Anlamıyorum. Neden böyle oluyor, neden bir şeyleri sürekli kaçırıyorum anlamıyorum. Nerede yanlış yapıyorum?
Artık bir şeyler yolunda gitsin istiyorum. Bazen tüm dünyanın yükü üzerime biniyor sanki. Kızım diyorum, kedi götünü görse yara zannedermiş, nice dertler var neleri dert ediyorsun kendine. Ama içimdeki burukluğu almıyor. Herkesin acısı kendine deyip kendimle çelişiyorum.
Mutlu olmak istiyorum, heyecanlanmak istiyorum. Sarılıp rahatlamak istiyorum ama her defasında boğazıma diziliyor bunların hepsi. Yutamıyorum. Yutsam biliyorum derinden bir oh çekeceğim. Ergen triplerine giriyorum sonra. Mutlu olmak bu kadar mı zor.
Yahu sen normalde minik bir çocuğun gülüşünden mutlu olan bir kadınsın. Bu zayıflık nereden geliyor?
Çeliştikçe çelişiyorum.
Güvenmek istiyorum. Birilerine sırtımı yaslamak istiyorum. Sahi ben ne zamandan beri bunlara bu kadar hasret kaldım? Neden şimdi fark ediyorum? Değer mi bilmedim? Hayır! Kesinlikle kabul etmiyorum.
içimdeki garip boşluğu tarif etmem imkansız. Elimi boşluğun üzerine uzatsam ne olacak ki. Kim tutacak?
Gidişlere mi yanmalı yoksa göt gibi ortada kalışlara mı?
Konudan konuya geçiyorum belki, toparlayamıyorum çünkü.
Gitmek istiyorum bu şehirden, yeni bir hayat heyecanına kapılmak istiyorum. Yeni evimin eşyalarına para çıkışmamasına üzülmek istiyorum ben, böyle boktan şeylere değil.
Kendi kendimi galyana getirmek istemiyorum artık. Düşündükçe kayboluyorum. Mideme kramplar giriyor.
Ya bitmiyor yazdıkça yazasım geliyor. Ruh halimin içine sıçmakta emeği geçen herkesin aq.
Teşekkürler.
duygusallaştırmaya gerek yok ki. kuramıyodur belki. zihninde olmayan şeyler canlanmıyordur. benim öyle. kuramıyorum ve şikayetçi değilim. daha sonra gerçekleşmediğinde üzülmekten daha iyidir.
Peki 9 yaşındaki bir çocuğun ölümüne sebep olan 56 yaşındaki dede mi? Yoksa onu serbest bırakan adalet yargı sistemi mi? Hepsinin elleri kanlı, hepsi katil. Serbest bırakıkmasına karar veren hakim nasıl vicdanıyla uyuyacak? insanlık gerçekten bu kadar basit mi. Kafayı yiyorum daha ne kadar devam edecek taciz tecavüz. Daha kaç çocuk-genç kız toprağın altına girecek?