çoğunlukla erkeklerin yaptığıdır.aşık olur, gün geçtikçe daha ütopik bir hal alsa da sevgisi açılamaz,açılamadıkça önce kendine zamanla da sevdiği insana eziyet etmeye başlar.
en bilinen semptom; aşık olunan kişiyi her söylediği şey için terslemektir.
mühendislik fakültesindeki erkeklerin kendini tatmin etme yöntemlerinden biridir.
kızları aşağılayarak erekte olabilen bu tipler bilmezler ki aynada kendilerini görseler kalkanı indirirler.
dışarıda önüne gelene yerdikleri bu kızların üniversite hayatı boyunca peşinde koştuklarını kimseler bilmez.
içip içip arayıp ağlayanı mı ararsın, istediğini bulamayınca okul değiştireni mi seç beğen al artık.
elbette arada göze batanları ve yapılan eleştrileri haksız bırakmayacak olanları vardır buna rağmen onları yaftalamak hiç kimseye hele hele eli bir yerinde sivilceli müüendislik öğrencilerine hiç düşmez.
sorun uludağ sözlükte kaliteli başlık açılmamasıdır.
ekşi sözlük her ne kadar ukala ve kendini elit sanan bir takım yazar müsvettelerinin işgali altında olsa da gerçekten ekşiyi yukarı taşıyan,okunur kılan her açtığınızda ufkunuzu genişleten ve henüz çözemediğim bir misyonu olan çok kaliteli,donanımlı ve gerçekten entelektüel birikimi olan yazarlar barındıran bir sözlük.
güncel ve sıradan konuları en iyi şekilde inceleyebilen sadece kendi görüş ve değer yargılarıyla sözlüğü geliştiren emektar yazarlar topluluğu.
inci sözlükte ise günün stresini atmanızı sağlayan,olaylara farklı* bir bakış açısı getirebilen liseli güruh haricinde aklıbaşında ancak işsiz takılan bir yazar takımı var.
kendine has vizyonu ile kim ne derse desin sözlük camiasında farklı bir yeri var bu sözlüğünde.
itü sözlükü yargılayacak kadar itü müdavimi değilim ama orada da ekşi+inci karışımı bi hava esmekte.
ekşi de henüz üyeliği kabul edilmemiş,inci de entel kişiliği@2 aynştayn olarak nitelendirilmiş,itü sözlüğün formatını beğenmemiş pek çok kişi burada.
açılan başlıkların çoğu işe yaramaz.
yazar kadrosunun büyük yoğunluğu troll.
çoğunlukla 'kaliteli chat' ortamı olarak kullanılan bir sözlük.
evet.kesinlikle camiada kendini geliştirememiş ve saygıdeğer bir yer edinememiştir sözlük.amacım sözlüğü aşağılamak değil.uludağ sözlüğün seviyesinin giderek düştüğüne dikkat çekmektir.
not: herkes dilediğince eksileyebilir ancak umarım biraz olsun haklı olduğuma kanaat getirirsiniz.
tanım: erkeklerin karşı cinsi etkilemek için kişiliklerinden ve kimliklerinden taviz vermek pahasına söyledikleri yalanlardır.
gördüğü en güzel gözler sizinkiler olabilir mesela.
yada daha önce hiç kimseye size hissettiği gibi hissetmemiştir.*
çok sık başa gelendir.
hayatın günlük akışında kaybolup gittiğinizi hissetmektir.
bazen ciddi ciddi görünmez olduğunuzu düşünmeye sebeptir.
yokluğunuzun zaten etkilemeyeceği ama varlığınızın da kimse için bişey ifade etmediğine kanaat getirmektir.
sadece yüksek beklentileri olan insanların yaşadığı bir problem değildir bu.
küçük şeylerle mutlu olabilmek küçücük, ufacık sorunlarla mutsuz olabilmeyi beraberinde getirir. küçük şeylere kayıtsız kalmak ideal ruh halini koruyabilmek için şarttır.
kesinlikle pek çok erkeğin aşık olacağı kadındır. erkekler yüzyıllardır güce tapar.* ve güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen kadın, erkek tarafından tüm dişiliği bir kenara atılarak sadece güç ile özdeştirilir. yegane otorite olarak gördüğü güce doğru çekilen erkek ilk fırsatta hayvani iç güdüleri ile kendini kanıtlama eğilimi gösterir. kadının zayıf tarafı olan duygusallığına oynar kartlarını. eğer blöfünü görür ve arttırırsanız, kendisini tutkunun kollarında bulur. ilerleyen süreçte aşık olması kaçınılmazdır.
kaşıydı gözüydü boyuydu posuydu derken çok önemli bir noktayı atladığımı fark ettim. şimdi 1.90 boyunda yapılı bir vücudu olan esmer yeşil gözlü yakışıklı kültürlü aklı başında zengin vs.* bir erkeğin kadınsı,tiz bir ses tonuna sahip olduğunu hayal edin.ilk konuştuğu anda o boy pos yakışıklılık uçar gider aklınızda sadece biraz önce duyduğunuz içinizi ürperten sinir bozucu ses kalır.
velhasılıkelam bir erkekte ses tonu karizmanın ta kendisidir. çekici bir ses tonu yukarıda saydığım özelliklerdeki mükemmel erkeğin üzerine göre dikilmiş mükemmel bi italyan kesim siyah takım elbise gibidir.
eyelinerını tek seferde çekip, pilavı da lapa etmeden tane tane pişirebiliyorsa durmayın evlenin böyle bi kızla. zira hem bakımlıdır hem becerikli. göreceli pek çok kavramı (güzellik,zeka,espiri yeteneği) arayıp bulması cabası.*
biziz bu. ederiz, etmeliyiz de zaten. sevmiyor muyuz sanıyorsunuz. birbirimizi hemcinslerimizle paylaşamayacak kadar aşığız. gel gör ki gün geçmez kendimizi ateşli bir tartışmanın içinde buluyoruz. hayata bakış açımız, genel geçer doğrularımız, zevklerimiz, renklerimiz her şeyimiz bambaşka ama ne sevmekten ne de birbirimizi yemekten vazgeçmiyoruz.
lakin yıpratır, kırar çok acıtır gururunuzu çiğneyip kendinizi tekrar yanında bulmanıza sebep olur. çok emek ister. affedebilmek, alttan alabilmek, kinlenmemek gerekir. en önemlisi bunları karşılıklı başarabilmektir.
yine de herşeye, verdiğiniz bütün emeğe rağmen bitecek olan ilişkidir. birbirinizle evlilik hayalleri kuramadığınızı , mutlu bir gelecek hayal edemediğinizi fark ettiğinizde sessizce bitecektir. çünkü ne kadar gencim güzelim gezer tozarım havalarında olunsa da insan tüm hayatı eşiyle gün batımına karşı çay yudumlayacağı huzur dolu üç beş günü inşa etmek için deneyimler.
ne eziyetli ne sancılı bir süreçtir. kırmamak için, ayıp etmemek için uğraştıkça üzerine gelir insanlar. bir insan birini sevmiyorsa bunun değişme ihtimali çok küçüktür. bunun için hem bilinçaltı hem bilinçdışı pek çok faktör vardır. kişinin gözünüzdeki imajı, kafanızdaki profili ha deyince değişmeyecektir. kendini size sevdirmek için yaptığı herşey zaten bilinçaltı tarafından ötelenmiş bir varlıktan gelen tepkilere önyargılı davranıp hızla bu çabayı püskürtecek ve gözünüzde daha zavallı bir karaktere bürünmesine sebebiyet verecektir.
sezen aksunun muhteşem şarkılarından birinin sözüdür.
klibinin sweet november olması ayrıca ironik.
gerçekte de asla zaman istenileni getirmiyor zaten.belki yaraları iyileştiriyor ama asla beklentileri karşılamıyor.
