Sevilen kisiyle aynı evi paylasmak istemek. Evlilik diyince aklımda beliren en güzel durum.
Evlenmeden paylasılamaz mı derseniz, pek mümkün fakat bunu uzun vadede yapabilmek, aileye karsı yalanların türlü türlüsünü kurmamak için çıkıs yolu evlilige çıkıyor malesef.
Çıkıs yolu demis olsam da bu karar malesef evlilige giris yolunu temsil ediyor. Öyleyse evlenmek isteyen arkadaslara, gelisme ve sonuc bölümünde de basarılar diliyorum.
Istanbul üniversitesinde bu yıl, komple bütün bölümlere gelmis olan durum.
3 dersi kalanın okulu uzasın denilmis, bu kendinden baska kimseyi düsünmeyenler... Malesef sartlar bütün bölümler için aynı islemiyor.
Umarım kabul görür.
Nedenler ileri sürmeyin, şans verin karşınızdakine. Hayat gerçekten çok kısa ve belki de mutluluk bilmem neresini beğenmediğiniz o kişide.
Tabii önce uykunuzu alın, güzel beslenin. O bağırsaklar da mutluysa, tamamdır.
Kendisiyle son senem olmasını umduğum şehir.
Üniversitenin ilk yıllarında daha bir güzeldi fakat son yıllarda o da yaşlandı, ben de. Huzur ve düzen isteyen emekli memur ruhuna büründüm galiba.
Bazen birinden duyduğun birkaç cümle, uykularını kaçırmaya yeter. Bazen de bu birkaç cümle, insanlarla bağını koparmaya yeter. Sonra dönüp bakarsın, sebeplerini ve hatta olayı bile hatırlayamazsın.
Anlamı, işlevini yitirmiş olan soru cümlesi.
Kaçımız dürüst cevap verebiliyor ve kaçımız önemsendiğimizi hissediyoruz bu soruyla?
Herkes iyi mi gerçekten?
Formaliteden iyi olmak, güçlü durmak zorundayız tabii.
insan yedisinde ne ise yetmişinde o olmuyormuş. Zaman insanı öyle güzel değiştirebiliyormuş ki. Nerden mi biliyorum, dostum olarak gördüğüm kılına dahi zarar gelmesin istediğim insan, artık umrumda değil fakat umrumdaymış gibi davranabiliyorum. Ki yapmacık davranamayan, grileri olmayan ben, menfaati bitene dek bütün renklere bürünmeye hazır. Çünkü bazen eski dostlar insana böyle şeyler öğretebiliyormuş.
Bir medikal fizik.
Aylardan ocak, soğuğun yüze vurumu. Bir bakış, gülüş. Nasıl bir utangaçlık, onda değil bende.
Ki o, duvarın arkası. Her an kaybolan, ritmi bozan.
Dudaktan dökülen en güzel isim, en sevilesi. Hep sevilesi.
" Böylesine dolu dolu ağlamadı hiçbir kucakta hiçbir baş,
Ve hiçbir elveda bugüne dek bu biçim söylenmedi.
Hiçbir akşam o akşam gibi kanarcasına batmadı o güneş,
Ve hiçbir güneş onları bir daha bu biçim görmedi. "
Türk rock müziğinin " bu biçim" değerli sanatçısı.
Henüz yürümeyi öğrenememiş, algısı dahi yeni yeni gelişmeye başlayan bir bebeği, cinsel obje olarak görüp başını kapamak; gelecekteki hayallerini örtmektir, özgürlüğünü kısıtlamaktır.
Gençlerin de bilinçaltının böyle görsellerle işgal edilmesi, gelecekteki "aile" kavramına, kadına, çocuğa ve hatta bebeğe yüklenecek olan anlamlara yapılan tecavüzden başka bir şey değildir, yazık.
Mutlak gerçek olan tabularınızı dahi yıkıp, zamanla farkettirmeden sizi bu döngünün içine alacak olması kötü bir duruma götürse de, yine her şeyin değişecek olması. Belki de umudu en çok kamçılayandır kendisi.
Çevremde olup biten ve dahil olmak istemediğim şeylerin odak noktası durumuna gelmekten sıkıldım. Kendi enerjim tıkılıp kalmış, başkalarının enerjilerine göre duygu-durum değişikliği yaşar oldum.
Öyle bir hale gelmişim ki, bugün resmen diş fırçama laf attım ve dedim ki, iki gün sonra bu eve biri gelecek ve ben stresten ne yapacağımı bilmezken senin umrunda bile olmayacak. Kendisine "canlılık" özelliği yüklerken sanırım benim de delirmeme çok az kaldı.
Aslında bir yanı hep yalnız olan insandır. Yalnızlıktan korkmak için önce yalnızlığın nasıl bir şey olduğunu bilmek gerekir.
Yalnızlık tek başına sinemaya gitmek, tek başına yemek yemek yada tek başına özgürce takılmak değildir. Çünkü bu, tercihtir ve böylesi güzeldir.
Hastayken seni merak edecek veya kolundan tutup doğrultacak birinin olmamasıdır yalnızlık ve evet korkunçtur.
Affetmişti fakat hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Kararlıydı bu sefer. Uzun zamandır kabul edemiyordu fakat insanlar zaten böyleydi, düzen böyleydi. Herkes üzülmeme derdindeydi, üzmek umurlarında değildi. Onu farklı kıldıransa içindeki duygulardı. Artık o da bitmişti ve yabancı insan silüetlerine bürünmüştü bile.
Birden irkildi. Kapı kırılacakmışçasına yumruklanıyordu.
Söylemek istediğim 10 kuruşunuza sahip çıkın arkadaşlar. Hatta 5 kuruşu da küçümsememek gerek.
Nedeni ise günlerden bugün, çok soğuk bir istanbul akşamı. Sigarasızlık nedir içenler bilir. Iste tam da bu konudan muzdarip biri olaraktan, yurttan çıkıp markete gitmem gerek ama bir üşengeçlik. Sebebi ise soğuk. Daha odaya gelmeyen arkadaşıma sipariş verdim sağolsun alıcak gelirken.
Asıl konu şu ki, arkadaşıma sigara için 10 lira verecek olmam ve cebimde ise 11 lira olması. Tamam arkadaşıma borçlu kalmayacam bu kısmı da hallediyorum.
Beni zorlayacak durum ise yarın okulda nöbetimin olması ve giderken yürüyecek mesafede olmasına rağmen minibüse binmek istemem. Yine tabiki nedeni soğuk.
Paranın değerini pek bilmeyen, kirli çıkı tabirine de uygun biri olarak (geçende buna güvenip bütün paraları bulmuşum) nasılsa bulurum şimdi yaa nidalarıyla bozuk para arıyorum. Yok. Her yere baktım yok, nasıl bir çaresizlikse bugün yıkadığım pantolonun cebi dahil olmak üzere baktım, yok arkadaş.
Neyseki minibüs paramı 10 kuruş eksik kalana kadar buldum. Sonrasında canımı acıtansa yatağımın kenarındaki duvarda 10 kuruşu görüp gözlerimde beliren kalple uzanıp alamamam. Nedeniyse paranın yapışmış olması. Üstüne çimento tarzı bir şey gelmiş. Nasıl bir ihtimaldir paranın yapışması. Nasıl bir dramdır aklım almıyor.
Bu hayatın bana, sıcacık odamda yaptığı soğuk bir şaka olmalı.
Yarın illa üşüyecem yani, illa. Yetkililere de söylemek istediğim, yakında bir yerlere bankamatik koysunlar lütfen.
Biraz üşüyorum da.
insanları birbirine bağlayan en etkili yöntem.
Bu yöntemle insanlar yeni tanışıyor bile olsalar, olumsuz bir paydada oluşturdukları ortak bağ ile başkalarına karşı "biz" olabilmeyi başarırlar. Böylece arkadaşlık veya dostluk temelleri atılmış olur.
insanların psikolojisini böyle etkilese de, dedikodunun kötü bir eylem olduğu gerçeğini değiştirmez.
Karşısına geçtiklerinde iki kelimeyi bir araya getiremeyecek erkeklerin dilinden düşmeyendir.
Bunlar gibiler yüzünden uludağ sözlük, incisözlükten hallicedir.