her ne kadar türkçesi, "bi kereden bişey olmaz" şeklinde turgut özal ın talan politikasını destekler nitelikte gözükse de, aslı birazcık daha farklıdır.
birisi bi zahmet milan kunderalı, varolmanın dayanılmaz hafifliğiyle ilgili fln öyle bi açıklama getirirse alta hayra girer.
ozzy osbournea has, böle sesin uzayıp inceldiği, cıyak cıyak ama bütün bunlara rağmen veya bunlar yüzünden, eşsiz ve mükemmeldir. ozzy iyi ki vardır. çok yaşasındır.
ozzynin yavşak vokalini en iyi şekilde örnekleyen şarkılar kanımca iron man ve bark at the moon dur, ayrıca ozzy nin hellraiser coverı da farkı ortaya koyar. :)
fallout 1 ve 2 nin konsept tasarımını yapan o fallouttaki 50lerin havasını geleceğe yansıtıp retrofuture kavramını gözümüze gözümüze sokan aşmış bitirmiş sanatçı. fallout serisinde o aşina ve dahi hasta olduğumuz havanın asıl yaratıcısı. şu anda nerelerdedir ne yapmaktadır bilinmez.. bilen varsa özel mesaj atsın :)
sözlüğü ele geçirmiş, demokrasi ile ortalamanın faşizmini, vasatın iktidarını birbirine sıklıkla karıştıran veya karıştırıyormuş gibi görünmek işlerine gelen insan öbekleri.demokrasiyi yanlış anlıyor olmaları onu bir amaçtan ziyade araç olarak görmeleriyle ilintili olabilir.
laf anlatmanın imkansız olduğu, bir mayıs, ateistlik, cumhuriyet mitingi (ki katılmadım, desteklemiyorum, o ayrı) laiklik, cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında öylesine ateşli konuşup, saatlerce gerizekalı zırvalar saçmalayan, özellikle bir mayıs ve cumhuriyet mitinglerine katılan insanları akıllarının yettiğince alaya almaya çalışan, hınç ve nefretle karşılayan, cumhurbaşkanı seçimleri olayına da yaklaşan bi intikamın (neyin intikamıysa artık)) heyecanını duyup laik kesime "mınıza koycaz olm" edasıyla pis pis sırıtan insan ziyanları.
cahildirler, çünkü anlatılanlara kapalıdırlar. olayın tahsil durumuyla ilgisi yoktur. yanlış nedenlemelere dayanan hastalıklı mantıklarını sevmedikleri herşeyi karalamak adına kullanırlar. ya yanlış nedenlemeler ya da saldırdıkları kişinin aleyhine birkaç münferit örneği ağızlarına sakız edip her fırsatta bir iddia olarak ortaya koyarlar, kendi aleyhlerindeki bulguları görmezden gelmek her zaman kullandıkları en bayağı yöntem(sizlik)tir.
karşı oldukları şeyler hakkında sözlükte orda burda hakarete varan laflar edip, paşa gönülleri nasıl isterse dalga geçebilirlerken, birileri onların inançlarına en küçük bir karışma "cüreti" gösterirse hemen dini duyarlılıklarından bahsederler.
hoşgörüden vs bahsedip hepsini kendi işlerine geldiğince yontan, uzak durulası "kesim"
not : yukarıdaki entri münferittir, alayınızı bağlamaz.
not 2: başlığı görüp altına (bkz: cahil cevat) gibi bir şey yazan ilk süper esprili, sapına kadar fırlama arkadaşa türlü süpriz hediyelerimiz olacak.
aynı hafta içinde fareler ve insanlar ile gazap üzümlerini okumuş, geceleri ise deliler gibi fallout oynamış, bunları yaparken de californication albümünü kulağa yapışık biçimde dinlemiş kişide oluşan ister istemez oluşan sevgi. hiç gitmediğin bir yere duyulan özlem.
nine inch nails in (sanırım) ilk albümü. ve (sanırım) 1987 çıkışlı. güzel şarkı sözlerinin trent reznor un mükemmel vokaliyle buluştuğu tepe noktası. bu tarz müzik dinlemeyenler için bile * bir başucu albümü sayılabilecek yetkinlikteki eser.
tam adı: eve dönüş: pala da içiyoruz zirvesi olan, uzun zamandır yapmak istediğim az önce hakkında bir sayfa uzunluğunda çok duygusal bir metin yazıp bir kaç kopi paste darbesiyle silmiş olduğum zirvedir. o yazıyı tekrar yazmaya pek mecalim kalmadığı için zirvenin ve altıparmak bölgesinin benim için niçin önemli olduğundan bahsetmem yeterli olacak sanırım *. şöyle ki, hayatının çok uzun bölümünü (yaklaşık 12 de 11ini falan *) bursada geçirmiş bir insan evladı olarak ve özellikle 11. sınıfta, bursada geçirdiği son yılında çok eğlenmiş, bu eğlencesinin büyük bölümü de altıparmak-çakırhamam-tophane hattındaki muhtelif yerlerde yaşamış olan bir insan oalrak mekna konusunda çok ısrarcı olmamakla birlikte altıparmak civarında olması en büyük dileğim (tamam lan tamam o kadar abartmayayım *)
mesela mık ta çay, keyf de nargile, öz pala da bira gibi aklımda dolaşan fikirler olsa da, bütün fikirlere açığım, zirvemize o saatte işi olmayan gelebilecek durumda olan herkesi beklerim.
27 ocak cumartesi günü saat 16-17 arasında mık ta toplanıp oradan bir sonraki durağa karar verebiliriz mesela.
önemli not: eğer yarın öğlen sonrası saatlerine kadar elime belli bir katılım sayısı geçerse kaya yla konuşup mık ın ikinci katını sözlük yazarlarına ayırtabilirim.
katılacaklar listesi:
abberline
krishna
santa ernesto
rosencroix
burock_
blackandwhite
lazy
yasakani
inferior vena/thor voivoda
successor
listeye adını yazdırmak isteyenlewrin bana mesaj atması yeterli olacaktır.
sözlük e gelmesi sürekli takıldığı web sitesinin kapanması gibi bir sebep yüzünden olan :) , ama iyi ki gelmiş dediğim. entrilerindeki özene ve güzelliğe hasta olduğum, güzel insan. arkadaşım işte bu benim deyip gurur diyebileceğin tiplerden.. :)
örnek içinde kullanmak gerekirse santalardaki bir risk seansından sonra geçen bir diyalogdan parça.
-abi geçen gün risk oynuyoduk santa ernesto hepimizi riskti yaa resmen.
-evet yaa çok doğru söyledin.
tanım:kişinin çeşitli sebepler yüzünden sevmediği, ilerleyen zamanlarda gittikçe nefret ettiği uuserlardır.
gerçek hayatta bir zirvede tanıştığınız sonra hal ve hareketleri yüzünden nefretinizi kazanmış olabilir, veya sözlükte birkaç entrisini gördükten sonra "ulan bu nasıl üslup, nasıl zihniyet, tıynetini sktimin herifi" diye içinizden geçirip o günden sonra o yazarı odunla dövmeyi arzulayabilirsiniz.
not: haydi sözlüğün yılmaz anketçileri!! bu başlığa da bkz lar içinde nefret ettiğiniz yazarları yazın bir bir, anket tadı yakalayalım ortam şenlensin. :)
edit: ne alakası var polemikle falan, kimseye çıkıp uyuz oldukları adamları buraya yazsın demiyorum, ironi var orda ironi. beni espriyi açıklamak zorunda bırakmanı hiç sevmiyorum be sözlük.. *
edit2: niye kötülendiğini bir türlü anlamıyorum arkadaş ben bu entrinin, hayır gelip altına yazıyosunuz ama.
derste uyumayı amaç edinmiş bireyden beklenebilecek, teneffüse çıkılmadan, arada uyanmadan gerçekleştirilen uyuma biçimi. ilk dersin başında uykuya dalıp ikinci dersin sonunda uyanmak şeklinde gerçekleşmesi muhtemeldir.
öğretmen öğrenci arasındaki ilişkide, öğrencinin derste uyumaya çekinme aşamasının geçilip, öğretmenin öğrenciyi uyandırmaya çekinme aşamasına varılması blok uyku durumunun sağlanmasındaki ön koşuldur. :)
bir morcheeba albümü. trigger hippie ve moog island gibi mükemmel parçaları içinde bulundurur.
türkçede "kafa dinlemek için birebir, 24 saat dinlenebilecek harika albüm" anlamına gelir.