bugün

Ne yaptığını bilmeyen eski sevgili hareketidir.Güzel giden hayatınızı mahvetme durumudur.Ayrıca içinde bulunduğunuz ortam gidişatına göre yön veren eylemdir demek mümkündür.
en fenası da arayınca "ulan hala seviyor muyum?" şeklinde beynini kaplayan düşüncedir.
"bu iş bitmedi mi ha? x senemi senin için harcamadım mı? ben yapamam!" diyip kapatmalısınız.
*
kadir gecesinde beşiktaş-mençistir maçının ikinci yarında arayan sevgilidir.
amacı:
sözde: kadir gecemi kutlamak -ki inanmadımı biliyor-
özde:staj dosyamda bir şeyler eksik kaldı sen buldun stajı senin yardımın lazım.
kısa özet:
sabahın 5'ne kadar mesajlaşılır,sonra bir şans daha istenilir ve bir daha mesaj atmaz karşı taraf,yani hayatınızın içine eder.
ya bir aşk şarkısından yada bir aşk filminden etkilenip kendisine hakim olamayan eski sevgililer durumudur. Tabi şarkı veya filmin haricinden baska şekilde gaza gelenlerde olabilir.
hep dönerler, lafının delillerinden biridir.
tam kafandaki o bölümü delete etmek için uğraşırkan bir arama herşeyi berbat eder.
varlığı bir anlam ifade etmeyenler, için araması hiç bir anlam ifade etmez.
kesilen bütün ahkamlara inat, kesilmemiş biçilmemiş, eskimemiş bir bekleyiştir ve bu bekleyiş hiç bitmez.*
genelde 'dün gece rüyamda gördüm seni' şeklinde bir bahaneyle ararlar. *
terkedilen bünyelerin bir umutla " lan acaba var mı böyle birşey" diye tıkladıkları başlık.
bu durumu istemeyenlere çözüm olarak ayrılırken veya ayrıldıktan sonra hala konuşurlarsa gerçekten nefret edecekleri bir şey yapın onlara. ne ararlar ne de sorarlar. tecrübeyle sabittir.

ayrıca (bkz: eski sevgiliden dost olmaz)

Sevgili de olmayacaksanız niye tutarsınız telefon rehberinizde, msn listenizde, facebook'ta. Di mi ama?

edit: eksi almışım, doğru, fuck buddy'liği unuttuk *
dün gece basima gelen olaydir. tam unuttum artik önüme bakayim derken bir sekilde gene kendini hatirlatti bana. heyecanlandim, sasirdim cokta belli ettim. acaba gecikmis bir bayram tebrigi mi olacak diye düsünürken sacma sapan bir mevzudan bahsetti(mevzuya girip baymayayim) sonra da ekledi yanlis anlama bütün arkadaslarima soyledim dedi. ben senin arkadasinmiyim be, arkadasini aradiginda hissettigiyle benim hissettigim bir mi? yanlis anlayacagimi düyüsünüyorsan neden ariyorsun. dünden beri aklimi aldi 2 dakikalik konusma.
eski sevgilinin aranması anlamındadır.
Eğer kötü anılarla hatırlanan bir sevgiliyse, telefon numaranızı değiştirmeyi düşünmenize sebep olabilecek bir durumdur.
hayatınızı düzene koymanıza engel olacak durumdur. en mutlu olduğunuz anda yada tam onu unuttuğunuzda arama zahmetinde bulunur bu şahıs. hiç düşünmeyin ki beni seviyor mu acaba diye. kesinlikle kendi derdindedir, yalnızdır, içmiştir yada arayacak kimse kalmamıştır da siz denk gelmişsinizdir.
eğer içinizde ona karşı birşeyler kalmışssa yürek hoplamasıdır.
sözlük yazarlarının itirafları başlığına yazıyomuş havası yaratıcam ama bir çok kez başıma gelen ve sadece üzülmeme sebebiyet veren durumdur.

diyaloglar genelde 3-5 saniye susma aşamasından sonra gerçekleşir. ilk fasıl aşıldıktan sonra psikolojik durumunuza göre "beni niye aradın" diye sorarsanız karşı taraftan gelecek belli cevap "napıyosun, ne ediyosun ve merak ettim ölesine aradım" şeklinde olacaktır.

ama arayan kişinin geçen zaman süreci içerisinde neler yaşamış olacağınız hakkında en ufak bir fikri yoktur ondan biraz pervasız davranır.

edinilen tecrübelere göre aradan geçen zaman önemli olmaksızın arayan kişinin yaşadığı herhangi bir ilişki veya başından geçen olaylar sonucu, içinde size karşı oluşan özlem ve merak kişinin pişkin bir bencillikle sizi aramasına sebep olur. burda en önemlisi bencilliktir. çünkü sizin onu özlediğiniz zamanlarda değil kendisinin sizi özlediği zamanda sizi arayıp "sesini duysam kafi" mantığı ile bencilliğini pekiştirmesi durumudur.
o telefon açılır ve zaten 'hiç bişey eskisi gibi değil'ken, en azından eskimeye başlamış, acıtmayan mevcut durumda özlenesi hale gelecektir.

yani, bu durumda daha eski, telefon çalarken ki eski ve telefon sonrası yeni haliniz ile iyice saçma sapan bir duruma gelirsiniz.* *
açmamak en hayırlısı. düzene girmiş hayatınızı, açacağı telefonla yerle bir etmek tek amacıdır. onsuz yaşama devam etmenize şiddetle karşı çıktığı için, içinde tuhaf duyguların yoğunlaştığı an aramaya koyulur.
çoğu zaman ironik bir durumdur, dengesiz olaylar silsilesi olarak da nitelendirebiliriz. şöyleki; giden sevgili tam unutulmaya başlanmışken bir yolunu bulup, er ya da geç kendini bir şekilde hatırlatır. işin ironik yanı; bu sevgilinin zaten ayrılan ilişkiyi bitiren taraf olmasıdır. dengesiz yani ise; eski sevgilinin aradığını gören karşı tarafın, bu aramalara cevap vermeyip bir müddet sonra bu sefer arayan konuma geçmesidir...
sinir stres yapar. unutulamamışsa, ondan sonra olmamışsa bir heyecan, bir korku dolar o pırpır atmaya başlayan yüreklere. "Alo?" dersin ürkekçe. o da azıcık unutamamışsa heyecan kaldığı yerden devam eder genelde.
aksi takdirde "hönk, ne alaka ya?" diye bir düşünce ile ya cevap verilmez ya açılır da soğuk konuşulur;
" alo?
- aa mrb ayşe fatma nasılsın?
" iyi, sen?
- iyi bende ne olsun..
" ...
- bende şey için aramıştım...

bu noktadan sonra biraz beyni olan ses tonundan anlar soğukluğu, kısa sürede belalı değilse bırakır gider.
serbest çağrışım için:

(bkz: aramaya inanmak)
eğer eski sevgiliyi sevmiyorsanız, açmamanız gereken aramalardır. hala seviyorsanız da açın, konuşun, sesini duyun en azından.
pişmanlığın belirtisidir. telefon açılıp bir güzel dalga geçerek kapatılmalıdır.**