# gün istatistik sırası
1. 19.11.2014 önceki günün kötü entryleri 10. sıra
2. 18.11.2014 dünün kötü entryleri. 8. sıra
3. 17.11.2014 önceki günün kötü entryleri 12. sıra
4. 16.11.2014 önceki günün kötü entryleri 18. sıra
5. 01.10.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
6. 30.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
7. 29.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
8. 28.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
9. 27.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
10. 26.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
11. 25.09.2012 geçen haftanın en kötü entryleri 1. sıra
12. 24.09.2012 önceki günün kötü entryleri 1. sıra
13. 23.09.2012 dünün kötü entryleri 1. sıra
14. 22.09.2012 önceki günün kötü entryleri 22. sıra
15. 21.09.2012 dünün kötü entryleri 13. sıra
16. 21.09.2012 bugün ilk girilmiş entry'ler 8. sıra
17. 19.09.2012 önceki günün kötü entryleri 22. sıra
18. 19.09.2012 önceki günün kötü entryleri 3. sıra
Efendim bir takım dini yobaz ve irticai şeriatçı kesimler, talihsiz türban serbestliğini özgürlük olarak görmektedir. Ancak özgürlük bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Bu yüzden türban tamamen yasaklanmalıdır.
Şöyle anlatayım, türban büyük bir insan kitlesine tacizde bulunmaktadır. Türbansız laik ve çağdaş bayanlar, türbanlı birini görünce üzerlerinde haklı olarak baskı hissetmekteler. Mahalle baskısıdır bu. Bu durum türbanı özgürlük olmaktan çıkarmaktadır.
Bu duruma istinaden doğru, haklı ve laik bir önermedir.
şimdi içinizden şapka devrimi ile laikliğin ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. hiç olur mu? şapka devrimi, laiklik için çıkartılmış bir kanundur. laik bir insan dini vecibeleri yerine getirirken kimsenin görmemesine, dini propaganda yapmamaya, irticai şeriata prim vermemeye mecburdur.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı herkes laik olmak zorundadır. kanunlarla sabittir. bu yüzden kimse dini propaganda yapıp irticai şeriata prim veremez. kafaya fes, takke, sarık vb. gibi dini yobazlık ve irticai şeriat kokan ürünler takmak irticai şeriatın ayak sesleridir. bu ürünlerin kullanımı laiklik ilkesini zedelemektedir.
bu yüzden yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk ileri görüşlülüğü sayesinde bu devrimi gerçekleştirmiştir. bu devrime direnen isyancılar cezalarını almışlar ve gereken yapılmıştır.
Sarık, takke gibi malzemeler benim göz zevkimi zedelediği için aynı zamanda özgürlüğümü de taciz etmektedir.
tanım: şapka devriminin yasakladığı fes, takke, sarık gibi irticai şeriat kokan ve laikliği zedeleyen bu ürünler bu devrimle yasaklandığı için doğru önermedir.
Her zamanki gibi doğru duydunuz ve duymaya devam edeceksiniz.
Her neyse efenim. Ulu önderimiz, ileri görüşlülüğüyle lider olma özelliğine hasıl ve vasıl olan, dünyanın en profesyonel komutanı ve siyaset insanı olan yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün kurduğu parti olan chp, kemal paşamızın ilke ve inkılaplarının yegane savunucusudur.
dünyanın en iyi insanı olan atamız mustafa kemal atatürk, ileri görüşlülük özelliğiyle dünya üzerinde bir markadır. Bugünleri zaten o dönem görmüştür. Chp'nin en iyi parti olacağını düşünmese o dönem kapatırdı.
Dolayısıyla devrim partisi chp, yurdun ve halkın partisidir. Bu partiye oy vermeyip başka partilere oy vermek atatürk'e yapılan bir yanlıştır. Bu nedenle doğru önermedir.
Korkulacak oranlara asla ulaşmamış olsa bile her türbanlı, laik ve temiz izmirimiz için bir tehdittir. Laik izmir, ulusumuzun kurtarılmış bölgesidir. Nefes aldığımız yer, gerçek türkiye'nin görüntüsüdür.
Her yeri dolduran bu popülasyonu laik izmirimizden uzak tutmalı, zamanla tüm yurttan uzaklaştırmalıyız. Yoksa irticai şeriatla başa çıkamayız.
Yurdumuzun, 35 plaka kodlu laik şehri izmir'de yaşamaya çalışan türbanlı miktarıdır.
Okulun bahçesine bir kamyon yanaşacağı için o çağdaş ve laik büst sökülmüş. Çünkü büst mani oluyormuş. Büstün nerde olduğunu sorduğumuzda yan taraftaki zeynel abidin camiinin bahçesine koyulduğunu söylediler. Çağdaş büstü yobazlardan korumak için camiye gittik. Ama bir şokla karşılaştık. Zeynel abidin camiinin imamı zeynel abidin hoca Büstün üstüne oturmuş ve cemaatini karşısına toplamış dini bişeyler anlatıyordu.
Şok geçirdik. "Hoca in ordan sen nereye oturuyorsun " demeye kalmadan cemaatin saldırısına uğradık. Siz nasıl hocamızın vaazını bölersiniz diyerek acımasızca bize vuruyorlar ve tekbirler getiriyorlardı. Polis geldi ve bizim suçlu olduğumuza karar verdi. Zeynel abidin hoca Şikayetçi olmadıklarını islamın barış ve hoşgörü dini olduğunu söyleyince bizi serbest bıraktılar.
Laik dostumla beraber askeri laik kışlaya gidip kemal binbaşıYı bulduk ve durumu anlattık. Çok sinirlendi laplaik kemal binbaşı. Askerlerden bir tim kurdu ve camiye saldırdı. Tanklarla caminin bir kısmına zarar verdi ve büstü bulunduğu yerden alıp laik kışlanın baş köşesine yerleştirdi.
Tüm laik bünyeler adına kınadığım, amacı belli olan bir saldırıdır.
islam inancında kurallar inancın kutsal kitabı olan kuran da belirtilmiştir. Ancak bu kitapta türban ile alakalı herhangi bir kural bulunmamaktadır. Bu sebeple doğru önermedir.
Türbanın asıl amacı biz laik yurttaşların gözünün içine dini sokmaktır. irticai şeriatın baskısı ve ayak sesleridir bunlar.
Geçtiğimiz ramazan ayında rahmet pide fırınının önünden geçerken, yobaz bir aileden geldiği halde kendisi laikliği seçmiş bir laik militan olan rahman resul ile karşılaştık. Fırının önünde iftara kısa bir süre kala ramazan pidesi almak isteyen diğer yurttaşlar gibi oda pide bekliyordu.
Bir süredir görüşmediğimiz için yanına gidip kendisine sarıldım ve derin bir sohbete dalıp gittik. Babasının zorla kendisini teravih namazına götürmesinden yakınıyordu.
Biz sohbet ederken pide sırasındaki yobaz ve irticai şeriatçı bir takım kişiler, yoldan geçen chpli 40 yaş üstü asil hanımefendilerden olduğunu tahmin ettiğim asil ve soylu bir hanıma tepki gösterdiler. Sebebi ise bu asil ve soylu hanımın ramazan ayında çok açık giyinmesi ve oruç tutan insanların gözlerinin içine baka baka dondurma yalaması.
Asil hanımın etrafında toplanan irticai şeriatçı kalabalık tepki dozajını arttırınca laik bazı bireylerde, irticai şeriatçı kalabalığa tepki gösterdi ve olanlar oldu. zeynel abidin hoca ve cemaati, fırının sahibi pideci rahmet usta Ve fırın çalışanları, bir takım esnaflar ve zanaatkarlar olay yerine ellerinde sopalarla geldiler.
Biz laik insanları dövdüler, kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz ettiler. Tam iftar vakti olduğundan polisler oruç açacakları için gelemeyeceklerini söylediler ve olay kapandı.
Akpnin seçmen kitlesinin varoş, fakir ve cahil kesimler olduğunu bilmekteyiz. Yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün kurduğu çağdaş cumhuriyetimizin ve laikliğin yegane savunucusu, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma yolunda çalışan chp ise oylarını, eğitim seviyesi ve hayat standartı yüksek kesimlerden almaktadır.
Bu fakir ve cahil kitlenin geneli gelişim sürecinde sağlıklı beslenemediği için fiziksel olarak yeterli duruma gelememektedir. Bu yüzden çirkin olmaktadır. Cahilliklerinden dolayı ise temizliklerini yapamamaktalar ve pis olmaktalar.
Ne mübarektir, ne laik ve hatta ne çağdaş bir fabrikadır.
Doğru duydunuz efendim. Fabrika karşısındaki hayranlığımı gizleyemedim ve bu hayranlığım sözlerimin başına yansıdı.
Ülkemizin dört yanını yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün asil büstleriyle donatmayı kendine en birinci vazife bilmiş bir fabrikadır. Maliye bakanlığımız hazinenin en büyük payını bu büstlerin yapımına ayırmalı, sadece yurdumuzu değil tüm dünyayı bu çağdaş büstlerle donatmalıyız.
son yıllardaki yobazca yönetim biçimini benimsemeyip tepkisini sokaklarda gösteren, eylemler ve protestolar düzenleyen, yakıp yıkan, polis molotoflayan yurdumuz gençlerinin, laiklik aşkıyla yetiştiği aşikardır. Laikliğe aykırı bir yönetim biçimini benimseyen iktidara bu şekilde tepkisini gösteren gençler pek tabi laiklik aşkıyla yanıp tutuşuyorlardır.
Doğru duydunuz efendim yine doğruları duyacaksınız.
Yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün o çağdaş, laik, asil adı kullanıldığı an eğer ayak ayak üstüne atmışsak indirmektir, uzanmışsak uzandığımız yerden doğrulmaktır, kısaca toparlanmaktır. Gereklidir.
Aksi durum paşamıza saygısızlıktır ve laikliğe aykırıdır, kemalizmle hakarettir. O'nun adını her yerde kullanmamaya özen göstermemiz gerekmektedir.
Öncelikle ağaçlarımız için tüm ülkeyi cehenneme çeviren, ağaçları kendi canından daha önemli gören, ağaçlar için ölen ve öldüren gezi direnişçilerine ve validebağ direnişine selam olsun.
Geçenlerde köyümüzden bir haber geldi. Bir milyon ağaç bulunun ormanımızın yerine cami, külliye, medrese, kuran kursu, avm, baraj ve elektrik santrali yapılacakmış. Hemen apar topar köye gittik. Laik köy halkı ormana gitmiş dozerlere geçit vermiyordu. Bizde katıldık direnişe. Marşlarımızı çalıyor, halaylar çekiyorduk.
Ama o anda çevik kuvvet geldi. Otobüslerden gaz atmaya başlamışlardı. Diğer yandan ise imamlığını imam zeynel abidin efendiNin yaptığı cami cemaati, imamlarının önderliğinde geldi. Köşeye sıkışmıştık. Bir yandan gaz atıp joplarla vuruyorlar, bir yandan sopalarla tekbirler getirerek vuruyorlardı. Her tekbirde yüzde 50 power kazanıyorlardı sanki.
Öldüresiye dövdüler, çoğumuzu öldürdüler, kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz ettiler. Çaresiz kalmıştık. Laik anadolu halkı yine ezilen taraf olmuş, kapitalist düzen yine kazanmıştı.
laplaik, çağdaş, uygar, muasır medeniyetler seviyesinde yaşayan taksim eylemcilerine müdahale adı altında saldıran çevik kuvvetin gerekçelerinden biri yolun kapatılması. Peki her cuma camilerin ettafındaki yollar kapanmıyor mu? Yollara kilim serip namaz kılınmıyor mu? Bizim mahallemizdeki imamlığını imam zeynel abidin efendiNin yaptığı camide durum böyle.
Laikliğin zedelenmesi konusu zaten çok ayrı bir nokta. Biz laik bir ülkeyiz. Ve öyle kalacağız. irticai şeriatÇılar iran'a gidin.
Tam kışlanın önündeyken onuncu yıl marşıNı işittik. Hemen kışlaya girip binbaşı kemal'i bulduk ve bu şerefli marşın kaynağını sorduk. Binbaşının odasında yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'Ün mübarek fötr şapkası vardı ve çok duygulandık. Paşamızın gül kokusu sinmişti o şapkadan tüm odaya.
Kemal binbaşı evde, arabada hep bu marşı dinlediğini, tüm askerlerinde dinlemesi gerektiği için tüm kışlada bu marşı çaldıklarını söyledi. Gurur duyuyoruz seninle kemal binbaşı.
geçenlerde, ailesi türkiye'nin en laik ailelerinden olan, kendisi de aynı şekilde çok laik olan, laik dostum altuğcan ile metrobüse binip varoş halk nasıl yaşıyor öğrenmek istedik. malum biz laik bünyeler, çağdaş olduğumuz için empati yaparız.
metrobüse bindik ancak gerçekten kokudan duramadım. bu insanlar nasıl yaşamaktalar böyle. metrobüse binen bu insanlar kokuyorlar, bağırarak konuşuyorlar. laik dostum altuğcan ile üst seviyeli yani herkesin anlayamayacağı hele ki o metrobüse binen insanların hiç anlayamayacağı bir seviyeden ülkemizin genel vaziyeti ve askeri ihtilal konusunu konuşuyorduk. ancak ulu önder yemini ederim birbirimizi duyamıyorduk gürültüden.
kafasında takke olan bir adam bile gördüm metrobüste. Uzay çağında bu nasıl bir anlayıştır? Neyse efendim. Metrobüsteki yolculuğumuz devam ederken bir kaza tehlikesi atlattık ve sadece başı değil beynide türbanlı olan bazı irticai şeriatçılar kuran okumaya başkadılar.
Uzay çağında bu nasıl bir anlayıştır? Müslüman olduğunu gözümüze sokarcasına dualar okudular. Resmen baskıdır bu. Diğer insanlara baskıdır ve laiklik ayaklar altına alınmıştır haşa. Olmaması gereken bir eylemdir.
Yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün kutsal yapıtıdır. Dünyadaki tüm kutsal eserlerden önde gelmelidir tüm laik ve laplaik bünyeler için. Evlerin duvarlarına asılmalı, haşa ayak o duvara doğru uzatılmamalıdır. Sık sık okumalı ve çocuklarımızı nutuk kurslarına gitmeye teşvik etmeliyiz.
geçenlerde, ailesi türkiye'nin en laik ailelerinden olan, kendisi de aynı şekilde çok laik olan, laik dostum altuğcan ile metrobüse binip varoş halk nasıl yaşıyor öğrenmek istedik. malum biz laik bünyeler, çağdaş olduğumuz için empati yaparız.
metrobüse bindik ancak gerçekten kokudan duramadım. bu insanlar nasıl yaşamaktalar böyle. metrobüse binen bu insanlar kokuyorlar, bağırarak konuşuyorlar. laik dostum altuğcan ile üst seviyeli yani herkesin anlayamayacağı hele ki o metrobüse binen insanların hiç anlayamayacağı bir seviyeden ülkemizin genel vaziyeti ve askeri ihtilal konusunu konuşuyorduk. ancak ulu önder yemini ederim birbirimizi duyamıyorduk gürültüden.
genel itibariyle halkın alt tabakası, büyük çoğunluğunu istikrarcı insanların oluşturduğu bir kesim tarafından kullanılan metrobüsün kokuyor olması durumudur.
kafasında takke olan bir adam bile gördüm metrobüste. bu nasıl bir haldir. kaçıncı çağda yaşıyoruz. kafasında takke olan adam nedir yahu?
yurdumuzun resmi her kurumunda yüce ve bir o kadar da ulu önderimiz atatürk'ün o gül yüzü, o mübarek çehresi ay gibi parlarken resmi kurum olan camilerimizde de parlaması, camiye nur ve rahmet vermesi gerekliliğidir. bilindiği üzre camiler, diyanet işleri başkanlığına bağlıdır. dolayısıyla camiler birer resmi kurumdur.
mensubu olduğu inancın emirlerini ve gerekliliklerini yapmayan laik veya laplaik bir bünyedir, adamdır. gösteriş olmasın diye yapmamaktadır. kendi manevi inancından bir başkasının etkilenmesini istemez ve bu yüzden istemeyerek de olsa dini vecibelerinden taviz verir.
utanın ey irticai şeriatçılar. selam olsun laik ve laplaik bünyeler.
aklı başında ve laik her türk vatandaşının söylediği cümledir.
mesela kendimden örnek vereyim. bir çok entryim var. genelini yazarken çekiniyorum. çünkü ifade özgürlüğünün olmadığı kanısındayım. belki bu laik dostunuz bu yazdıklarından dolayı bir cezaevinde devam edecek hayatına.