an itibariyle ondan fazla cümle yazıp birden hepsini sildiğim başlık. Oscar Wilde'ın pişmanlıklarını anlattığı mektuptur, tabiiki hayatının hatası olarak gördüğü Bosie'ye yazılmıştır .Okurken acı çektiğim yegane eserdir .
fazlasıyla küçüktüm . teyzemlere ziyarete gitmiştim ve evde tarladan toplanmış çuvalla fındık vardı , benim gibi küçük afacan durur mu ? fındıkları caddeden geçen arabalara atmaya başladım tabii daire de apartmanın en üst katında olduğundan kamufle olabileceğimi düşünmüştüm . her geçen arabaya fırlatıyor ve çıkan o 'taklama' seslerinden de derin zevk alıyordum . artık final zamanıydı , elime bir avuç fındık alıp ilk geçen arabaya atacaktım . şu ana kadar arabasından inip bakan olmamıştı ama bu kez her şey farklı gelişti . taklama sesi duyulduktan sonra otuzlu yaşlarında kel bir adam arabadan inip etrafına baktı , mahallenin çocuklarını onların attığını düşünerek azarlamaya başladı, ben dehşete kapılmıştım . derhal balkonun kapısını kapatıp odaya kaçtım, sanırım vicdan azabı duyuyordum . ah ah o gün bu gündür kel adamlardan çok korkarım .
dorian gray'in portesi ve a rebours ile özetlenemeyecek biri olduğunu söylemeliyim öncelikle kahramanımın , o mutluluğunun yanı sıra hedonist hayallerinin lanetini de paylaşsa da benimle şu an içinde bulunduğum mutsuzluk ürünü özgürlüğü de ona borçluyumdur . Müteşekkirim sana Wilde .
önümüzdeki cuma elle style awards kapsamında istanbula gelecek olan oyuncu , manken ve the pretty reckless'ın enfes derecede güzel solisti . gossip girl dizisiyle üne kavuşmuş , son dönemdeki açıklamalarında ailesinin kendisini 'altın yumurtlayan tavuk' olarak gördüklerinden yakınmış ve bu düşüncelerini basına ağır bir dille aktarmıştır .