epey uzun aradan sonra aklima düstü sözlük. ne cok severdim bu baslikta hüzünlü hüzünlü takilmayi. depresif oldugumu da pekala bilirdim de aklimin ucundan gecmezdi terapi almak. girdabin icindeydim, ta ki disardan bi el uzanana kadar. o yüzden bu gece dilegim, tüm depresfiflerin gereken destegi alarak iyilesmesi. hayat o kadar da boktan bi yer degildir belki de.
Sağ ve sol lobun eş zamanlı etkileşimini temel alan bir psikoterapi yöntemi
Hayatımda kendime yaptığım en güzel yatırım olabilir bu. Bazı seanslarda ağlamaktan canım çıktı bazen yüzleştiğim konuya göre çok sinirli yaptı beni bazense normal geçti seanslar, bir arkadaşla sohbet ediyormuş gibi. Kendim de bu süreçte dönüşümüme şahit oldum. Ufak değişikliklerin büyük farklar yaratması ümidiyle
Sen ona ihtiyaç duyuyorsun
O sana duymuyor (ya da who knows)
Sen herseyini ona anlatmak istiyorsun
O piyasada yok
Kızsan ne olacak
Allah'a beni kula kulluk ettirme,
Onu kalbimden zihnimden ruhumdan çıkar demekten başka ne gelir elden?
Bakmayın insan kendi kendinin diyetisyeni olmalı az ye spor yap diyen tayfaya. Kişinin bir rahatsızlığı varsa bu kadar çabaya rağmen bir arpa boyu yol katetmeyebiliyor örneğin tiroide bağlı rahatsızlıklar, polikistik over vs.
Ben de bu sebeple of yeter artık bir destek almak şart diyip diyetisyene gittim. Görüşmeden önce de doktorun biri bana böyle böyle Bir tanı koydu o yuzden kilo vermem zormuş görüşmeden önce telefonda dahiliyeye görüneyim mi diye sordum. Dediği şu bu tanı bana yeterli. Randevuya gittim dakika bir gol bir serenadd hanım dahiliyeye görünseniz iyi olur. Artık neresiyle dinlediyse bilmiyorum.
Gerçekten çok kıymetli bir meslek. Özelikle de beslenme ve psikolojinin kesişiminde bir araştırmacı olmak ilk isterdim ne yalan söyliyim. Cidden hayatımın bir döneminde uzaktan üniversiteden diyetisyeni okursam hiç şaşırmıcam. Ya çok merak ediyorum size ne öğretiyorlar da bir kibrit kutusu peynir, 3 bardak yeşil çay ezberinden öteye gidemiyorsunuz (sezgisel beslenmecileri dışarda tutuyorum). Hakikaten de biriniz farklı olsun ya, şaşırtın bizi azcık. Bir gün kendimi zayıflatıp diyetisyen olursam, sözlüğe borcum olsun o listeye bir kibrit kutusu peynir yazmıcam :D cidden benden diyetisyen olur ya bu fikri beğendim bak hem de hayat boyu kilo kontrolünü sağlamış olurum. Yılların tontiği olarak da insanlara umut olabilirim:) şaka bir yana kilo vermek öyle ha diyince de olmuyor, emek vermeden de olmuyor. Diyetisyenlerin yazdığı Liste de aynı oluyor. Hayaller insada paylaştıkları minnoş tarifler hayatlar Bi fanus yeşillik yedirmek ve illallah dedirtene kadar su içirmek.Yemekten soğutuyorlar adamı mutsuz gibiyim sözlük ama hizaya girene kadar böyleee...
malesef final yapmış olan dizidir. izlediğim bir dizi vardı o da bu. neyse emeği geçen herkese teşekkürler, çok kaliteli bir uyarlamaydı. Umarım dijitalde devam eder, zira bu dizi kanal D ye çok geldi.
özledim. özledim.cok özledim.
zaman sanki cok agir geciyor, senden baska insanlarin sohbeti keyif vermiyor. kurban olim yaz artik ya, cok özledim.
edit: yazdi sirtlan, hep unutunca yazar zaten erkekler :D ve su an hic de umrumda birisi degil
kadin erkek gecimsizligini anlatan kara komedi türünde izlemesi keyifli bir film. türk aile yapisini cok güzel anlatmislar. bi de yahu kadir inanir in ne kadar eril bir erkek, hülya kocyigit de ne kadar güzel bir kadinmis, masallah
gercekten ne yazsam diye dusunuyorum nerden baslasam bilemiyorum, analizine girsek cikamayiz .mükemmel bir filmdir. yolu almanya´dan gecen herkesin izlemesini tavsiye ederim.
yetenek isi olmaktan ziyade emek isidir. artik hakkaten Luca Stricagnoli dinleyince adam yetenekli be demek yerine, en az 10-15 yillik bir emek görüyorum, emegine asiri derecede saygi duyuyorum. müzik de tipki mühendislik, sosyal bilimler vs. gibi hayat boyu okunabilen bir sey ve insanlar buna hayatina veriyor. o yüzden enstrüman calmaya basladigimda kafamda yer alan ay acaba 1 senede gitar ögrenebilir miyim, ne zaman sarki söyleyerek gitar calabilcem acaba gibi sorulari bosverdim. asagi yukari hergün 15 dk- 2 saat arasi yogunluguma ve keyfime bagli olarak gitar ögrenmeyle mesgul oluyorum. hani hayat icin denir ya Hayat bir varış noktası değil, bir yolculuktur diye, bence bu enstrüman calmakta da böyle. önemli olan cabalamak, ilerlemek ve bunu yaparken anin keyfini cikarmak.
enstrüman calmak isteyenlere önerim ilk önce deneme yanilma yoluyla sevdigi calgiyi bulmasi. bunun icin de internet siteleri iyi oluyor. ben ilkin ukulele aldim, sesini cok seviyorum ama kucagima alinca hic calismak istemiyordum o yuzden onu geri verip gitar aldim. iyi ki de öyle yapmisim. ikinci olarak da direkt akor ögrenmek yerine, parmak alistirmalari ile baslayip parmak kaslarini güclendirmeleri. sabirli olun, karsiligini alacaksiniz. ücüncüsü de eger asiri cok vaktiniz yoksa baslangicta sadece bir enstrümana odaklanmaniz.hem dekor olur hem arada eglencesine calarim diye melodika aldim. gitardan ona firsat gelmiyor :)
son olarak da hicbir sey icin gec degildir. sokrates´in su hikayesiyle bitireyim Sokrates, idama mahkûm edildikten sonra, hapisteyken, flüt çalmayı öğreniyormuş. Birisi ona, bu ne isine yarayacak ki, diye sorduğunda, ölmeden önce flüt çalmayı öğrenmiş olmaya diye cevap vermiş.
Şu hayatta bunu bir kere yapmış olmak istiyordum. Yaptım pişman mıyım asla. Ulan duygularım taşıyor, kabarıyor, ben 1 haftadır her gece ağlıyordum be. Yemin ederim söyledim ve üstümden kocaman bir yük kalktı, kuş gibi hafifledim. Cevap da beklemedim zaten. Oh sükürler olsun nasıl rahatladım nasıl rahatladım.tabi birazdan onla konuşmucak olmamı farkedince sıçışlar gelecek. Kendimi boş,eksik hissedicem.
Nasıl olduğunu anlayamadığım kadar kısa bir sürede içinde kendimi ona aşık olmuşken buldum. Ya olmayacak biliyorum, tavırlarını görüyorum başka engeller de var ama kopamıyorum da ya ilk tanıştığımız andan itibaren iletişimimizin çok farklı olduğunu ikimiz de hissettik ama işte lafla peynir gemisi yürümüyor insan hak ettiği ilgiyi görmek istiyor. Belki tek ben aşığım bilmiyorum. Aslında dürüst olayım biliyorum öyle de yediremiyorum. inanıyorum ki ilerleyen günlerde mantığım devreye girebilsin ve gerekeni yapayım.ne ağlak bir şey oldum ben sözlük ya kendimi tanıyamıyorum
Çok mu düz mantık düşünüyorum ama bunu yapan kadın ya o erkeği seviyordur ya da hoşlanıyordur. En kötü ihtimalle sadece güveniyordur ki o olasılık bile çok iyi. Hayattaki en güzel dakikalardandir.hiç uyuyamadım bi erkeğin göğsünde ama uzunca başımı koydum ve bunu sadece gerçekten sevdiğim bir erkeğe yaptım.
(bkz: aşk durdukça)
Ah ulan nasıl özlemişsem onla zaman geçirmeyi, sevdiğimiz şarkıları bile dinlemek gözlerimi yaşatmaya yetiyor. içten içe seviyorum sanırım. En kısa zamanda müzik gecesinin tekrarlanmasi dileğiyle..
Bi süredir tanıdığım, çok cana yakın bir yazar. Cidden düşündüm de ne kadar zamandır tanışıyoruz bulamadım, çok şey paylaştıgimizdan olsa gerek. Hani doğal olabildiğim insanları ayrı bir seviyorum. Öyle özel bir insan. iyi ki var, iyi ki psikoloji bilgilerini bizimle paylaşıyor *
su siralar dogum gunleri olan erkekler. bunlarin da huyu suyu iyi de kendilerini pazarlamayi hic bilmiyorlar, biraz himbillik var o yuzden degerleri bilinmiyor. eglenceli bi tanesini bulunca kacirmicam. akrep ilgim yetti artik.
valla sansli kisi ne yalan söyleyeyim. benden iyisi sam ´da kayisi lakin iliskileri flört-kisa iliski - uzun iliski- evlilik levelina tasimak zor. o da heralde kafa dengi biri gelirse olur.
evrendeki en güzel, en gercek, en duygu dolu sarkilardan biridir.
"yapılanlar söylenmez ki her zaman, sömürmedim illa" diye harika bir dizesi olan leman sam sarkisi. su hayata bir daha gelsem, leman sam la oturup karsilikli icmek isterdim. demek isterdim ki oclari sömürmedim ama sömürüldüm leman ablacim. muzigin sifalandiriyor leman ablacim
"aşık olmayı denedim, hem de bir kez değil iki kez. inanın bana korkunç acılar çektim. ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. bunların hepsinin sebebi cansıkıntısıydı baylar, emin olun can sıkıntısı." demis dostoyevski. tamamen ´katiliyorum, askimin saplantimin nedeni can sıkıntısı ve de bunu örtbas etmek icin heyecan aramam. bunu bilmem onu aklimdan atmama sebep olmuyor tabi, can sıkıntısınin ustesinden gelmek icin baska yollar bulmali
Genellikle dört telli, gcea dizilimine sahip bir enstrüman. Sesi çok tatlıdır. Karantina döneminde oyalanayım diye Amazon dan 50€ ya Donner marka bir tane aldım ve de Açıkçası pişman oldum, keşke gitar alsaymışım dedim. Bunun en Baş sebebi de gitar için online envai çeşit materyal olmasına rağmen ukulelede öyle değil. Ukulele dersi alayım desen hocasını nerden bulacaksın? Gitar kursu ise her yerde var. Ukulele almak isteyenler gene alsın da sık akort kaçıran bir enstrüman onu söyleyeyim. Enstrüman alırken cidden başlangıç seviyesinde bile olunsa kesenin ağzını açmak gerekiyor, yoksa istediğin tıngırtıyı duymamak insanın müzik aşkını söndürüyor.
Ukulelenin Gitara göre artısı da kucuk, hafif olması.bir de tasarımı gerçekten çok şirin. insan elinden bırakmak istemiyor.
edit: ukulelenin benlik bir sey olmadigini anlayinca geri verdim. gitar aldim
Hakikatle yüzleşmek zordur. insan gerçeği bilse bile gerçeğin üstünü kapatmaya çalışır, canı acımasın diye mış gibi yapar.insanin en iyi becerdigj sey de budur. O nedenle bir şeye inanma ihtiyacı duyan insanlara da kizamiyorum. Benim de kendimi Müslüman sandığım zamanlar oldu, sadece iyi güzel mantıklı ayetlere odaklanıp sözde Müslüman geçindigim oldu ta ki bi zaman geldi kendimi kandırdığımi anladım. inanç ya vardır ya yoktur arası olmayan bir şeydir. Bana göre tanrı var da olabilir yok da olabilir, şahsen artık bunun üzerinde düşünmeye gerek olmayan bir soru olduğunu düşünüyorum. Önemli olan nerden geldik nereye gidiyoruzdan itibaren iyi yaşadım be diyebilecek şekilde yaşayabilmekte, anda kalabilmekte bence
Ayrica Fizikte hala çözülmemiş sorular var. Örneğin young deneyi. Örneğin kuantum dolaniklik. Tanrı vardır yoktur bilemem, ben semavi dinlerin tanrısı gibi Narsistik özellikleri olan bir Tanrı 'ya inanmıyorum. Mükemmellik insanın Kendi kafasında yarattığı bir algıdan ibarettir. Şu corona Pandemisi de çok net gösteriyor ki insan aciz bir varlık ve bunla zihnen baş edemiyor. Kendinden üstün bir varlığa her türlü yüce sıfatları yerleştirip ondan medet umuyor.islam' da hatta 99 sıfatla anılıyor. Bu tanri yanilsamasidir. Mükemmel olan bi varlığın, kendi yarattığı insanarla bi derdi olmaz. Düşünsene bi virus salıyor Güya (!), kabe boş kalıyor, camilere virüs girebiliyor, Allah kendi evini korumuyor.
Ayrıca tasavvuf da benim gözümde hindistan dan gelme bi inançtır. islam la hiçbir bağı yoktur. Mevlana nin mesnevisi ni okursanız da mevlana nin zoofoli olduğunu, cinsiyetçi kadın düşmanı olduğunu, kendini tanrı zannettiğiniz bilirsiniz.
Evet duvarları tırmalıyorum, kendi kendime konuşuyorum, hayali arkadaşlarim var onlarla hayali top oyunu oynuyoruz filan. Karantina olsa da aynı olacak. Milletteki tatildeyiz yea biz kafasını anlamıyorum. 11 mart ta dünya Sağlık örgütü corona salgınını Pandemi olarak duyurdu bilmem haberiniz var mı? Yemin ediyorum şu nesilden zerre umudum yok, hele şu salgin halinde bile egoist davranışları gördükçe ne bokuma bu gezegende yaşıyoruz ki, hak etmiyoruz yaşamayı diye düşünüyorum. Bilim insanları aşı üretmek için gecesini gündüzüne katsın, bizimkiler de ay canım sıkılsın desin.
Ben bu adamı çok yanlış tanımışım, daha doğrusu bana yazık kimedyada şımarık diye gösterilen Barbaros Şansal imajını elemeden kabul etmişim. Sandığımın çok farklı biriymiş.vatanperver insan işte böyle olur. Ha tabi bizim millet doğru söyleyeni dokuz köyden kovar, her türlü fobisi vardır başkasını sevemez de ondan işte böyle insanlara muhtelif şiddet uygulama yoluma gider. Katarsis videosu şahane gerçekten. https://youtu.be/dynNQV2Ar1U
sese cok kötü geldigini gözlemledigim hede. oldum olasi sarki söylemeyi cok severim ve kendi sesimi de severim. cok kahve ictigim su gunlerde sesimin kisildigini ve de sarki söylerken boguk bir sesle sarki söyledigimi farkettim. su sureci bi atlatayim 1 sene kahve icmesem özlemem lakin iste beni ayik tutan tek sey su lanet olasi kafein. geceleri uyuyamiyorum da.zaten enerjik bi insandim iyice allahim nolur uykum gelsin diye dua eder oldum.