Benzetileri kırık bir şairin, alaca mısrası
Mahzun atîka...
Adından bir zerre mürekkebim
Sözüm, sitem hengâmına
Geç kalmışım...
Sanki hiç dönmeyecek devrim sana
Mihrümah
Zamansızım...
Issızlığımca senden, seni söylüyor eşya
Ve tutuyor hırsla,
Parmaksız elleri yüreğimi;
Korkunun hınca adandığı
Arsız demlerin...
Sanki hiç bitmeyecek bu tutuşma
Mihrümah
Tutuşanım...
Çevir başımı bu divanelikten, sana bakayım
Gözlerinde izi müheyya;
Ketum yâdı miladın
Bir hendek lazım bana
Cezbede umutlarım
Sanki hiç durmayacak bu yağma
Mihrümah
Korunaksızım...
Gel, işler zaman sessiz, dinledir ağrılarım
Gel, canım kanamada
Kırıldı zembereği kalbin
idrakim pusulasız
Sönmede ışıklarım
Sanki hiç onmayacak bu yara
Mihrümah
Âh...
Kanayanım,
Kanatanım...
çok yoğun bir iş gününde odadan çıkıp geri döndüğünde hediye paketine sarılı üzerindede seni çok seviyorum canım dostum yazılı minik bir çikolata.Çok mutlu oldum yahu.
As ashes slowly fall i turn to heed my inner call
To feel the gap within my soul
I must find the one inside the whole
Flawless belief, is what my eyes see
A shining figure here before me
A divine idol we all plead to
Im down on my knees i worship you with owe
Im down on my knees my belief forever strong
And i call out to you my lord of light
Watch my faith how it glows
God await that i know
My praise for him i shall bestow...
And sing it, praise you lord, he is the lord
In all pas centuries ive lived
False believers lived in eternal lie
We live our life - amen
Giving love to the end
Shadows rise and fall
At gods divine call
The answer to my pleas
Let all madness cease
This will be done ..
en sevdiğğim şarkısı
Ben sandım ki biz çok iyi dostuz...Yanılmışım demeye dilim hala varmıyor..Sana dedim ya artık biz dost değiliz..Lütfen bana selam bile verme..Selamını bile almak istemiyorum..Bunları söylerken dilim hiç tutukluk çekmedi.Kelimeler aktı gitti..Sandım ki söyleyemez dilim..Hani sen bana küsemezsin dedin ben de sana küstüm bile dedim..Çocukmusun dedin de ne alaka dedim ya..Aslında ben hala çocuğum..Ver oyuncaklarımı geriye Ben de sana verdim oyuncaklarını geriye..
...Hem bana öyle geliyor ki en kaba söz, en kaba mektup bile susmaktan daha iyi bir iyi yüreklice, daha bir dürüstçedir. Susanlar, hemen her zaman, içten gelen incelikten, nezaketten yoksundurlar; bir itirazdır susku; yutmak zorunlu olarak kötü kılar kişiyi, mideyi bile bozar, susanların hepsi de sindirim bozukluğu çekerler..Friedrich Nietzsche
Tecavüzden sonra "zevk aLdın mı?"diye sormak nasıL abeste iştigalse,gidişinin ardından ayLar sonra arayıp "Nasılsın ?"diye sorman da o kadar abesti işte.Uyuz bir itin kasığındaki pire kadar mutluyum.Ve başını çöpe soktuğu için kıçı açıkta kaLan bir kedi kadar tetikteyim..Tut ki mutluyum...Tut ki yıkıldım. Sanane demek istersiniz.Diyemeyip teşekkür ederim sen nasılsın dersiniz.içinizde fırtınalar koparken hiçbirşey hissetmiyormuş gibi davranırsınız.
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi...
Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı.
Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını, sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim.
Beni yitirmekten hiç korkmadıla...r; çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek isteğim olurdu. 'Ne olur, bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay unutamıyorum.
Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. Çocukluğumun o güzel bahçesini.
Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni...
Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim...
dünyanın en büyük zevklerinden biridir bence. Mısır patlağını alırsın dev boy kolanı ve sadece filme odaklanırsın.izledikten sonra da hele ki ankarada isen hemen film çıkışı kızılaya yakın oturan bir arkadaşını ararsın ve de konur sokak ta bir cafede çay içip filmi ona anlatırsın.