Elbette rte giderse hemen düzelmeyecek ülke ama değişim gereklidir, baştayken hiç iyiye gittiğini gördünüz mü ekonominin? Sanmıyorum... bunu görmeyenin aklından şüphe ederim. Kapıdan dışarı çıktığında bile her şey bariz görünüyor. Mutlu olan kaç insan var acaba? Gerçek manada bir lider gerekiyor, bunun ak partiden çıkacağını da asla sanmıyorum. Tabi ülkede zeka seviyesi yüzünden insanları kandırmak çok basit... Din kullanarak ülke yönetilmez. Alette edilmez, yoksa cahil ve kandırmaya yönelik bir toplum olarak yerimizde sayar dururuz...
Uzun zaman oldu yazmayalı... 2 gün evvel göçüp gittin sonsuzluklara. Elimizden gelen, yapılabilecek olan ne varsa yaptık, yapmaya çalıştık, hayat işte. Çok istedin yaşamak, ayrılmamak bizden, beni görmek, canından çok sevdiğin torununu... Kısmet değilmiş ama. olsun be 100 lerce birbirinden güzel anılar bıraktın...
4 ay direndin ama yırtamadın be dede, o geçen 4 ay o kadar hızlı geçti ki anlatamam... bir gün bu başlığa yazacağımı hayal etmek bile istemezdim. Bu kadar üzgün ve acı dolu tarifi olmayan hislerle birlikte...
Çocukluğumu kaybettim ben, her vakit, her durumda yanımda duran en büyük destekçim olan adamı kaybettim, kısacası en yakın arkadaşımı kaybettim...
Yerini asla dolduramayacak sonsuz vakitler, fikirler, anılar bıraktın bende. Sen hep içimde bir yerlerde olacaksın bundan kuşkun bile olmasın.
Merakından defalarca arayıp dururdun ya, olsan da arasan keşke...
Herşeye rağmen iyi ki bu kadar çok vaktimiz oldu beraber, keşke daha da fazla olabilseydi ama hayat böyle bir şey işte... olsun...
Mekanın cennet olsun be dede hep, her vakit yanımdasın... kalbimdesin...
Yapmak isteyip, yapamadıklarımdan o kadar çok pişmanlık duyuyorum ki bazen... sanırım bunu kelimelerle dahi anlatamam, sıkıldım artık, her şey, her yeni gün o kadar sıradan geliyor ki anlatamam. Kendi kendimi bitirdim ve bitirmeye devam ediyorum sanırım. Umut, umut etmek en güzel duygu. tabi yitirilmeye başlanmadı ise, umudunu kaybeden bir insanın da yaşayan bir ölüden ne farkı vardır ki, bilemiyorum...
Karamsarlık,
Bıkkınlık,
Pişmanlık,
Kalabalık içinde yalnızlıklar...
Hepsi de insanın içini çürüten şeyler değil midir aslında? içten içe yiyip bitirenler. Bu duygularla başa çıkmak'ta bizim elimizde değil midir?
O halde niye yapamıyoruz bunu, kimden korkuyoruz? işte bunu ben de bilmiyorum. Belki de kimse bilmiyor...
Kendisiyle hiç muhabbetim olmadı. Lakin bir insan fikirlerini belirttiği için siliniyorsa burasının özgür bir platform olmadığının, moderatörlerin taraf tuttuğunun kanıtıdır. Gel gelelim şu sözlükte hadsiz, saçma sapan başlıklara müsade ediyor bu moderatörler.
Sözlük zaten bitti arkadaşlar ne eski tadı kaldı, ne de o eski yazarlar...
Park etmek işkencedir. Onun dışında zorluğu yoktur. Araba hareket halindeyken direksiyonun hidrolikten farkı yoktur. Bu yüzden park ederken araba hafif hafif hareket ettirilirse direksiyon daha rahat çevrilir.
"Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara ve özverilere hazırdın. Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir"
-hermann hesse