uzun uzadıya yazmaya erindim şimdi.izlemenizi tavsiye ederim,biraz iç karartan ama kara mizahı on numero olan son yıllarda ki en iyi amerikan filmi olduğunu düşünüyorum.belki bu yazıyı okuyan bir film severin müzesine katkıda bulunmuş olmak dileğiyie yazıma son veriyorum.
edit:oyuncular kısmına bakmazsanız güzelde bir süpriz olabilir.
kurgu 1:varsayalım kadının biri yolda cüzdanını düşürdü;adamın biri de farkedip seslendi-kadın cüzdanını düşürdün.( kaba)
oysa ki ''hanımefendi cüzdanızı düşürdünüz''ne kadar kibar değil mi?
kurgu 2:varsayalım kadının biri otobüste ayakta kaldı ve adamın biri de ona yer vermek için hamle yaptı.-kadın buyrun oturun.(oldu mu allah aşkına?)oysa ki'' hanımefendi buyrun oturun.'' ne kadar naif.
kurgu 3:varsayalım sevgililer arasında romantik anlar yaşansın;-sen benim en değerli varlığım,kadınımmsın.(işte bu)
demek ki neymiş kadın kelimesi tıpkı erkek kelimesi gibi cinsiyete yapıştırılmış tek bir kelime değilmişşş.
düşündükleri ile yaptıkları çoğu zaman farklı olan erkeklerdir.mesela;
-romantik düşünür öküz gibi davranır.
-esprili olmayı düşünür kırıcı olur.
-sağlıklı yaşamayı düşünür sabah kahvaltısında içli köfte yer.
-en sevdiği renk siyah olmasına rağmen elbiseleri farklı renklerdedir.
-her gün farklı şeylerle uğraşmak ister,monotonluğun kitabını yazacak durumdadır.
-ortamlarda sus pus olmak ister ama en çok o anlatır.(alıştığı ortamlarda)
daha neler neler var da yazmaya erindim.ha! birde bu var.