bugün

hey allahim, beni her seveni sevmek mecburiyetinde miyim diye cevap bulmasi muhtemel soru. sen elmayi seviyorsun diye, elma da seni sevmek mecburiyetinde mi demis sair? ne kadar da manali anlatmis meseleyi.
sorulabilecek belki de en mantıksız sorudur.daha doğrusu karşıdakine cevap hakkı tanımayan bir sorudur(!).. ne diyebilir ki karşıdaki çirkinsin,malsın,şusun,busun artı bana hitap etmiyorsun ...zart zurt. hayır yok yani intihar falan etmeye niyetin varsa git sor ne diyim.
Kimsenin kimseye sormaya hak sahibi olmadigi sorudur. Cogu zaman da verilecek net bir yanit yoktur; cunku sevmek nedensel degildir. Ayrica sorunun kendisinin ya da soruya verilebilecek herhangi bir yanitin da kimseye bir faydasi yoktur. Sevmeyenin seveni acitmaya hakkinin olmadigi gibi sevenin de sevmeyeni acitmaya hakki yoktur.
yanılmıyorsam, şener şen'in bir filmde kullandığı acıklı cümlesidir. öyle diye hatırlıyorum.
+beni neden sevmedin hamdullah
-hahahah
+ses tonum yuzunden di mi?
-puhahahhaa
+bozuluyorum ama
-huaa sus kizim sus bi
- beni neden sevmedin?
- sevilecek bir şeyini aradım mamafih bulamadım pıtırgül
- ühü ühü hayvansın rıza!
yanıtlanmaması gerekli soru. eğer sewemediğiniz kişiyi üzmek niyetiniz değilse. gerçekte yanıt da aranmaz. çoğu kez muhattabının duyacağı seste bile sorulmaz. iç sestir içte kalmalıdır.
sen beni sevdin mi ki diye sorulması gerekir.
sende biraz akıl olsa beni severdin
düşünce ve mantık olsa sende severdin
sevilecek insan bendim neden sevmedin

(bkz: gerizekali sevgilim)
çünkü başkasını seviyordum şeklinde cevaplanabilecek soru.
- beni neden sevmedin?
+ hiçbir nedeni yok! yani buna bir neden aramak oldukça saçma! kim emir verebilmiş ki kalbine ben vereyim "onu sev" diye. beceremedim işte! başaramadım bunu da hiçbir şeyi başaramadığım gibi. Teyet geçiyorum tüm sevdalara. "seni çok seviyorum" diyorlar ben susuyorum inanmıyorum çünkü. aynı yalana kaç kere inanabilir ki insan? seni sevmedim, sevemedim diyelim en iyisi bu da olmadı yani. hem ne var ki beni de sevmemişlerdi ama ben çok sevmiştim sonra gömdüm hepsini. senden yapabilirsin bunu. yeter ki gömmek iste beni. seni sevemedim ama hayranım sana yani hiçbir şey beklemenden beni sevmene hayranım. bir karşılık olmadan gelip yanımda oturmana hayranım. gitmeyecekmiş gibi duranların daha ilk patikada vazgeçtiklerini görüp senin daha hiç düzlüğe çıkmamış bu sevdada vazgeçmeyişine hayranım. sevemedim belki ama hiç yürüyemeyecek çocucuğun pencereden parka hayranlıkla bakması gibi bakıyorum gözlerine. bu işte bir yanlışlık var! böyle olmaması gerekiyordu bunun? gitmen lazımdı, gitmedin. ve ben hayran kaldım sana. sevemeyişimin seninle alakası da yok. benden kaynaklı hepsi! inanmadım ki hiçbir zaman buna. bir çare arıyorum ama yok bunu da biliyorum. sevemedim seni, belki bir gün severim de diyemem. "ama alıp gitme gözlerini, ellerini, tebessümlerini alıp gitme çok iyi biliyorum onlarsız yapamayacağımı."
- ama-
+ sus! hiçbir şey söyleme "sevgiden öte duygularda vardır sevgiyi aratmayacak kadar güçlü olan duygular."
Adam Tanrı ile konuşurken “Herşeye hükmedebilirsin, onun beni sevmesini sağla” demiş.
Yanıt net: "Özgür irade karşısında birşey yapamam.”

Birini sevmek, birilerine kendini sevdirmek farklıdır. Duygular, her koşulda özgürdür çünkü.
Zorla sevdiremezsiniz. Hüküm kuramazsınız.
Bırakın karşı tarafı kendi duygularınızı bile yönlendiremezsiniz.
Kimi, ne zaman, neden seveceğinizi bilemezsiniz.
yavuz:y
eylül:e

y:eylül?

e:efendim,

y:beni neden sevmedin ...

(l&m 51.bölüm)

eylül ... eylül!
görsel
peki,
ben niye seni sevdim?
cevabı olmayan olsa da anlatmak için yetecek zaman bulunmayan soru. en iyisi sormamak. çekip gitmek.
Leyla ile Mecnun dizisinde Hırsız Yavuz abimizin Kezban olan Eylül için söylediği güzel bir söz, bende bundan etkilenip 3 yıldır tek taraflı aşk yaşadığım Sena'ya sordum ve yine cevap veremedi.

Hem bunu söyleyen insan hem bu soru kendisine sorulan insan için zor bir soru ve her iki taraf için üzücü bir durum.
ceketimi alıp neden gittin
sevilecek şeylerimde vardı benim onları görmen lazımdı . mesela seni sevdim ama sen görmedin.
bu aralar çok kullandığım cümleye çıkan başlıktır.
ben seni seviyorsam sende beni seveceksin ibneliğin lüzumu yok. ama yok illa ibneliğimi yaparım diyorsan ayıptır günahtır be kardeşim bu da can derler adama. ne gerek var böyle serseriliklere anlamıyorum.
-beni neden sevmedin.
-çünkü eşeğin ziki yüzünden.
zaman zaman karşımızdaki insana sorduğumuz bencilce bir sor cümlesi. insan sevince karşısındaki insana da kendini sevdirebileceğini düşünür ama nazım hikmet olayı özetlemiş.
(bkz: tahir ile zühre)
can yakan bir l&m repliğidir. bir diğeri için; (bkz: ceketimi alip neden gittin)
eski sevgilinin yüzüne değilde yapayalnız kalındığımda sigarayla beraber kendi kendime söylediğim söz. cevap veren olmuyor, cevabı yokmu yoksa bu sorunun?
cevap alınamayacak sorudur. sorulmaması gerekir ya dayanılamaz sorulur.

---------------

o zamanlar anlamamıştım. toydum. sanki sorarsam kendimde eksikliği öğrenecektim. neyi yanlış yapıyordum acaba?

çıktığı çocuklarla kıyaslıyordum kendimi. evet onlar sporcuydu ama ben onların sporcu olduğu takımın kaptanıydım. onlar derslerinde iyiyse ben okulun derece öğrencisiydim. onlar yakışıklıysa ben de hiç fena sayılmazdım.

ayrıca ben espriliydim. ben espri yapardım "o" gülerdi. öyle güzel gülerdi ki içim erirdi. güldükçe gözleri kısılırdı görünmezdi. ama ben bilirdim ki o gözler bir yerlerden bana bakıyor. ışıl ışıl parlayarak.

bana güvenirdi. bilirdi ki ben onun için gözümü karartırım. ondan rahatsız eden biri oldu mu bana söylerdi. o süt çocuğu erkek arkadaşlarına söylemez bana söylerdi. ben de gider önce rahatsızlık veren kişiyle konuşurdum. bu konuşma işe yaramayacak olsa ikinci de dövmeye/dayak yemeye gideceğimi anlarlardı. ikinci konuşmaya gerek kalmazdı...

dertlerini benimle paylaşırdı. öğüt verdiğim zaman dinlerdi. ailesi de beni çok sevmişti. hatta annesi komşularına "müstakbel damadım" diye tanıştırırdı. en sevdiğim yemekleri yapar beni ağır misafir olarak eve çağırırdı. gururum okşanırdı... ailesinde herkes beni çok sevdi. bir tek o hariç. aslında o da çok sevdi ama benim istediğim gibi değil. benim onu sevdiğim gibi değil...

sonra anladım, bu sorunun ona niçin aşıksın sorusu kadar saçma olduğunu. beni neden sevmedin sorusuna cevap verilemeyeceğini. ne cevap verilse beni tatmin etmeyeceğini. ne zaman benim için herşeyi yapacak kızlar beni sevmeye başladı ama ben onları sevmedim, istesem de sevemedim. o zaman anladım. kendimi sordum onu neden sevemiyorsun diye o zaman anladım.

sormamak lazımmış. düşünmemek lazımmış. sevmek hele hele o yaşlarda sevmek bir anmış. o an kaçarsa ne kadar didinirsen didin kendini sevdiremezmişsin.

daha da acısı didinerek elde ettiğin kız senden fazla didinen ya da senin verebileceklerinden fazlasını verecek birini bulduğu anda kolayca satarmış. allah'tan bunu görerek anladım. yaşayarak anlamadım. yoksa dayanamazdım.

-------------