“Yılın Seçilmiş Ürünü”, dünyanın en önemli inovasyon ödüllerinden biridir. 1987 yılında Fransa’da kurulmuştur. Program, 37 ülkede 3,5 milyar tüketiciyi içinde bulundukları pazardaki en iyi ürünlere yönlendirip, üreticileri de kalite ve inovasyon için ödüllendirir.
“Yılın Seçilmiş Ürünü” tüketicilerin oyları ile belirlenir. Üreticiler için yeni ürünün denenmesini, bilinirliğini, dağıtımını ve satışlarını artıran güçlü bir pazarlama aracıdır.
“Yılın Seçilmiş Ürünü” programına, inovasyon içeren ve son 23 ayda pazara çıkmış olan tüketici ürünleri katılır. Katılan ürünler, hizmet ettikleri tüketim ihtiyacı ve taşıdıkları özelliklere göre kategorilere ayrılır. Türkiye’yi temsil eden tüketici örneklemi ile yürütülen araştırma sonucunda, her bir ürün kategorisinde yılın ürünü seçilir. Tüketici araştırması, uluslararası tanınmış bir araştırma şirketi ile yürütülür.
Kazanan ürünler, her yılın Mart ayında üretici firmalar, medya kuruluşları ve perakendecileri biraraya getiren ödül töreninde duyurulur ve üretici firmalar “Yılın Seçilmiş Ürünü” logosunu bir yıl boyunca ambalaj, iletişim ve satış noktalarında kullanma hakkını kazanırlar.
garip bir durumdur. uzun sureli bir ilişkiden çıkılmışsa hele durum daha içinden çıkılmaz bir hal alabilir. beklenilmedik tepkiler öc alma gibi durumları muhakkak bir taraftan görebilirsiniz. üzücüdür kahreder bir tarafı nitekim bir birlerini seviyorsa her iki tarafta acı duyar ama öyle bir psikolojidirki bu durum sanki biri diğerinden daha fazla acı çekiyormuşcasına bir birlerinin acı çektiğine inanmazlar. ölçü saygı vb unsrların kaldığı pek söylenilemez. arada bir göürüşülüp konuşulsada konuşmanın sonu pek hoş olmayan cümlelerle sona erer ki söylenilmemesi ve söylenilmesinden pişman olunacak cümlelerdir. her iki tarafında kendine has yöntemleri vardır unutmak ve iç dökmek için biri ya içine kapanır diğeride muhakkak sağa sola hiç fark etmeden ve onca yılı çöpe atmışcasına sevgilisiyle alakalı yazılar yazar ayrılığını döker. sorulduğunda verilen cevap bellidir. ya senin adını bilen yok yada bitti gitti der oysa düşünülmez yapılan bir hata yapılan bir sorun olmuştur belki yeniden başlanılacaktır ve o saatten sonra pişkin pişkin hiç birşey olmamış gibi davranılmalımıdır. ayrılık garip bir durumdur ciftlerin bir birlerini kabullenemeyip farklı insanlar haline getirmek isterken farklı kalıplar içerisine sokmak isterken.. - yahu ne oluyor deyip baş kaldırdığı zamanlarda patlak verir ayrılık mevzusu. uzun süreli ilişkilerde ise ayrılık bir başka gariptir, onca zamandan sonra karşısındakini odun miseli ya bu bana olmadı deyip değiştirmek. lakin fark etmez sevgililer bunu fark etmiyeceklerdir de bir birlerinden istediklerini. birde alınganlık vardır ki buna yanlış anlamalar veya istege göre anlamlar o hiç içinden çıkılmaz sorundur. dersin ya ali ata bindi tepki verir biri at aliye neden binsin yahu onumu demek istedik az edep yahu diyeceğiniz zamanların aşırılık gösterdiği zamanlardır. vel hasıl uzun lafın kısası ne problem varsa var ayrılığında edebi olmalı ama ayrılmadan önce de ayrıldıktan sonrada bir düşünmek gerek o saaatten sonra yapılacak ne varsa uzun uzun düşünmek gerek... sevgiliden ayrılmak garip bir durumdur.
muhtemel belli sebebler sonucu birakmis olan kisidir ornegin ben; bir yil once acil ev arkadasi bulmam gerekti maddi sebepler yuzunden internete ilan verdim biri aradi aydin inuversitesinde cift anadal yapmis yuksek lisans ogrencisi biri. dedim bu okur eleman ilk seferlerde normal gibiydi lakin icime sinmeyen birsey vardi mesela sesi zeki muren gibiydi. ama normaldir dedim ekeman tasindi lan dedim bu ne odasini garip boyadi duvar kagidiyla kapladi enterasan objeker falan. dedimki tamam bende ogrenciyim lakin bole bi erkek ogrenci olamaz. neyse zevk meselesi entellik diye sustum. elemanla basbasa kaldim bi gun cocuk denezmi ben pasif gay im dunyam yikildi ne yapacagimi bilemedim o anda telefonla hatunumu aradim hatunum yobaz olma tosbaga dedi tamam dedim sonra bunun erkek arkadaslari eve felince banada tuaf tuaf bakiyorlar dedim ki ne yapmali biyik biraktim. bu ve benzeri sebepler icinde birakilir.
kendisini sahsen hic tanimadim entrylerinide okumadim. lakin bursada sokakta kaldigimiz bir gun zigon sehbayi aradim zigon sokakta kaldik dedim. kendisi bekleyin hemmen bi arkadas arayacak dedi. aradan buraz zaman gecti ve harbiden aradi konustuk falan sordu hocam sozluk adin ne seyyar yanimda hatunum vardi onunki ne seyyar sordum seninki ne seyyar dedi. biraz tebessum tabi neyse ki bursadan bilet bulup istanbula gecme karari almistik. otobuse bindik aradi nerdesiniz dedi. ilgisi ve alakasiyla tanimadigim ve bilmedigim halde gonlumuzu fet eden yazar ve sahsiyetli kisiliktir.
oruspu cocugunun yapacagi hareket lan tamam seviyorsun ozgurluk istiyorsun sana karisanmi var sanki. lakin komsunadami saygin yok bak evladi sehit dusmus ne icin var oldugu halde kabul etmedigin ozgurluk icin. ben diyarbakirliyim kardesim sirnakta komando tim kime karsi savasiyor belki 1 ay once daga cikmis kankasi icin siz neyin pisligisiniz kime dusmansiniz. kardesiz lan apo kimdir. kardeslik daha kiymetli degilmidir o actiginiz poster analarin yuregindeki atesi orteceginimi saniyorsunuz.
adi ve cehaletce yapilan bir durusdur.
bayramini bilmem lakin. normal gidilen bir gunde dahi vicdani huzurun tukendigi. yaslilarin gorupde moralleri bozulmamasi icin bir an once oradan cikip insanligimizdan utanip arkamiza bakmadan kosar adimlarla cikilacak veya gizli bir kosede goz yaslarinin aktigi huzursuzmu huzursuz bir yer. bende dahil olmak uzere durum ve sart ne olursa olsun kimsenin twk bir ferdini hic bir kosul altinda gormeme ve o evlerin bom bos olmasini diledigim yerdir.
acisini yine kendi ulkesindeki vatandasina cikartan ulke tipi. birde neydu belirsiz alinan depozitolarda var bunlara vatandasa konulan kazik yetmemis bos kalan kisimlarida o sekilde dolduruyorlar. (bkz: pic yonetici)
mevzu kıyamet alametınden zıyade ınsanların bır bırlerıne karşın uzaklıkları ve aralarındakı bagın her gecen gun dahada kopmasıdır. bu mevzuda sunu dıyebılırızkı eskıden cok uzak ama yakın bır gecmıste bızler tek katlı evlerde yasardık ve gıren cıkan bellı olmasını gecın komsunu tanırdın oyle kı bızler komsu cocuklarına kardeş anne babalarınada sankı 1. dereceden akrabamızmıs gıbı sahıplenırdık, haftada bır ı bırakın neredeyse hergun muhabbet eder aksam saatlerınde mısafırlıgın monotonlaşmış zıyaretlerımızde kelamlarla karışık gecenın bır yarılarına kadar muhabbet ederdık. lakın bırılerı geldı sız cok olduduz hem artık luks bır hayat gecırmenız gereklı denıldı boylece içerisinde bol odalar guzel manzaralı balkonlar ailelerin bıle bir birinden uzak dusmesı için ebeveyn banyoları yapıldı. 34 kişilik bir ailede sankı o banyo olsa ne olmasa ne dıye sordum hep kendımce. yınede bazı ınsanlar ıcın yetmedı ce boylece her odanın ısınabılineceği dusunulduler ve merkezi sistem ısıtma tarzı ısınma sıstemlerı yerleştırdıler soguk kıs gunlerınde aileler kendı odalarına cekildiler ve babalar ve anneler evlat sevgısınden veya evlatlarını tanımaktan uzak durduler ki aynı durum çocuklar içinde gecerliydi aynı zamanda. sonra eşler bır bırlerınden zaman içinde sıkıldılar ve dahada yalnızlıklarına gömulduler bırer bırer sankı merkezi ısınmayla evlerı sımsacak olmustu ama yureklerındekı aile atesi her gecen gün dahada azalıyordu durmadan. ve anne sadece çocuğu doğuran anne baba ise sadece belirli yukumluluklere sahıp birey oluyordu kapitalizmin pranga vurmus dunyasına. bır bina içerisinde durum bu kadar vahim ve meşru olunca insanlar için kultur ve bazı önemli değerleri unutmaya başladı birer birer yan apartmanına giren çıkanı bilemez oldular ilk basta kaçamaklı birşekilde eve hatun getirmeler olurdu önce adam çıkar sonra kadın ayak parmakları içerisinde yavaşca kimse görmeden daireye girer evde sevişirken bile özgürce zevk çığlıkları atamazlardı. zamanla rahatladılara baktılar kımseyı tanımıyorlar e o zaman koy gotune rahvan gitsin dediler ve önce kol kola rahatca, sonra hafiften çığlıklarla şu anda ise ki yaptığımız şeyler işte. oyle zannediyorumkı ulkemızde zınada. kalmadı aslında insanlar bunun adına artık zina demiyorlar cunku günah değilmiş gibi yaşanılıyor bu sex sadece bu sex işte. hergun her sanıyede onlarca gunah işlenirken ve bu günhlar bir mesel denizi olurken zina kimin umrunda. oyle ki gunah dediğimiz şey eğer bir ağırlık olsaydı kaldırdıkça hafifleyen birşey olduğundan adım gibi eminim. binalar artsın zinalarda artsın en önemlisi insanlık şevkat de artsın ama dostluklarda artsın. ama yok halen olayın sevap gunah peşindeyseniz e o zaman herşey sadece sex.
dizideki oyunculugun her gecen gun daha gelistigi gercegiyle muziklerin coskusu kendi has bir izleyici kitlesi olusturarak basarili bir sekilde ilerleme kaydetmistir.