezarını yaptırtmayan inönü’yü millî kahraman ilân ederek Anıtkabir’e gömdürdü. Millî düşmana kardeş diyen alçaklar çıktı.
Malatya’nın bir köyünde, Şaban adlı bir öğretmen hem Atatürk büstünü kırdı, hem de Türk bayrağını yırttı. Bu öğretmen akıl hastası değilse, yaptığı işin üzerinde iyice durulmalıdır. Çünkü bir insan siyasi ve dini inançları veya dar görüşlü taassubu yüzünden Atatürk’e düşman olsa bile Türk bayrağına hakaret etmenin hiçbir tevili ya da hafifletici sebebi olamaz. Bundan dolayıdır ki, Şaban adındaki bu öğretmenin kanını ve soyunu araştırmakta, siyasi inançlarını incelemekte fayda vardır...
Atatürk çağının Milli Eğitim Bakanlarından Vasıf Çınar ile istiklal Mahkemeleri Başkanı Ali Saip Ursavaş Kürttü. Fakat bunların aklına Türklükten ayrı kürtlük diye bir şey gelmiyordu ve Atatürk çağında böyle bir şey akla gelemezdi de. Atatürk ortalığa bir “Türklük Dehşeti” saçmıştı. Bu sayededir ki Kürt olan Ali Saip, istiklal Mahkemelerinde birçok asi Kürdün idamında büyük rol oynamıştı...
Atatürk’ün büyük kumandan olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Ama Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda Suriye’de yenildi. Gazi Osman Paşa da büyük kumandandır. O da yenildi. Hem de tutsak düştü. Bunlarla Atatürk’ün ve Gazi Osman Paşa’nın büyük kumandan olmak vasfı gider mi? Gitmediğine en büyük senet, Moskof Çarı’nın Gazi Osman Paşa’ya kılıçla gezmek müsaadesini vermesi, ingilizlerin de Çanakkale Savaşı hakkındaki resmî tarihlerinin başında Atatürk’e yaptıkları ithaftır.
...Atatürk olsaydı o türlü idarecilerin külünü savururdu. Fakat yıllardır memlekette zorla estirilen ırkçılık düşmanlığı, kafalara o türlü işlemiştir ki Türk’le Türk olmayan arasında bir anlaşmazlık çıktı mı, en doğru çözüm yolu Türk olmayanı tutmakla bulunuyor.
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi,
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZi”?
atatürkün ölümünden sonra alparslan türkeş ile birlikte türk milliyetçiliği hareketinin en önemli şahsiyetidir. birisi fikri anlamda öncülük ederken diğeri o fikri siyasete taşımış ordularını meydanlarda yürütmüş kızıl kuşatmayı yarmış ve dünyadaki esir türk yurtları için etkin girişimlerde bulunmuş hatta yeri gelmiş savaşçı bile göndermiştir. türkeş ve atsız benim nazarımda iki büyük dava adamı ve unutulmaz şahsiyetlerdir. ayrılık çıkaranlar, fitne fesat tohumları ekenler ne türkçüyüm desin ne de ülkücü...
kısacası atsız ı atarsak,türkeş i satarsak, atatürk ten koparsak gök girsin kızıl çıksın!
dün gece kurduğum ancak başlangıçta siyah ekran vermesi ile formatın kıyısından döndüğüm işletim sistemidir. simsiyah bir masaüstü ve görev yöneticisi ile başbaşa kalmışken yurttaki bir arkadaşımın üstün gayretleri sonucunda akşam saatlerinde 8.1 den kalma bazı program, oyun ve dosyalarım silinmiş halde olsa da kullanmaya başladım. kendisiyle geçen birkaç saat sonucunda gayet memnun olduğumu söyleyebilirim. windows 8 ve 8.1 e göre gayet hızlı görünüyor. umarım böyle devam eder ve kendisiyle kötü başlayan yolculuğumuz sıkıntısız devam eder.
46 yıldır neredeyse her söylediği er veya geç doğru çıkan partidir. türk siyasi hayatını geçelim dünya siyasi tarihinde bile bu kadar ileri görüşlü başka parti yoktur.
ama gel gelelim bu parti ve bu partinin davasına, ideolojisine ve misyonuna samimi olarak inanmış, gönül vermiş ve ülkesinin, milletinin çıkarlarını herşeyin önüne koymuş insanlar en iğrenç, en alçak ve en kahpece saldırılara yıllardır göğüs germektedirler.
bu parti ve ona inanan insanlar ''vatanımın ha ekmeğini aşını yemişim, ha uğruna bir kurşun'' diyen insanlardır. bu kadar seven insan bu millete ve bu milletin insanlarının kötülüğüne bir işe kalkışabilir mi?
netice olarak bu parti ve lideri dr.devlet bahçeli pkk güdümlü parti hariç herkes ile koalisyon kurabileceklerini ancak 13 yıllık hesabında bir şekilde kapatılmasını ve ayrıca erezyona uğratılan milli değerlerimizin daha fazla zarar görmemesini istediği için o 4 maddeyi koalisyon masasına koymuştur.
bu 4 madde her kimin bir tarafına batıyorsa onlar tarih önünde sorumlu olacaklardır.
solcuları yağlamadığı için hoşlarına gitmeyen güzel film.
zamanında ''kürdistan türkiye nin sömürgesidir'' diyenler sizin içinizde değilmiydi diye sormak gerekir. her bir haltı ye, adam öldür, banka soy, yabancı ülkelerin taşeronluğunu ve beşinci kol vazifesini yap sonra ülkücüler bizi kötü göstermiş deme yüzsüzlüğüne sahip ol.
solu cici gösteren hatırla sevgili gibi dizler ile bu arkadaşlar mutlu oluyorlar. vatan, millet, bayrak ve mukkadesler uğruna mücadele veren bir avuç milliyetçi insan onlar için bir anlam ifade etmez.
bu topraklarda başka çocuklarda türk yaşasın islam yaşasın diye çalışan ve milli, manevi değerlerimizin, kültürümüzün bozulmadan gelecek nesillere aktarılabilmesi için mücadele veren partidir.
bu seçimlerde yine ve yeniden oyumu vereceğim partidir. 7 haziran dan daha fazla oranda oy alacağına inanıyorum.
gelsin artık şu 2 ekim de izleyelim dediğim film.
vatan ve millet uğruna toprağa verdiğimiz fidan gibi yiğitlerimizin, zindanlarda işkence gören ağabeylerimizin, suçsuz günahsız yere kalemleri kırılan, darağacındaki ülkü devlerimizin hikayesinin yıllar sonra da olsa bir sinema filmi ile anlatılacak olması milliyetçi- ülkücü camia açısından sevindiricidir.