Ben.
senden önce ölmek isterim..
Gidenin arkasından gelen.
gideni bulacak mı zannediyorsun?.
Ben zannetmiyorum bunu..
Iyisi mi,beni yaktırırsın,.
odanda ocağın üstüne korsun.
içinde bir kavanozun..
Kavanoz camdan olsun,.
şeffaf, beyaz camdan olsun.
ki içinde beni gorebilesin.
Fedakarliğimi anlıyorsun.
vazgeçtim toprak olmaktan,.
vazgeçtim çiçek olmaktan.
senin yanında kalabilmek için..
Mektuplar aldım sevindim,
Birinde denmiş geliyorum
Öbüründe yazılmış geleceğim.
Bekledim bekliyorum.
Bir yaşam verdim.
Açtım bir başkasını,
Uzun-uzun yazmış gel.
Okumadan arkasını
Gittim gidiyorum
Bir başka yaşama bedel.
Biri demiş sen, biri demiş ben.
Seni ben anladım, beni sen.
Bir yaşam daha verdim
Beklerken giderken dönerken.
Kaldı elimde üç beş mektup,
Üç beş yaşam.
Bir onları da açsam okusam
Önceki yaşamları unutup
Ya beklesem, ya da gidip arasam.
Yaşadığın zamanı sevmeme durumudur. Öyle ki bazen hiç yaşamadığın zamanları seversin. "Bak eskiden böyle böyleymiş. Ne de güzelmiş. " Diye düşünüp o zamanlara gitmek istersin.
Camın dibine çöküp fostur fostur içerken yan odada ki cama annemin çıkacağını asla akıl edemedigim için çıkan dumanlar eşliğinde sevgili anama yakalanmistim. O zamanlar emzirdiği sütü burnumdan getiren anamla şimdi karşılıklı kahve sigara yapıyoruz.
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Ölür de susundan
Yol olsan kimse geçmez,
Sarp kayalara uğratır da yolunu
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsın
Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,bir de bulutları görürsün
Bir de bulutları görürsün
Köpürmüş gelen bulutları
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı
Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!