Tanımadığın kadınların, senin gözlerinin içine istem dışı da olsa bir anlık şehvetle bakmasının verdiği haz.
Tabi istediğin kadar karizma ol karşı tarafa adım atmayı bilmiyorsan kadınlar için kafesteki maymundan farkın yoktur, * kanımca Kimse gelip yazılmaz sana.
bunu savunan erkek kişi bir ibne'yi tahrik edip, tecavüze uğradığı zaman;
''hata bende, gömlek düğmelerim fazla açıktı'' diyebiliyor ise saygı duymak lazım,
zira kendisi hıyarda olsa çelişkisiz bir hıyardır.
serhat ulueren: messi, xabi ve iniesta'nın sezonu kapattığı puyol ve kaleci valdes'in önümüzdeki hafta düz koşulara başlayabileceği açıklandı. ne diyorsunuz sayın toroğlu?
erman toroğlu: şimdi serhatcığım futbol erkek oyunu ...[sessizlik]... heee neymiş orada duracan! öyle her şeyde hakeme bakmak olmaz, kaçak güreşmeyeceksin, sende künde etmeyi bileceksin.
ahmet çakar: erman abi araya giriyorum ama bunu şimdi söylemem lazım; bu messi denen kardeşimiz kendine bakmıyor, bakın eleştirmiyorum gerçekleri söylüyorum.
daha geçen bir gece kulübünde yanına almış genç bir kız kardeşimizi, basına poz veriyor, ben demiyorum görüntüler diyor, beraber izledik burada.
kolpaçino'nun devam filminin çekimlerinde bir kavga sahnesinde karşısındaki figürana ana avrat düz giden bunun sonucunda kavga edip adamlarına figüranı dövdüren ve karakolluk olan kişiymiş, öyle duydum.
karaktersiz birine de benziyor açıkçası.
kural.1:
istanbul dünyanın tamamından ayrı bir bölgedir ve kendi kurallarını kendi oluşturur.
bu kurallar asla değiştirilemez.
kural.3:
bu bölge içinde 20.000 km ve üstü mesafede araç kullanan herkes dünyanın herhangi bir yerinde -arap ülkelerinde bile- araç kullanmaya fazlasıyla yeterlidir.
100.000 km'yi aşanların hukuki yeterliliği şüphelidir.:)
kural.5:
araç içinde kesinlikle galete, çubuk kraker gibi dayanıklı yiyecek ve içecek malzemeleri bulundurulmalıdır, her an trafikte saatlerce mahsur kalabilirsiniz.
kural.11:
bir şerit bir araç için değildir, iki şeride üç araç çok rahat sığar, lütfen gereksiz işgal etmeyelim, safları sıkı tutalım.
kural.13:
takip mesafesi diye bir şey yoktur, unutun. aslolan araya başka araç sokmamaktır.
kural.15:
polis araçları yolun ortasında durup trafiği kısmen ya da tamamen kapatabilirler, bu onların alışkanlığıdır.
gülerek konuşup boş boş durmaları sizi aldatmasın önemli bir şey olabilir, laf etmeyin, sakın korna çalmayın, aceleniz olsa da bekleyin.
kural.30: levye, haydar vb. malzemeleri bagajımızdan hatta mümkünse koltuğumuzun altından eksik etmemeliyiz, unutmayın istanbul trafiğinde potansiyel birer gladyatörsünüz.
kural.46:
yaya olarak kaldırımın üzerinde ve yola en az bir metre mesafede yürünmeli ya da durulmalıdır.
eğer araç yolunda bulunmak zorunda iseniz gözünüzü dört açınız, her üç saniyede bir arkanızı kontrol ediniz,
tek yön yolda bile ters yönden gelen araç size çarpabiliyor. [bizzat başıma geldi, ucuz yırttım]
önümüzdeki hafta en az iki oyuncumuz cezalı duruma düşer, en az iki yıldızımızı da sakatlarlar, maç içinde de giren top filelere değmezse gol sayılmıyor zaten.
kısacası rahat olun fenerli kardeşlerim tam kadro da olursanız beşiktaşı yenersiniz, şampiyonluk yolunda başarılar.
efendiliği ve farklı tarzıyla sevilen rahmetli vedat abinin* bir yorumu geldi aklıma;
''ben bunca yıl top oynadım, senelerdir de yorumculuk yapıyorum, çok topçu gördüm mükemmelini de kazmasını da
ama gördüğüm en kötü topçu erman toroğlu'ydu, gerçekten kazmaydı;
işte bu baki mercimek kardeşimiz alınmasın ama ondanda beter, kesinlikle futbolcu değil.''
tam olmasada aynı manaya gelen sözleri yaklaşık dört yıl önce bir canlı bağlantıda, biraz heyecanlı, biraz tereddütlü, biraz toparlamaya çabalayarak sarf ettiğini çok iyi hatırlıyorum, aklıma geldikçe hala gülerim,
hem toroğlu'na hem bakiye. *
yaklaşık yedi sekiz yıl önce kalp krizi sonucu* kaybettiğimiz tmok* başkanı, hukuk mezunu, eski voleybolcu spor adamı.
ülke sporu içinde önemli kademelerde görev alan bu kişi uluslararası çapta da onur ödülü mahiyetinde ödüllere sahiptir.
olimpiyat stadı üzerinde büyük emekleri olan, inşaası döneminde spor medyasında sıkça boy gösteren sinan erdem'in adına bugün istanbul ataköy'de, 2010 dünya basketbol şampiyonası'nın finaline ev sahipliği yapmış bir spor kompleksi bulunmaktadır. (bkz: sinan erdem spor salonu)
olimpiyat stadının bugünkü hali şüphesiz kendisinin suçu değildir ancak istanbul'da bir olimpiyat düzenletebilmek amacında olan sinan erdem bu projede çok önemli derecede emek ve sorumluluk sahibidir ve maalesef 'ben bu stadı yaptıranın....' şeklinde bir çok hakaretten nasibini almaktadır.
eğer vefatı olduğundan bir iki yıl ya da daha kısa bir zaman önce gerçekleşseydi o stadın ismi %99 sinan erdem olurdu.
sanılanın aksine fazlasıyla kontrollü geçeceğini düşündüğüm maçtır çünkü iki takımında mağlubiyete psikolojik olarak kesinlikle tahammülü yoktur.
tabiki de fener için çok daha önemli o yüzden saldırması beklenebilir ancak yenilmek beraberlikten çok ama çok daha büyük bir yıkımdır.
sanırım şöyle bir yolu olabilir ama terste tepebilir;
bu entryi sonuna kadar okuyun, artı oy verin ve 3 gün içinde en az 5 arkadaşınıza artı oy vermesi için tavsiye edin!
bu mesajı ciddiye almayan mehmet bey iki hafta önce kayboldu ve dün arabasıyla beraber kilyos sahilinde ölü bulundu,
aynı şekilde ciddiye almayan salim bey üç ay ortalarda gözükmedi ve bir uçurum kenarında yanmış halde ceseti bulundu,
yine ciddiye almayan ayşe hanım üstüne birde eksi oy verince pc başında kalp krizi geçirerek vefat etti,
ve daha bir çok kişiden hala haber alınamamakta ya da benzer şekilde cesetlerine ulaşılmaktadır.
lütfen bunu artılayarak ve arkadaşlarınıza ileterek mutlu bir yaşamın kapılarını aralayın.
-edit:bilgilendirme: yaşı yetmeyenler bilmez eskiden adreslere bu tarz mektuplar (hatta bir dönem e-postalarda da olmuştu) gelir, dileklerinin gerçekleşmesi ve sağlıklı kalmaları için belli sayıda kişiye ulaştırılması istenirdi.-
tt arena'daki yuhalama olayıyla ilgili yazdığı yazıyla özellikle gs taraftarından büyük tepki alan,
kanımca eleştirisinde haklı olsada haddini aşarak yine saçmalayan ve aşağıdaki yazıda görüldüğü gibi kendisiyle çelişen insan.
-bu ne hasan?
+görmüyor musun lan şapka işte!
-iyi de...
+... madem merak ediyorsun anlatayım...
-...şey olum bunun...
+...sus koçum dinle bak yol yordam öğren, bakir geldin bakir gideceksin;
geçen taksimdeyiz, tam da havamdayım o gün.........., baktım kesiş o biçim........., işte öyle koçum bende eve geçerken almıştım, paketten bir o kalmış a.q!!
-bunun markası ne? ...silinmiş okunmuyor!
+ee cüzdanda olur öyle, durmadan göt altında. he he he!
-heh okudum! 2008-08 yazıyor bunun üstünde, son kullanma şeysi lan bu!
+!!
-yuh lan! en az 5 senelik şey bu *