bu yüzyıl içinde egosunu tatmin etmek isteyen müslümanlar öğrendikleri bilgilerle yetinmeyecek ve daha fazlasını öğrenmek isteyecekler ki şuanda bile bunun etkisi açıkça görülüyor. bilgiyi hızlı ileten teknolojik aletler sayesince olacağını düşünüyorum. fakat aşırı egoist müslümanlardan teknoloji, gelişim vs... bekleyin ama size bir hayrı, yardımı dahi olmaz bunu bilin.
gelişmek ne demek ey kavmi türk? egoist insanların elindeki ile yetinmeyip, daha fazlası için hayvanlaşarak, sağı solu yağmalayıp, elindeki mevcut şartları egosunu daha fazla tatmin edebileceği bir seviyeye yükseltmesidir. islam nefse köle olmanın karşısındadır ve her ne kadar çoğu müslüman islamdan uzak olsada bundan dolayı nefslerini aşırı serbest bırakmıyorlar. arağınız sebep budur.
tabi ki sonuç olarak ortaya böyle iyi insanlardan oluşan bir toplum çıkınca bazı kesimlerce "sıkıcı" olarak nitelendirilecek. islam'a sataşanlar bilmiyorlar. yahu ancak böyle bir anne tarafından yetiştirilen çocuk islam'a uygun olabilir ve sinek bile incitmekten korkar inancından dolayı ki birde kadın dövecekmiş. en kötü boşanır yani. işte böyle "ultra sıkıcı" bir toplumda kimsenin işine gelmez. şunu biliyorum ki çoğu insan nefsini tatmin etmek için herşeyi harcıyor.
laf dinlemeyen kızı yetiştirende ailesidir. erkek veya kız çocuğuna merhameti, saygı, sevgi ve hoşgörüyü yerleştirdiğinde ve bunları yerleştiren anne olduğunda herşey değişecektir.
kimsenin dediği umurumda değil, "osmanlı tarzı" olarak çocuğu tamamen anne eğitirse bu "ah bir oğlum olsa da kızların ağzına
mıçsa, çapkınlık yapsa" diyen erkek tipli, anne olamayan kadında çıkmaz.
anlatmak istediğim tek çıkar yol bu kadınların bir an önce dövüş tekniklerini öğrenmesidir. şaka değil, gerçekten öğrenmeliler. eğitim baba değil, anneye bırakılırsa ki daha öncede dedim zaten. işte o zaman "psikolojisi bozuk" adam çıkmayacağından biz bunları tartışmıyor oluruz.
bu işin hukuk kuralları zırbasıyla alakası yoktur. bulduğu, sesi çıkmayan ezik erkeği köpek gibi azarlayan köpek kadınlarda var, bunun eşiti köpek erkeklerden farksız olarak ve burada apaçık bir haksızlık vardır. kadınlar kötü kadınların şakşakçılığını yaparken, erkekler kötü erkeklerin şakşakcılığını yapıyor. burada, hele ki türkiye'de artık belli bir seviyeden sonra şiddete karşı şiddetle verilen karşı cezalar ancak şiddeti veya suçu durdurabilecek hale gelecek. çünkü canavarlaşan veya yaratıklaşan insanları uydurulmuş, yumoş avrupa hukuk kuralları asla ama asla durduramaz ve tam tersine artmasına sebebiyet verir.
bu inançsız olanların dine saldırmasını anlayamıyorum. eğer para, güç, mülk tükense başta bunların dünyada yemediği halt, pislik kalmaz ki dünyada şuan ezen kesim bunlardan, ezilenler ise çoğunlukla müslümanlardan çıkıyor. pisliğin dibine batmışlar ve kim iyi, kim kötü ortada olmasına rağmen hala çok kötüler. "dinime söven müslüman olsa." demişler ya aynen bunlara uygun. dini olan değil, böyle dini olmayan insanlardan korkmak gerek. çünkü akla gelmeyen, daha önce hiç yapılmamış her kötülüğü yapabilir bunlar.
bu konuda imansız insanların kuduz köpek gibi islam'a saldırmak için bu başlığın altına yazdıklarına hiç önem vermemek lazım. bu konuyu sırf islam'a hakaret etmek için harcıyorlar. ayrıca şüphe ve kuşgularının esiri olan bu kesimin ahmakça, aptalca yazdıkları saçmalıktan ibaret. çünkü bunlar bit kadar konuda bile kesin yargıya varamazlar. kaldı ki bu konuda hiç birşey diyemezler.
bu ülkede erkeğin erkeğe şiddeti daha fazladır. zaten bu gerçeği her köşe başında dayak yiyen erkekleri görenler bilir. yıllardan beri türk aile yapısı tv dizileri ile neredeyse tamamen parçalandı. aslında bu "kadına şiddet" in hortlamasının ve artmasının ana sebebi tv'de ki türk dizilerinde arttırılarak halka empoze edilmeye çalışılan fuhuş, haksız kazanç, tecavüz, ayrımcılık, zayıf görülenin ezilmesi, kadın ve kızların sadece seks ile ilgilenmesi vs... gibi en kötü ve çirkin olan şeylerin sıradan bir şey gibi gösterilmesidir. bu tv sahiplerine zerre acımıyorum. hoşgörülü, saygılı ve sevgili türk aile yapısını yozlaştırdılar ve yok ettiler. sokakta "it, çakal" diye adlandırılan erkek kesimde bu yok olmuş, yozlaşmış türk ailesinden çıkan insanlardır. kendimden biliyorum ki bir insana çocukken neredeyse her eğitimi veren başta anne, birazda baba bunda etkilidir. islam ile harmanlanmamış, içine o yapı yerleştirilmemiş insanlardan kötü insanlar çıkar gerçekten. yani kadına şiddetin ana sebebi bilinçsiz anne olan kadınlardır.
tamamen yalandan ibaret olan evrim masalına aldananlar http://evrimteorisi.com 'u ziyaret etsinler. evrim mevrim hikaye, amac inkar etmekse gerisi bahane.
tamamen safsatadır. ilk insan doğmamıştır. örneksiz olarak yaratılmış, yoktan var edilmiştir. bu kişi hz. adem'dir. hz. adem'den hz. havva yaratılmıştır. cennette iken dünyaya indirilmişler ve burada çoğalarak dünyaya yayılmışlardır. hz. adem ve hz. havva vücut yapısı olarak bugün kü insanlardan farksızdır. bunları yoktan var eden, kainatı, alemleri yaratan yüce allah'tır.
aksine bu başlığı açan, kendini zeki zanneden aptaldan hem daha çok zeki hem de daha çok fazla akıllı ve tecrübelidir. bilir ki yalan beyanda bir bilgi türüdür ve insanı insan yapan iradesi ile yaptığı seçimlerdir. seçimi yaparken doğru olandan taraf, emin biri olmak en akıllıca olanıdır onun için.
akıllı olan kadındır. bilir ki her zeki erkekte akıl yoktur ve aklı olmayan erkek ahmak erkektir. yani doğru değil, eğri, büğrü olan erkektir. dolayısı ile bu erkeğin ağzından çıkan şeylerde kendi yamukluğuna parelel olacaktır. kesinlikle güvenilmemesi gereken bu erkeği seçmekse büyük bir aptallıktır.
pişmanlık, yanlışlıkla veya bilerek işlenen suçun, hatanın bir bedelidir. en doğru tanımı ise "kişinin kendi kendine çektirdiği azap." olur. o zaman pişmanlık kaybeden insanın hissettiği duygudur. yani kendi isteğimizle kaybedeceğimiz bir işin varacağı sonuçtur.
aşkın tanımını kendimce yapmam gerekirse, karşılıksız, koşulsuz derin seygiye, itaate, güvene dayalı bağlılık ve teslimiyettir. ayın gökyüzünden dünyayı aydınlatışını görürsünüz ve o ışıkla bu karanlıktan kurtulmuş gibi mutlu olursunuz ya işte sevgiliye duyulan aşk bu mutlulukla kıyaslanamayacak kadar muhteşem bir huzuru yaşatır size. işte aşk bu içi titreten duygunun kendisidir.
iki tür acı vardır. birisi beden ile diğeri ruh ile çekilenidir. bana sorsalar "hangisini çekmek istemezsin" diye, "ruhla çekileni istemem çünkü bedenle çekilenden daha ağırdır. beden ile çekileni hiç istemem çünkü dayanamam." derim.
benim için ikiside önemlidir. fakat benim zeki olmamdan mı yoksa daha iyi düşünebilen veya bu başlığın cevabı olmamdan mı kaynalanıyor bilemedim, dış güzelliği dışımızdaki iki gözümüzle ruhumuz görür. peki ruhumuzun iç güzelliği görmesini sağlayacak olan nedir? tabiki kalbimiz. o halde herkesten kastedilen topluluğun kalp gözü kör ki görmüyorlar.
yaradana tam teslimiyet ve itaatten bi' haber olanlar kuşku ve şüphelerinin esiridir. bu esaretlerinin sebebi imansızlıklarından dolayı hayatlarını kendi kendilerine zindan etmeleridir ve bu zindansa nefsleridir. aslında onlar nefslerinin köleleridir.
dövme yaptırmak isteyen insan yaptırır. çünkü zaten iman ile alakası yoktur ve bunu nefsini tatmin etmek için yaparda yaptığına dinini kılıf biçer. amacı dini, allah'ın istediğini değil, kendi arzu ve isteklerini yaşamaktır. bir şeyi isteyerek yaparken "bu islam'a uygundur." demek yerine "bunu ben istiyorum." demek daha doğru olanıdır.
misal bir müslüman, yunus emre'nin "gel gör beni aşk neyledi" ilahisini dinleyip, "vallaha bu çok güzeldi" diyor ve ilahinin kelimelerini rastgele biri okuyunca aynı tepkiyi vermiyor, "çok kötü okudun" diyorsa o kişinin imani konularla alakası yoktur. onun ilgilendiği tek şey o ilahinin ezgisinin güzelliği neticesinde nefsini tatmin etmektir. böylece o kişi yunus emre'nin nefsi köreltme isteğiyle çatışır. ruhunuzu kelimeler etkimeli, okuyanın sesi değil. o ilahiyi yaşayan insan hayatında zaten melekten üstün bir varlığa bürünür.
dini alay konusu edinerek "yatmak, uyumak, uyku, yemek vs..." nefsii olan, yaratılmış, zaman ve mekanın içindeki özellikleri, zaman ve mekanın dışında olan, eşi, benzeri ve ortağı olmayan, örneksiz yaratan, gücü ve ilmi sonsuz olan, yenilmeyen, tek galip olan yüce allah'a eş tutan, kendini allah'a denk tutarak o'na kendini ortak koşan, şirke giren kuduz köpekten farksız bir inkarcıya ait başlık.
beyinden, sevgiden, aşktan, imandan yoksun imansız zavallı bir zalim nanköre ait başlık. dinden, insanlıktan, iyilikten ne kadar yoksun olduğu ortadadır. yalanlarıyla kuduz bir köpek gibi islam'a saldırmaktadır. kendi canı çıkarken anyayı konyayı görecektir.
hz. adem ve hz. havva'nın dünyaya getirdiği bu insanlıktan cehennemlik olanları için ağlamalarına denk sayılmaktan çok uzak küçük bir sınavdır. cehenneme girecek zalim bir evlat yerine cennete girecek mü'min bir engelli evladı dünyaya getirmek daha hayırlıdır. üzülmezsiniz.