tam 2 saattir bir pencereyi çizmeye çalışıyorum. kafamdan duman çıkacak birazdan bak.
lan ne emek var onlarda haberiniz var mı, lak luk açıp kapayanların cicişine girsin pencere kolları.
(bkz: kaza kurşunu)
benim bu, 12 yaşımda öğrenip şok geçirmiştim ,küçük emrah bakışları atıyordum artık hayata.
lan bir de ilk çocuğum. insan ilkini ister bari.
1950'lerde ingiltere'de ortaya çıkmış mimari bir akımdır. le corbusier'in marsilya konutları ve ronchamp şapelinden etkilenilmiştir.
ilk olarak yapının beton kısımlarının dışarıdan algılanması olarak ortaya çıkmışken zamanla yapıya dair bütün detay, malzeme, hatta tesisatın bile dışarıdan açıkça okunması durumuna dönüşmüştür. richard rogers ve renzo piano'nun pompidou merkezi bu akımın en iyi örneğidir.
geçtikleri yolları unutan insanları anlamıyorum.
amına sıçtığımın hocaları asistanları daha bir kaç sene önce siz de o sıralardaydınız siz de ne sıkıntılar çektiniz, peki bu kadar kolay mı uçup gidiyor bunlar da frankenstein oluyorsun be adam. lanet egolarınız yüzünden çektiğimiz eziyet üstüne hayata geç başlamamız da cabası.
her şey için tükürük kullanmasına katlanmaktır.
-anne kolum kaşınıyorrr
+ getir bakim
-çok kaşınıyor yaa
+aa kızarmış bu böcek mi ısırdı ki
(tüüü diye seslice)kolun üzerine tükürük salınması
-!!'!+^&/%&%+^'
bir de bu kadın biyoloji öğretmeni garip yani, büyüyüp sorgulamaya başlayınca da tükürük antibiyotiktir deyip işleme devam ediyordu.
birinin normal lise birinin, yüksek lise olmasıdır. kısaca pek fark yoktur.
akademisyen unvanıyla dangalakça davranan siktiri boktan kalitesiz insanların olduğu üniversite adı altındaki oluşumlar ortaokulla kıyaslanamayacak derecede acınasıdır.
