Boyalı ya da değişmiş parça tespiti ile fren/süspansiyon ölçümleri dışında bir boka yaramayan nanedir.
Özellikle motor performans ölçümü tamamen dayanaksız bir test olup, 1 lt/1000 km yağ yakan araca %100 performans çıkartabilmektedir. -3 yıl önce bizzat yaşandı, söz konusu araç kendi aracımızdı ve problemin tespiti için uğraşıyorduk. Test sonrası silindir kapağı kaldırıldığında 2 pistonun yamuk olduğu, 2 gömleğin de tırnak takılacak derecede çizik olduğu görüldü-
Alacağınız aracın motorundan emin olmak istiyorsanız, önce işin ehli bir ustaya sesini dinleteceksiniz. Bariz bir yatak vurması, etek vurması, v.b ses varsa tespit edecek. Ondan temiz çıktıysa, bulacaksınız bir yer her silindirin kompresyonunu ölçtüreceksiniz.
Ak göt kara göt kompresyon testinde çıkar.
p.s : Bu entry, 5 ay önce alınan ve 2,5 lt/10.000 km yağ eksilten, silindirlerinde ovallik çıkan, kol yataklarında boşluk olan, daha önce hararet görmüş, kapak açılmış ve conta değiştirilmiş bir aracın sahibi tarafından yazılmıştır. söz konusu araç 1.4 tsi 122 ps bir motor olup rektefiye için 10.000 TL'lere kadar rakam telafuz edilmektedir.
Kişi tamir bedeline değil kandırılmış olma hissine üzülmekte olup, 2-3 bin'e toplatıp satayım da başkasına kakalayayım, başka birini üzüp ahını alayım diyemeyeceğinden seve seve iyi bir rektefiye yaptıracaktır.
Kendisi dünyanın başka bir yerinde bursa büyüklüğünde bir şehrin yöneticisi olsa, ve bu şehri o ülkenin diğer önemli şehirlerine bağlayan en önemli yolunu, yalova yoluna yaptığı gibi metro geçirmek için 30 metre daraltsa, çok net söylüyorum kan alırlar kendisinden. hesap veremez.
hakkını vererek gezebilmek için en az 1 tam gününüzü ayırmanız gereken mükemmel müze.
adamların ilk ürettikleri üründen itibaren, tarihte önemli yer tutan tüm modellerinin birer kopyasını günümüze kadar muhafaza etmiş olmaları gerçekten saygı duyulacak cinsten.
özellikle otomobillere ilgi duyan biriyseniz, müzenin en üst katındaki başlangıç noktasından en alt kattaki mağazaya inene kadar zevkten beyninizin büyük bölümü eriyor. mağazaya ulaştığınızda ise, içerideki ürünlerin her biri ağzınızı o kadar sulandırıyor ki, beyninizin erimeden kalan kısmı alışveriş yapıp tüm maaşı oraya gömmenize pek engel olamıyor.
Partiden bağımsız olarak, tüm ilçe belediyeleri tarafından son 2 yılda sokaklarında garip bir kazı işlemi gerçekleştirilen şehrim.
Nerden meşhur oldu, neye hizmet ediyor, kim böyle bir yol kazım şekli geliştirdi bilmiyorum, yolun akışına dik, 20 cm genişlikte kazı yapma boku peydah oldu bursada. -muhtemelen yolun bir yanından diğer yanına boru ya da kablo geçirmek için yapıyorlar- Düz yol, viraj, yokuş vb. hiç farketmiyor, her yere bu şekilde kazı yapıyorlar. işin ilginç tarafı, kazı yaptıkları yeri tekrar asfaltlama zahmetine de girmiyorlar, üstüne biraz stabilize dolgu yapıp bırakıyorlar. Tabi dolgu ilk yağmurda akıp gittikten sonra, geriye hiçbir şekilde manevra yaparak kurtaramayacağınız, lastiklerin lok diye girip çıktığı bir kanal ortaya çıkıyor.
Abartısız 2 yıl önce kazılmış, hala asfaltlanmamış bir sürü böyle yer biliyorum. Kazı yapmak için seçtikleri noktalar da özellikle belirlenmiş gibi, trafiğin durumu nedeniyle genellikle yavaşlayıp sakin bir şekilde üzerinden geçemeyeceğiniz yerler, ya da yokuşlar.
Özellikle gemlik ve nilüfer ilçelerinde çok var bu tarz kazı yapılmış noktalar.
Kişisel kanaatimce büyük ve galatasaray'a yakışmayan sorunsaldır.
Takıma katıldığı günden beri tüm taraftarın sevgisini kazanmış, hatta rakip takım taraftarlarının birçoğu tarafından da saygı gören, büyük hayran kitlesi olan fernando muslera'nın yeni sezon forması ne gsstore.org'da, ne de gsstore mağazalarında bulunmamaktadır.
Kendis ile ilgili gsstore.org sayfasında şapka ve atkının yanında sadece nuh nebi'den kalma 3 yıldızlı bir forma ile bir adet antreman forması bulunabilmektedir.
Nurettin reyiz * zamanında sosyal medya hesapları üzerinden görüş ve öneri iletip dönüş alabiliyorduk ama artık öyle bir imkan da mevcut değil.
itiraf etmek gerekirse, ne gsstore, ne de diğer klüplerin resmi ürün satış kanalları, hiçbir zaman fenerium kadar başarılı olamadı. Hiçbirine fenerbahçe yönetiminin fenerium'a verdiği önem verilmedi. Hatta yamulmuyorsam, hiçbiri fenerium'un ulaştığı satış rakamlarına da ulaşmadı.
Bunları yapamamış olmak ticari anlamda tartışılabilir, üzerinde yorum ve analiz yapılabilir birşey. Bunu bir şekilde anlayışla karşılayabilirsiniz. Ama camianın belki de en çok sevilen futbolcusunun 1-2 kıytırık ürünü dışında bir ürününü, resmi satış kanalları üzerinden satmıyor olmak gerçekten basiretsizliktir.
imkanları göz önüne alındığında ve kıyaslama türkiye içindeki diüer üniversitelerle yapıldığında doğru olmayan önermedir.
Lakin şunu da unutmamak gerek ki, eğitim görülen üniversite, kişinin hayatta elde edebileceği şeylere maksimum %10 etki edebilir. Tembel bir insan iyi bir üniversite kazandı ve mezun oldu diye çalışkan olmaz mesela. ikili ilişkileri kötü bir insan da süper biri olmaz 4-5 yıl sonunda.
Üniversiteler bir sapanın arkasındaki lastik gibidir. Kimisi sizi biraz daha uzağa fırlatabilir, kimisi daha güçsüzdür, çok fazla kuvvet vermez. Ama sapanınızdaki taş uygun ağırlıkta değilse daha kuvvetli olan lastik sizi güçsüz lastikten daha ileriye fırlatamayabilir. Ya da hedefiniz yanlış verilmişse menzilinizin ne kadar uzun, taşınızın ne kadar iyi ölçüde olduğu bir anlam ifade etmez.
Makine bakım ile birlikte tesis bakım konularına da bakıyorsa, makine parkında arıza olmasa bile nescafe yudumlayamayacak insandır.
Genellikle makine mühendisleri tarafından icra edilen bir meslektir. Eğer firma içinde elektrik bakım ve mekanik bakım olarak bölünmüşse elektrik ya da elektrik - elektronik mühendisleri de sahneye çıkar. -çok büyük firmalar dışında genellikle bakım bölümü tek bir elden yürütülür-
Parası için yapılamayacak meslekler arasındadır. Eğer sevmiyorsanız derdini parayla çekemezsiniz bu mesleğin. Bir kere gecesi gündüzü olmaz, çünkü arızanın vakti yoktur. Hem iş telefonu hem de özel telefonu 24 saat açıktır ve yatarken de baş ucundadır. Telefonumu kapatayım, kafamı dinleyeyim lüksü yoktur. 15 dakikalığına telefonunuz çekmese duruma göre kaos çıkabilir.
Bakım mühendisinin -ve birlikte çalıştığı ekibinin- tatil kavramı yoktur. Fabrikalarda senelik izni en çok biriken kişiler bakım bölümü çalışanlarıdır. Bu kişiler işlerini tatil planlarına göre değil, tatil planlarını işlerine göre ayarlarlar. Şahsen işler nedeniyle balayı tatilini 1 hafta ötelemiş biri olarak daha fazla birşey anlatmama gerek olmadığını düşünüyorum. Az daha çıkmaza girsek düğünü de öteleyecektik *
Fabrikada başta planlama olmak üzere üretim, kalite vb. bölümün mühendisleriyle sürekli papaz olur bakım mühendisi. Arıza olur hat durur planlamacı ağlar. Arıza olur hat hızı düşer üretimci ağlar. Parça kalitesinde problem yaşanır, boku direk makineye, oradan da bakım bölümüne atarlar. Fabrikanın günah keçisidir bu kişiler.
Bakım mühendisinin ve ekibinin iş yoğunluğu süreklidir ve artış gösterme eğilimindedir. Her geçen gün aksiyon listesine yeni bir aksiyon eklenir ve sorumlu olarak bakım bölümü gösterilir. Fakat aksiyonun tamamlanması için gerekli müdahaleyi yapma amacıyla makine talep edildiğinde planlamacı ağlanmaya başlar. Planlamacıyı ikna edersin zar zor boşluk bulursun, başka yerde büyük bir arıza çıkar, tüm organizasyon çöker.
Çok fazla stresli, çok yoğun tempolu, yorucu bir iştir bakım mühendisliği. Aksiyonu sevmeyen, işim belirli bir düzende aksın, süprizlerle karşılaşmayayım diyen adama gelmez. Ama kaostan zevk alan deliler için de tadından yenmez.
Bu kadar negatif yönü olmasına rağmen çok fazla avantajı da vardır. Bi kere fabrika bir kemerse, bakım bölümü o kemerin kilit taşıdır. Fabrika içinde atılan neredeyse tüm adımdan bilgisi olur ve birçok konuda da onayı istenir. Her bölümün bir şekilde bakım bölümüne işi düştüğünden bir gün bir konuda atar yapanı ikinci gün işi düştüğünde oyuncak edebilir.
Ayrıca bakım mühendisliği mesleğin teorik kısmının pratik ile birleştirilip tecrübeye dönüştürülmesi konusunda kişiye çok fazla imkan sunar. Mekanik, elektrik, elektronik, teknik tesisat, yeri geldiğinde yazılım, iş güvenliği, kalite, vb. birçok konuda bilgi ve tecrübe edinme imkanına sahiptir bakım mühendisi.
Kısa bir açıklama amacıyla başlayıp destana dönüşen bu entrynin ana fikrine gelirsek; mazoşist adam mesleğidir.
Adını ergenekon davaları zamanında sıkça duyduk. Siyasi kısmına girmiyorum işin, sadece ismiyle ilgileniyorum. Mesleği ile isminin uyumu inanılmaz. Adam doğar doğmaz teğmen olarak başlamış zaten.
Neredeyse 2 aydır online oyun oynamak haram oldu. 150'nin altında ping aldığım sunucu kalmadı neredeyse. 10-15 sn'lik kesintiler de yaşıyorum sürekli. En sonunda istemeyerek de olsa arıza kaydı bıraktım. istemeyerek yaptım, çünkü bi boka merhem olmadıklarını daha önce çokça tecrübe ettim.
Ertesi gün bi hanımefendi aradı. Ping sorunu teknik ekiplerinin yorumuna göre benimle sunucu arasındaki bi durummuş. Sunucuyu değiştirmem gerekiyormuş (?). Kısa kesinti olarak bahsettiğim konuyıa ilgili de bişey bulamamışlar, modemim uzun süredir kesintisiz aktif gözüküyormuş.
Ulan ben bu sunucuya telekinezi ile mi bağlanıyorum, aradaki veriyi sen taşımıyor musun? Sunucuyla aramda olduğunu söylediğin şey sensin işte. Sunucuyla beni sen iletişime geçiriyosun. Ben tek bi sunucuda yaşamıyorum ki bunu. Yurtiçi sunucularında bile 100 pingin altını gördüğüm oyun yok ulan.
2 yıl superonline fiber kullandım. 2 yılda 2 kere falan internet kesilmiştir. Hız desen, speedtestte wifi bağlantı ile 18 mbit'in altında almıyordum. Parası neyse vereyim buraya da getir o fiberoptik kablolarını ay yüzlüm =(
Umut buluttan zerre haz etmem, hatta önyargılıyımdır. Kırmızı gördüğünü duyunca kesin haketmiştir dedim. O derece önyargılıyım yani, neden bilmiyorum. Özeti izleyince haksız çıktım ama, bildiğin 2 sarı da boşa yemiş. Gerçi ilk sarıyı yedikten sonra hakeme yaptığı hareketlerde 2. sarıyı haklı olarak yiyebilirmiş, orda kurtarmış.
Hakem de mahalle maçı hakemi gibiymiş, nerden buluyorar böyle garip hakemleri bilmiyorum.
Gerçi hakemin kötü olması 2 kez öne geçtiğin maçta tekrar 2 kez geriye düşüp maçı kaybetmenin özrü olmaz. Defansın ne yaptığından azıcık haberi olsa zaten 3-2 bizde kalırmış maç en kötü.
Herneyse, hamzanın düşünce yapısı değişmediği sürece bizim maçların sonuçları da çok değişmeyecek tahminim.
Tam yatma saatine dogru (11-12) atesim yukseliyor . Gecen gece 38 olmustu, dun geceyse 39 dereceyi gordum. Soguk pres ile fln dusurduk ama berbat etti beni. Acayip kabuslar, kas agrilari vs.
Acilde kan ve idrarda hicbirsey cikmadi. Bugun enfeksiyon poliklinigine gidecegim, ne diyecekler bakalim.
Arkadaşımın eşinin telefon numarasının, uydurma bir hikayenin içinde hikayenin sahibinin numarası gibi paylaşıldığı ve numara sahibi kişinin saatlerdir taciz edilmesine sebep olan sayfa.
Hayat facebook sayfasında dönen geyik kadar ciddiyetsiz değil. Bu şekilde telefon numarası paylaşılan insanların ailesi var, çoluğu çocuğu var, akrabaları var, vs. Ciddiyetsiz geyiklerin ciddi sonuçları olabilir, ne yazık ki.
Çok şişman değildim ama normalden de fazlaydı kilom. Kaleciydim ve deli gibi top çıkarırdım, uçardım kaçardım zıplardım, her beden dersinde bir eşofman altı parçalardım.
Akıllının biri uçan fil dedi, senelerce öyle kaldı lakabım. Sonra zayıfladık fln ama hala geyiği döner.
muhtemelen operatorler tarafindan getirilen mobil baz istasyonlarinin yetmemesinden kaynaklanan bir durumdur. Her baz istasyonunun ayni anda hizmet verebilecegi maksimum bir sayi vardir cunku.
milliyetci hareket partisi gemlik belediye baskan adayi. tarafsiz gozle bakarak soyleyebilirim ki en iyi aday kendisidir ve secimi kazanacak gibi gozukuyor. umarim arkasindaki kadro da kendisi gibi samimidir de tahminim tutar da kazanirsa gemlik ihtiyaci olan hizmeti alabilir.
Kaçması kaçmaması cesaret ya da korkaklık konusunda beni hiç igilendirmeyen adam. Kimseyi de ilgilendirmez zaten, kaçabilir de, tepki olarak da girmiş olabilir.
Ha komik geldi mi, geldi. Oturup saatlerce gülmedim ama neşelendirmedi değil. Ortalık karışmış, ersun da bi hışımla koştura koştura gidiyor, o kadar hengamenin arasında komik geldi.
