birbirini aslen tanımayan pek çok insanın yapmakta olduğu muhabbetlerin ve daha önceden gelişmiş ya da gelişmeye başlayan arkadaşlıkların ortamında, yani 20 aralik 2008 turkiye yi kurtariyoruz zirvesinde, ilerleyen saatlerde buğulu bir camda anlamlı bir şekilde beliren yazıdır. ne de güzel belirmiştir, güne anlamlar katmıştır.
birbirinden hoşlanan fakat arkadaşmışcasına takılan iki insanın aslında ne arkadaş, ne dost, ne başka bir şey olabildikleri o muallak durumda kalındığında ikisinin de içlerinden geçirdikleri muhtemel cümledir.
hepimiz bazı anlar gülmek, mutlu olmak, birazcık eğlenmek, farkedilmek, akşam eve gidip sevişebilmek için güzel kıyafler giyiyoruz, parfümler sıkıyoruz, makyajlar yapıyoruz, saçımıza şekil verip yürüşüyümüzü, konuşmamızı, tavırlarımızı biraz daha dikkat çeker hale getirmeye çalışıyoruz. mağazada beğendiğimiz bizi etkileyen o pahalı saati birileri de görsün beğensin ''a ne güzel saatmiş'' desin diye de alıp takıyoruz.
insanlara birşeyler anlatmak için, tamam bazen içimizdeki şeyleri sadece kusabilmek için, ya da sadece bir karşı cinsi bir saniyeliğine de olsa etkileyebilmek için sanat yapıyoruz.
deli gibi soğuklarda, ellerimiz cepte, birbirinden ciddi anlamsız yüzlere, koşuşturan bacaklara bir ışıltı, bir mutluluk, bir umut bulabilmek için bakıyoruz.
karşımızdan bize güzel gözlerini dikmiş bakarak gelen kızın o güzel gözlerine aynı şekilde cevap niteliğinde bakarak ve bakışlarımızı kaçırmayarak yanyana geçerken aslında birbirimizi bir daha hiç görmesek bile o anda karşılıklı bir şekilde bir kaç güzel cümle söyleyip duymayı ya da sımsıkı sarılıp öpüşmeyi, belki de sevişmeyi istiyoruz.
kendi zevkimize göre dekore ettiğimiz hayalimizdeki şahane evde yalnız olmaktan mutluymuşuz gibi yaparken aslında hayatımızın aşkının da bu güzel evde bizimle birlikte yaşadığını, her şeyden aynı şekilde çok mutlu olduğunu, bizden ve bu güzel zevkimizden çok etkilendiğini hayal ediyoruz.
bazen herşeyi sadece onbeş dakika seks yapabilmek için göze alıyoruz, adam dövüyoruz, dayak yiyoruz, kırıyoruz, kırılıyoruz, savaşıyoruz, ölüyoruz, öldürüyoruz.
Opeth'in Watershed albümünün sadece 300 kopyasında bulunan bir bonus track. Porcelain Heart adlı parçanın mellotron ve moog ile kaydedilmiş ilginç ve güzel versiyonudur kendisi..
sözlükte anket yapmakla kimseye bir zarar gelmeyeceğine inanan şahısın kurabileceği muhtemel cümle. ** anket yaptıktan sonra ölen insan tanıyan varsa çıkıp da bu önermeyi yalanlasın arkadaş. *
çok geçmişten tanışıklığınız varsa o sizin eski dostunuzdur.. aslında bu eskimiş dost anlamı taşımaz bu şekilde kullanılırsa eğer, ''çok önceden beri dostumdur'' anlamındadır.. sizin için güvenli, huzur veren bir çift koldur, yaslanıp ağlamak için bir omuzdur aynı zamanda.. dostluğunuzun sıradan bir arkadaşlık olmadığını dile getirmek için güzel bir sıfattır bence dostun önüne gelen 'eski'. netekim dost eskimez, eskisi gidip yenisi geliyorsa, dostunuzu eskitebiliyorsanız o zaten sizin hiçbir zaman dostunuz olmamıştır..
kadiköy de açılan yepyeni, tazecik bar.. barlar sokağındaki orta dünya'nın karşı sokağında girip sağ tarafa bakarak indiğinizde gözünüze tabelası ilişecektir. bu sokak aynı zamanda kadiköy milli piyangonun yanındaki sokak oluyor.. mekanı gidip görmek, koklamak, test etmek lazım* tavsiye edilir.
..evde, masada, ipod da, vapurda, pantolonda kısaca her yerde sevgilinin varlığını hissetme, o nu görme durumunu sevgiliye en iyi şekilde söyleyiş biçimi bence. biraz sitem cümlesi olmaya eğim gösterse de güzel tondan söylenirse etkileyici duyulur..
Türkiye'nin en iyi klarnet çalan adamı. Çingene olmasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama sanki doğarken klarnetle doğmuş gibidir... bir rivayete göre Hüsnü Şenlendirici bu adamın yanında klarnet çalamayacağından bahsetmiştir (o kadar iyi demekki). s.o.s grubunda jean-pierre smadj ve buzuki orhan ile beraber çalmaktadır.
Öğrencilerine sıcak, cana yakın davranmasıyla sevilen usta, ressam, hocadır. Taksim'de kurduğu atölyesinde (bkz: adasanat) özel çalışmalarına ve eğitimlerine hala devam etmektedir. Biyografisi kısaca şöyledir;
1959 Malatya'da doğdu.
1984-1989 M.SÜ. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Prof. Neşe Erdok Atölyesi'nde öğrenim gördü.
1990-1992 M.S.Ü. G.S.F. Grafik Bölümü'nde Prof. Süleyman Saim Tekcan danışmanlığında, Özgün Baskı Atölyesi'nde yüksek lisans eğitimini tamamladı.
1990 istanbul'da özel atölyesini kurdu. Sanatçı; günümüze değin bu süreçte kendi sanatsal çalışmalarını sürdürürken, diğer taraftan gençlere yönelik bir sanat eğitim programını da yönetmektedir.
1997 A.E.K.V. Yetişkinlere desen ve boya resim çalışmaları için eğitim programında görev aldı.
1997 Sanatçı Atölyesini taşıdığı yeni mekanda çalışmalarını sürdürmektedir.
ismini yeni yeni duymaya başladığımız, acaip eğlenceli güzel rock grubu... Kliplerindeki mükemmel kareografi örnekleri de youtube da bulunup izlenmelidir (bkz: a million ways)
kısaltım da denebilir. resimde bir figürü veya objeyi derinlemesine çizerken kullanılan yöntemdir. örneğin bir insanı yatar pozisyonda ayaklarından bakarak çiziyorsak, rakursi yöntemi kullanırız.
O durur, gülümser, yüzünü asar, sevinir, üzülür, yıpratır, parlar, söner, aldatır ama sen aldanmazsın... Deli gibi kıskanırsın ama yüreğin titrer, çaresizlik içinde bakarsın karanlık tavana. Sigara yakmak istersin annen yan odada olduğu için imkan yoktur. Terlersin, üşürsün. Uykun yoktur; hemen uyumak istersin ama beceremezsin bir türlü. Bir zamanlar ''Sevinince sen de sevinir, üzülünce sen de üzülürsün'' olayı geçerli oluyorken artık o ovalarda yeller eser. Tenini 3 saniye koklayabilmek için o an vermeyeceğin hiçbirşey yoktur. ''isterseniz bir kere koklayıp dokunduktan sonra vurun beni'' diyebilecek cesarete sahipsindir. Hücrelerinde dolaşır sıcaklığı, deli gibi özlersin. Avuç içlerin terler, midende yılanlar gezinir. Tam o anda bir şarkı çalar işte. Tam o anda.. sadece doyasıya ağlarsın.
kişinin megaloman olabileceğine ufak bir kanıt olabilir... yada durum ve şartların gerektirdiği gibi, herkes kendi kendine bkz verebilir, vermelidir belki. özgürüz netekim...
taksim aznavur pasajının en üst katında bulunan atölyesi ile, memet güreli ve buket güreli çiftinin güzel sanatlara hazırlık kursu verdikleri yerdir... taksimi tünelden meydana kadar gören * süper bir manzarası vardır...
