bir zamanlar kahve işleten bir tanıdık, üniversitede cafede otururken yanımıza geldi. merhaba-merhabadan sonra yanımızdaki kızlardan birisi o can alıcı soruyu sordu;
-ne iş yapıyorsunuz?
işte muhteşem cevap;
-kıraathane işletiyorum.
haklılardır. fakat sadece öğretmenlere has bir durum değildir. asgari ücret de yetersizdir, profesör maaşı da. öğretmen maaşı en az 4000tl olsun. tabi asgari ücret 2000tl profesör 8000tl olacaksa.
kesinlikle düşürülmemesi gereken telefon. ekran çatır çatır çatlıyor. çok dayanıksız. forumlardan okuduğum kadarıyla "cebimde durup dururken ekran çatladı, halıya düştü ekran çatladı" vb. gibi ifadelerle çokça karşılaşılıyor. benim telefonumda cüzdan kılıf diye tabir edilen, içine kredi kartı vs. konulan bir kılıfın içindeyken yaklaşık bir metrelik mesafeden düştü ve ekran çatladı. neredeyse örümcek ağı gibi bir görüntüsü oldu. dokunmatiğinde sorun yok, ekrandan ele bir pürüz de gelmiyor, fakat özenerek beğenerek aldığım telefona her baktığımda o çatlağı görmek çok can sıkıcı. yaptırmak için 400-450 tl gibi bir fiyat istiyorlar. bu kadar dayanıksız bir telefona bu miktarı vermeyi doğru bulmadım. yaptırdıktan sonra yine saçma sapan bir şekilde çatlamayacağı garanti değil. s4 vs iphone 5 drop testini izledim. ikinci düşmede s4'ün ekran gitti, fakat beş altı sefer ve her seferinde daha yüksekten bırakılan iphone 5'in ekranına hiç bir şey olmadı. en sonunda üstünden abayla geçtiler yine bir şey olmadı. s4'ün özellikleri iyi ama arka kapak, ekran, yandaki metalik görünümlü madde kesinlikle çok dandik. varın gerisine siz karar verin.
her daim desteklediğim kadındır. kadın dediğin alımlı olur, bakımlı olur, giydiğini yakıştırır. bazı şeyleri yakıştırabilmesi için de ona göre fiziğe sahip olması gerekir. kilolular da giydiklerini yakıştırabilir fakat bir rejim yapan kilosuna, yediğine içtiğine dikkat eden kadın kadar değil. kilolulara bir sözüm yok, kilolarıyla barışık olanlaradır sözüm. küsün onlara, atın üstünüzden fazlalıkları. hepinizi seviyoruz. annemiz, kardeşimiz, karımız, sevgilimizsiniz. evet, hepinizi her şekilde seviyoruz. kendinize duyulan sevgiyi suistimal etmemenizi temenni eder, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper, aşırı zayıflara yediklerinin yaramasını lop lop et olmasını, kilolulara ise bol oruçlu günler dilerim.
tevazu bize yakışmıyor, üzerimizde durmuyor gibi. hem fazla tevazu kibirden sayılır derler. bu deyişin de başka bir millet tarafından söylendiği, söyleneceği ihtimal dahilinde değildir. hem ortada çok da sorunsallık bir durum yoktur. biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz. övünen kişi övünmekte haklı ise sorun yoktur, haklı değilse komik duruma düşer, güleriz. yine sorun yoktur.
noktayı koyan erkek ise candır. imla kurallarına uymuştur. eğer noktayı koyan kadın ise imla kuralları cümleyi bitirmek gibi sadece tek bir anlama gelmez. olayın öncesini, sonrasını, saatin kaç olduğunu, günlerden hangi gün aylardan hangi ay olduğunu, hava durumunu, havadaki nem durumunu ve sair hesaba katmak gerekir. sonra bir anlam çıkarılabilir. sonunda sadece şu kanıya varabilirsiniz; cümle bittiği için koymuş. olsun siz eşeğinizi sağlam kazığa bağlayında yine de çalınırsa çalınsın.