pygmalionizm
240 (ilaç gibi)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 7.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    seni seviyorum

    600.
  1. gel beni kurtar, düştüğümü bilmeden.
    gel beni kurtar, vurulduğumu bilmeden.
    gel beni kurtar, öldüğümü bilmeden.

    son zamanlarda seni seviyorum' un duygu anlamı budur. jehan barbur bunu bize bahşettiği için şanslıyız.
    2 ...
  2. halil cibran

    68.
  3. bu lübnan' ın havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez fakat kültürel birikimi üst safhada birçok yazar, şair, ressam, felsefe yazarı çıkar buradan.
    halil cibran' da bunlardan birisi.

    Gülümsedi ve dediki ' Kanatların nerede peki? '
    Elini tutup omzuma koydum ve ' Burada ', dedim.
    ' Kırılmışlar ', dedi.
    5 ...
  4. bir sevda şarkısı

    3.
  5. o sonsuzdan bu sonsuza
    misafirim ben misafir
    kiminleyim, kimim bilinmez..

    fikret kızılok sözleri ile erkan oğur müziği öyle keyifli sevişmiştir ki o kadar olur.
    jehan barbur yorumu ile dinleyiniz, dinlettiriniz.
    2 ...
  6. if you were here

    1.
  7. if you were here
    if you were here
    if i was there
    if you were here
    today, this day.

    sleep
    and all my energy
    i waste on dreams of silence.

    kent' in kevlar soul' dan sonra ki en vurucu şarkısı. akıl karıştırır. üst üste dinlenirse denge bozar.
    0 ...
  8. sonbahar

    219.
  9. - sonbahar belki de, belki de bir hüznün özgül ağırlığı.

    - sopsoğuk bir kıştım ben, evet, somsoğuk bir kış!
    bir sonbahar casusu gibi girdin dudaklarımın arasındaki anlama!
    yaz oldum sana bütün soğukluğumla
    bütün damarlarımla sarıldım sana ve senden bana kalabilecek bütün tortuya.

    beni sevmeye çalış! benden sınıf geç! benden kurtul mezun ol!
    mezun ol ama,
    beni lütfen anlama!
    1 ...
  10. nereye gidiyorsun

    56.
  11. ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş...

    yapma, ne olur.

    gitmek yenilmek değil kazanmak da !
    gitmek gitmektir işte...
    hepsi bu.

    nereye gidiyorsun ?
    yine mi gidiyorsun ?
    0 ...
  12. zaman siler demiştin

    13.
  13. bir gün sen geçmiş zamandın
    bense yanında anlamların...

    her kaçış kendini yakalar,
    her aşk bir mavi masal,
    anlatılmayan !

    -unutturmayan- murat çelik bestesi. sibel sezal 'ın enfes sesi ile birleşince darmadağın eden şarkı.
    1 ...
  14. sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

    224.
  15. on derste birisi ölünce ne yapmak gerekir ;

    1: ve içerki odaya koş
    yatağın üstünde zıplamaya başla
    bağır ki o yok artık
    dünyadaki bütün gözyaşlarıyla beraber gitti.

    2: ölüm benim neyimdir,
    adamın biri olarak
    en sevdiğim ön koltuk minübüs yolcusu
    bir edirnekapı uzatır mısınız?
    matematik bilen biri
    o yüzden mi hep üşürdü elleri?

    3: dünyaya yenilmenin de vahşi bir tadı var
    uygun adam olmanın
    ve
    bir gece ayakta ölmenin.

    4: oğluyla vedalaştırılmamış bir adam mı ölür,
    yoksa bir “ulan tonton yanak” efsanesi mi? aniden.

    5: bu solmuş çiçeklerin altında kimse yaşayamaz.
    gösterişli yırtılmalar bundan böyle bir beden bol gelsin.
    cüzdanında iki yaprak glayöl taşıyan bir çocuğa;
    -niye?
    -ne niye?

    6: peki hanginiz vidalayacak beni bu dünyaya,
    bu ölüme, bu matematiğe?

    7: taşa saplı bir kılıcı kanırtmak gerekir.

    8: ölüm oyunu bıraktı.
    -saklambaç oynayan kaleyemumdiksin-
    burnu yerine ölümü karıştıran bir çocuk,
    kelime oyunu sandı arkadaşları.

    9: geri geri zıplayan zaman, bütün bunları ezberle
    dur durak bil ve hatırlan,
    şiire yol aç:
    annem seni istiyordu
    sen beni iste-
    miyordun
    5imde vardın da,
    neden 15imde yoktun
    o kadar hızlı geçmeseydin
    belki duyardın dediğimi
    -seni özleyebilir miyim
    baba
    baba
    baba-

    10: ben bugün babamdan öldüm.
    bunu bana on gün söylemediler.
    oğlum doğana kadar tuttum ağlamamı
    şimdi ne zaman uzanıp oğlumu öpsem
    alnıma sakalları batıyor babamın...

    ENiS AKIN
    0 ...
  16. aras

    15.
  17. herkesin kahramanı. bir gün gitmesi gereken, giden.

    tak! diye bir ses duyduk.
    o kadar! başka bir şey duymadık.
    tak!...
    sert bir cismin sert bir cisme sertçe çarpma sesi.
    hepsi o kadar!
    bir daha aras olmadı!
    aras atladı ve bitti.
    1 ...
  18. bir bilse

    1.
  19. ah! bir bilse ;

    bir daha dönmeyeceğimi bir bilse. belki' de hissediyordur, belki' de anlamıştır. geçmişinden sıyrılamayan, geçmişte ki her problemi bugüne taşıyan biriyle gelecek düşünmenin imkansızlığını bir bilse. ah bir bilse.
    bilse ki onu ne büyük işkencelerden kurtarıyorum. devam edebilsin, ona gölge değil önder olmak istediğimi bir bilse.
    izinin üzerine başka iz sürmediğimi bir bilse, zaten bugün bunun yanlışlığı üzerine bu halde değilmiyiz.

    keşke her ot ne boka yaradığını bilse ;
    ben biliyorum.
    o' da beni bilsin diye, bitsin diye...
    2 ...
  20. kediler

    7.
  21. oğuz atay' ın leziz eserinden, tehlikeli oyunlar' da geçen kedi' nin çoğul hali.

    - kızı üzmüyorsun ya hikmet? diye mırıldandı hüsamettin bey.

    - üzüyorum albayım. sonra gidip ne diller döküyorum bilseniz. ' neyin var canım? ' filan diyorum. daha neler söylüyorum. gözlerine filan bakıyorum. siz gerçekten doğru söylüyorsunuz albayım: ben adam olmam. ben, tek başıma yaşamalıyım; başkalarını zehirlememeliyim. dama çıkıp ulumalıyım kurtlar gibi."

    - kediler, dedi albay; '' miyavlarlar. '' hikmet gülümsedi; '' sizi de bu mizah duygusu kurtarıyor albayım. '' ellerini iki yana açtı: ne yapalım? şehir kurtları da yer darlığı dolayısıyla dama çıkıyor.

    kendime engel olamıyorum: yanımda sıcak bir varlık bulunca bencil oluyorum.
    1 ...
  22. nilgün marmara

    74.
  23. (tpz: yaşayamama sebebimsin, herkesten daha mutluyum.)
    yeryüzüne gelip gelebilecek ender şanslardan biridir nilgün marmara. rabbimizin bize armağan ettiği sınırsız zihne sahip melek, şair, araştırmacı.

    o' da cesaret edenlerden. 1958-1987 yılları arasına o kadar fazla anı ve acı sığdırmıştır ki yaşasaydı daha ne yazacaktı diye düşünürsün.

    göğe atladı o ;
    hayatın neresinden dönülse kardır.

    eserleri ;
    daktiloya çekilmiş şiirler
    metinler
    sylvia plath' ın şairliğinin intiharı bağlamında analizi
    kırmızı kahverengi defter

    hayat, hep yüzünle seviştik,
    tersinin hatırı kaldı.

    canım sıkıntı sınırı. böyle çok iyi.

    dipnot ;
    tpz: tapınız
    5 ...
  24. sylvia plath

    46.
  25. 1932-1963 yılları arasında yaşamış, trajik yaşamıyla, depresif hali ile ve cesaret ettiği intiharı ile yapı taşıdır. yazmış olduğu sırça fanus eseriyle hakkında birçok bilgiye erişilir.

    tavsiye edilecek kitapları ;
    sırça fanus
    ariel
    sylvia plath' ın günceleri
    üç kadın

    birçok kişiyi etkisi altında bırakan yazar, nilgün marmara' yı cesaretlendirerek onu bizden alması sebebiyle bir yandan nefretimi kazanmıştır.
    yinede iyidir, güzeldir.

    2003 yapımı sylvia adında bir filmde yapılmıştır. plath' ın hayatını konu alır. çok iyi anlatılmıştır her olay.
    gwyneth paltrow oyunculuk dersi vermiştir.

    bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün, sonra onu içine çöreklenmiş sana gülümserken bulursun.
    sylvia

    yazıyordu. çünkü içinde susturamadığı bir ses vardı.
    5 ...
  26. kim bilir

    19.
  27. bir grup orjin şarkısıdır.

    kim bilir belki birgün hatırlarsın ikimizi,
    sonra dönüp bakarsın, pişmanlıktan ağlarsın
    boşver beni
    seni çok sevmiştim ben
    hepsi yalanmış zaten, mutlu olmaya bak sen.

    birde ;

    ayakta duramayacak kadar esrik oldukları için birbirlerine omuz vermiştir üçüncü sınıf oteller. okuma yazma bilmeyen kaçamakların yapıldığı küçücük odalarda, küf kokan, rutubetten sırılsıklam yataklarda kim bilir kimler hangi masum, gözyaşartıcı sonuçlar taşıyan, kristalize rüyaları görme cesaretini gösterirler?

    der.
    k. iskender
    2 ...
  28. gidiyorsun

    18.
  29. madem gidiyorsun, öyle bir bakarak terket ki beni
    aklım kanasın,
    bari delirdiğime değsin...

    böyle siktirip gitmek,
    tek kişilik stand up tragedia oyuncusu kılmaz mı geride kalanı?
    peki bu kılınan, farz mıdır?
    0 ...
  30. ben bu yazıyı kendime yazdım

    547.
  31. sevişebileceğin, hükmedebileceğin birini bul hemen
    onu da tesadüfe bağla
    yok ki..
    aslı yok onun da...
    nereye mi gidiyorum? !
    tabi ya... güzel soru.
    güzel sorulara çirkin cevaplar vermeli
    güzel hüzünlere çirkin sevişmeler eklenmemeli...
    gideceğim yeri de tesadüfe bağla
    o da yok
    yolu yok
    onun da...
    seni sevebilmeyi öğrenmiştim bir nebze
    kendini salgılarından koru cocuk!
    tanrıya kadar elveda...
    1 ...
  32. eski sevgili

    681.
  33. büyük marifettir ihanet, sorumluluk ister... katakulli' nin ihtişamı başdöndürücüdür. o' nu aldattıktan sonra şöför mahaline geçer, arabayı çalıştırırsın. artık iş gaza basmaya kalmıştır. gözlerinde masum bir ifade, dudaklarında lakayit ama müstehzi bir telaş, direksiyonu kavrayan parmaklarında acemi bir titreyiş, kendi kendine '' yok birşeyim '' deyiş, dikiz aynasından o' nun oracıkta öyle viran, öyle korumasız, öyle ayakta yıkılıverdiğini görmen, '' geri dönsem mi? dönemem ki... dönsem de asla eskisi gibi olamayız '' diye düşünüşün ve ilk virajı alınca bütün bu yaşanılanları bir çırpıda unutuverişin...

    büyük marifettir ihanet; sorumluluk ister... gün gelir, tüm bedeller ödenir...

    hatırlatır. yaftalanırsın, gururun kırılır. keşke yazıldığı gibi olsaydı.
    0 ...
  34. en iyi film müzikleri

    512.
  35. requiem for a dream - theme song
    donnie darko - mad world
    the boondock saints - the blood of cuchulainn
    kill bill vol 1 - the lonely shepherd
    pulp fiction - dancing scene, son of a preacher man
    grease - we go together
    the pianist - main theme
    windstruck
    evita - high, flying adored

    bunları' da yazdım ya ölmem bu gidişle.
    1 ...
  36. yara

    36.
  37. yara ; mekanik etkenlerle deride yada vücudun yumuşak dokularında sürekliliğin bir süre için bozulması.

    zihinde de geçici olsa iyi olur şeklinde bozulmalar görülebilir mecazi anlamda.

    yaranın kapanıp kapanmadığını anlamak için
    kabuk kaldırılıp altına bakılmaz
    der, kimi kendini kaybetmiş şehirler..
    1 ...
  38. ben bu yazıyı sana yazdım

    2440.
  39. sevgili bilge,
    bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım.
    bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
    kendimden de kaçıyorum gibi beylik bir ifadenin içine düşmeseydim. bu mektubu çok karışık hisler içinde yazıyorum gibi basmakalıp sözlere başvurmak zorunda kalmasaydım. ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi bilge, aklını başına topla.
    ben iyi değilim bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim. gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi.
    hiç olmazsa arkamda kalan bütün köprüleri yıktım ve şimdi geri dönmek istiyorum, ya da
    dönüyorum cinsinden bir yenilgiye sığınabilseydim. kendime, söyleyecek söz bırakmadım. kuvvetimi büyütmüşüm gözümde. aslına bakılırsa, bu sözleri kullanmayı ya da böyle bir mektup yazmayı bile, ne sen ne aşk ne de hiçbir şey olmadığı günlerde kendime yasaklamıştım. sen, aşk ve her şeyin olduğu günlerde böyle kararlar alınamazdı. yaşamış birinin ölü yargılarıydı bu kararlar. şimdi her satırı, bu satırı da neden yazdım? diyerek öfkeyle bir öncekine ekliyorum.

    düşün oğlum hikmet. düşün ki bunlar başına gelmesin ha-ha. iyi şeyleri düşünmekten kaçın sadece. onlar başına gelsin. mesele bu kadar basit işte. daha önce bunu neden akıl edemedim?
    peki, insan düşüncesini durduramazsa ne olacak? hiç durmadan kötü olayları düşün; iyi olayları düşünecek vaktin kalmasın. bunu da kimseye söyleme, büyüsü bozulur sonra. başıma kötü işler gelecek, başıma kötü şeyler gelecek.
    bilge'yi bir daha göremeyeceğim, hiç göremeyeceğim. bilge beni ne yapsın?
    sevmiyor işte, sevmiyor sevmiyor. mektup yarıda kaldı yahu, devam edelim.

    kendimi iyi hissetmiyorum bilge. beni bir daha görmek isteyeceğini sanmıyorum. kendimi suçlu hissediyorum. doğduğum günden başlayan bir suç dizisi içindeyim. seni görmek istemiyorum, seni görmek istemiyorum. aynı olayları bir daha yaşayacak gücüm kalmadı.
    beni unut -belki de unuttun- beni unut.
    başıma gelecekleri düşünme. ne yaptığımı, nasıl yaşadığımı merak etme. sana anlatması zor. sevmesini bilmeyenler, kaderlerine razı olmalıdırlar. oluyorum.
    eyvallah. iyi değilim, fakat üzüntülü de değilim bak gülüyorum:
    ha ha!

    ben bu yazıyı oğuzcum atay' dan sana çaldım' da yazdım.
    9 ...
  40. hayat

    687.
  41. yaşam süreci.
    su markası.
    para karşılığı erkeklerle birlikte olan kadın tanımı için ilginç, gerekli kelime.

    sevgiyi önce kendi içinde bul, sonra sev; önce insan ol, sonra yaşa! tek sıcak kalan kaygım sevmek-sevdirmek, yaşamak-yaşatmak kaygısı.

    hayatım olur mu? ; olur. inşallah.
    0 ...
  42. seni

    18.
  43. oğuz atay - tutunamayanlar ( ' noktalamasız ' bilinç akışı tekniği. )
    seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım bütün okuduklarımı düşündüklerimi hissettiklerimi anlatmalıyım onların senin gözlerindeki yansımalarını bilmeliyim hayır hepsini yeni baştan okumalıyım düşünmeliyim senden önce ve senden sonra bütün bunlar ne ifade etmiş ne ifade ediyor bilmeliyim senin masallarını yaşamak istiyorum başka anlamları olsaydı sözlerimin başka anlamlara uygun kelimeler bulurdum seni tanımadan önce hiç koku almazdım yaşamakta geç kaldım benim gibi okusaydınız kirli sokakları yosunlu duvarları çarpık taşlı binaları severdiniz tanışmadan severdiniz insanları onları birbirine benzemedikleri halde bir yanlarıyla derinde bir yerde aynı olduklarını görürdünüz beni dinlemeyeceksiniz biliyorum beni unutacaksınız beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma ben başka türlü olmak istiyordum size çok ilginç geldiğim bu durumumu değiştirmek bambaşka insan olmak istiyordum fakat kendimi başka türlü yapmak elimden gelmedi beceremedim hiç bir şey söylemeden susarsam sanki neyi anlatamadığım anlaşılacak başkasında günahları affetmek kolay ilk anda ne kadar acı gelirse gelsin başkalarının yaşattığı ıstırapları unutuyoruz seni de üzeceğim hayaletler beni daima rahatsız edecek seni istediğim gibi dinleyemeyeceğim daima aklım bir çalıya takılacak huzursuzluğum beni gölge gibi takip edecek bu yükü taşıyamazsın boşuna çırpınma senin gibi bir insanla yaşamayı ilk düşündüğüm zaman görseydim seni belki başka türlü olurdu oysa o zamandan beri o kadar karanlıklar yıkıldı ki istesemde atamıyorum yaşamak artık beni yoruyor yaşamak aynı zamanda yaşamış olduklarını hatırlamak demektir hatırladıkça bunalıyorum beni arayıp bulmalıydın bu kadar geç kalmamalıydın gözlerinde göremiyorum kendimi artık kendimi seyretmekten de hoşlanmıyorum aynalarda vitrinlerde su birikintilerinde görmek istemiyorum daha fazla incinmemek için duygusuzluk ve alay kabuğunun içinde korunmaya çalıştı öyle acılaşıyordu ki ona artık kimse dayanamasın kimse yüzünü görmek istemesin diye bilerek eziyet ediyordu acıklı sözler benim üzerimdeki etkisini kaybetti fakat seni etkileyecektir bunu düşünmeliyim her şeyi iyi hesap etmek zorunda olduğum için özür dilerim fakat düzeltmek imkanım kalmayacağı için buna mecburum yıllardır hayalimde bu mektubu yazacağım insanın beni kurtarmasını yaşadım ne yazık ki insan ölmek üzere olduğu anda bile hayal gücünün eksikliğinden olacak yeteri kadar kötülük edemiyor

    kelime oyunu gibi bir şey olarak kalmak isterim''
    3 ...
  44. sevgili

    490.
  45. - '' biz daha bahtiyardık meleklerden
    onlar kıskanırdı bizi
    evet! bu yüzden '' şahidimdir herkes ve deniz ülkesi ''
    bir gece rüzgarından bulutun
    üşüdü gitti annabel lee
    sevdadan yana kim olursa olsun
    yaşca başca ileri
    geçemezlerdi bizi
    ne yedi kat göklerdeki melekler
    ne deniz dibi cinleri
    hiç biri ayıramaz beni senden
    güzelim annabel lee
    ay gelir ışır, hayalin erişir
    güzelim annabel lee
    orda gecelerim, uzanır beklerim!
    sevgilim sevgilim, hayatım, gelinim
    o azgın sahildeki
    yattığın yerde seni...

    edgar allan poe

    sevgili...
    işte böyle.
    0 ...
  46. tüm şarkıları güzel olan albümler

    693.
  47. anathema - judgement
    metallıca - ride the lightning
    johnny cash - at folsom prison
    death - symbolic
    empyrium - a retrospective
    haggard - and thou shalt trust... the seer
    katatonia - viva emptiness
    dolorian - when all the laughter has gone
    thergothon - stream from the heavens
    skepticism - stormcrowfleet

    ne varsa finlandiya' da var.

    ve tek türkçe albüm ;
    yavuz çetin - satılık

    dinleyin, dinlettirin.
    5 ...
  48. anathema

    189.
  49. 1990 yılında kurulmuş ingiliz doom metal, progressive rock grubu.
    yaşam çizgisidir.

    grup elemanları ;
    vincent cavanagh
    daniel cavanagh
    les smith
    jamie cavanagh
    john douglas
    lee douglas

    ülkemize en çok gelen gruplardan bir tanesi olma özelliğini taşır.

    birçok albüm yapmışlardır fakat 1999 yılında çıkarmış oldukları judgement albümü muhteşemdir.

    başta make it right olmak üzere, angelica, a dying wish, deep, forgotten hopes, judgement, one last goodbye, parisienne moonlight, regret, lost control dinlenmesi gereken şarkılarıdır.
    vincent cavanagh gibi dünyanın en mükemmel seslerinden birine sahip solistine sahiptir. en berbat şarkıyı bile güzel kılar sesi.
    0 ...
  50. nal

    12.
  51. uğur getirmediği k.iskender tarafından kanıtlanmış at, eşek gibi hayvanların ayaklarına çakılan demir parçası.

    şöyledir ki ;

    ayağı kırıldığı için öldürülmesi gereken atlar, ben yalnızca bir ayakmışım yalnızca! diye söylenmişler midir kendi kendilerine?
    ve nal, hani uğur getirirdi?!
    ayağı kırılan kaç sevgiline silah çektin?
    0 ...
  52. charles bukowski

    253.
  53. amerikalı yazar, şair. kadınları anlayan ender kişilerden biri olması sebebiyle hayranlığımı kazanmıştır. eserlerinde değişik isimlerle karşımıza çıkar. ama bilirsin bukowski kokar her kelime.

    pis moruk lakabı ile tanınır. içki, sigara, umursamazlık sevgisiyle özendirir.

    itiraf;

    bir kedinin yatağa sıçramasını
    bekler gibi
    beklerken
    ölümü

    karım için çok
    üzülüyorum

    sertleşmiş
    solgun
    bedenimi
    görecek

    bir kez, belki de
    iki kez sarsacak:

    'hank! '

    cevap vermeyecek
    hank.

    ölüm değil beni
    endişelendiren, bu hiçlik
    yığını ile kalacak olan
    karım.

    ama birlikte uyuduğumuz
    bütün o gecelerin
    hatta yararsız tartışmaların
    bile
    harikulade şeyler
    olduğunu bilmesini istiyorum

    ve bu güne kadar
    söyleyemediğim
    o zor sözcükler
    artık söylenebilir:

    seni
    seviyorum.

    charles bukowski
    5 ...
  54. istanbul

    938.
  55. dünya şehridir. dünyanın en iyi ekonomisine sahip ilk 50 şehri arasındadır. tarihiyle, saraylarıyla, kültürüyle, boğazıyla, yedi tepesiyle, dolmabahçesi, emirganı, taksimi, eyüpü ile herşeyidir insanın.

    umut varsa, vazgeçilmezdir.

    evin içinde bir oda, odada istanbul
    odanın içinde bir ayna, aynada istanbul
    adam sigarasını yaktı, bir istanbul dumanı
    kadın çantasını açtı, çantada istanbul
    çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
    çekmeğe başladı, oltada istanbul
    bu ne biçim su, bu nasıl şehir
    şişede istanbul, masada istanbul
    yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
    bir yanda o, bir yanda ben, ortada istanbul
    insan bir kere sevmeye görsün, anladım
    nereye gidersen git, orada istanbul...

    ümit yaşar oğuzcan
    3 ...
  56. çığlık çığlığa

    8.
  57. bülent ortaçgil şarkısıdır. birsen tezer öyle bir yorumlamıştır ki hüzünlenmemek elde değildir.

    '' seni sevdiğimi anladığım günden beri
    gökyüzü değişti geceler degişti
    çocuklar bile bana çiçek diye baktılar
    yaşıyor muyuz, unutacak mıyız? yoksa.
    2 ...
  58. yahya kemal beyatlı

    65.
  59. 1884-1958 yılları arasında yaşamış türk şair, yazar. edebiyat tarihçileri onu dört aruzcular kavram ayrımı içerisine koymuştur. cumhuriyet dönemi' nin en büyük temsilcisi olarak bilinir.

    aşk hikayesi;

    âh o akşam o trenden gülüşün!
    o gülüş kalbime aksettiği an
    duymadım ilk ateşin düştüğünü;
    şavka benzer bir ışık zannettim.
    macera başlamak üzereymiş o gün.
    sürecekmiş bu ateş yıllarca.
    bir taraftan yakacık, mor dağlar...
    bir taraftan da deniz, şûh adalar...
    o gün ömrümde, kader,
    geçecek aşkı resimleştirmiş
    bu güzel çerçevede.

    yine dün geçtim o yoldan;
    aynı raylarda trenler geçiyor...
    karşı dağlar, hep o dağlar...
    kıyı hep aynı kıyı
    ve deniz aynı deniz;
    o gülüşten bir eser yok yalnız;
    o güzel çerçeve bomboş!
    belki kalbim daha boş!

    ayrıca ; '' türkçe ağzımda annemin sütüdür. '' demiştir. bizlere dilimiz ile varolabileceğimizi her daim hatırlatmıştır.
    3 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük