--spoiler--
Senin hikâyen değerli.
Kimse senin yaşadıklarını yaşamadı.
Onların hepsini sen yaşadın.
“Nasıl olsa bilinen şeyler, anlatmama gerek yok” deme.
Emin ol, bilmiyoruz.
Ne yaşadığından haberimiz yok.
Bize hikâyeni anlat ya da istersen sadece bir parçasını paylaş.
Yaşadıkların bizim de başımıza gelmiş mi?
Konuşalım, o zaman belki bunlarla ilgili film çekersin
ya da yazı yazarsın.
Belki de şarkı söyleyiverirsin ve hatta dans bile edersin.
işi ciddiye alıp kitap yazmaya da başlayabilirsin.
Tasarım ya da performans yoluyla hikâyeni dönüştürebilirsin.
Sonra belki kendi oyununu sahnelersin
ve bu senin yeni yolun olur.
Herkesin hikâyesi farklı. Peki, senin hikâyen neyle ilgili?
Yaptığın işlerle karşılaşanlar özdeşleşme yaşıyor mu?
Bu nasıl sağlanır? Ya da önemli midir?
Hikâyen nasıl büyüyüp yayılabilir?
Ve sen bu süreçte nasıl değişebilirsin?
Bu workshopta kişinin öz yaşam öyküsünden yola çıkarak üreteceği biricik işlere (film, dinleti, sergi, performans vb.) odaklanılacaktır.
Yöntem, katılımcıların ihtiyacına göre evrilecek, birebir ve grup çalışmalarla desteklenecektir.
Katılımcıların hem kendi hikâyelerini yaratmaları hem de gruptan ilham almaları ve gruptaki diğer işleri izleyerek yeni yöntemler keşfetmeleri hedeflenecektir.
--spoiler--
çok sevdiğim bir şarkıcı. ama türkiye'den çok uzak kaldı. ve şimdiye kadar hevesi olsaydı da yabancı bir şeyler de mi yapsaydı? kimseye nasıl yaşayacağı söylenmez. gönül ister ki daha çok yapsın tarkan.
hep olan şey. öyle ya da böyle. bu hep olmaktadır. başka bir yerlerde gezinme belirtisidir. kendine sadık olmayınca hep olur. yalan söyleyenler her yerdedir. gün içinde susadım demek ya da dememek bile bunun bir parçası olabilir.
--spoiler--
Buket Uzuner, Marakeş'ten Helsinki'ye, Honolulu'dan Madrid'e, Berlin'den Hiroşima ve Montreal'e uzanan yollarda rastladığı çoğu sıradan insanın sıradışı yol hikâyelerini YOLDA anlatıyor. Birbirinden çok farklı kentler, diller, kültürler, yemekler ve karakterler istanbullu bir yazarın imgeleminden aynı insanî ve evrensel yolculuğun birer yolcusuna dönüşüyor.
Yolda bir sırlar kitabı. Uzun tren, uçak veya otobüs yolculuklarında tesadüfen yanımızda oturan bir yabancı yolcuya onu bir daha hiç göremeyeceğimizi bilmenin rahatlığıyla bazen en büyük sırrımızı rahatça açar, anlatır, ferahlarız. Fakat ya o yabancı yolcu bir yazarsa ve bir gün YOLDA adlı bir kitap yazacaksa? Elbette gerçek adlar korunarak, elbette edebiyatın "esirgeyen gökleri", "kışkırtıcı rüzgârları" ve "ürperten yağmurları" eşliğinde... Yolda: yedi kentin yedi gezgin öyküsü!
--spoiler--
içinde munzur baba efsanesini bulmayı dilediğim kitap. küçükken babamla gitmiştik. en güzel anılarımız oradadır. babam ölünce daha da bir değerli oldu. çok karakteristik bir bölgedir. aslında başlıktan belli zaten, anne ben kitapçıya gidiyorum!!! bize babamı getireceğim birazdan. bakkala gittim, merdivenden döndüm... olmadı lan.
aslına bakılırsa o kadar da az kişinin uğraştığı bir iş değilmiş gibi. en azından hande çayır'ın bugünkü yazısı öyle diyor. aslında bir yandan da demiyor. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak falan. yapana iyi geldiği kesin. peki ya dinleyenler? http://t24.com.tr/yazarla...-salyangoz-satanlar,14480
aslına bakılırsa o kadar da az kişinin uğraştığı bir iş değilmiş gibi. en azından hande çayır'ın bugünkü yazısı öyle diyor. aslında bir yandan da demiyor. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak falan. yapana iyi geldiği kesin. peki ya dinleyenler? (bkz: http://t24.com.tr/yazarla...-salyangoz-satanlar,14480)
ilker ile hande ve bendeniz şahika'da yılları devirmiştik.
(bkz: şahika tekand)
onları birlikte aynı sahnede görünce hem içim cız etti, hem de gurur duydum yine.
yolları açık olsun.