liechtenstein'ın 58.dk'ya kadar 1-0 önde geçirdiği fakat talihsiz bir penaltı golüyle 1-1 tamamladığı maç. elbetteki liechtenstein'imizin gerçek kalitesini hazırlık maçlarında tam olarak göremesek de bu beraberlik ümit verici. zaten grupta 2-1 lik iskoçya yenilgisi ve çek cumhuriyetinden sadece 2 gol yememiz makus talihimizin düzelme eğilimine girdiği yönünde işaret vermişti.
bu arada golümüz 36'lık yaşlı kurt, st.gallen'li mario frick'ten geldi.
eski sevgilisini öldürttüğü ve cesedini parçalara ayırarak ya da ayırtarak köpeklere yedirttiği iddia edilen ve bu yüzden takımı flamengo nun sözleşmesini fesh ettiği bir goalkeeper insan.
mozaik ve sehrayin isimli türkçe şiir kitaplarının yanında fransızca ve fransızcadan çeviri kitaplarıda olan şiirlerinde neoklasizmi benimsemiş merhum edebiyatçı.
namık kemal'in oğlu. servet-i fünuncular içinde olmuştur fakat sonra birtakım anlaşmazlıklar yaşadığı için servet-i funundan ayrılmıştır. anılarında küçükken babası namık kemal'in şarap içip sızmasından sonra onun sarap testisinden otlandığını anlatır.
bir haldun taner hikayesi. hikayelerinde ironiyi sık kulanan yazarımızın bu hikayesinin kahramanları iskambil kağıtlarıdır. iskambil kağıtları sembolik olarak kullanılmış, hepsi birer insan gibi tasavvur edilmiştir.
yazar hikayede tek tek kağıtları tanıtır onlarla ilgili düşüncelerini mizahi bir üslupla anlatır. kara mizah tarzı eserin geri planında büyük bir toplumsal eleştiri söz konusudur.
bunlardan biri don kişot misali beni kafasında düşman bellemiş olsa gerek eksileyip duruyor. yanına bir sanco bulup iki koldan eksilemesini tavsiye ederim daha çok tatmin olur ama sinirleniyorum desem yalan olur bırakın gençler eğlensin efendim.
karma senin olsun şövalyem
gayemiz oy kaygısı gütmeden
bildiğimizi yazmaktır bizim.
edit: bu entryi de eksi oylamazsan sövalyelik nişanın elinden alınır, unutursun falan eksilemeyi sana yakışmaz.
bir dönemin efsanesi olan street fighter dövüşçüleri herkes gibi yılların getirdiği yorgunluğa dayanamaz ve sıradan insanların arasına karışıp geçim kaygısına düşerler...
baldrog: pusatın hocası ile boks salonu açar, zamanla tarık solakla da kanka olur ve paraya para demez.
ken - ryu: birbirimizi dövüp dövüp bir yere varacağımız yok deyip ortak bir karate salonu açarlar. salonun kira masraflarını kaldıramayınca karate kamil'i üçüncü ortak olarak yanlarına alırlar.
guile: teymen guile askeriyeden emekli olur ve sf özel güvenlik koruma şirketini kurar. silahsız 300 ytl ye 'e silahlı 500 ytl ye güvenlikçi yetiştirir.
dhalsım : aç, sefil ortada kalan hint fakiri dhalsım uzun kolları ve bacaklarını kullanarak çarşı, pazarad kapkaççılık yapmaya başlar.
chun-li : çinli bir prensle evlenen chun-li küçük sarayında mutlu, mesut yaşar.
honda: gençlik spor müdürlüğünde sumo antrenörü olarak geçimini sürdürür.
ansızın çıkıverir bunlar karşınıza. büyük bir talihsizlik sonucu nerelisin diye sorma gafletinde bulunursunuz ve olaylar şöyle gelişir;
+bu arada senin memleket nereydi?
-boşver ya
+neden yahu söylesene
-valla karışık mevzu
-babam ankaralı annem erzurumlu, ama ben sivasta doğdum. babam ankaralı ama onun babası rizeden ankaraya göç etmiş, annemlerden zonguldaktan göçmüşler erzuruma. aslında ben sivaslıda sayılmam 12 yasından sonra istanbula tasındık 23 senedir istanbulda yaşıyorum....
+ benim acil bir işim çıktı görüşmek üzere hocam.
- arenalarda gladyatörler tarafından öldürülen hayvanların etleri zebil olmasın diyen roma halkı iştahlı biçimde bu hayvanların etlerini tüketir zamanla bu insanlarda doğal olarak yüksek kolesterol sorunu ortaya çıkar ve sağlıksız beslenmenin getirdiği bu felaket neticesinde romalılar hayatlarını kaybederler ve imparatorlukda çöker.
- bilindiği gibi roma imparatorluğunda sık sık hanedan değişikliği olmaktadır. bu iş iyice çığırından çıkar romadaki tüm aileler hanedanı kısa sürelerle ele geçirmektedir. imparatorluğu yöneten hanedan üyeleri yönetimi ele geçiren hanedan üyeleri tarafından katledilir ve ülkede katledile katledile hiçbir hanedan kalmaz, imparatorluk çöker.
binası gelişmiş gecekonduyu andıran, binlerce yıllık tas tabletler, çanaklar, çömlekler vs.nin avuç içi kadar bahçesinde yagmur, çamur, kar, tipi bu eserlere zarar vermezmi diye düşünülmeden sergilendiği, arada bir skandallarla gündeme gelen müze (bkz: karun hazinelerinin çalınması).
bir saat önce cebelleştiğim işkence. evet efendim işkence kelimesi hiçbir olaya bu kadar yakışmazmış meğer.
olaylar siham i kazanın çay içmek için çaycının fişini takıp, buzdolabının fişini sökmesi ile baslar. cay içtikten sonra buzdolabının fişini takmak akıllara gelmez ve malum son.
efendim madem böyle bir işe bulaştım baska uuserların basına gelir diye bir temizlik harekat planı çıkardım.
+ mutfağın dışarıyla bağlantısı olan tüm noktalarını açın. kapı, pencere vs.
+psikolojik olarak mutfaga adım atınca karsılasacagınız kokuya kendinizi alıştırın. sanki gül bahçesine dalıyormussunuz gibi.*
+ buzdolabının kapağını açıp seri hareketlerle malum malzemeyi çıkarın ve içeri kaçın. 5 dakika kadar nefes alın.
+mr muscle reklamındaki eleman gibi elinize geçen bütün temizlik malzemelerini buzdolabına savurun.
+ burnunuzu bir şekilde kapayın ve o güçlü kollarınızla deterjanı dolabın her yerine sürün.
+buraya kadar hala hayattaysanız işin zor kısmı bitti.
+kurulayın buzdolabını.
+kapagını açık bırakın.
sonucu bilmiyorum 1 saat sonra mutfağa dalacağım. ama iyimserim (bkz: polyanna uuser)
fecr-i ati dönemi edebiyatçılarındandır. 31 mart vakası üstüne yazdığı muhalif bir yazı üzerine çalıştığı hilal gazetesi basılır ve ittihat terakki partililerince öldürülür.
kerderli mahmud'un yazdığı kırk hadis kitabı. harezm türkçesiyle yazılmış en mükemmel eserdir. 4 bölümden oluşur. halkı dini konularda eğitmek için yazılmasından dolayı sanat kaygısı yoktur pek. kırım, kazan, istanbul nüshaları vardır.
büyük bir eksiklik. bu kitleyi kabul etmek istemesek de bu toplumumuzun bir gerçeği maalesef. toplumuzun önemli bir kitlesini olusturan bu vatandaslar bilimin inceleme alanına girmelidir. tamam uludağ sözlükte zaman zaman bu alana yönelik entryler ve başlıklar giriliyor ama abazanları tüm yönleriyle araştıracak derli toplu çalışmalara ihtiyaç var. böyle bir bilim dalı oluşturulduğunda ülkemizden değerli abazanologların yetişeceğinden şüphem yok.
17.yy klasik türk edebiyatı şairlerindendir. şiirlerinde bol bol müstehcen ifadeler kullanmıştır. yazarlık kuvveti ne kadar güçlüyse hitap kuvveti de bir o kadar düşüktür. kendisi hakkında ben söz söyleyemiyorum, bereket versin kalemim biraz söz söyleyebiliyor yoksa ben çatlardım demiştir.
28 mart 2008'de uşak emniyet müdürlüğü, terörle mücadele ekipleri tarafından düzenlenen ve çoğu üniversite öğrencisi 15 den fazla kişinin gözaltına alındığı operasyondur. operasyonda çok sayıda örgütsel döküman vs. ele geçirilmiştir.
yetkililerin beni sallamayacağını bilsem de yinede bi ricam var bu bi-şeref yaratıkların ismini kampüste ilan etseler çok sevinirim.