Dünyayı derinlemesine, kültürleriyle birlikte tanımaya çalışan ve gezdikleri yerlerin çevrebilimle ilgili, sosyo-kültürel ve ekonomik değerlerini benimseyen gerçek gezginleri bir araya getiren bir platform oluşturarak nitelikli bilgi paylaşımı sağlamak; öte yandan daha az tecrübeli insanlara isteklendirme kaynağı olmak ve farkındalık uyandırmak; teknoloji, endüstri ve turizmin çevrede ve yerel kültürlerde yarattığı olumsuz etkiye dikkat çekerek ülkemizde bilinçli bir gezi ve gezgin kültürü'nün oluşumuna ve gelişimine katkı sağlamak olan grup : http://sirtcantalilar.wordpress.com/
izmir Hilton Oteli'nin 31.katındaki barında dinlediğim ses rengine hayran kaldığım, özellikle italyanca'ya ve yabancı dildeki şarkılara hakimiyetini gözümden kaçırmadığım kulaklarımın ve ruhumun bayram ettiği sempatik tatlı güzel insan.
atlas'ın desteğiyle kaz dağlarında açılacak oluşum. doğanın içinde, sırtçantasıyla gidilip az konfor çok keyifle kalınacak bir aktivite : http://yasamokulu.org/
Başarılı bir mimar, üstüne de pek bi tatlı, konuşkan. bir ara Ntv'de tasarım programı sunmuştu ayrı hastası olmuştum. bu hasta olma durumum an itibariyle
trt türk'te yayınlanan kentler ve gölgeler adlı belgeselde barselona-antoni gaudi'yi ballandıra ballandıra anlatmasıyla devam etmekte.
'Dün hala yaşıyor' diyen Atlas Tarih, tarihin göz ardı edilemez önemini ve kopuşsuzluğunu vurgulamayı amaçlıyor. Dergi spor tarihinden teknoloji tarihine, mimarlık tarihinden arkeolojiye, harp tarihinden siyasi tarihe pek çok alanı kapsayan yazı, haber ve yorumlardan oluşacakmış. Dergi ilk sayısıyla okurlarına 144 sayfalık "II. Abdülhamid'in istanbul'u" fotoğraf albümünü armağan ediyor.
Refika'nın Mutfağı adlı kitabının yazarı, yaratıcı hoş insan. bir sabah Ntv'de tanıştım onunla, yaptıkları o kadar hoştu ki aslında dünyaları yaratıp çin ya da fransız mutfağından değil de bize ait tatlardan neler çıkarabildiğini büyük bir mütevazilik ve keyif ile anlatıyordu. Kadayıf mantı'sı, Türk suşisi daha saymıyım sabah sabah. nasıl imrenerek yapıştım ekrana bilemezsiniz, bir de fesleğenlerle süslü mutfağında en ince düşünülmüş detaylar nasıl bir ince zevk de veriyordu ona. dinledim de dinledim...tariflerin cepte refikacığım, hepsini sevgilime yapacağım!
film hakkında şöyle bir değerlendirme şalom gazetesinden gelsin :
En iyi Aktör Ödülü'nün ikinci sahibi, genç italyan oyuncu Elio Germano La Nostra Vita / Bizim Hayatımız'da bir inşaat işçisi rolünde. Danielle Luchetti'nin, günümüz toplumsal sorunlarını, sınıf farklılıklarını sosyal açıdan eleştiren filmin konusu Roma banliyölerinde inşaat sektörü içinde geçiyor. Hiç bir sosyal güvencesi olmadan, boğaz tokluğuna çalışan göçmen işçiler, sistemin dişlileri arasında ezilen inşaat işçileri, küçük insanlar, Luchetti'nin de içinde bulunduğu üçlü bir senaryo ekibi tarafından iyi gözlenmiş.
Becerikli inşaat işçisi, iyi bir aile babası olan Claudio, üçüncü çocuğuna hamile olan eşinin doğum sırasında ölmesiyle sarsılır. Bu beklenmedik dram, mutlu bir evliliği olan Claudio'nun yazgısını değiştirir.
Üç çocuğuyla hayatta kalma savaşı veren Claudio içinde bulunduğu inşaat sektöründeki haksızlıklara karşı savaş açar. Ailesinin, arkadaşlarının ve yakın çevresinin desteği ile girdiği amansız savaştan yüzünün akı ile çıkar.
ilk kez izlediğim genç aktör Elio Germano Claudio'da, taptığı bir insanın kaybıyla travma geçiren basit bir insanın çocukları için verdiği mücadeleyi müthiş performansıyla inandırıcı kılıyor. Karısıyla birlikte sık sık söylediği favori şarkıyı, eşinin ölümünden sonra tek başına söylerken bir dram karşısındaki haklı isyanını yansıtan hiddetli görülmeye değerdi.
Ödüllü filmi Mon Frére est Fils Unique ile tanınan Danielle Luchetti, gerçekçi ve samimi sinema dili ve duyguları işlemedeki hüneriyle, tek yarışmacı olarak ülkesi italya'yı Cannes'da layıkıyla temsil etti. http://www.salom.com.tr/n...uncu-3-kaliteli-film.aspx
kaynaşma babında yasmin levy ile yaptığı şu düet duygularınızı yerinden zıplatır, coşturur, farklı yerlere götürür, sonra müzik biter olduğunuz yerde kala kalırsınız nasıl yani diyerek. işte böyle bir şarkıdır bu şarkı : http://www.youtube.com/watch?v=xOWNVPhTHrk
Cezayir kökenli fransız şarkıcı. Mistik festivali kapsamında ülkemizde 25 Mayıs'ta Aya irini'de ilk kez sahne alıcakmış, sufizmin, aşkın, mağribin kızı.
1963 Madrid doğumlu, Pedro Almodovar'un gözdelerinden pek başarılı oyuncu.
Bugüne kadar yaptığı başarılı işlerle, iyi oyunculuklarla ayrıca insanda hayranlık uyandırır. Bu güzel insanın önce ispanya sinemasından sonra Avrupa sinemasından eksik olmaması dileklerimizle diyelim.
sıradaki link bu müthiş kariyere göz atmak isteyenler için gelsin : http://en.wikipedia.org/wiki/Blanca_Portillo
David Le Breton'un Sel Yayıncılık'tan çıkan ismail Yerguz tarafından çevrilen muhteşem kitabı. Eserin tanıtımında kitapta şu cümleler geçer ve insanı alt üst etmesine yeter : "Yürüyüş dünyaya açılmadır. insanı mutlu yaşam duyguları içinde yeniden oluşturur. Tam bir duyumsallık isteyen derin düşünmenin etkin bir biçimine sokar insanı.
insan bazı yürüyüşlerinden değişmiş olarak döner... Yürüyüş çoğu zaman insanın kendi içine yoğunlaşmasını sağlayan bir dönemeçtir"
daha fazlası için : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=764583
italyanca Citta (şehir) ve ingilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow, ''yavaş şehir'' anlamına geliyor.1986 yılında Amerikan tarzı hızlı yiyecek (fast food) zincirine karşı çıkılarak, italya'nın Barolo kentinde ''Yavaş Yiyecek Birliği'' oluşturuldu. 1989'da Paris'te uluslararası boyut alan birliğin, bugün 100'den fazla ülke temsilcisinden oluşan 80 bin üyesi bulunuyor. Yavaş Yiyecek kavramından esinlenen ''Yavaş Şehir Hareketi''nin temeliyse 1999 yılında italya'nın Chianti bölgesindeki Greve kentinde, 30 kadar Yavaş Yiyecek kentinin katılımıyla atıldı. ilk bildirgede, küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi, kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek, tek bir model insan oluşturmaya doğru gittiği ve sonunda sıradanlığın hakim olacağı bir düzenin yaratılacağı konusunda endişeler bulunduğu dile getirildi. Bu muhtemel sonuçların engellenmesi, yerel değerlere sahip çıkılması, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla Yavaş Şehirler kavramı çerçevesinde bir ağ oluşturuldu.
Yavaş Şehir olabilmek için çevre politikaları, altyapı, kentin dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürünlerin desteklenmesi, konukseverlik gibi kriterler gerekiyor. Bu şehirlerin logosu olan salyangozu kullanabilmeye hak kazanan merkezler, düzenli olarak denetimden geçiriliyor.
Türkiye'nin ilk dünyanın 121.sakin kenti de seferihisar olmuştur.
Mine Vaganti filminde raks eden pek keyifli-coşkulu şarkı. Zilli Nina ile Giuliano Palma birlikte icra ediyorlar.
Şarkının sözlerini de yazayım tam olsun efendim :
Cinquantamila lacrime non basteranno perchè
musica triste sei tu dentro di me.
Cinquantamila pagine gettate al vento perchè
eterno è il ricordo, il mio volto per te.
Non ritornare, no tu non ti voltare, non vorrei mi vedessi cadere.
A me piace così, che se sbaglio è lo stesso, perchè questo dolore è amore per te.
Cinquantamila lacrime senza sapere perchè
sono un ricordo lontano da te.
Cinquantamila lacrime non basteranno perchè
musica triste sei tu dentro di me.
Non mi guardare, non lo senti il dolore, brucia come un taglio nel sale.
A me piace così, che se sbaglio è lo stesso, perchè questo dolore è amore per te.
A me piace così, e non chiedo il permesso, perchè questo dolore è amore per te.
1974 Petersburg doğumlu tiyatrocu-oyuncu hatun kişi. 1997 yılında Anna Karenina filminde Maria rolüyle Avrupa Sinemasında arz-ı endam etmeye başlayan oyuncu asıl başarısını Giuseppe Tornatore'nin La sconosciuta(2006) filmiyle elde etmiştir. Bu filmden sonra italya'da tanınırlığını ve ününü artıran Rappoport, sırasıyla L'uomo che ama, Italians ve La Doppia Ora filmlerini yapmıştır. La Doppia Ora filmindeki rolüyle 2009 yılının Venedik film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü de kapmıştır bu başarılı güzel insan.
2009 yapımı Giuseppe Capotondi yönetmenliğinde Ksenia Rappoport, Filippo Timi'nin başrolü paylaştıkları dram-psikolojik-gerilim filmi. Birbirlerinden etkilenen Sonia ve Guido'nun ilişkileri konu ediniyor. Zamanla ilişkileri karışık, gizemli, entikalı bir hal alıyor. film türkçeye çift zaman, ingilizce'ye de the double hour olarak çevrilmiş.
Film için yorumuma gelince : evveli akşam izledim, oldukça etkileyiciydi. geri dönüşler-gerçek- arayış üçlemesini içine alan güçlü bir anlatıma ve kurguya sahipti. başrolde arz-ı endam eden ksenia rappoport'a hayran kaldım, o nasıl güçlü bir oyunculuktur öyle. zaten aldığı ödüllerden de ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlamış efendim. hatun yıktı viran eyledi beni gece gece. halen daha etkisindeyim düşünün gari. bulursanız bu muhteşem filmi bir yerlerden kesinlikle izleyin!
Bayraklı Turan Eğlence Merkezi alanında yer alan deniz cepheli, açık ve kapalı alana sahip 30 bin kişi kapasiteli yeni eğlencelik alan. izmir Arena'nın işletmesini Levent Piriştina ile Atilla Alkan gerçekleştireceklermiş.
Mekanın açılışı 17 Nisan olarak belirtilmiş ve gecede Mazhar Fuat Özkan, Şebnem Ferah, Gökçe, Çilekeş ve Cem Özkan sahne alıcaklarmış. Güzel kentime hayırlı olsun.
komşu'dan gelen harika ses. şarkılarını duyduğunuzda kendinizi yunanistan'a atma isteği uyandıran sıcak samimi güzel insan. hazır bahar yaklaşırken içinizdeki heyecana coşkuya birebir. synthimata, to lathos, triti fora gibi daha yeni taze taze çıkardığı alli mia fora gibi nice güzel şarkılara sahiptir. dinleyin dinlettirin derim.
Almanya'da tıp eğitimini tamamlayan staj için geldiği Türkiye'de yaşamaya karar veren fotomodellik, mankenlik yapan bilumum klip ve reklamlarda dizilerde filmlerde oynayan donanımlı pek bir kültürlü 1978 doğumlu güzel insan. Şimdilerde Sis ve Gece'den sonra ikinci sinema filmi Ses 'in heyecanı içerisinde olan duru güzellik.
1981 doğumlu Cezayir asıllı fransız oyuncu. geçtiğimiz yıl aldığı ödüllere doymayan un prophete'de malik el djebena karakterini canlandırmış yakışıklı üstüne pek başarılı aktör.
Bu zamana kadar neler yapmış bir tanıyalım kısaca bir göz gezdirelim :
2006: Tahar, öğrenci (Documentary) - Tahar
2007: La Commune (TV dizi film) - Yazid Fikry
2007: Inside (film) - Polis Memuru
2009: Un prophète (film) - Malik El Djebena
Şimdi bu güzel insana daha yakından bir göz gezdirelim :
Kısa zamanda kaliteli işler yapan kent müzeciliğinin iyi örneklerinden birisidir. bir diğeri için (bkz: bursa kent müzesi) herşeyden önce tarihi binasi ve ic dizayni ile ziyaret edilmesi gereken bir mekan. yaptıkları ve yapacakları sergiler ile ayrı bir kayda değerler. internet adresini vereyim de benim gibi çanakkale sevdalıları için tam olsun :
Yirminci yüzyılın portreleri - Unutulmayanlar adlı kitabın Attila Aksoy ile editörü. Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi- CAMOC Yürütme Kurulu Üyesi-
istanbul 2010 Kültürel Miras ve Müzeler Direktörü'dür. Entellektüelliğinin yanında asil bir durusa ve isik dolu gozlere sahip yillarin getirdigi bilgelikle harmanlanmis hemşehrim ve hemcinsimdir.
