daha önce yazılmamıştır umarım; bakamıyorum kardeşim. o gözlere bir türlü uzun uzun bakamıyorum. utanıyorum. sanki fotograf değil de, cidden karşımda duruyor. tövbe ya rab, bak yine bi' fena oldum, tipini sevdiğim. *
varolmayan cümle. iyi dileklerde bulunsa, şuna bak demek ki hiç umursamıyo diye düşünürsün kuşkusuz. demet akalın vari, işte sen de layığını bulacaksın falan dese afallar kalırsın. işte örnekler çoğaltılır da, asıl nokta şu; kulakların ne duyarsa duysun canın yanacak, karnında bir boşluk hissi, belki biraz kalp çarpıntısı...
ilkokul öğretmenimin ''çocuklar el yazısı kötü olan insanın kişiliği de kötüdür, bunu hiçbir zaman unutmayın.'' sözleri bilinçaltıma öyle bir işlemiş ki, hakkında iyi şeyler düşünmek için kendimi zorladığım insandır bu.
bu arada alakasız bir not: Sherlock Holmes kitaplarından birinde bizim dedektif şöyle bir şey diyor ''Harfleri okunaklı ve normalden daha büyük yazan kişiler kendilerine güvenen, saygıya büyük önem veren, soğuk - mesafeli kişilerdir. ''
sevdiğiklerinin bir gün iyi ya da kötü bir şekilde hayatından çıkacağını bilen kişidir. hayat bu, bazı kişiler vardır yaşamınıza dahil olur, asla onsuz-onlarsız yapamam dersiniz. yıllar geçer. geriye dönüp bakar, ''hayat işte.'' dersiniz. öğrenirsiniz '' ay yaşasın iyi ki tanıştık, canım arkadaşım-sevgilim'' vs. dememeyi. hayat işte...
şaşkınlıklara gark ettirendir... evrensel değerlerin milleti olmaz ama.. ama... edebiyattan dansa, felsefeden siyaset bilimine, sporuna.. rus kültürü tüm dünya için çok önemlidir dolayısıyla bu birikimin altında yaşayan insanlara iğrenç demek biraz kompleks.
şunu belirtmeden geçmek de olmaz, daha liseyi bitirmeden dünya klasiklerini yalayıp yutmuş, türlü enstürman çalmayı öğrenmiş, muhtemelen iyi derece fransızca konuşabilen bireyler haline geliyorlar.. ha kırsal kesimde bunlar yok derseniz, hangi köylüye iğrenç demek haddimize ki?
roger federer 'dir fakat tek kıstas sahip olduğu teknik değil. spor ahlakı var adamda, tek bir maçını izlemiş olmak bile bunu anlamak için yeterli. bugune kadar biz sevenlerine ilham verdiği için, her zaman daha iyisini yapmaya çalıştığı için teşekkürlerimizi sunar, hakkında hayırlısını dileriz.
türkçe ye bülbülü öldürmek ismiyle çevrildi. aynı ekolden -henüz çevirisi bulunmayan- bir diğer eser saksı olmanın faydaları dır. (bkz: the perks of being a wallflower)
dost. çocukken ettiğiniz kavgalar, aptalca kıskançlıklar, bıkkınlık hissi ve kötü olan diğer her şey... bir mucizeymişcesine, yaş ilerledikçe harika bir dostluğa dönüşür. anne-babadan daha kıymetlidir, eğer yaşça sizden küçükse çocuğunuz gibidir hatta-ödünüz kopar üzülmesinden.