sanırım son çare bu kaldı. akneye son derece yatkın olan bu cildime kremler, sabunlar fayda etmediği için bu ilaca başlamayı düşünüyordum. doktora gittiğimde acnemix ve azitro verdi ve bunlarla geçmezse hapa başlayalım dedi, 1 hafta sonra gidip başlayacağım fakat herkes gibi yan etkilerinden bende korkuyorum. abartıldığı kadar kötü mü, tecrübe edinen biri beni aydınlatırsa özelden çok sevineceğim. bir de en korktuğum şey yüzün ilk ay atabildiği kadar sivilce atması, düşünmesi bile korkunç.
abi benim daha gözlerimin dayanamadığı ateşe sizin kalbiniz bedeniniz nasıl dayandı artık kafayı yeme noktasındayım. Eskiden öfkemi küfürlere sığdırmayı bir şekilde başarırdım artık öyle bir noktaya geldikki bu da olmuyor. buraya hala gelip mekanları cennet olsun üzüldüm deyip geçen dallamaları da anlamıyorum, içimize ata ata, biriktire biriktire bu hale geldik zaten. yarın yine hangi stadın açılışını yapar acaba
koysan bir anadolu takımında bile ilk 11'i hak etmeyecek bir oyuncuyken riekerink denilen dalkavuk yüzünden gs'nin başına bela olmuştur. yeri ptt 1.lig'dir, açık ve net.
--spoiler--
"hayatımdaki herkese zarar verdim" falan filan dediği an benim boğazım düğümlendi zaten. debra'ya olan aşkını itiraf ettiği an ise ağladım. dexter'ı öyle gördüm ya içim gitti içim, sigara çıktı paketten kendi kendine yandı amına koyayım.
--spoiler--
bazen ciddi ciddi özlediğim oluyor bu diziyi. saat 7'de eski bölümlerini verirdi show tv bu dizinin, çocuk aklıyla kalkar izlerdim o saatte. hatta bir ara bulunduğum bir grupta bölümlerini yayın olarak açıyordu bir eleman, oturup izliyordum zevkle. ortada bok atılacak o kadar dizi varken cennet mahallesi'ni yermek saçmalıktır.
imkansız değildir, ama bunun için obez denilebilecek nitelikte kilolu olmak lazım. ayrıca o 13 kilo yağdan gitmez tamamen, en iyisi uzun vadede kilo vermek. biliyorum sabretmek zor ama sonuç kalıcı ve sağlıklı oluyor.
diziye başladığınız anda diyorsunuz ki "ulan bu adam rahat gider 4,5 sezon", ama gel gör ki dağ gibi adamı ilk bölümden harcıyorlar. işte o zaman hangi diziyi izlediğinizi, ayrıcalığınızı tam olarak farkediyorsunuz.
sırf çocuğumun ismi farklı olsun, insanlar anlamını duyunca etkilensin mantığıyla isim koymayın da ne koyarsanız koyun. bir de o çocuğun hayatı boyunca o ismi taşıyacağını ve eğer kötü bir seçim yaparsanız sosyal hayata 1-0 geride başlayacağını göz önünde bulundurun. kendimden biliyorum, ismim türkiye'de belki 10 kişide vardır, öyle cabbar ve satılmış tarzı rencide unsuru bir isim değil ama yine de insanlara söylediğim de ya başka bir isim anlıyorlar ya da bakıyorlar bir süre yüzüme -bazıları anlıyor tekte onlar canımdır- neyse, sırf bu sebepten ileride adımın başına telaffuzu basit bir isim ekletmeyi düşünüyorum.
bu oyun ile 2010'da tanışmıştım, 2014 yılında kendimi ciddi ciddi vermiştim hatta, teamspeak kullanan bir takıma girmiştim, forumlarda oynamıştım vs. şu an sadece eğlencesine veya arkadaşlarımla oynuyorum, basit turnuvalara katılıyoruz. bu oyun öyle bir oyundur ki benim için, 1 sene oynatmayın koyun önüme yine her zamanki gibi oynarım. doğama işlemiş meret.
zamanında edebiyat hocam aldırmıştı, köşede kalmış bir okuyayım dedim 20 sayfa betimlemelerin arasında boğuldum. sorun şu ki bende bunu sevmiyorum, okumaya devam etmedim bu yüzden. tabii bu kitabın kötü olduğu anlamına gelmiyor.
final bölümünde aşırı bir duygu seline neden olacak bir olay bulunmamasına rağmen zamanında gözyaşlarımı tutamadığım komedi dizisidir. belki de birkaç dakika sonra bitecek olmasından dolayıydı. bekliyoruz 4. sezonu.