akp'nin bu seçime girerken kuşkusuz en büyük handikabı herhangi bir mağduriyete sahip olamaması. Bundan önceki seçimlerde sürekli ''mağdurum da mağdurum'' politikasını yürüten akp, bu kozunu kaybetmiş görünüyor. Güçler ayrılığı ilkesini yerle bir eden ve tüm kurumları arka bahçesi haline getiren akp, yolsuzluklarla birlikte de kendilerine ve yandaşlarına yoksul bir ülke olan Türkiyede yapay bir cennet yarattılar. Kurumlar üzerinde yapabilecekleri hiçbir polemikle mağdur olduklarını ifade etmelerine imkan yok. Bu yüzden bir gazete manşetini baz alıp ''ama bunlar cumhurbaşkanını asmak istiyorlar'' safsatasına sarılmaktan başka çareleri kalmadı. Dolayısıyla bunu dillendirmek zorundalar ve de kim ne kadar çok ses çıkarırsa, sahibine bağlılığını o kadar ifade etmiş olacak. Yiğit Bulut'un açıklamaları gündemde kalma ve ''mağdurum da mağdurum'' gündemi oluşturma adına sergilenen çırpınışlardan daha fazlası değil.
zonguldaktaki maden kazası için ''ergenekon yapmıştır'' imalarında bulunmuştu. Şimdi de aktroller, soma için ''cemaat yapmıştır'' imalarında bulunuyorlar. Acaba şuan o günleri hatırlayıp ne düşünüyordur?
taner yıldızın ısrarla maden işçileri için dini kullanmaya çalıştığının göstergesi olan söylemidir.
Gelişmiş ülkelerde böyle kaza olmaz, olan küçük çaplı kazalarda ise sebepleri araştırılır, sorgulanır. Biz de ise ''ölmek kaderlerinde vardır, güzel öldüler, şehit oldular, cuma adlarına hutbe okutacaz, dualarınızı eksik etmeyin' denir. Bunu denetleme ve sorgulama makamında olanlar der.
sabah gazetesi haberi. Gerçekten bizleri çok duygulandırmıştır. Sayın cumhurbaşkanımız kazayı duyar duymaz manisa valisini arayıp gerekeni yapın demiştir. Böylesine duyarlı devlet büyüklerimizin olması bizler için gerçekten çok büyük şanstır. Bu önemli olayı sadece sabah gazetesi değil, birçok televizyon da son dakika haberi olarakta vermiştir. Gerçekten haber değeri vardır, zira sadece birkaç yüz kişinin öldüğü bir kaza için bile cumhurbaşkanı talimat vermiştir. Biz bu habere bakıp diyeceğizki, cumhurbaşkanımız derhal talimat verecek kadar konuyla ilgililer, valiyi bile aramış, hem de devletin bütün imkanlarını kullanın demiş. Valla cumhurbaşkanımız yakında başsağlığı mesajı bile yayınlar. Demedi demeyin, helal olsun!
arayıpta bulamamadığım şeydir. sistem kurulu tek yapılması gereken çığ gibi büyümek. sözlük bunun için çok iyi. internette vaktini geçirecen binlerce kişi var sözlükte ama kimse ne olduğunu anlamaya bile çalışmıyor. ilginç.
kayıt olarak para kazanabileceiğiniz site. kayıt olmak için herhangibir para ödemezsiniz. sadece kayıt olursunuz ve başkalarının kayıt olmasını sağlarsınız. Bu şekilde zincir büyür ve kaydolan kişilerin siteyi kullanarak yapacağı her rezervasyonda para kazanırsınız. sistem yeni olduğu için zincirin başında olacaksnız ve para kazanma şansınız artacak. herahngibir ücret ödemeden sadece sisteme kayıt olunarak para kazanma şansını değerlendirin.
çok zor olan iştir.Fakat sanırım bu sefer olacak, para kazanmak isteyenler bana mesaj atabilirler ama kazanabilme sözü veremem, dürüstlük sözü verebilirim.
Hanefi mezhebi islamiyet arasında en yaygın mezhep. imam Buhari ise islam dünyasının en sağlam hadiscisi kabul ediliyor. Yani hanefi müslümanlar imam buharinin sahih-i buharisi ile islamı yorumluyor. Peki birbirine zıt bu iki imamı aynı anda kabul etmek hangi mantıkla örtüşüyor? Ehli rey ile ashabı hadis ekolleri arasındaki kavga ve tekfirleşmeden habersiz verilen fetvaları malesef benim kıt aklım almıyor. ilahiyatçılarımıza sorduğumda dedim ya onlar daha durumdan habersiz. işin içinden çıkmam zor vesselam.
4 farklı ilden 7 diyanet görevlisine sorduğum soruda, diyanet görevlilerinin mutabık olmadığını gördüm. Yetinmedim (f.k gibi türkü de yakmadım) internet üzerinde fetva veren ilahiyat profesörlerine sordum. yine mutabık değiller. Maya ve Aztek medeniyetlerini araştımak, dinleri öğrenmek için diyanetten daha fazla katkı sunacağı kanaatindeyim. ilahiyat fakültelerinde bu medeniyetlere ait birşeyler anlatılıyor mu bilmiyorum. Biri beni aydınlatırsa memnun olurum.
Caner Taslaman ve Emre Dorman gibi yeni kuşak ilahiyatçıların Meral Kence gibi zayıf tartışmacılar karşısında mutlak ahlak ve ahlakın kaynağı konusunda dinleri ortaya koymaları ve görece bir üstünlük kurmaları çok doğal. işin şovanizmine kaçmaları da savundukları mutlak ahlakla örtüşmüyor. Bu konuda Richard Dawkins'in mutlak ahlak konusundaki fikirlerine cevap vermeleri daha hayırlı olacaktır.
çok zeki ve ahlaklı olduğunu kabul etmemle birlikte ''ALLAH'ın rızıklara kefil olması''na rağmen açlıktan ölmek var sorusuna verdiği cevapta sınıfta kaldığını düşünmekteyim. Cevabında açlıktan ölmek olmadığını,vücuttaki yağların yakımının 40 gün sürdüğü, bu ölümlerin ölenlerin vücudun zayıf düşmesi nedeniyle ortaya çıkan hastalıklardan olduğunu belirtmekte. Durum değişmiyor, bu yine açlıktan ölmek oluyor. Üstelik kanaatimce su da rızk sayılır ve ALLAH rızkı garanti altına almışken nasıl oluyorda peygamberin torunu susuzluktan ölüyor?
hakkında çok şey söylenen hadis bilgini. iki iddia bulunmaktadır. 1.iddia buharinin muhteşem bir zeka ve hafızaya sahip olduğu, efendimiz(s.a.v)in hadislerini kılı kırk yararak incelediği ve sahih hadisleri alıp günümüze taşıdığıdır. 2.iddia ise efendimizden(s.a.v) 178 yıl sonra doğduğu ve efendimiz'in sözlerini yazdırmayı yasakladığı halde ( ki bu da bir hadis oluyor, bunu kim naklediyor) Kuran-ı Kerimle çelişen birçok hadsi uydurduğu ve dine zarar verdiği. imam-ı Azam hakkında söylediği iddia edilen hoş olmayan şeyleri de göz önünde bulundurarak ben 2.seceneği daha yakın görüyorum ama ilmine ve zekasına güvendiğim bir çok islam aliminin 1.seçeneği kabul etmesi beni tereddüte düşürüyor. Aslında hayat mamak meselesi olan dahası ahiretimizi ilgilendiren böylesi bir konuda tartışılması gerekmekte ama bu bir futbol maçı kadar dahi konu değerlendirilmiyor.