rapsodik
847 (burmalı kadayıf)
beşinci nesil yazar 7 takipçi 106.57 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    musarra

    1.
  1. mısraları kafiyeli olan beyit. duruma göre matla ya da vasıta beyti olarak da adlandırılırlar.
    0 ...
  2. sendeki bana iyi bak

    1.
  3. yunus emre ündar'a ait bu mükemmel şiiri kahraman tazeoğlu seslendirince ortaya çıkan dehşet yapıt.

    işte o değerli sözcükler:

    ismi tarafından terk edilmiş bir şehir gibi yüreğim. her ne kadar adını koymaya çalışsamda; yokluğunun eş anlamlısı hiç bir imla kitabında geçmiyor... sanki türk dil kurumu yasaklamıştı yokluğunu... gittiğin günden bu yana bu şehir çok değişti. hunharca katledilmiş hayallerim, boyası dökülmüş umutlarım ve dünden kalma yarınlarla ayakta durmaya çalşıyorum... gitme diye bütün pabuçlarını dama atmıştım halbuki...

    biliyorum, bir gün bu şehir getirecek seni bana. kim bilir belki de bir dolmuşta 'şuradan bir öğrenci uzatır mısınız?' diye vurduğum omuz seninki olacak... şimdi hangi şehir alıp basar bağrına bizi? hangi şehir hikayesine kahraman yapar? hangi şehir büyütür çocuksu düşlerimizi?

    sen gittin... bu şehiri ayaklar altına alıp kalbimin sokaklarına basa basa gittin... ve ben pabucunu kaybetmiş bir çocuk edasıyla seni aradım bomboş sokaklarda... kaldırım taşlarında ki ayak izlerini, inzivaya çekilmiş kuytu düşlerini ve doğmayan çocuğumuzu parklarda aradım... yalnızlık bir ananın nasıl ilk göz ağrıysa yokluğun da benim ilk göz ağrım...

    hani küçükken kalbine ne koyarsan seninle beraber oda büyürmüş ya; ben büyüttüm seni işte kalbimde annen falan hikaye... şimdilerde adın, adım adım sürükleniyor kalbimin bomboş sokaklarında. hatırlar mısın bir ara sormuştun 'beni neden seviyorsun' diye, bende o an heyecanlanıp cevap verememiştim... hala geçerliyse o soru'n cevap vermek isterim.. seni neden seviyorum biliyor musun? gözünün üstünde kaşın varda ondan...

    keşke 'gidiyorum' dediğinde 'gelirken ekmek almayı unutma' diyecek kadar hafife alabilseydim gidişini.. olmadı işte... ben kahvaltını hazırlayıp senin gelmeni bekledim. bir çocuğun babasının yolunu gözlediği gibi... periler için bile çocukluk titik bir cennetten ibaretse ben ne yapabilirim ki... sen en iyisi gitme... hem nereye gidiyorsun bu şehri peşine takıp? yalancı bahara aldanıp nereye gidiyorsun?

    şimdilerde adın kadar aklımdasın... adın ; benim için 'oku' emri... hadi gel dolaştır kestane rengi saçlarını kılcal damarlarıma... kalbime giden her kan pıhtısında saçlarının kokusu olsun... yağmurlu havalarda bile kapatmıyorum pencerelerimi.. sen geldiğinde belki duyamam diye... iyiyim ben, merak etme... ordan burdan bir kaç dal sigara, birisinden kibrit, otlanıyoruz işte... iyiyim ben, yara'm da çok iyi, çok iyi bakıyorum ona... mesela her nefeste biraz daha büyüyor, başkalarının ateşinde...

    parmağına sürecek oje bulamayışın mı hala tek derdin? yada kırmızı ile pembe arasında kalman mı hüzünlendiriyor seni? hani bana bazen her aklına geldiğinde 'seni seviyorum' diyordun ya, o an kendime olan öfkem kızıl bir duman gibi yayılıyordu içime, sonra yavaşça soğuyarak küçülüyor küçülüyor ve yerini yine hasrete bırakıyordu.. şimdilerde o iki kelime kulağıma küpeden ibaret...

    'gidiyorum' dediğin günden bu yana yoksun bu şehirde.. kuru bir 'gitme' sözcüğü dökülmüştü o an dudaklarımdan göz yaşlarıyla karışık.. öyle kuru, öyle ıslak, öyle uzak.. sahi bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakınmıydık bu ayrılığa.. her neyse...

    özledim be kadın ! özledim... saçlarındaki 'ben' kırıklarını özledim... gözlerinde boğulmayı özledim... dudaklarında haram'ı özledim... ellerinde sevabı özledim... sorma bana 'beni özledin mi?' diye... özledim ulan ! özledim...

    ama her şeye rağmen başardığımız şeyler vardı.. mesela sevdik, çok sevdik; yada öyle sanıyorduk.. amacım yıldızları göstermek değil; binlerce yıldıza rağmen ayın güzelliğini göstermek.. bitti deyişin öylesine değil ölesiyeydi, şakacıktan... ve kıyametler koptu, sadece sen öldün...

    sakın ayrıldık diye bana verdiğin sözleri unutma sevgilim... - sıkı giyin. - ilaçlarını aksatma. - geceleri üzerini ört. - sevgilinle iyi geçin. - kendine iyi bak. - ve sendeki bana iyi bak...

    meraklısına tavsiyedir:

    --spoiler--
    http://www.youtube.com/watch?v=ye6eiu5yhri
    --spoiler--
    3 ...
  4. müsait bir yerde basabilir misiniz

    1.
  5. otobüs ve minibüs kültürü karışınca ortaya çıkan abuk durum.

    minibüs: müsait bir yerde inebilir miyim?

    otobüs: düğmeye basabilir misiniz?

    sonuç: (bkz: #10573297)
    1 ...
  6. temel söz varlığı

    ?.
  7. Günlük hayatta ihtiyaca bağlı kullandığımız, bize ait bizim için özel anlam ifade eden sözvarlığı unsudur. Tarihsel süreç içinde hiç değişime uğramazlar. Bu kelimeler ferdin milli kimliğini belirler, fertlerin hangi cemaate, cemiyete millete ait olduğunu ortaya koyar.
    0 ...
  8. doppi

    1.
  9. özbekistanda kullanılan geleneksel bir aksesuar. bizim şapka, fötr ya da fes gibi nitelendirdiğimiz aksesuarı özbekler doppi olarak nitelendirmişler. bunun erkek ve bayanlara göre çeşitli versiyonlarını çıkarmışlar ve kullanmışlar. bu geleneksel kıyafet üzerine çeşitli nakış ve işlemelerle de süslemeler yaparak renklendirmişler. adına da doppi demişler.
    1 ...
  10. kazım koyuncu kültür merkezi

    ?.
  11. kadıköyde üç buçuk yıldır varlığını sürdüren, dışarıdaki rekabete ve paraya dayalı yaşamın aksine, yalnıza bir sandalyenin ucundan tutup kaldırmanın bile bir destek olduğu, gönüllü eğitim faaliyetlerinin son hızla devam ettiği kültür merkezidir.

    çeşitli atölye çalışmalarıyla hem kollektif bir yaşam alanı sunar, hem de burada başlayan bu rekabete ve paranı sözünün geçtiği düzene karşı bür mücadeleye girer.

    yediden yetmişe bir çok gönüllüsü bulunan bu kültür merkezi içerisinde barındırdığı birbirinden sevimli sıcak üyeleriyle de farkını ortaya koyuyor. burada verilen eğitimler kadıköyde yaşayan ve bu fikirleri taşıyan kisilerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir fırsat.
    3 ...
  12. korku filmi tadında olaylar

    1.
  13. nazım hikmet kültür merkezinde coca cola istemek

    1.
  14. dayak yemeden çıktığımız için şükrettiğim, gülmekten yarıldığım ve bizzat şahidi olduğum trajikomik olaylardan biridir efendim.

    bugün saat 3 sularında yaşanan bu olay arkadaşımın tarihine bir kara leke olarak sürülmüş ve yerini almıştır.

    garson: buyrun ne alırsınız?
    arkadaşım: coca cola alıcam beaann.
    garson: biz coca cola satmıyoruz.*
    rapsodik: hassktr...
    arkadaşım: * aa niye kiie???
    rapsodik: * şey biz iki meyve suyu alalım...
    3 ...
  15. hayata 1 0 yenik başlamak

    1.
  16. doğarken annesini kaybeden bir çocuk olmaktır.
    her şeye herkese 1 0 yenik başlamak anlamına gelir bu, belki de başlayamamak hiçbir şeye...
    hep eksik kalmaktır, her durumda her zaman, hep yenik olmaktır...

    (bkz: tanrı tüm anneleri korusun)
    5 ...
  17. bir seyahat aracı olarak zembil

    ?.
  18. hedesini ariyan hödö

    1.
  19. marojna

    1.
  20. ismini sen koy

    1.
  21. en güzel şanışer parçalarından biri...

    sözleri..

    Patron]

    sersefil bu bedenim aştı zamanı bazen fel fecir
    açılan gözümü yaşlar aldıkaptan dümeni kır ve git
    dönende yok ki karada rahata düşmüş terkedip
    merkezi olmuş kalbim çekip gitmek çaresi
    hangisi adil ama bugünlerin mesaisi
    nevalesi olmadan uyku yok ferasetim
    rüyalarımda galibim gerçek hayatta manevi
    maddiyattan değersiz bahanesiyse şahidim
    bu sahilim manzaram ve yazmak ister sağ elim
    müsaitim yalnızlıkta gizli verasetim
    boş verin o güzele selam olsun ben hala tekim
    merak etmeyin yaz kış aynı yerde beklerim
    her denemede bin hayır her kelimede gündem aynı
    ver beni bana geri vermeyen her gece aldı benim öfkemi ahımı
    savaşım soğuk ve kısasa kısas kasamda
    arafta çoktan boş yer edinmiş duygular içimde artık dost

    [Nakarat - Şanışer]

    kimseler bilmezdi yine yarim
    sen gidince gökyüzüne halim kalmaz oldu
    günlüğüm yine senle mi doldu özledi yani
    bulutlara sordum yine cevap yok
    ağladım satırlara döktüm çok gelmedin
    madem ki sevmedin kalbime hançer gibi saplanır ok

    [Şanışer]

    aldı yaramı deşti yar muhalefette rap diyar
    diyarın istemekti kar ve kan boyardı tablolar
    benimle geleni vardı milimi çağrı yoktu kalanı
    bomboş odamın ağrı dolu sabahlarıydı dört duvar
    yaktı canımı selametle uçtu gitti yarını
    bomboş artık onsuz ardı canlı sade hatıralar
    hafızamda yalnız ağlar ah kızanlar
    ağzım anlar razı gelme gazi düş farazi mektuplar
    aktı rhymeı mayına kalbi hedef arattı sayıma çıktı çivili tekne
    mayına mekke yoluna bekle boyuna sürüyüp oyuna bırakıp ayına gölge yap
    dayan bayan trip adına şarkı yazmam arınazsın arınamazken
    bahtı kara bir rapte paramı mantık arama
    rabbim oralı cennet ister adi karalı defter adına yazmadım
    seninle doğdu seninle öldü hücrelerim
    gittiğin günden beri dön diye hecelerim

    [Nakarat - Şanışer]

    kimseler bilmezdi yine yarim
    sen gidince gökyüzüne halim kalmaz oldu
    günlüğüm yine senle mi doldu özledi yani
    bulutlara sordum yine cevap yok
    ağladım satırlara döktüm çok gelmedin
    madem ki sevmedin kalbime hançer gibi saplanır ok

    [Bela]

    ben bu duvara resmi çizdim bak bu tablo hep sensin
    adını andım acını çekerek yaşadım onca sen için
    gün sabahtan kararı verdi duy belayı birde derdi
    çifte mermi saplanınca kefeni verdi bir melek
    bir buketle gelecek olsa bin bukettir albu parçam
    sevgi okunu çek yaydan bense okurum efkardan
    derde derman hangi ferman söylemişse gitmeni
    gittiğin o günden beri bela bekler ölmeyi
    ahiretten farkı yokken gittiğim o sahilinde
    sesimi duysa kafi dir ve ben bu aşkın faili
    sağda solda bir melek var iyi ve kötüyü gösteren
    yanlış olanı bikere seçtim yarim oldu sabreden
    gözlerinden akan o yaşlar biliyorumki haklılar
    ben bi gizemi sevdim elbet bak bu aşkın hatrı var
    sigara yaktım hep yazarken birde dosta dert yanarken
    tek bir sebebim oldu işte sen yanımda ağlarken

    [Nakarat - Şanışer]

    kimseler bilmezdi yine yarim
    sen gidince gökyüzüne halim kalmaz oldu
    günlüğüm yine senle mi doldu özledi yani
    bulutlara sordum yine cevap yok
    ağladım satırlara döktüm çok gelmedin
    madem ki sevmedin kalbime hançer gibi saplanır ok...
    2 ...
  22. osmanlıca

    16.
  23. severek öğrenildiği ve çalışıldığı zaman düşünüldüğü kadar da zor olmayan bir derstir.

    arapça osmanlıca ve farsça kelimelerle süslü bu kavram dönemin sadece yazı dilinde yer alır.

    osmanlıca bi dil değildir. osmanlıca konuşamazsınız, yazarsınız...

    bir nevi türkçeleştirme eylemidir.
    6 ...
  24. radyogiller

    1.
  25. an itibariyle herzamankafamgüzel ile yayın hayatına başlayan radyo.

    ilk dinleyicisi olma şerefine ben nail oldum!

    güzel bir gece için bekleriz efendim...

    http://radyogiller.tr.gg/
    2 ...
  26. sogan aromali ciklet

    1.
  27. sözlüğe yakın bir zamanda katılacak olan sevgili kardeşim...

    onunla üniversite kayıt sırasında başlayan serüvenimiz işte buralara kadar geldi.

    aynı yurtta kalmaya başlamamız ve ortak arkadaşlar sayesinde pekişen dostluğumuz 1 yılı birlikte geride bırakmamıza sebep oldu...

    kendisine söyleyebileceğim tek şey; iyi ki varsın... * *
    4 ...
  28. ben ol da gör

    ?.
  29. seyit göktepe tarafından yazılan, birbirine rahatça eklemlenen, peşi sıra okunduğunda yeniden bütünlenen öykülerden oluşan 2008 basımı hikaye kitabıdır.
    4 ...
  30. entrye oy verirse lanetleneceğine inanan yazar

    1.
  31. magomat

    ?.
  32. 6. nesil can yazarlardandır.
    kardeşimdir, canımdır.
    hoşgelmiş...
    1 ...
  33. bir deli rüzgar

    1.
  34. esse bir yerlerden...
    savurur mu götürür mü beni bilmem?

    mevsim bahar- nilüfer örer.

    tanım: herkesin hayatında bir dönem esmesi gereken rüzgar çeşididir.
    deli olmalıdır ki delirtsin akıl oyunları oynayan ruhlarımızı...
    deli olmalıdır ki çelsin aklımızı, beynimizi esir alsın...
    rüzgar olmalıdır ki dağılsın kötülükler dört bir yana
    bizim içimizde sadece mutluluk kalsın...
    2 ...
  35. 05 28

    1.
  36. yataklarında mışıl mışıl uyumak varken oturup entry girmeyi tercih etmiş yazar topluluğunun ortak paydada buluştuğu an.

    2911- Cedric ten Chen e mesaj var.
    aishe- yo yo. siz beni yanlış anladınız.
    ajdaranikinyandasi- asdf 123lpvcç. zxc zxc123 p xcvdr 249+206+92 78 +3
    alikula
    bayram hoshtempo- Yazarim. Donup arkama bakmam bile.
    beatleboy- evvela kendine karşı dürüst ol! sonra ne olursan ol!
    ben hep 17 yasindayim- daha gelmedik mi
    bir bardak demli cay- . . . . . .düşün bir melodi gibi hayatı yanlış notaya basarsan yakarlar canını. . . . . .
    dark darkest darko
    desideriuz
    eksi veren ibne- hoppala paşam malkara keşan!
    enzeru- bir minicik kız çocuğu bak duruyor orada hala.
    fidelio- http footballagainsttheenemy.blogspot.com
    installer- if you help jack on the horse would you help jack off
    moonlight sonata- itina ile isme özel şiir yazılır
    peevish
    rapsodik- dımm tısss dımm tısss dımm tııss
    sinemam1986- acelem var. koşasım yok.
    soniamania- griple mücadele hareketi
    soul forged sin- .and when he falleth he falleth like lucifer; never to ascend again.
    tool- ^.^
    wtfmpt- hadi hayırlı olsun.
    xenophobe
    gizemli yazar
    gizemli yazar
    gizemli yazar
    gizemli yazar
    gizemli yazar
    çaylak
    3 ...
  37. çöplük yazıları

    ?.
  38. Izmir'de bir çöp kutusunda "Buraya çöp atan sıkıyorsa biraz beklesin!"

    Pendik'te bir duvarda "Buraya çöp atmayın yakalarsam yediririm o çöpleri"

    Kasımpaşa'da bir duvarda "Buraya çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır"

    Istanbul / Sefaköy'de bir duvarda "Buraya çöp atan için artık bir şey yazmayacağım... herkes içimden ne dediğimi biliyordur herhalde"

    Bağcılar'da bir evin duvarında "Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve cuma hariç"

    Büyükdere itfaiyesinin yan duvarında "Çöp atma ağır konuşurum"

    Bursa'da bir apartmanın garaj girişinde "Çöp döken şerefsizdir. Yorum yapan da"

    Istanbul-Kağıthane'de bir duvarda "Buraya çöp döken Sayın eşek, görüntü hoşunuza gidiyor mu? Konteynır iki metre ileride!"

    Beşiktaş'ta bir apartmanın önündeki doğalgaz kutusunun üzerinde "Buraya çöp dökmeyin... çok çok çok çok rica..."

    Izmir'de bir evin duvarında "Buraya çöp dökeni tavana asayım, smaç basayım!"

    4. Levent Sanayi'de bir binanın duvarında "Buraya çöp atan eşektir ve yasaktır"

    Eskişehir otogarı yakınlarındaki bir duvarda "Arsaya çöp atanı severim"

    Dikili'de bir çöp tenekesinin üstünde "Buraya çöp atmak yasaktır. Insansan anlarsın. Anlamazsan uygun bir zamanda arkadaşlarla öğretiriz"

    Eskişehir'de bir apartmanın önünde "Buraya gündüz çöp dökmek yasaktır. Gece de yasaktır!"

    Tekirdağ'da bir evin duvarında "Sayın Afyonlular! Çekirdekleri ve Çöpleri evinizde de mi yerlere atıyorsunuz!"

    Soğanlı'da bir evin duvarında "Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın!"

    Cihangir'de bir apartmanın duvarında " Hey çöp dökme sakın!"

    Antalya'da bir evin duvarına devasa harflerle "Buraya çöp döken gevşektir"

    Diyarbakır'da bir duvarda "Buraya çöp döken hayvansa zaten hayvandır, çocuksa babası hayvandır, büyükse hayvan oğlu hayvandır.
    3 ...
  39. sinirlenince kendisi bakkala giden anne

    ?.
  40. şerrinden fena halde korkulması gereken annedir. zira bakkal dönüşü başınıza gelecekleri ne ben ne bir başkası bilemez. sonumuz hayrolsun kardeşler.
    4 ...
  41. dolmuş şöförünün yolcu alma ısrarı

    ?.
  42. beni bırakın

    9.
  43. nefes almalıyım...
    tutmayın kollarımdan yeter, vurmayın en hassas duygularıma beni bırakın...
    gitmem gerek esir olamam bu hantallıklara,
    ellerim üşüyor
    ne hakkınız var lan bunu yapmaya
    bırakın beni!
    gitmek istiyorum...
    adımı değil duymak anımsayamayacağınız uzaklıklara...
    kaybolmak istiyorum, değil bulamayacağınız, tahmin bile edemeyeceğiniz karanlıklara...
    beni bırakın...
    kalbimin teklemesine bakmayın korkmuyorum sizden!
    o olur öyle arada.
    siz de teklemezmisiniz bazen,
    tükenmez mi umutlarınız?
    olur mu siz hep mutlusunuz ya!
    çekin o mutluluk timsali ellerinizi çekin, beni bırakın!
    gidin karanlığın ortasındaki aydınlık(!) dünyanıza,
    pılınızı pırtınızı toplayın, alın ne varsa...
    gidin yüreğimin kenarından boş bırakın orayı.
    en temiz duygularım orda saklı...
    kirletmeyin beni adi dünyanızda, defolun!
    kaptın ışıkları giderken
    sonu gelsin artık bu gölge oyununun...
    beni bırakın!
    hadi gidin artık, nefes almalıyım...
    3 ...
  44. tafsili teşbih

    1.
  45. benzeyen ve kendisine benzetilenin ortak özelliklerini sıralayıp anlatan teşbihtir. Tevfik Fikret'in Çınar, Necip Fazıl'ın Kaldırımlar, Namık Kemal'in Vaveyla adlı şiirlerine örnekleri görülür.
    1 ...
  46. temsili teşbih

    1.
  47. mürekkep teşbihin gelişmiş halidir. bir şeyi örnek vererek, delillendirerek teşbih etmektir.

    örnek: erbab-ı kemali çekemez nakış olanlar
    rencide olur dide-i huffas ziyadan.

    huffas( yarasa)
    2 ...
  48. mürekkeb teşbih

    1.
  49. benzeyen ve benzetilenin birtakım sıfatlarla nitelenmesiyle oluşan teşbihtir.

    örnek: harp meydanında kılıç sallayan Ali, herkesi korkutan arslan gibidir.
    2 ...
  50. teşbih i maklub

    1.
  51. zayıf olanın güçlü olana değil de güçlü olanın zayıf olana benzetildiği teşbihtir.

    örnek: sezerse leblerün lütfın çimende ditreye lale
    içitse dişlerin nazmın sadefte ab ola lü'lü

    sadef( istiridye)
    lü'lü( inci)

    açıklama: inci sevgilinin dişlerinin güzelliğini görüp su oluyor.
    2 ...
  52. müekket teşbih

    1.
  53. benzetme edatı olmayan teşbihtir.
    1 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük