Birden fazla-birden fazla dediysem 2 işte- parmak izi ekleyince sapıtan telefon.Touch ID ile aramızda çözülemeyen sorunlar var. Benimle mi alakalı, telefonla mı bilemedim.
-Yapmanızı istemediği her şeyi yapın.
Varsa öyle bir madde, işe yaramıyor. Ayrılmıyor hocam, büyü falan mı yaptılar acaba? iyi yayınlar.
-beni seviyor musun diye sorun, ilgi manyağı olma sinyalleri verin.
Denedim, her seferinde seviyorum diyor. Ve ilgi gösteriyor. :(
-ilgisiz durun.
Ajitasyon yapıp sizi aşağılıyor. "Ben bunları hak etmiyorum" diyip ağlıyor.
Ben nerden buldum bunu amk ya !
bilinçsiz anne ve babaların, şımarttıkça şımarttıkları çocuklarının belli bir yaştan sonra canavara dönüştüklerini görünce çaresiz kalıp götüm götüm başvurdukları program.
Daphne'nin annesinin "Mesela pirzola et dururken, neden kiyma yiyesin ki?" sozu ile aklimi basimdan alan cizgi film. wilma ile shaggy'yi opusurken gorunce icimi bir huzun kapladi. bizim donemimizde sadece maske takan kotu adamlarin pesinde kosarlardi. yeni nesil fena.
Pahali biletler yuzunden memleketine gidemeyen biri icin fazlasiyla duygusaldir.
Yukluyorsun o vergileri, 300luk bilet oluyor sana 700tl.
Yeme bizi thy. ucamiyoz igdira, fakiriz biz amk.
Kaldim yine icine ettigimin adasinda.
Enver aysever'in sırrı süreyya önder'i dava etmesiyle sonuçlanmıştır.
böyle ağır küfretmesine ihtimal vermediğimden olsa gerek, ssö'nün davacı olmasını bekliyordum.
Sonuç olarak sırrı süreyya önder'in böyle bir üslup kullanması üzücü, yanlış.
nurettin aras döneminde kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelere hizmet götürmemiş, anca 2009 seçimlerinde mehmet nuri güneş'in belediye başkanı seçilmesiyle şehrin her yerine hizmet etmeyi öğrenebilmiştir.
ığdır, 2009'dan bu yana barış ve demokrasi partisi ile gayet iyi bir noktaya gelmesine rağmen azeri-kürt kavgasına kurban gidecek gibi görünüyor. 2014 seçimlerinin, halka hizmetten ziyade "beni bir kürt yönetemez." mantığıyla seçim propagandaları yapan milliyetçi hareket partisi'nin kazanması, aslında ığdır halkının kaybetmesi şeklinde sonuçlanması bekleniyor.
öyle ki ığdır belediyesince dikilen insan hakları evrensel beyannamesinin ve önemli 4 kürt edebiyatçının, düşünürün temsili heykeline dahi tahammül edilmiyor. sebebi ise apaçık ortada.
3 ülkeye sınırı olan ve gerekli önemi görmeyen bu şehre kendi halkı bile sidik yarışına çevrdikleri kürt-azeri kavgasıyla yarar sağlayamıyor. hala "yok sen şusun,sen busun"larla şehir yönetebileceğini sanan ığdır'da yaşayan azerilerin belediye tarafından ırkçı bir muamele görmemelerine rağmen "yeter artık" diyip ağlamaları da komik.
öyle lanet bir insanım ki babamı ağlattım bugün. koskoca babam ağladı yahu. "evladım var" diye sevinsin garibim. allah belamı versin sözlük. iyi geceler.