sivil muharrir
68 (misyonunun farkında)
sekizinci nesil yazar 1 takipçi 2.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    patriyarkal aile rejimi

    1.
  1. erkek egemen aile biçimi. geleneksel toplumda, mekaniğin üretime hükmetmediği zamanlarda kadının, kol gücünün etkin olduğu işlerde çalışmak için uygun niteliklere sahip olmadığı savunulmakta, hem annelik rolüne hem ev işlerini yapan role sahip olduğu benimsenmekteydi. modern zamanlarda kentselliğin önem kazanmasıyla patriyark daha da egemen hale geldi. kadın, ev-iş ekseninde çift yönlü sömürüye maruz kaldı. bu bağlamda, kadının iş hayatına atılmasıyla para kazanması ve kısmen özgürlüğünü elde etmesi meselesi tartışmalıdır ancak kadınların iş hayatındaki rolü sınırlıdır. çoğunluk hizmet sektöründe çalışmaktadır ve önemli, kritik konumlar halen erkek nüfusun egemenliğindedir.
    0 ...
  2. jack micheline

    1.
  3. san francisco'dan şair ve ressam.
    0 ...
  4. hit so hard

    1.
  5. if istanbul 2012 kapsamında izleme şansı bulduğumuz bir Patty Schemel, grunge - punk, 90'lar belgeseli. burada bağımlı lezbiyen bir kadın davulcunun belli bir döneminin hikayesini izliyoruz. hem kendi deneyimlerine hem de cobain, manyak ve güçlü clove ve onların bebeklerinin özel videolarına tanık oluyoruz. '94 çıkışlı, hole'un taş albümü live through this'de kristen ve patty'nin farkını anlıyoruz.
    0 ...
  6. gravity was everywhere back then

    1.
  7. if istanbul kapsamında izleme fırsatı bulduğumuz brent green filmi.

    --spoiler--

    tanrının - eğer varsa, dünyada olan bitenlere kayıtsız kalması, leonard'ın ölmekte olan karısını iyileştirmek için tüm dualarına - ki onlar aslında filmin bir eleştirisi olarak 'elle konuşmak' - ve tanrıya, inşa ettiği kuleyle daha da yakınlaşma çabalarına rağmen hiçbir değişimin gerçekleşmemesi, tanrıya ulaşamamak (gökyüzünde olduğu varsayılan), yerçekiminden uzaklaşamamak filmin çıkış noktası.

    --spoiler--
    0 ...
  8. albert otto hirschman

    1.
  9. iktisat tarihçisi. etnosantrik bir algıya sahiptir ve batı-dışı toplumların gelişmek, ilerlemek için batı tecrübesini model almalarını, başka bir yolun olmadığını ve bunun bir kanun olduğunu savunmaktadır. bu, doğunun özgül değerlerini yok sayan bir anlayıştır. batı ona göre zaten en ileri seviyededir, yani tüketim toplumu aşamasındadır. diğer toplumlar bu noktaya eninde sonunda gelecektir, bundan kaçış yok. her şey zamanla gerçekleşecektir, bu bağlamda zaman kutsanmıştır.
    2 ...
  10. islam uygarlığının deniz kentleri

    1.
  11. özellikle 8. ve 9. yüzyıllarda islam uygarlığının denizdeki başarıları, deniz kentlerinin gelişmesine de fırsat yaratmıştır. iskenderiye - kahire'nin limanı, palermo, tunus, bejaia, cezayir, oran, işbiliye (sevilla). 11. yy.da sicilya'nın normanlar tarafından fethi, bu hakimiyete ilk zarar veren darbe olmuştur.
    1 ...
  12. islam uygarlığı

    1.
  13. iki seyrüsefer alanının (akdeniz, hind okyanusu) ve 3 büyük nüfus kitlesinin (asya, avrupa, afrika) arasında bulunan bir ilk dönem arabistan islamı, daha sonra fetihlerle genişleyen ve antik uygarlıklarla ilişkiye geçerek ve bu dalgaları kendi içinde eriterek gelişen bir islam uygarlığı vardır. eskiçağ dünyasının bütünsel tarihini sürdürmüştür. islamı önceleyen uygarlıklar içerisinde, mö 300'lü yıllarda yakındoğuya yönelik yunanlı, iskender'in makendonyalı istilalarını bilmek önemlidir. bu temaslar sonucu kolonyal bir dönem oluşmuştur. ancak yerli halklar efendilerini sevmemişler, part - pers asıllı uygarlıklar kurmuşlar, bizans'la çetin mücadelelere girişmişlerdir. islamiyet'in muhammed'le doğuşu ve gelişimi sürecinde iran uygarlığı büyük ölçüde tahrip edilmiş, yıpranmıştır ve islam'ın arabistan'dan kuzeye yönelik fetihlerine direnememişler veya direnmemişlerdir. elbette bu kucak açış tek başına istilaların kalıcı olmasını açıklayamaz. islam'ın hızlı yayılmasını, bu coğrafyadaki bölünmüşlüklerin ötesinde bir kültürel birliğin bulunmasını işaret eder. ilk fetihleri gerçekleştirenler bedevilerdir. bunlar çölde yaşayan ilkel, göçebe, vahşi (kavgacı) topluluklardır. ömer, arabistan'daki kabileler arası çatışmalardan bu topluluğu uzaklaştırmak için kuzeye yönlendirmiştir.

    eski uygarlıklarla temasa gelme, islam uygarlığının askeri, tarımsal üretim alanlarına insan sağlama yönündeki uğraşlarına da çözüm olmuştur. kuzey afrika'nın fethi, 711'de endülüs, 825 girit fetihleri, 9. yy.da sicilya'ya yerleşme, islam uygarlığını güçlendirmiş, bir soluk alma anlamına gelen, zenginliklerin taşıyıcısı akdeniz üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. daha sonra abbasiler döneminde başkentin bağdat'a taşınmasıyla denizden uzaklaşma, içe kapanma ve gelişen moğol istilası 13. yy.dan sonra düşüşü beraberinde getirmiştir. batı bu dönemde istihalelerini tamamlayıp gerek kara, gerekse deniz üzerinde islam uygarlıkları üzerine yürümüş, onlara nazaran daha etkin bir konuma ulaşmıştır.
    0 ...
  14. çiler dursun

    1.
  15. yakında imge kitabevi'nden 'tv haberlerinde ideoloji' isimli kitabının yeni baskısı yayımlanacak olan akademisyen.
    1 ...
  16. batı kapitalizmi

    1.
  17. 16. yüzyıldan itibaren etkili bir ekonomik örgütlenme biçimidir. 19. yüzyılda sanayileşmeyle, makineleşmeyle birleşerek, dünya çapında genişleyerek günümüzdeki halini almıştır. 500.000 yıllık insan türünün tekamülünde kısa bir dönem olarak görünen sanayi kapitalizmi, sonuçları itibariyle daha önceki hiçbir dönemde rastlanmayan sosyal değişmelere yol açmış, yeni bir toplumsal dünya meydana getirmiştir. şimdiki kuşaklar teknolojik yeniliklere açık, kentlerde yaşayan, sanayi sektöründe çalışan, ulus - devletlerin vatandaşlarıdır ve bu dönüşümler, gelişmeler çok hızlı bir şekilde geleneksel yaşayış tarzımıza nüfuz etmiş, onu yıkıp farklı bir biçimde yeniden inşa etmiştir.
    0 ...
  18. kolektif tasavvur

    1.
  19. toplumu oluşturan fertlerin birbirlerine tesirleri sonucunda doğar. ferdi psikolojinin dışında bir psikolojidir, sosyal psişik olaylardır. sosyal müesseseleri oluşturur ve insanların kurumsallaşmış davranış biçimlerini inceleyen sosyolojinin konusudur. bu algının teker teker fert şuurlarından ayrı bir ruhu vardır. bireylerin lükse olan merakları, daha fazla para kazanma istekleri, kredi, ücret, para, mübadele uzak asırlardan günümüze ulaşan iktisadî unsurlardır. bunları biz yaratmadık. ya da ahlak kuralları, hukuk uygulamaları, diller, inançlar hep kolektif alışkanlıklardır, sosyal kültürün bize bir anlamda dayattığı mükellefiyetlerdir. bizim dışımızda gelişen, bazen emreden kurumlardır. kolektif tasavvurun oluşumu da bu sosyal olayların bir sebep biçiminde topluma nüfuzuyla gerçekleşir.
    0 ...
  20. ladang

    1.
  21. malay dilinde bir tür göçebe tarım biçimi. ilkel veya evcil hayvan kullanmaz. kabile, bir bölümünde tarım yaptığı bir ormandan geçinmektedir. ağaçlar kesilip yakılarak ilerlenir, açılan toprağa kuru pirinç tarımı uygulanır. 20 yıl içinde tekrar, nadasa bıraktıkları ormanın başlangıcına dönerler.
    0 ...
  22. gokost

    1.
  23. 'toprağın beş gıdası'. japonların - çin de örnek teşkil edebilir - uzak tarihlerden bu yana sürdürdükleri beslenme alışkanlıklarıdır. pirinç, pirinçten yapılan sake adlı içki, arpa, beyaz taneli bitkiler. bunlara darı, sebzeler, balık da eklenebilir. ama et hep çok azdır.
    0 ...
  24. kara afrika

    1.
  25. kara afrika, sahra'nın güneyinde kalan afrika'dır. nitekim kuzey ve güney kıyılar beyazdır veya melano-afrika ırkındandır, melezlenmiştir (etiyopya'yı da dahil edebiliriz). bölgede çok fazla etnik çeşitlilik vardır. ve bunların çoğunun inancı, toplumsal yapısı, ahlak kuralları, yaşam tarzı birbirinden farklıdır, birbirine benzemez ve ilgi odağı oluşturur. mö 3000 yıllarında bu bölgelerde demir işlendiği bilinmektedir. fildişi, bronz işleri ve bitkisel liflerden yapılan kaliteli kumaşlar saptanmıştır. etiyopya'nın hayvancılığı yayan ikincil merkez olduğu tespit edilmiştir (ilk merkez hind). afrika'nın doğu ve kuzey yönlerinde ilerlendiği takdirde daha gelişkin şehirlere, imparatorluklara rastlamak mümkündür. bu bölgeler yazıya geçmişlerdir ve dolayısıyla tarihleri vardır, dilleri vardır ve unutulmuş afrika'dan (örneğin; muhtemelen afrika'nın ilk ırklarından olan negrilloların soyundan gelen pigmeler ilkel ve vahşidir, dilleri heceler halinde olmanın henüz başındadır.) ayrılırlar. 7. yy.dan beri araplarla, iranlılarla sürekli ilişkiler kurulmuştur. hindistan'la muson aracılığıyla altın ticareti yapılmıştır. ancak 15. yy.da dahi para-öncesi ekonomi (takas ekonomisi) afrika'da yaygındır.
    0 ...
  26. ekzoterik

    1.
  27. herkese ifşa edilebilir, öğretilebilir anlamında. içrek kavramının karşıtı.
    1 ...
  28. üçüncü dünya ülkeleri ve sosyoloji

    1.
  29. geri kalmış ülkelerdeki sosyologların vizyonu kuramlardan biraz daha uzak, toplumsal dokuya müdahale edebilme yetisine sahip olmalı. global dönüşümü hızlandırmak, 'inmiş oldukları yokuşu tekrar çıkabilmeleri' için izlek belirlemek, mülahazaları hem esnek hem ilkelere bağlı biçimlendirmek, sosyal yapıyı sağlam temellerle inşa etmek sosyologların en mühim rollerindendir.
    1 ...
  30. tür ayrımcılığı

    1.
  31. bir türün (yani insanoğlunun), menfaatlerini başka türlerin menfaatlerinden üstün tutması, kendi nosyonlarını kayırmasıdır. seksizm ve ırkçılıkla temelde aynı vizyona sahiptir. ayrımcılık, hayvan kıyım endüstrileriyle, kıyımdan önceki ahlaksız muameleler ve işkencelerle, yabani canlıları doğal ortamlarından ayırıp alışkın olmadıkları, adaptasyon problemi çektikleri, fizyolojik ve psikolojik açıdan olumsuz etkilendikleri yerlerde yaşamaya mecbur bırakılmasıyla, konfor veya gösteriş amaçlı kürk yapımıyla, bilimsel araştırmalar adı altında uygulanan sonuçsuz ve gereksiz faaliyetlerle vs. kendini gösterir. anlayışın temelinde insan dışı canlıları bir nesne olarak görme eğilimi vardır. canlıların da insanlar gibi sinir sistemine sahip oluşu, dolayısıyla insanlar kadar acıyı hissedebildikleri ticari kaygılar nedeniyle görmezden gelinir, inkar edilir.
    0 ...
  32. mütecaviz nietzsche okumaları

    ?.
  33. " insanın bir kabalığı gömmek ve tanınmaz kılmakla iyi yaptığı ince olaylar vardır; yine öyle aşk ve abartılmış eli açıklık davranışları vardır; işte böyle davranışlara tanık olanlara sopayı alıp bir güzel dayak ziyafeti çekmek evladır; bellekleri karışsın diye. "
    5 ...
  34. du nomadisme vagabondages initiatiques

    1.
  35. fransız sosyolog michel maffesoli'nin kitabı. an itibariyle türkçeye çevrilmiş tek kitabıdır, bağlam yayıncılık tarafından yayımlanmıştır.
    0 ...
  36. yeni anarşizm

    ?.
  37. post-yapısalcı anarşizm, post-anarşizm: klasik anarşizm ile post-yapısalcı felsefenin kesişimi. seattle olaylarının ve diğer 'kapitalist küreselleşme' karşıtı nümayişlerin arkasındaki (anarşizan nosyonlar ve örgütlenme biçimleri göz önüne alındığında) temel ideoloji olarak görünmektedir. avangard sanat radikalizmlerine (başta dadaizm olmak üzere, fütürizm, kübizm vs.) de tesir etmiştir ve sanatla iç içe olmuştur. anti-otoriteryen, anti-nomian, prefigüratif politikal bir düzlemde yer almış, devletin, medyanın anarşizmi vahşi göstermesine izin vermemiş, anarşizmin daha fazla siyaset felsefesi babında incelenmesine yol açmıştır. hiçbir marksist örgütlennme formunu (yukardan aşağıya, hiyerarşik örgütlenme formu) kullanmamış, yatay şebekeler yaratmıştır.
    1 ...
  38. prefigüratif kültür

    ?.
  39. yaşlıların gençlerden öğrendiği kültür biçimi. eski-yeni kültürün birleşmesi.
    3 ...
  40. kanonizasyon

    1.
  41. imperatif

    1.
  42. the selecter

    ?.
  43. 1979'da ingiltere'de kurulmuş bir 2 tone ska grubu. 'tell me what's wrong' adlı şarkısı dinlenmeli.
    0 ...
  44. skank

    1.
  45. ska, ska punk, hardcore punk, reggae gibi müzik tarzlarında raks edilen eğlenceli bir dans türü. partnere ihtiyaç duymadan, özgürce dans edilebilir.
    1 ...
  46. lonely on the streets

    1.
  47. the casualties şarkısı.

    Woo ooh, we stand alone,
    Woo ohh, it's lonely on the streets tonight

    i'll tell you about a place, where the poor write their songs
    i'll tell you about a place, rent is cheap but dangerous
    Like a stepping razor everyone is a threat,
    Better have eyes in the back of your head
    The crew in Jersey City won't put down their guns,
    The boys on Newark Avenue they will cut you down
    The punks in Jersey City ripped up boots dressed in black
    The boys are all downtown getting drunk and always tough

    Brought across the river, NYC kicked out the poor
    This is the new jungle the rich found out, it won't last long
    A haven for the artists low income and scum
    Our town is full of gangs and rats, the filthiest place I have been
    Drugs in the bodega stores, they deliver don't have to tip
    Eight year olds running in gangs, beating up people just for fun
    Robbing, murder just a fun day in my town
    Police are ex gang members, our mayor just gets drunk
    City officials go to jail, opportunities for everyone
    The crime is very high, but the rent is very cheap
    Junkies, killers, oh the city I live in

    Hey!

    They chase me from my hometown, I moved here to survive
    i'll be very lucky, if I get out alive.
    0 ...
  48. the casualties

    1.
  49. 4 mohawk kafa elemanı bulunan, 1990'da kurulmuş new york hardcore punk, street punk grubu. Lonely On The Streets adlı şarkısı dinlenmelidir.
    1 ...
  50. the oppressed

    ?.
  51. 1981 yılında cardiff'te kurulmuş anti-faşist, anarşist oi! punk grubu. Skinheads Against Racial Prejudice (s.h.a.r.p.) üyesidirler. özellikle grubun pressure drop yorumu dinlenmeli.
    0 ...
  52. sinema kuramı

    1.
  53. sinema teorisi, imal edilen bir şeydir ve nesnesinden (filmden) soyut değildir, bir pratiktir. bu teori, sinema üzerine değildir. sinemanın uyandırdığı kavramlar üzerinedir. imgelerin, kavramların oluşması, birçok pratiğin bir araya gelip etkileşimiyle gerçekleşir. sinemanın kendisi de bir yeni imgeler, göstergeler pratiğidir. bunu müteakip pratiğin teorisini kurmak elzemdir.
    1 ...
  54. paradoxe sur le comedien

    ?.
  55. denis diderot'un eseri. kitap, iki kişinin aktörlük üzerine sohbeti eşliğinde okunmaktadır. genel tartışma konusu ideal oyuncunun nasıl olması gerektiğidir. aktörün sahnedeyken üstlendiği rolü hissederek mi oynaması elzem, yoksa zaten o duyguları gerçekten sahnede hissedemeyeceğinden veya bu duygularla performansı her sahne alışında sergileyemeyeceğinden mütevellit sadece kontrollü, sistemli bir oyunculuk mu sahnelemesi uygundur? diderot, işte bu sorulara cevaplar aramaktadır.
    0 ...
  56. bellek ve kültür sosyolojisi çalışmaları derneği

    1.
  57. kısaca beks. kolektif bellek, kültürel üretim alanları, toplumsal hareketler, alt kültürler, gençlik sosyolojisi gibi çeşitli başlıklarda araştırmalar yaparak tartışma ortamları oluşturan, kuram ve yöntemler geliştirmeyi amaçlayan bir dernektir.
    0 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük