bu mektubu size serin bir mart sabahı, atatürke dil uzatan bir youtube videosunu seyredip sinirle kahvemi yudumlarken yazmaya karar verdim; satırlarımı pek de düşünerek sıralamayacağım; zaten düşünmek gibi ahlaksız bir eylemin girdabına kapılmış bir neslin yok edilememiş ender zatlarından biriyim; en azından özürlü bırakacağınızı umduğunuz bir devrin çocuğuyum; pek öyle lale devri de değil o; bal gibi kötek devri.
zat-ı aliniz, darbeyi yaptığında henüz 17 yaşındaydım; cebir hesabım kuvvetlidir; şu an cebren ve hileyle 44 civarında seyrediyorum; mamafih sizin kadar dirayetli ve müstakil bir soğukkanlılık sergileyemediğimin de farkındayım.
bizim aile de sayenizde çöktü; komünist babam arkadaşlarının gördüğü işkencelere, yaşadığı coğrafyanın güzel insanlarının genç / orta yaşlı demeden itinayla seçilerek imhasına tanık ola ola önce kendini, sonra yuvasını mahvetti; akademik eğitim görmüş bir ressam olmasına rağmen tünelde yarısı yanmış, pislik içinde bir binanın karanlık odalarında canını teslim etti. ben sayenizde kabataş erkek lisesindeki eğitimimi okulun koridorlarında dolaşan askerlerin eşliğinde, arada sırada canı sıkılanların bizleri copla sıra dayağına çektiği bir ilim yuvasında tamamladım; siz işkencelerdekilerle vakit geçirirken bendeniz girdiğim tıp fakültesindeki kadavraların başından mide bulanarak kaçtım; kendimi hep bir işkenceci gibi gördüm orada. sanki öldürdüğümüz yetmiyormuş gibi içini açarak hala konuşturmaya çalıştığımız bir yurtseveri kesmek, daha da kesmek, mümkünse hücrelerine kadar inerek kesmek eğilimini bünyeme yediremedim. son kadavram bir çiftçiydi. onun, tahtaya çivilerle çakılmış o büyük ellerini, hayatı kavramaya, toprağı kucaklamaya hazır ellerini unutamadım; bir ölünün kutsal ellerini öpmek ne demektir, bilir misiniz?! ne faşizme yenilen babamın ellerini ne sizin ellerinizi öperim; o büyük köylünün elleri sizlerinkinden daha sıcak, daha şefkatli, daha öpülesiydi. ben o adamın elleri sayesinde hayattayım bugün.
türk futbolcularına verdiği gereksiz sinirlenme etkileri uzun süre yok olmayacak teknik direktör..halil altıntop, gökdeniz karadeniz, fatih tekke, yıldıray baştürk gibi futbolu gayet sakin oynayan insanların da milli takım kariyerlerini bitiren insan..yüzüklerin efendisindeki orkların liderine benzer bi havası olduğu da söylenmekte..
ibb'nin teknik direktörü. ayıp lan takımın 4-1 gibi bir hezimete uğramış sen havalara sıçrıyorsun, tamam hepsi eski arkadaşın, yetiştiğin büyüdüğün, ismini borçlu olduğun bir takım. ama maçtan sonra yaptığın o hareketler olmamalı, güle oynaya tokalaşmalar falan... sen hiç rıza çalımbay'dan, ziya doğan'dan, ertuğrul sağlam'dan, şifo'dan böyle hareketler gördün mü? ağır ol biraz, sen artık bir teknik direktörsun
kendisini ülkesinin bağımsızlık mücadelesine adamış devrim neferidir.
25 yaşında ölüme gitmek ne demek bir düşünmek lazım. cafe'ye gitmiyosun ya da batak oynamaya davan uğruna ölüme gidiyorsun ölüme bunu yapabilmek için adam olmak lazım ki o olmuşturda kralı olmuştur hatta. kendi söylemiştir siz beni öldürseniz bile fikirlerim nesilden nesile aktarılacak diye olmadı mı oldu da. atatürkten sonra bu ülkenin yetiştirdiği en büyük devrimcidir kendisi tek davası atasının mirasına sahip çıkmaktı ne oldu şerefsizler yüzünden ömrünün baharında katledildi. yanındakiler mi ne oldu bir çoğu kendinden önce öldürüldü zaten. sinan cemgil, alparslan özdoğan nurhak'ta katledildi, cihan alptekin, ömer ayna ise kızıldere'de. diğerleri mi onlarda işkencelerde ya öldürüldü ya da sosyal hayattan koparılmış insanlar olarak yaşadılar.
deniz gezmiş parkası giymekle che şapkası takmakla devrimci olunmuyor onların fikirleri yürütülmüyor.
bu adam bizzat imf ve dünya bankası tarafından egitilmiştir(ne gibi baglantıları oldugunu araştırabilirsiniz zaten kendisi senelerce amerikaya gidip gelmiştir). oglu kendisine danışmanlık yaparken amerikan express bankası türkiye müdürlügü yapmıştır. bu adamın döneminde enflasyon nerdeyse %100 olmuştur(enflasyonun işçiye ve memuara çok para verildigi için arttıgını savunur kendisi). aynı zamanda bu adam nakşibendi tarikatına üyedir. türkiye yi amerika nın oyuncagı yapmıştır. bizzat planlama teşkilatı başkanı oldugunda imf ile imzaladıgı anlaşmaya bakarsanız "türkiye imf ye danışmadan ekonomik politikasını asla değiştirmeyecektir." hükmünü (ve bunun gibi nicelerini) görürsünüz. kayınbiraderi de uzun yıllar amerikada dünya bankasında çalışmıştır. turgut özal ülkenin agzına sıçmıştır, ülkeyi dış güçlerin kölesi yapmıştır. hepsi de 12 eylül darbecileri sayesinde olmuştur. hala bu adamı savunanlar oldugunu görmek üzücüdür.
prekazî'nin söylediğine göre top barajı geçer geçmez tribüne koşar ve koşarken gol sesini duyar, hiçbir zaman topun içeri girmesini beklemediğini attığı frikiklerde topun barajı geçmesinin kendisi için yeterli olduğunu beyan etmiştir.
beşiktaşın altayapısından çıktıktan sonra yeteneği ile göz kamaştıran, bir o kadar da gamsız olan, dünya yıkılsa umrunda olmayan futbolcu. beşiktaş tan sonra sırası ile istanbulspor fenerbahçe galatasaray trabzonspor galatasaray ve tekrar beşiktaş a dönen müthiş sol ayak (bkz. dört büyüklerde oynayan futbolcular).futbol yeteneği hakkında oturulup kitaplar yazılabilecek fakat bu aralar formsuzluğu ile bizleri *derin üzüntülere gark eden top cambazı.
adnan polat tarafından şutlandığı için galatasaraya her kötü durumda saygııp sonra ben öyle demek istemedim diye durumu kurtarmaya çalışan eski fettullahçı bir santrofor.
