ömrüm kahvelerde, sokak arası kavgalarda geçmesine ve kelebek bıçağı vakt i zamanında tesbihden hızlı sallayabilmeme rağmen beni keşfedip, bir filminde" herkesin bu dünyada inandığı bir şey var aq" dedirtememiş yönetmen. oysa ne güzel söylerdim.
yahu arkadaş dünyanın bir çok yerinde özerklik gibi güçlü yerel yönetimler mevcut. bunların arasında devletlerin kuruluş aşamasında değil, sonradan bir taleple gündeme gelenlerin hemen hemen tamamı ekonomik anlamında ülke ortalamasının üzerindeki bölgeler olmuştur. sen barcelona isen özerk olursun tabii. şimdi türkiye'de marmara bölgesi derse ki arkadaş, sikerim böyle işi çalışan çabalayan, ülkenin toplam ticaret ve üretim hacmini yaratan biz, ihracatanın aslan payını yapan biz, yarattığımız katma değer ve ödediğimiz vergilerle devletin sosyal harcamalarını, sağlık harcamalarını finanse eden biz, yararlanmaya gelince de eşitiz. olmaz! özerklik istiyoruz derse kalan 6 bölgede kişi başına milli gelir ne olur bilen var mı?
hakkari özerklik istiyormuş. geçenlerde bir araştırma yayınlanmıştı hatta ne araştırması lan devlet verileri idi, hatırlarsınız. hakkari'de kişi başına 150 tl gelir sağlamış devlet, yaptığı harcama 1500 lira. özerk olsan ne olur? olmasan ne? kültürel haklarım ve kendi dilimin egemen olduğu bir yönetim yapısıyla onurlu yaşam istiyoream diyorlar ya hani en fazla iki yıl ömür biçiyorum ben. unutmayalım fransız devrimi bile salt milliyetçilik duygularıyla olmadı. başat etken yoksulluktu.
fiyatı gazeteciler tarafından oldukça düşük belirtilmiş arazi aracıdır. burada maliye ile ilgili bir durum sözkonusu olabiliri. tıpkı cübbeli ahmet'teki gibi aracın faturası düşük kesilmiş olabilir. yani her gün bu tür arabaların olduğu ortamlardayız az çok biliriz fiyat bu değil.:)
ucuza kaçmaya çalışan insandır. alkol konsantrasyonu orjinaline göre oldukça düşük, çakma aramolarla yapılmış bir kokuyu süreklü tazelemek zorunda kalandır ayrıca. astarı yüzünden pahalıya alandır.
90ların sonunda arkadaşlarla oyun (counter strike) oynamaya gidilen kafelerde masa altına tesadüfen değen gözlerin şahit olduğudur. sonradan yüzlerine bakılır, durum daha nettir.
yemeğini getiren garsona teşekkür edip afiyet olsun sözünü duymaya, alış verişini cihazlardan değil esnaftan yapmaya alışkın, et ete değecek mantığında insani yaşamayı tercih eden, bireysellikten hoşlanmayan alemin kıralı halktır.