oruç tutmaktan kaynaklanan açlık ve susuzluk sebebiyle, düzgün cümle kuramamak, kelimeleri yuvarlamak, söyleyememek, konuşamamak, dili dönmemek sonucu meydana gelen gülümseten saçmalamalardır.
devlet memurlarının alacakları maaş miktarını bilmeleri ve alacaklarının garanti olması sebebiyle, uzun uzun taksitlerle mal mülk sahibi olmak adına bütün maaşlarını taksitlere yatırması... hususunda;
gereğini bilgilerinize arz ederim.
başlığın aslı; sigarayı bırakmak size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir, olacaktı. (ama olmadı. neden olmadı? çünkü insanın her istediği her zaman olmuyor.)
tanım: sigara paketlerinin üzerinde yazan uyarı yazısının (sigara içmek size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir) değillemesidir. bırakanlar genel bir kanıya göre asabi olurlar.
örn.1)
-canım ekmek aldın mı?
+sen ne demek istiyorsun kadın, 20 senedir her gün alıyoruz, 20 senedir evin erkeğiydim de şimdi evimden mi oldum erkekliğimden mi oldum. aldık heralde.
örn.2)
+canım ekmeği getirir misin?
-sen ne demek istiyorsun herif, ne biçim kadınsın, bu nasıl sofra hazırlamak ekmek bile yok mu demek istiyorsun. yeter senden çektiğim. al.
yaşanmamıştır, yaşandıysa bile şahit olunmamıştır. sadece yaşanılabilitesi vardır.
efendim malum 14 şubat'ın eli kulağında. sevgili olsun, nişanlı olsun, eş olsun, bu günün, her duygusal çiftin günü olarak cins-i latifler tarafından dayatıldığı aşikardır.
şimdiye kadar tanıdığım erkeklerin yüzde doksanı özel gün diye tabir edilen günlerde hediye alma taraftarı değildir. buna karşılık, şimdiye kadar tanıdığım kadınların yüzde doksandokuzu bu hediye olayına körü körüne, sımsıkı, savaşçı, yırtıcı, kafa eti yeyici, duygusal bir bağla bağlıdır. o kadar bağlıdırlar ki, erkeğin ona istemeyerek, kendini zorlayarak, binbir tövbe ederek aldığı hediyeyi büyük bir mutlulukla kabul ederler.
normal herhangi bir günde onunla beraber gezerken, gel canım şurdan sana bir şey alalım içimden geldi, gibi yaklaşımlar kattiyetle hediye olarak yada en azından hediyeye yükledikleri derin manada bir hediye olarak kabul görmez.
allah sonumuzu hayır eylesin, hediye almayanların, almayı unutanların da mekanını cennet eylesin.*
--spoiler--
Türkiye'de bilenler bilir; bir Murat Vargı efsanesi vardır. Türkiye'nin ilk GSM operatörü Turkcell'i kuracağı dönemde Vargı, bu işe yatırım yapacak Türk şirketi aramaktadır. Genç bir mühendistir, elinde inandığı bir projesi vardır, fakat sermaye yoktur. iki büyük Türk holdingi Koç ve Sabancı ile görüşürse de onlardan olumlu yanıt alamaz. Ve onlara göre çok da büyük olmayan Çukurova Grubu'nun başındaki isim Mehmet Emin Karamehmet, bu projeye inanır, yatırım yapar. Ve sonuçta da, New York borsasında işlem gören çok uluslu bir dev olan Turkcell doğar.
--spoiler--
ölenlerin yakınlarına allah'tan sabır, yaralılara allah'tan şifa diliyoruz. habere göre 20 ölü var. son duyumlara göre bu sayı 24'ü bulmuş. çok üzüldük.
genelde lise yıllarında dikkat çekmeyen, kafası önünde gezen, derslerden başını kaldırmayan hatun kişilerin, daha sonradan kadınlığını farketmesi, kendine bakması, cezbedici hale gelmesidir.
trt türk halk müziği solistlerindendir. sesi ve yorumu ile aklı baştan alır, beni benden alır, tüyler diken diken olur. sanki, kazanci bedih'in reankarne halidir. o söylemeye başlayınca sadece susulur.
bilmeyen, tanımayan türkü severler için, buyrun efendim:
aşık atışmalarında kullanılan bir stil. daha çok leb* değmez olarak bilinir. dudakların arasına iğne konularak atışmalar yapılır. atışma sırasında herhangi bir yanlış yapılması durumunda, iğne dudağa batar ve kanatır. bu şekilde hakemlik yapanlara karşı itirazda bulunma durumu ortadan kalkmış olur.
AYIP RESiMLER
-I-
ateşten köpekler yalıyor
sütlü meme uçlarını
zebaniler kazımış cehennem yalazı saçlarını
azrail gelir
nefes nefese teslim alır elbet
yanardağ ağzı cinselliğinden
kazığa çakılmış kadını
-II-
camların ardında çınar
camlardan yemyeşil yığılan güneş ışığı
acı sarı bir arı vızıldar
vurup kendini o duvardan bu duvara
kadının bütün gözleri ışık bulaşığı
erimiş gümüş mü dökülmüş
öyle parıltılı ve yoğun
tırnaklarının yaldız güneşi yansıtıyor
parmaklarını kımıldattıkça
sanki alüminyum
kadının pençelerinde oğlan çocuğu
on üç yaşlarında ancak
sarışın akça pakça
soyulmuş muz dersiniz
kokulu ve yumuşak
kadının altın dişleri her yanına batıyor
her değdiği yeri yakarak soluğu
dilinden kulak içlerine
ışık zerrecikleri bırakarak
kadın iri çekme burunlu
kırkına yakın
çıplak
ışık sızıyor hücrelerinden ter yerine
körpe erkekliğini kapmış oğlanın
-kendini tutmasa-
koparıp yutacak *
du zeniki kadın anlamındadır. bir evde iki kadın varsa düzen sağlanamayacağını anlatan genelleme cümlesidir. bütün genellemeler gibi bunun da doğruluğu tartışılır.
zat-ı muhterem büyük sanatçı, çok başarılı, elleri öpülesi insan. madalya versen kesmez, şehrin anahtarının*verilmesini talep ediyorum. tebrik ediyorum, ayakta alkışlıyorum.