kendisi haksızlığa uğrayıp da susuyorsa şaşkın insandır. bu kadar da olmaz, bu benim başıma gelemez diye düşünürken olaylar gelişir durur, önüne duvarlar örülür, sustuğuyla kurur kalır bu insan. belki üstünden bir kuş falan geçer de güneşli günler görür umuduyla anlaşılmayı bekler. boşunadır bu beklemeler.. susmak olayların büyümesini engellemez. tecrübeyle öğrenir; haklı-haksız diye bir şey yoktur, güçlü güçsüz vardır. bu suskun, şaşkın insancağız; sustukça güçsüz, haksız kalmaya devam edecektir.
her seferinde kendini doğrulayan kural. ne olursa olsun varılan sonuç hep aynı. insan skileceği kapıya koşarak gidermiş, 4s de takdiri ilahi desem yeridir yani.
taksimde tacize edilmediği için veya bu zihniyetteki insanlarla bi barda garip sesler çıkarıp zıplayarak yeni yıla giremediği için zavallı olan kişidir.
aga bu kişiler için 10sn saygı duruşu talep ediyorum, he bir de ışıkları kapayıp açalım...
kendi hayatı dibin dibinde diye, başkalarının iş dışı yaşantısı olabileceğini unutan yetkili kişidir. böyleleri yetkili olur zaten, geniş adam niye yetkili olsun ki..
bir zincir daha kırıldı, çıktı gitti yerinden, olması, durması gereken yerden... çürüktü aslında, çok zaman oldu çürümüşmüydü? bir şeyler kangrenmiş , kesip atamayıp taşımaktı yanlış olan.
şimdi daha mı iyi, muhtemelen, ama yine de zaman gösterecek yeni eğrileri, doğruları..
zaman dolduracak, eksilticek, yok olana kadar yok edecek izleri.
e tabi eşek değiliz ya; alan varsa da satılacak artık sahibinden az kullanılmış dost kazıkları.
ama görüyorum, inanıyorum, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diyebiliyorum...
dillere pelesenk olan repliklerdir. yıllar gecer ama iki espiri arasına sokuşturulup kullanılır. örneklerle açıklamak gerekirse
-beeeeen yaşar usta ( sağ el göğsü dağlamaktadır) devamı artık sartlara göre tamamlanabilir. kullanımı şıktır. tavsiye edilir.
nasıl hatırlanmak isteniyorsa öyle hatırlanandır. bir fotograf gibi insanın beyninde yapısık bazı anlar daha da anlamlı kılar geçmişi. bazen gercekten yasadım mı dersin, bir zamanlar dost oldugun, sevgili oldugun, için titreyerek baktıkların şimdiki zamanda birer yabancıysa tekrar kendin yazarsın geçmişi. geçmiş... zaman zaman adama kafayı bozduran karmasa. gectiğini kabullenmek cok zor. geçmiş... deşip de...
hayatta karsılasılacak kötu kisi. Tü kaka kisisi. Hayatı zehir eder bir yerde. Borcu vardır bitsin beklersin, bir ömur yetmez. Sey hani beni tavlaman lazımdı, jest falan yapılmalı sanki bazı bazı dersin paragöz, anlayıssız olursun. Paranla iliski yasiyormussun hissi verdigi de olur. Ama bi erkekse bu cimri sevgili hic de şık olmuyor be oglum.. Yazıktır incitme seni seven insanı.
bunca savasın ortasında hala gulumseyen cocuk yuzune bazı bazı tukuresim geliyor. Uyan artık be oglum. Bu ne inat mutlu olucam diye. insan bir kuru dala da sevinmez ki. Kim ögretti sana her zaman yetinebilmeyi. Her gun biraz daha sasırtıyorsun beni. Gercek olamazsın, inandırıcı degil lan, kaldır kafanı bak dunyaya ne kadar dogru kaldı etrafında. Sen de eksilsen farkedicek mi saniyorsun. Yapraklar kurumus dökulmus uflemeye mi cesaret bulamıyorsun. Oyunun amacı neydi, aracı neydi kendi ekseninde kayboluyorsun artık. Gene de cok sukur degil mi? Hey gidinin buyu artık be, git al su hak ettigini hayattan. Rap rap nedir bu yerinde saymalar, her olanı kabullenmeler...
içki içmeye baslangıc aşamasında çektirilirse sıradandır da çakırdan sarhoşa dönerken çektirmek yok mu... göz bebekleri zaten sabit kalamıyorken, baş omuzda dik duramıyorken olacak iş mi azizim. ertesi gün gülmeye malzeme cıkıyor gerçi. neyse; içki bütün kötülüklerin anası işte, ah ahh...
tanısılması zorunlu kişilerdir. ilkten gerilip kasılıyor ama çabuk topluyor insan.
okey, batak, tabu vs grup oyunları için birebirdirler. hayatın olmazsa olmazları.
bir devrin bitip yeni bir devrin başladıgı andır, gündür, hüzünlüdür. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
özetle, klasik can eğrisi gibi olur hayatın. baslangıcta anne-yemekler-o temiz yatak burnunda tüter, evine geri dönmek istersin. sonra alısırsın tabiki, nelere alışmıyor insan. çevre yaparsın. arkadaslar, barlar, gez-toz... son sene gelir cat diye, anlamazsın nasıl geçti. tez yaz derler bu sene biter mi len dersin mezun olmalıyım. o da biter, en nihayetinde her şey bitiyor.. velhasıl tırs tırs geri dönersin annen yine yavrum hiç yemek yemiyorsun, baban saat kac oldu nerdesinlere başlar sen hala onsekizmişsin gidi. yine basladıgın nokta yine dibin dibi... bulutlarım üstünden luuup yeryüzüne, yerçekimine karsı duramıyor insan.
anam nerden girdim nerden cıktım yaw.. bir ben kıymet bilemedim siz bilin demediğim kaldı. ama hakikaten evden ayrıldıgı için ağlayanları gördükce su an cok kızıyorum elimde değil. şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler iki kuple lafım olacak sanırsam..
önceliklerini kendince tespit etmiş öğrencidir. winston alır en fazla abartılacak durum yoktur. ayrıca bilmem kac apartmanı olup yolda acız diye dilenenlerden bahsediyoruz sanki. herkez acız diye ağlıyor bu işte bi yanlışlık var.
tecavüze uğradığı için kurşunlanan kızlarımız olduğu düşünülürse anormal olmayan kız modelidir.
toplum baskısı denen canavarusa göre hatun kişinin erkek kısmısı içinde ne işi vardır. orasını burasını açmasındır, yolda yemek, sigara, su vs tüketmesindir. daracık pantolonlar, minicik etekler giymesindir. hatta montlu-bereli ve hatta türbanlı kızımızın da tacize ugradıgını bildiğimden acık saçıklıkla ilgisi bulunmayan taciz olayı pipisi olan yaratık tarafından pırkalandığında kız kısmısı susmassa ayıptır.
tacize uğrayıp utanmayıp ses çıkarma sansı olan bir erkek olsa idi esas yaygara o zaman kopardı. ama hem cinslerinden hoşlanan pipili arkadaslarımızın bir tarafı yemediği için bu isteklerini bastırıp buldukları her deliğe yönelmediklerini düşünmekteyim. ancak namus kumkuması sakallı bıyıklı amcalarımız gereken yerde hanım kızlarımızı da savunsa bir bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık uykusundan uyansa, bir yiğit cıksın da bir kızımızı utandıracak bir yanlıs yapsın...
o kadar yanlıs varken kızımızın utanması mı sorun, ses cıkaramaması hosuna gittiği anlamına geliyorsa fırsatını bulup katil olan hanım kızlarımızın yüreğine bileğine sağlık. adalet sistemimizin cesaret ve kararlılıklarından dolayı kızlarımızı ödüllendirmesi gerekiyor o zaman. ama her halükarda kızcağızlarımız suclu be kardeşim. ellerinin ayarı yok sanırsam...
he bu arada gecen birinden duydum, şaşırdım. tecavüz etmeye calıstıgı kız cok direndiği için bırakan adamın cezasını 3 ay vermişler.. kızımız tecavüze ugramaktan kurtulmak için o anlayıslı abimizin dalağını böbreğini parçalasaydı direnip vermediği için kızımıza kac ömür hapsi uygun görürlerdi...
yeni öğrendiğim bir atasözü, ya da beni keklediler 20 yıl sonra atasözü olacak bir cümlecik. kör bıçak niye ete yürür bilmiyorum belki cümlenin başına öyle hava olsun diye eklediler ama püsür kadın olayı tam olarak şöyle açıklanmakta; pis, dağınık kadın kusurlarını cır cır konuşarak örtmeye çalışır.
hatta çok konusan kadına pis bile diyor olabilir, alttan alttan bu atasözün verdiği mesaj belki de budur.
günümüzde söylense en az kaç yıl geçince bu nitelikle anılır bilmediğim ama arkadaşlarla yoluna baş koyduğumuz anlamlı kelimeler topluluğu.
ben de yıllar sonra anonim sanılan, yaygın kullanılan cümlelerin altındaki pis pis sıratan sıfat ne sıfatı direk en gizlisinden özne olmak istiyorum.
ikinci cümleyi itiraflara girseydim daha iyi olurdu sanki?!?!
çocukluğu çokoprens, çizi, haylayf gibi ülkersel ürünlerle geçiren bünyelerin belleklerine kazınmış bir söz öbeği. 80lerde doğup bu espiriye maruz kalmamış kız kısmısı yoktur kanımca.
