devletlerin rejimi kadar önemli olan rejimdir. bizde babam adeta yıkılmış hanedanlığın torunlarından biri gibi yeniden monarşi kurmanın arzusuyla yaşıyor. ben hukukun üstünlüğüyle babamı tehdit ederek ne kadar geri çekilmesini sağlasam da o da özgürlüğün bedeliyle tehdit ediyor. annem ise en büyük gücü barındıran kişi. herkes ona bağlı adeta. gene de en demokrat kişi o ve gücün çoğunluğu onun elinde. dengeyi temsil ediyor.
2016 yapım filmde pele'nin cocukluk yıllarını ve brezilya milli takımıyla 1958 dünya kupasını nasıl kazandığı anlatılıyor.
filmi değil peleyi seyredin. biraz önce televizyonda seyrettim. futbolun futbol olduğu zamanlarmış; ya da futbolun sadece futbol olmadığı zamanlarmış demek daha doğru olur. sanırım bir şeye para ve politika hakim olunca insana özgü nitelikler robotlaşıyor.
genelde yapılan yorumların aksine ben filmi beğendim. bana invictusu anımsattı. tabi ki o film olarak çok daha başarılıydı ama bu filmde de benzer duyguları yaşadım.
küçük yaşlardayken yapma, etme diyerek yaratıcılığı öldürmek. biraz daha büyüyünce onu dinlememek. başka çocuklarla kıyaslamak. süreci takip etmeyip karne önüne gelince kızmak. notlarıyla onu değerlendirmek. okulun öğrenmek için değil not için olduğunu öğretmek. tüm gelişim evrelerinde onu o yapan özelliklerine değil toplumun istediği özelliklere arka çıkmak.
her insan mutlu olamaz. çünkü gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü. her insan mutlu olamaz. çünkü gereğinden fazla özler hayatından çıkanları. hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri ve asla göremez yanı başındakileri. (bkz: erich fromm)