bourdieu'nün alanların yapısını anlatmak için kullandığı oyun benzetmesinden türeyen bir nosyondur. illusio oyunun oynanabilirliğini kabul etmek, kendini vermek, oyuna girmek ve oyuna kaptırmaktır. her alan, özgül bir çıkar biçimini, oyunda kaybedilip kazanılacakların değeri konusunda sözsüz bir kabul olarak ve alanı yöneten kurallara pratik hakimiyet olarak özgül bir illusio'yu oluşturur ve harekete geçirir.
bourdieu habitus kavramını alan ve sermaye ile birlikte kullanmaktadır. kültürel, ekonomik, sosyal vb. sermaye tipleri "yeniden üretilirken" habitus etkendir. ayrıca bu yeniden üretim sonucunda ortaya çıkan eğilimler de habitustur. karşılıklı etkileşim sermaye ve habitusta; aynı zamanda habitus ile alanda vardır.
mevlana'nın islamı, peygamberin öğütlerini ve tasavvufu tek yol gösterici olarak belirtip; felsefeyi, bilinmeyenle uğraşma çabası, kibrin yansıması olarak görmesidir. "mevlana'nın felsefesi" diye söze başlamak bu durumda hatalıdır.
kendisi: "sözde, bir şeyi inkar etmek, bir şeyi ispat etmek içindir. inkarı bırak da söze ispattan başla. "bu değil, o değil"i bırak da var olanı konuş. yok'u bırak da var olana tap"(Mesnevi, C.6, s.53) demiştir.
hakkında kapsamlı araştırma yaptığım konudur. çalışmanın özeti şu şekildedir:
5 haziran 1977 seçimleri türk siyasal hayatının en karışık günlerinde yapılmış olan seçimlerdir. sağ ve sol partiler daha önceki seçimlerde kendi ideolojilerini tanıtmış, bu ideolojilere verilen destek çerçevesinde toplumsal ve siyasal kutuplaşma artmıştır. seçime gidilirken iktidarı elinde bulunduran birinci milliyetçi cephe hükümeti, sağ görüşlü partilerin milliyetçilik çatısı altında toplanmasından oluşmuş olmasına rağmen bütün partiler merkez sağın tüm oylarına taliptiler. chpnin komünizmle özdeş tutulması ve sağ partilerin milliyetçilik ve maneviyatçılık yarışına girmeleri seçimleri tam bir rejim meselesi haline getirmiştir. seçim sürecinde ap anayasayı değiştirmekten söz ederken, yaptığı icraatları seçim meydanlarına taşımıştır. mhp ve msp milli ve manevi değerleri ön plana çıkartırken; chp, sosyal adaletsizlikten ve sokaktaki terörden bahsetmektedir. propaganda araçlarının artmasıyla tüm partilerin siyasi manevra alanlarının genişlediği görülmüştür. seçimlerden buruk şekilde galip çıkan chp, hükümeti kuramamış ve ikinci bir milliyetçi cephe koalisyonu oluşmuştur. seçimin sonuçları itibariyle chp yönetimi değişim sinyallerini vermiş, hükümet kurmadaki sorunlar ve istikrarsızlık bir askeri müdahalenin habercisi olmuştur.
kızlar: "aşkım (ödemeli)"
erkekler: hiçbir erkek sevgilisini kendi istediği gibi kaydedememiştir. sevgilinin muhakkak bir tesiri mevcuttur. o yüzden ne diye kaydettiğimizin hiçbir zaman bir önemi yoktur.
yurtta iseniz muhtemel durumdur. hele başka birinin ranzasına uzandığınızda çıkması, göze çarpması kin duygusuyla beraber bir sevinç yaşatır. alırsınız ve onu saklamaktan dolayı utanç içinde olduğundan size hiçbir şey söyleyemeyen o hainin karşısında yakarsınız. gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmıştır.
zamanında yoluna çıkan herkesi temizlemek için "davasını sattı" diyenlerin geldiği durumdur. gemileri yakarak gelinen noktada; okyanusta kayık aramaya benzer.
ergenekon davaları hakkında çıkan haberlere ikna olduğunu söylemiş ve askerin etkinliğinin azaltılmasından mutluluk duyduğunu ifade etmiştir. erdoğan'ın en büyük icraatının bu olduğunu da eklemiştir.
baştan katilin tarafında olun. her filmin başında katil kazanıyor. sonlara doğru katile ihanet edin, iyilerin tarafına geçin. iyiler sinir bozucu şekilde hep kazanıyor.
"abbas güçlü ile genç bakış" programında bir seyircinin telefonla bağlanıp; "kağıttan kaplan dediniz sonra ben öyle demek istemedim şeklinde geri adım attınız. ne demek isteğinizi ifade edemiyormusunuz? iki lafı bir araya getirmekten acizmisiniz?" şeklindeki girişinden sonra adamcağıza fena ayar vermiştir.
Batum ile tartışan adamcağızın "ben öyle demek istemedim" demesi üzerine; "al işte sen de geri adım attın" demiştir.
telefonu açtığında acizlikle niteleyen insan batum'a saygılarını sunmaya başlar.
konuşma ilerlerken laf yetiştiremeyen yurdum insanı çareyi telefonu kapatmakta bulur.
(bkz: retorik)
(bkz: eristik)
gözaltına alındıktan sonra "Bir bedel ödenecekse öderiz. Yazdıklarımın ve yaptıklarımın hepsinin arkasındayım" demiştir. Ayrıca yeni kurulacak bir kanalın genel yayın yönetmeni olmaya hazırlanmakta iken tutuklanmıştır.