bugün

yapı kredi yayınları'ndan çıkan televizyon üzerine isimli kitabın yazarı. 2007 mayıs-haziran aylarında istanbul'da adına sergi ve konferans düzenlenmiştir.

(bkz: ukteydi) *
1930-2002 yılları arasında yaşamış fransız sosyolog. toplumsal sınıflar arasındaki ilişkileri, dil ve kültür sosyolojisini inceleyen eserleri etkili olmuştur. başlıca eserleri; karşı ateşler, televizyon üzerine ve pratik nedenler'dir.
kendisini diğer büyük sosyologlardan*** ayıran en büyük özelliği habitus'a verdiği önemdir. yani işin içine "kişi"leri daha çok katar. kişilerin zevkleri ön plandadır.
habitus ve sembolik sermaye hakkında teoriler üretmiş araştırmacı yazardır *.
Habitus için; (bkz: habitus).

bourdieu sembolik sermayeyi ise üçe ayırmıştır;
1)ekonomik sermaye ( ün, para vb.)
2)kültürel sermaye (eğitim vb.)
3)sosyal sermaye (arkadaşlar, sosyal çevre vs.)

Örneğin Fransa'da bir lise öğretmenin yüksek kültürel sermayesi varken düşük ekonomik sermayesi vardır * ve tam tersine ingiltere'de bir tesisatçının düşük kültürel sermayesi varken, yüksek ekonomik sermayesi vardır*.
Sosyoloji literatürüne habitus, alan, sermaye, illusio gibi kavramları kazandıran, pratiklere ve ampirik bilgiye yaptığı vurguyla dikkat çeken fransız sosyolog. Loic J. D. Wacquant'ın bourdieu ile görüşmelerinden oluşan düşünümsel bir antropoloji için cevaplar isimli bir kitap da mevcuttur.
fransiz sosyolog. Marx'in tezine tez katmistir (kulturel ve sosyal sermaye), ama ondan hep daha haklidir.

Marx surekli abarti içindedir, benim için ideolojisinin buyuk bir kismi da abartidan ibaret. zaten proleteryanin diktatur kurmasi imkansiza yakin bir durum, malum bu tip bir duzen pek uzun vadeli olmazdi.
1930-2002 yılları arasında yaşamış fransız sosyolog.

1995 yılına kadar siyasi anlamda pasif olan bu zat 1995 yılında lyon garı grevi ile birlikte cazgır bir siyasetçi oluvermiştir. yeni liberalizme ve egemen söyleme karşı mücadele etmiştir.

kitapları türkçe ye yeni yeni çevrilmeye başlanmıştır. la misere du monde en bilinen kitabıdır.
sosyolojinin mimarıdır. rahmetli olmuştur. sosyolojiye çok emeği geçmiştir.
Yarın sınavda bir kitabından sorumlu olduğum gıcık adam.
yeni yeni tanıdığım sosyolog'tur kendisi.
2002 de vefat etmiş ve fransız sosyologlar tarafından teröristin ölümü şeklinde lanse edilmiştir.
akademisyenlerin ve tv'nin tüm çirkin background'larını pazara çıkardığı için meslektaşları ve medya tarafından topa tutulmuştur.
cezayir'de görev aldığı askerliği sırasında, fransa'nın cezayir'e yaptığının doğru olmadığını anlatarak uzun bir süresini heba etmiştir. fransa'da almış olduğu felsefe eğitiminin mit'lerden öteye gidemeyeceğini buada anlamış ve eğitime yönelmiştir.
birçok meşhur yazar gibi tırt bir kitap hazırlama dönemi yoktur. bazı kitapları 15-20 yılda çıkmıştır.

iyi bir adamdır bourdieu. hele ki güney çeğin'den dinliyorsanız.
“tüketiciler bakımından, insanlar neye göre tercihte bulunurlar? Beğenilere bağlı olarak… Ama bu beğeniler en sıkça olumsuz biçiminde karşımıza çıkarlar (daha ziyade neyi istemediğimizi söyleyebiliriz, bunlar da genellikle başkalarının beğenileridir). Bir beğeni, daha önce ifade edilmiş beğenilerle karşılaştırma içinde oluşur; nesnelleşmiş beğeniler olan diğer nesnelerde kendisini bularak ne olduğu öğrenilir."

“arz edilen tüm ürünler, onları edinmeye eğilimli ve buna uygun tüketicilerin sayısı arttıkça, görece enderliklerini ve ayırt edici değerlerini yitirmeye başlarlar. Geniş kitlelere yayma, ürünün değerini düşürür; tasnif-dışı değeri artık sınıflandırıcı değildir… Ürünün enderliği ile tüketicinin enderliği birbirine paralel biçimde azalır.”

Pierre Bourdieu.
hayat konusunda çok sevdiğim ve kendi içimde bunun ulvi tartışmasını yaptığım bir sözü vardır.
''hayat'' diyor ''bir mücadele alanıdır ve sosyoloji de bir dövüş sporudur. ona göre; "çünkü tüm dövüş sporları gibi, onu da nesf-i müdafaa için kullanırız ve karşı tarafa zarar verecek herhangi bir darbeyi yasaklar".