aşk affeder. ancak "affedilen vazgeçilendir. o affedildi, çünkü o'ndan vazgeçildi" der küçük iskender. her affediş biraz daha soğumak ve sonunda vazgeçmek demektir. affedersin, affedersin bir bakarsın artık affetmeye bile gerek duymazsın. vazgeçmişsindir.
aşk aşktır ve hiç bir insan 2. şansı hakedecek değerde değildir.
i̇nsan birinden vazgeçtim diyince vazgeçmiyormuş. i̇nsan birini beklemekten usandığı zaman da vazgeçmiyormuş. i̇nsan biriyle anılarını silince vazgeçiyormuş, silebilince vazgeçmeyi başarıyormuş. ben sildim sizden kalanları; önerilen şarkıları, fotoğrafları, konuşmaları (ki konuşmaları saklamak en büyük takıntımdı)... vazgeçtim, artık özgürsünüz.
Bu adama sempati duyanların da aq.
ilk çıktığından beri adam o kadar antipatik geldi ki bana ya hareketleri felan çok saçma erkek adamın götü başı oynamaz ama bu arkadaşın klipte heryeri oynuyor.
insanları bir anda hayatının hiç beklemediği bi yere getiren türk halkı bu adamı da meşhur etti ya ne diyim ki.
çok zor değildi kokusunu içine çekmem, saçının her telini ayrı ayrı öpmem. sarılıp gitmemesini istemek zor değildi. ama yapmadım. ne kadar çok istense bile bazı şeylerin kolay olması gerekir. kolayca gitmesi gerek. kolayca bir hayat kurması gerek. unutulmam ya da güzel bir anı olarak kalmam gerek.
Mizah kalitesi yüksek insandır net.
Murat koyumda tur at lafına böhöhöhö diye gülecek kadar aptal değildir recep ivedik ne kara mizahtır ne de günüzüm mizahır recep ivedik tırcı mizahıdır ve gülen insanların yarısı kara ambar kamyoncular derneğindendir.
"başım dönüyor içim sıkılıyor habire
bu dünyada pırıl pırıl şeyler vardı hani
cümbüşler vardı kahkahalar vardı hoşbeşler vardı
hepsi peşine takılıp giti mi ne
anlamam o kadar incesini
sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte"
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve
Kaç kişi gidecek habersiz uzaklara?
Kaç yalan yıkacak güvenleri?
Kaç satır yazılacak kader kitabına ve
Kaç dua edeceksin tanrına,
Kaç damla gözyaşı dökeceksin uğruna?
Kaç yarın bekleyeceksin?
Sonralara kaç damla gözyaşı?
Arkadaşlar norm ender 10-15sene öncesinin ben ferosudur o zamanlar kiminle arası iyiydi ki yada yaptığı işlerse bir iki istisna dışında tutulan ne vardı ki o yüzden şimdi bu adamın kalkıp ben feroya ezhele laf etmesi boş yapmaktan başka bir iş değildir. Dediğim gibi bu adam ceza, fuchs, killa hakan, fuat, sago, saian, da poet, mode xl, karaçalı, cash Flow gibi adamların yanında ben fero ve ezhel den farksızdır ki mekanın sahibi de asla norm değil.
Bir kadını 10 yaşında kızının önünde boğazını keserek öldürmenin nasıl haklı bir sebebi olabilir neye göre kime göre namus yolda götünü memesini süzmediği kadın kalmamış damacanaya kaz’a ördeğe hallenen zihniyeti kirli barzolar namustan ahlaktan bahsediyor abi sktirin gidin yaa.
başlığın içini bilgiyle dolduralım da bir kıymet-i harbiyesi olsun. bu takım kimilerine göre (bkz: bayern münih). çünkü bu takım alman liginde öne çıkan, gol kralı olan, genç yetenek, yıldız adayı vb. kim varsa muhtemel alıcısıdır. orta sıra alman takımlarından ispanya, ingiltere gibi gibi liglerin ilk 3 takımına bayern aktarmalı gidilir. futbolcuyu bayern alır, daha da parlatır, oyuncu oyununu büyük bir kulüpte daha fazla geliştirir ve gider. bu arada olan mis gibi futbolcusundan olan kulüplere ve bayern'in rakiplerine olur.
bu takım kimilerine göre (bkz: barcelona). maç boyunca yüzlerce pas yapar, şut çekebileceği yerde futbolcular yine pas verir, utanmasalar ceza yayındaki serbest atışları bile paslaşarak kullanırlar. izlerken "ee hadi ne yapacaksanız yapın." isyanına maruz kalırlar ama nafiledir. barcelona aradığı boşluğu bulmadan paslaşmaya son vermez. maç başına 4-5 gol izleseniz bile 500 pas kişiyi şaşı yaptığından kıymeti kalmaz.
bu takım kimilerine göre (bkz: inter). yıldız oyuncular ve para. bu takımın transfere harcadığı paranın haddi hesabı yoktur ve aldığı yıldızlardan bir türlü yararlanamaz ya da verdiği paranın karşılığını alamaz. futbolcular eninde sonunda başka bir takıma ve bir daha eskisi gibi olamayacak şekilde giderler. bu tabi tamamı için geçerli değil.
bu takım kimilerine göre (bkz: lazio) ırkçıdır. tarihinde son birkaç yıl öncesi kadar siyahi futbolcu hiç oynamamıştır. mussolini'nin desteklediği takımdır. bu yüzden sevilmez, sempati duyulmaz.
bu takım kimilerine göre abd futbol takımıdır. "ulan el atmadığınız bi futbol vardı, gelin bunun da içine edin hımınamımına koyum." nidalarıyla anılır. tarafımca da böyledir. sanki yeteri kadar branşta yoklarmış gibi hiç anlamadıkları ve sürekli değişen skorlu sporları seven yapıları gereği sevemeyecekleri futbola bulaştıkları için iticidirler. yaptıkları yatırımlar ellerinde patlasındır.
bu takım kimilerine göre (bkz: brezilya). "haydaa" diyebilirsiniz ancak dünya kupası finallerinde gösterdikleri başarılarla 4 yılda bir de olsa farklı heyecan yaşamak isteyenleri isyan ettirirler. "her yarı finalde, finalde sizi mi izleyeceğiz ulan!" isyanıyla itici bulunurlar ki ben bu isyana çok defa şahit oldum.
bu takım kimilerine göre (bkz: chelsea). ligde orta sıra hadi diyelim 5., 6. sıranın gediklisi bir takımken zengin bir iş adamının satın almasıyla bir anda dünyanın en büyük kulüplerinden biri ünvanını alması kendisini bence de itici yapmıştır. zola, matteo, poyet, flo gibi oyuncularla kimilerimize sempatik gelirken para bu takımı bozmuştur. bu kadroyu değil o sempatiyi bozmuştur. eski oyuncusu matteo ile gelen şampiyonlar ligi şampiyonluğu ise o eski zamanlara güzel bir anma hediyesi gibidir.
bu takım kimilerine göre eski (bkz: italya). özellikle catenaccio yüzünden. o geçilemez, sıkıntı verici savunma bir çok güzelim maçı sıkıcı hale getirmiş, izlenmez kılmıştır. mesela bir italya - almanya maçı zamanında birkaç yılda bir denk gelen bir futbol keyfi olduğu için heyecanla beklenir, günler öncesinden konuşulmaya başlanırdı ama maç başladığı andan itibaren italya bütün o güzelim hayalleri alır bir kenara koyardı. tabi ki her maç böyle değildi ama italya takımı zamanında çok "ah" almıştır.
ilk aklıma gelenler sebepleri (tabi ki bence) ile bunlar. başlık "itici" gibi gelse de görüldüğü gibi bağzı gerçeklikleri de barındırmaktadır.
Dünya çapında büyük bir organizasyona ev sahipliği yap, bir tane kendini bilmez çıksın, fenomenim üç beş tıklanayım diye sahaya atlasın, dünyaya rezil olalım... Umarım o güvenlikler arasından birkaç tanesi çıkıp bir iki yumruk tıklamıştır...
"sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “napalım, kısmet değilmiş…”
konuşma adabı diye bişey var amına koduklarım! bakın mesela sizle böyle konuşuyorum, çünkü bundan anlıyosunuz ancak. gidip "ahmet yarrak gibi davranma lan" dersen, kavga edersiniz. ama "ahmet, şu şu davranışlarından rahatsız oluyorum, lütfen dikkatli olur musun" dersen, etmezsiniz. ahmet de azıcık insanlık taşıyorsa, aranız da bozulmaz. herkesle arası iyi olan adam dedikodu etmeyen, milletin kuyusunu kazmayan, doğruları doğru bir üslupla söyleyen insandır. neden çünkü kalp kırmak kötü bişeydir lan fındık beyinliler!
evet herkesle aram iyi. çünkü hoşlanmadıklarımla konuşmuyorum. yok sayıyorum, yanlarına gitmiyorum. hoşlanmadığım, sevmediğim bir işte, sevmediğim insanlarla, ayda 100 bin dolar verseler çalışamam. yapım bu değil. kendime eziyet edecek şeylerden olabildiğince kaçınıyorum. çünkü normal bi insanın yapması gereken de bu. kimsenin kahrını çekmek zorunda değilsiniz. ama unutmamak lazım ki, kimse de sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. ömür törpüsü, trip küpü insanlarla aynı ortamda bir bulunur iki bulunurum çünkü. üçüncüde istemiyorum diye açık açık söylerim.
herkes beni sevecek diye bi kural yok. sevmeyebilirler. ama kavga etmeden, sakin sakin yaşayıp gidebiliriz değil mi? karşıt görüşlüler ölsün dediğimiz için zaten bu ülkede önce sağcılarla solcular birbirlerini, sonra asker hepsini kesti. hala da kürt türk ermeni filan birbirini boğazlamak için bahane arıyorsunuz. müstehak lan sizin zihniyetinize. harbi müstehak. benden olmayan ölsün, ne iyi geçincem lan o benle iyi geçinsin diye diye, dünyanın içine sıçtınız. sizin pisliğinizde biz de boğuluyoruz. iyi geçinmek isteyeni de yavşak, karaktersiz, iki yüzlü ilan ediyor, güvercin tedirginliğinde yaşamaya mahkum ediyor, sonra bulduğunuz ilk bir kaşık suda boğuyorsunuz. çünkü tahammülsüz, karaktersiz, yavşak ve iki yüzlü olan sizsiniz. keşke bize bir ıssız ada bırakıp kendi pisliğinize dahil etmeseniz. ama maalesef, o ıssız adaya bile göz koyacak kadar açgözlü, bencil pisliklersiniz.
ben ve benim gibi insanlar, yine sizlerle iyi geçinmeye çalışıcaz. yine söylediklerinizi sallamıycak, duymazdan, anlamazdan gelicek, sakin sakin yaşamaya devam edicez. becerebileceğimize dair bi umut olmasa da.
kurban bayramı'nda yarım tonluk, alama gibi danayı tek hamleyle yere yatırıp; yeni bilenmiş bursa bıçağını 'ya allah' nidalarıyla hayvanın boğazına çalıvermesi.. benim için bir kadını çekici yapan en önemli detay bu, evet... arz ederim..