senora
78 (sürprizlerle dolu)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 2.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    shocker

    2.
  1. 1989 yapımı wes craven filmi. elektrikli sandalyede idam edilen bir seri katilin elektriği kullanarak geri dönmesini konu alıyor. karışık bir filmdi ama elm sokağı serisinden daha çok akılda kalan bu adamın açık kalan televizyonun içinden çıkması ve uyumadan önce bir ilüzyon gibi kel parlak kafasının gözümün önünden gitmemesiydi. anımsayan varsa o film bu film. mitch pleggithe x-files öncesi bu karakterle hafızalarda yer etti.
    1 ...
  2. richard dawkins

    149.
  3. "kötü ile iyi arasındaki savaş,aslında sadece iki kötü arasındaki savaştır."
    2 ...
  4. savaş

    104.
  5. savaş iki iyi arasında olmaz, bir iyi bir kötü arasında da olmaz, savaş iki kötü arasında olur. (bkz: richard dawkins)
    1 ...
  6. hic tanimadigi birini ozlemek

    27.
  7. 25 yaşında olup bebe bisküvisi yiyen tip

    20.
  8. tercihen paso bunu yiyorsa bisküvilik diye tabir ettiğimiz kıvama gelebilcek insan. ancak sadece çocuklar için değil ; havuç, ceviz ve biraz portakal suyuyla birlikte şekil verilip hindistan cevizine bulanarak yapılan bir tatlısı vardır.
    2 ...
  9. nil karaibrahimgil

    129.
  10. bir öküzü çok sevdim diye bir şarkı yapmış, yeni albümüne de koyacakmış bu şarkıyı.

    1 ...
  11. sevgilisinin dudağını koparan kadın

    1.
  12. little children

    10.
  13. adına aldanıp izlenmeye kalkışılırsa bazı sahneleriyle şaşırtacağından tutku oyunları diye çevrilmesi gayet yerinde olan bir film.
    0 ...
  14. çay içerken tek şekeri iade eden türk insanı

    3.
  15. ellenmiş şekeri tekrar kullanılmasın diye içtikten sonra çay bardagının dibine atar bazıları da. kagıt kaplı şekerlerdense de çantaya atarsınız ki verdiginiz para boşa gitmesin.
    0 ...
  16. sevgiliyi hayatın merkezine koymak

    37.
  17. ilişkiyi ben merkezli yaşamakla aynı kefeye konabilir, ikisi de ilişkiyi ortak olarak yaşamakta zorlanan kişilerce yapılır.
    0 ...
  18. çay

    67.
  19. özellikle öğrenci evlerinin vazgeçilmezi sınav zamanı demlik demlik yapılan kutsal saydığım içecek. tatil yerlerinde tirkayisi olanlar için en çok para çaya harcanır, bir gün içmezseniz olmaz. tercihen allahın çayı aromasız bildiğin çay en güzelidir.
    1 ...
  20. erdal inönü

    83.
  21. ölümü aklıma şu dizeleri getirdi.

    "hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
    hatırası bile yabancı gelir..
    hayata beraber başladığımız
    dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
    gittikçe artıyor yalnızlığımız.."

    cahit sıtkı tarancı

    yitip giden değerli kayıp taş,
    güle güle hocam...
    3 ...
  22. olivier martinez

    7.
  23. gençliğin kendisini erken terkettiği görülen aktör. son haline bakılırsa korkunç değişmiş.
    0 ...
  24. olivier martinez

    6.
  25. 'Yüzyılın yakışıklısı' çöktü

    'Yüzyılın yakışıklısı' çöktü Ünlü yıldız Kylie Minogue'un, görüntüsüyle herkesi kıskandıran eski sevgilisi Olivier Martinez, henüz 41 yaşında ama son görüntüsüyle herkesi şaşırttı.

    New York'ta düzenlenen bir galaya katılan Martinez, neredeyse tamamen kırışmış yüzü ve bembeyaz olmuş saçlarıyla onu 'yüzyılın yakışıklısı' olarak tanıyan herkesi hayal kırıklığına uğrattı.

    Martinez, sevgilisi Kylie Minogue'un göğüs kanseriyle mücadelesi sırasında yanından hiç ayrılmamıştı. Ancak ünlü şarkıcı iyileştikten kısa bir süre sonra ikili ayrıldıklarını açıklamıştı.

    Bu ayrılığa Martinez'in, Minogue'u aldatmasının sebep olduğu ileri sürülmüştü.

    Bu olayları da gözönüne alan Minogue hayranları, Olivier Martinez'in bu kadar erken yaşta çökmesini 'ilahi adalet yerini buldu' diyerek yorumluyor.

    http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=180&sz=58386
    0 ...
  26. elveda rumeli

    25.
  27. çıkayım gideyim urum eline ve mavrovadan aldım sümbül türküleriyle daha bir güzel olan dizi. şimdi de bıçak sırtıyla çakışıyor. izlemek istediğim iki diziden biriydi.
    1 ...
  28. facebook

    307.
  29. group invitation diye bir şey var.çok fena.*
    4 ...
  30. allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi

    43.
  31. böyle şeylere hangi ateist kafa yorar da misilleme yapar dediğim bir zamanların ortaokul geyiği.
    2 ...
  32. yaratıcı msn nickleri

    111.
  33. ama ben ben sahiden ben her neysem işte.
    0 ...
  34. tanrının olmadığı yer

    28.
  35. tanrının yok sayılıp ona göre davranıldığı yer. işkence yapılan her mekana uyar.
    0 ...
  36. çöpten kedi fırlaması

    13.
  37. çöp kutusunu basketbol potası niyetine kullanmaya sebep olur.
    0 ...
  38. allah icin soyle

    2.
  39. kuzene sevgiliyi kaptirmak

    1.
  40. neden ayrildiniz sorusuna alternatif cevaplar

    1.
  41. -neden ayrıldınız?
    -öyle işte.
    2 ...
  42. dün gece bir rüya gördüm

    27.
  43. -dün gece rüyamda seni gördüm
    -!?
    -var mı
    -ne
    -dün gece rüy... var mı
    -film mi o
    -yani
    uzun ugraslar sonunda anlattıktan sonra tezgahı karıştırır, yoktur.
    0 ...
  44. daddy

    5.
  45. Daddy

    You do not do, you do not do
    Any more, black shoe
    In which I have lived like a foot
    For thirty years, poor and white,
    Barely daring to breathe or Achoo.

    Daddy, I have had to kill you.
    You died before I had time---
    Marble-heavy, a bag full of God,
    Ghastly statue with one grey toe
    Big as a Frisco seal

    And a head in the freakish Atlantic
    Where it pours bean green over blue
    In the waters off beautiful Nauset.
    I used to pray to recover you.
    Ach, du.

    In the German tongue, in the Polish town
    Scraped flat by the roller
    Of wars, wars, wars.
    But the name of the town is common.
    My Polack friend

    Says there are a dozen or two.
    So I never could tell where you
    Put your foot, your root,
    I never could talk to you.
    The tongue stuck in my jaw.

    It stuck in a barb wire snare.
    Ich, ich, ich, ich,
    I could hardly speak.
    I thought every German was you.
    And the language obscene

    An engine, an engine
    Chuffing me off like a Jew.
    A Jew to Dachau, Auschwitz, Belsen.
    I began to talk like a Jew.
    I think I may well be a Jew.

    The snows of the Tyrol, the clear beer of Vienna
    Are not very pure or true.
    With my gypsy ancestress and my weird luck
    And my Tarot pack and my Tarot pack
    I may be a bit of a Jew.

    I have always been scared of *you*,
    With your Luftwaffe, your gobbledygoo.
    And your neat mustache
    And your Aryan eye, bright blue.
    Panzer-man, panzer-man, O You---

    Not God but a swastika
    So black no sky could squeak through.
    Every woman adores a Fascist,
    The boot in the face, the brute
    Brute heart of a brute like you.

    You stand at the blackboard, daddy,
    In the picture I have of you,
    A cleft in your chin instead of your foot
    But no less a devil for that, no not
    Any less the black man who

    Bit my pretty red heart in two.
    I was ten when they buried you.
    At twenty I tried to die
    And get back, back, back to you.
    I thought even the bones would do.

    But they pulled me out of the sack,
    And they stuck me together with glue.
    And then I knew what to do.
    I made a model of you,
    A man in black with a Meinkampf look

    And a love of the rack and the screw.
    And I said I do, I do.
    So daddy, I'm finally through.
    The black telephone's off at the root,
    The voices just can't worm through.

    If I've killed one man, I've killed two---
    The vampire who said he was you
    and drank my blood for a year,
    Seven years, if you want to know.
    Daddy, you can lie back now.

    There's a stake in your fat, black heart
    And the villagers never liked you.
    They are dancing and stamping on you.
    They always *knew* it was you.
    Daddy, daddy, you bastard, I'm through.

    -- Sylvia Plath--
    0 ...
  46. her kadın bir faşiste tapar

    1.
  47. "Every woman adores a fascist" sylvia plathin daddy adlı şiirinden bir dize. her kadın bir faşiste tapar değil de tapılan her erkek bir faşiste dönüşür daha yerinde bir genelleme olur sanırım.
    4 ...
  48. bulasik yikamaktan zevk almak

    1.
  49. mutfak güzel olursa yemek de zevkle yapılır bulaşık da zevkle yıkanır. hem ayrıca kalorifersiz evde kışın bulaşık yıkamak tadından yenmez diyeni görmedim.
    0 ...
  50. intihar

    183.
  51. "sadece,canım isteyince ölmek elimde olduğu için yaşıyorum:intihar fikri olmasa, kendimi çoktan öldürmüş olurdum."
    cioran
    2 ...
  52. mimiklerini harika kullanan insanlar

    23.
  53. takva

    100.
  54. -- spoiler--

    "De ki: Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan er ya da geç yıkılıp gitmek zorundadır."

    Film Kur'an-daki bu ayet ile başlıyor...

    Muharrem kendi haline yaşayan bir Dindar'dır. Kendi dünyasında mutlu ve mesuttur. Günleri hemen aynı ritimde atmaktadır. Dininin gereklerini yerine getirmektedir, o kadar. Geçimini sağlayacak kadar para kazanmaktadır ve fazlasında gözü yoktur...

    işte bu sırada içinde bulunduğu tarikatin şeyhi ona tarikatin mallarının kirasını toplama görevi verir. Çünkü Muharrem'in dünya malında gözünün olmaması, onıu güvenilir kılmaktadır.

    Ancak bu Muharrem için iyi olacak mıdır?
    Kendi dünyasında; teknolojiye, şehvete, yalana, riyakarlığa kapalı bir hayat süren Muharrem'in hayatında cep telefonu, diz üstü bilgisayarı, özel otomobili, her gün gördüğü güzel ve çekici kadınlar ve dahi yalanlar dolanlar vardır...

    Dış Dünyaya açılan Muharrem "Yalan"larla tanışmış ve yalan söylemeye başlamıştır. Bunun iç hesaplaşmasını yaşamaktan kurtulamamakta ve vicdani suçluluğunu duymaktadır. Hesabını verememektedir. Bu bir yana artık haram'da yemiştir ve ardı arkası kesilecek gibi görünmemektedir. Bunun hesabını vermek bir yana kendisine itiraf etmek bile onu incitecektir.

    Her günah işleyişinde daha da agresifleşmekte, kendisini kaybetmekte, elinde titremeler belirmektedir.

    Kısaca Muharrem, bulaşmaktan korktuğu tüm günahlara yavaş yavaş bulaşmakta ve bu korkusu yüzünden kendisi ile büyük bir çelişkiye düşmektedir.

    Rüyasında "Cinselliği" yaşadığı kızı gerçek hayatta görmesi ise onu büsbütün bitirir...

    Film;
    Bir dini ya da inancı kötülememektedir.
    Beyinlere kazınan "Tanrı Korkusu" ve "Günah işleme" kavramlarının ve bunlar temelinde "Hesap Verme/Verememe" iç duygusunun "Bastırılmışlık" karşısında ne gibi travmalara neden olabileceğini açıkça göstermektedir.

    "Değişim"den haklı olarak belki de, korkmanın manidarlığını anlatır.
    Çünkü değişim gerçekten zordur...

    "inanç" açısından değişimin sancısını çekmemiş olan kimselerin, filmde anlatılmak isteneni, anlatıldığı haliyle anlayabileceklerini sanmıyorum açıkçası.

    Lakin bu sancıyı hakkıyla çeken insanların, filmin her karesinden önemli anlamlar çıkaracağını adım gibi biliyorum...

    Film başladığından öte Nazım Hikmet Ran'ın şu dizeleri ile biter:

    "Çok alametler belirdi, vakit tamamdır.
    Haram, helal oldu,
    Helal haramdır.
    Kendi kendimizle yarışmaktayız gülüm,
    Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı,
    Ya da dünyamıza inecek ölüm..."

    Bence bu filmi izlememek eksikliktir.

    Oyunculuğa tek bir kelime dahi edemiyorum zaten; Muhteşem...

    Saygılarımla...

    --spoiler--

    alıntıdır...
    1 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük