bugün hatunun biri özel numaradan aradı. bir şeyler zırvaladı konuyu nerede oturuyosuna falan getirdi. ben de kuul şekilde laflar ederek kapattım. şimdi pişmanım. neden her bu tarz olayı dolandırıcı, organ mafyasının oyunu gibi düşünüyorsam. kafamı sikeyim.
geçen haftadan bu yana zaten çıkardıkları fragmanla iple çektiğim bölümdü ama bu kadar muhteşem olabileceğini düşünmemiştim açıkcası. herkes söylemiş zaten her ayrıntısında ruh halimizi aldı götürdü bu bölüm.
(bkz: senin yakaladığın fare kadar benim kedi s*kmişliğim var)
yeni giren adli tıpçı eleman ve tıbbi dalavereler güzeldi bu bölümde ancak izlediğim en kısa bölümdü herhalde ya da bana mı öyle geldi, sanki reklam izliyormuşum da arada dizi araları oluyormuş gibiydi. izleyicileri kaale almamaya başladılar ya da ben artık ayar oluyorum bazı şeylere.
ümraniyede bir iki sen öncesinde ufak bir sürtme nedeniyle arabadan inip trafiği katleden adama arkalardan şöyle ananons gelmişti.
-devam et lan ayı neye bakıyosun.
aykut kocamanın malca oyun anlayışının tekrar sahaya yansıdığı karşılaşmadır. orta sahada oynattığı kendisi gibi gereksiz oyuncular sayesinde hayatımızdan 45 dakika çaldı yine bu adam.
ercüment çözer, memduh başgansız yine sıradan bir bölümdü ancak uzun süredir cinayet üzerine kurulu bölüm yapmamışlardı en azından oyuncuların doğallığı güzeldi bu bölümde.
kadıköydeki şubeleri için gayet normal olan durumdur. ben de önceden öyle düşünüyordum ama bu mekanların kiraları her ay bir bmw kadar olduğunu düşününce 1 lira fazla vermek çay için çok anormal değil.