mert içgören'in çıkan albümünün bomba şarkılarından biri. yine makaranın dibine vurmuş ya da ne makarası lan, hakikaten tiki alemi için sağlam tespitler yapmış. sözleri aşağıda şarkının kendisini limewire da bulabilirsiniz ;
8.15 uçağıyla uçuyorum bodrum'a
çok önemli temaslarda bulunmaya
çok kalmıcam cuma'dan pazar'a
bir kaç işi bitirip dönücem sonra
istanbul'dan taa bodrum'a
tam 1 saat 15 dakika
yalnız bırakmadı hostes hanımlar
servis çok iyiymiş bu havayolunda
çok şirinsin hadi gel kal benle
her şey dahil üç gün üç gece
memnun kalırsam takılırız senle
yanımda gezdirmem ama görürüm her gece
unut beni gündüzleri, takıl kankilerinle
inme bodrum'a kal türkbükünde
yağlan güneşlen hazırlan geceye
arayı kapatırız ben gelince
85, 86, 87 derken
88'li seksi beklerken
1 kız, 2 kız, 3 kız derken
hangisini seçsem diye düşünürken
sarışın esmer hepsi de manken
sırada beklerken kapattım odaya
çıkmadım otelden
üç gün üç gece bodrum'da eğlence
sabaha kadar iç ye hepsi benden
yeter ki sen iste
bir şey düşünme
üç gün üç gece sabaha kadar iç ye
üç gün üç gece bodrum'da eğlence
yanımda ceylan, merve ve ece
teker teker ya da hep birlikte
üç gün üç gece sabaha kadar eğlence
tanıştıriyim, yakın arkadaşım jack daniel's
tanısan seversin, biz çok iyi anlaşırız
gel sen de bizle, aramıza alırız
iyi giyin bu gece, çıkma makyajsız
ara arkadaşlarını, getir onları da
ben tek, siz hepiniz maç yaparız odada
devre yok, ara yok
bütün gece boyunca
yarın dinlerinsin
deniz kenarında
sabah uyandığında değilsem yanında
suçu bende değil kendinde ara
yaptıkların değil yapmadıklarında
seyrek görüşürüm senle bundan sonra
işim çıktı benim hadi sen dön bence
istanbul'da görüşürüz ben dönünce
yer yokmuş uçakta bindireyeyim otobüse
gidince bir alo yap merak ettirme
85, 86, 87 derken
88'li seksi beklerken
1 kız, 2 kız, 3 kız derken
hangisini .iksem diye düşünürken
esmer sarışın hepsi de manken sırada beklerken
kapattım odaya çıkmadım otelden
üç gün üç gece bodrum'da eğlence
sabaha kadar iç ye hepsi benden
yeter ki sen iste
bir şey düşünme
üç gün üç gece sabaha kadar iç ye
üç gün üç gece bodrum'da eğlence
yanımda ceylan, merve ve ece
teker teker ya da hep birlikte
üç gün üç gece sabaha kadar eğlence
(heyy ya, selametle)
kızı uçağa koydum, iki tane kız buldum
iyice yağladım sonra güneşe koydum
iki saat beklettim, çıkarıp soydum
ikisini de yedim
oh doydum
sadece bir kere kadıköy'e dönmek için binme gafletinde bulunduğum, içinde bulunduğum sürede hız ibresinin 10'u geçmediği minibüsü kapsayan hattın minibüsleri.* şoförlerine değinmiyorum bile hepsi ayrı birer efsane.
gay, eşcinsel, homoseksüel, biseksüel gibi kavramlarla uğraşmak istemeyen beynimin bu sözcüklerden birini duyduğu anda verdiği tepki, ağza da güzel oturur.
taksim - osmanbey - şişli(mecidiyeköy) - gayrettepe(zincirlikuyu) - levent - 4 levent hattında gidip gelen ezik metrodur. işimi süper görür. bir durak arası yaklaşık 2 dakika sürer. ayrıca bu hattın haricinde istanbulda ki gelişmiş raylı sistemler hafif metrodur.
sözlük formatının gerektirdiğinin biraz aksine, kişiler veya nesneler hakkında tanımlar yapmaktansa, onlarla ilgili duyduğu, gördüğü, bildiği bir olayı sözlüğe taşıyan, kanımca sözlüğü renklendiren yazarlık tipi. *
normal, her zaman konuşurken kullandığınız ses tonunuzla "dolu" diyerek bazılarının yaptığı gibi utanmdan, sıkılmadan işin içinden çıkabileceğiniz durum. deneyin bi.
yazın, sabah denizden çıkardığınız midyeleri akşam iskelede, yanda biralar yeni açılmışken ve önünüzdeki tenekede yaktığınız ateşin üstünde midyeleri ısıtmaya başladıktan belli bir süre sonra, midyelerin kabuğunu kendi kendine açıp, tok, sert hale gelmesine verdiğim ad. dostlarla çok iyi gider. "löpçük gibi löpçüüük" nidalarıyla yenir.
istanbul gibi ayrıcalıklı bir şehirde yaşayan insalar için kıta değiştirmek olağan bir eylem haline geldiğinden, asya kıtasındaki bir semtten avrupadakine, veya tam tersi geçişler için istanbulluların kullandığı fiil.
türkçemize satanist olarak çevirebileceğimiz sözcük, geçen gün kadife sokakta yürürken yanımda geçen 3 arkadaştan birinin diğerine söylediği kelime, kendisi cümle içinde bu kelimeyi şu şekilde kullanmıştır.
ingilizlerin "go x"* diye kullandığı kalıbın italyancasının milan versiyonu. haydi milan, ya da bastır milan gibi bir anlam çıkartılabilir. ingilizlerin yaptığı gibi ota boka kullanmak yerine milanla özdeşleşmiştir. zaten milandan başkasına da yakışmaz o. ayrıca fossa dei leoni'nin "forza milan, milan campione" diye başlayan bizim bir baba hindimize benzer, önce birinin söyleyip daha sonra topluca tekrar edildiği bir tezahüratları mevcuttur. milan maçlarını takip edenlerin yanı sıra winning eleven oynayanlar da çok iyi bilir bunu, hele bir inter maçını izliyorken tribünler bunu söylediğinde tüyler diken olur.
aphex twin. yaptığı windowlicker adındaki şarkının son bölümünü sesleri görüntüye çeviren bir synthesizerdan geçirdiğiniz zaman bu adamın suratıyla karşılaşırsınız diye bir söylenti vardır.
ceza'nın önce kendine bak adlı şarkısında geçen sözü. kendine özenti diyenlere bir serzeniş gibidir. çok melodik söyler, ya da bana öyle gelir, kim bilir. zaten müzik bilgim de fazla değildir.
rte ekolünden bir müdür. saygısız konuşmaları, öğrencilerin yanında rahatçaettiği küfürlerle bilinir. hasal öğrencilerinin büyük bir kısmı kendisini sevmez, bu sevmeyenlerin belli bir kısmı da nefret eder. şahsıma lisedeyken 5 gün uzaklaştırma dayamışlığı vardır.
törende kendisini alkışla protesto etmek isteyenlere "gidin dansöz alkışlayın siz", öğrencisinin yanında öğrencileri tarafından çok sevilen bir müdür yardımcısına* öğrencisine kızdığı için "siktir et ya ne uğraşıcaksın" diyen ve bunun gibi bir dünya gafı bulunan, hasala geldiği günden beri girişe koydurduğu üç-beş parlak ışık ve yaptırdığı konferans salonundan başka* hiçbir şey vermeyen kadrolaşma örneği diyebileceğimiz müdür.