itü sözlükte ilk okuduğum zaman bu ne lan dedim, yazılarında, bir, kadını meta olarak gören sex delisi dejenere adam oluyor bir radikal dinci olup oruç tutmayanlara veriyor veriştiriyo bi yandan bakıyosun atatürk'ü zaaflarıyla tanıtın,çocuklar onu idol albilsinler diyor.
Ama sonra farkettim ki onun da dediği gibi ''bir insanda sevdiğimiz ne varsa onun sevmediğimiz yanlarından beslenir''doğru..bir süre sonra tırnaklarımı yemeyi bırakıp resmen okumaya başladım..zaten yazmıyorum da sözlük yazarlığını sevmiyorum ekşi de dahil bir çok yerde yazarım ama toplam 30 entrym var. bütün o deli saçması yazılarını okuyup klavyenin başında dağılmaya başladım..neyse şunu söyleyim aynı yazılarındaki gibi.. yakışıklı, karizmatik, cool yani sakın kafanızda ezik, agorofobik, mastürbatör bi tip canlanmasın.. buraya son girdiğim entry 2 sene önce, ve şimdi kayserle ilgili giriyorum..şüphesiz sanal sözlüklerin en iyi trollu..burda resmen çocuğun ( ahaha çocuğun derken) yazılarının aynısını yazan, daha sonra beni benzetcekseniz ona benzemeyin şunabenzetin diyenlerin çevresinde ağzıyla gülen insan kalmayacak..yeter valla.. hıı burda ''kayser sozer''nickiyle yazan kişiye hç bişey demiyorum..bak bebişim yazarlık almışsın herkes itu diyor komik duruma düşürmeyin kendinizi..
kendisi gibi çok iyi müzisyen olanm kankamın babasıdır(çağatay vural)bu adam türkiyenin en iyi ba scılarından ve klavyecilerinden biridir kanımca. ünlü piyanistlerle 4 el çalışmaları vardır hı bi de kopuktur.o zamanlar daha küçük olan ve özel okula giden oğlunun saçlarının kesilmesi üzerinde hırsla sadece 2 kere geldiği, istanbuldan 12 saat uzaklıkta olan memleketine bir ikinci kere daha gelip hocaların azına sıçtıktan sonra geri dönen sıyırık muhabbeti hoş müzisyendir.
akabinde çaktırmayıp dürüm de çok güzeldir demektir. önceden çiğnenmiş ve kabına koyulmuş falım sakızını sinir yapıp çıkaramamak ve kağıdıyla birlikte yemek de buna benzer bir örnektir.
geçeceği bir tır boşluğu kadar olan bir kadının geçemiyorum şeklinde bana bir kaç defa seslenmiş olması benim de kulağımda müzik var ayağına yatıp duymamam ama kadının zorla beni ez demesi.. muhabbet şöyledir.
-çekilir misiniz?
-özür dilerim kulağımda müzik vardı(yine iyiyim)
-dinleme o zaman
-bu kadar alandan geçemiyosanız o sizin kıçınızın problemi
-...
yanımda uzun saçlı bir arkadaşla otururken, teyzenin teki
-kızım bir kişi uzatır mısın?
(arkadaş arkasını dönmeden parayı alır ve uzatır daha sonra üstünü vermeye gelince)
-buyur teyze (örülmüş ve ucuna kurdele takılmış kızıl sakallar)
teyze:mavi ekran
özellikle erkeklerin kullandığı cümle olup,ilk önce sevgiliyi şaşırtıp daha sonra içini rahatlatmak ve kendisine vermesine bir adım daha yaklaştırmaktır..
lan gerizekalı mısın sen? aklın sıra ordan burdan kaptığın kelime dağarcığındaki toplam 300 kelimeyle ironi mi yapmış oldun şimdi? salak kız arkadaşında sevindi dimi?ne demek seni sevmiyorum sana tapıyorum ikisinin de aynı anlama geldiğini görmeyecek kadar kör müsün sen? evet hem kör hem salaksın. bırak bu aptal ironi yapcam ayaklarını ancak senin gibi salak bi kıza yedirirsin onu. sevmem böyle erkekleri böyle erkekleri sevenleri de sevmem. bana bunu bi erkek dese çok kötü ayar veririm peşinen söyleyim kendinize gelin.. kitap okuyun, film izleyin internet köşelerinden okuduğunuz nahoşluk kokan ve beni pürneşe kahkahalar arasında ezmeye yönelten böyle cümleleri kız arkadaşlarınıza kullanmayın. ezik misiniz yahu??
ho ha ha ha şeklinde gülünesi kızdır.bir de uzun eteklerini savura savura bisiklete binen modelleri vardır bunlar daha da yarar. madem gotiksin git bi köşede ben depresifim heyy bana bakın diye ergen triplerine gir ama gidip de mercedese binmek gibi kendi aptal tarzınla çelişen yine aptalca bişy yapıyosan kıçımla bile gülmem sana. tabii babayla sabahın köründe kalkıp dershaneye bırakılan öss maduru kızımız da olabilir,hoş görülsündür.
çok yakın arkadaşımın başına gelen ve bizzat tanık olduğum diyalog akabinde yarılmamız. olay şöyle gelişir
-sen nası sevgilisin insan bi çiçek böcek alır çok odunsun hamza(isimleri değiştirdim)
-hımm(kafada ampül yanar ve düşünür.. sahi lan neden almadım cidden odun muyum acep?)hem kendine sinirlenir hem de sevgilisinin odunluğunu ona hatırlatmasına..
birgün zavallı öğrenci evmizin kapısı gecenin bi yarısı tekmelenir, bizde bi telaş
-serap al bu çiçek al bu da böcek(kendi pis evinden aldığı karafatma ya da türevi tam bilmiyorum bi böcek)
gerçekten de yapmacık olan kızdır. aslında izlemekten haz alıp bakmıyormuş gibi yapan fakat gece çiçek böcek desenli pembe yatağında o anı kendisi yaşıyormuş gibi düşleyen kızdır.
bu bir sorunsal değildir en başta bu..başlığı açanın travestilerin uzun boylu olması sorunsalını kendi içinde sorunsal haline getirmesidir efendim. benim şu anda yaptığıma da bilmişlik diyorlar.
orta 3 de ve lisede çok okumama rağmen tanışınca beni sükut-u hayale uğratan benden nefret ettiğinin 2 katı kadar nefret ettiğim erkek arkadaşıma gözlerimin önünde yazan hı bi de ona şiir yazan yazar kişisidir. cihangirde kaldığım dönemlerde neredeyse hergün bize gelen şarap içtikten ve anlaşılmamak için elinden geleni yaptıktan sonra giden, içinde barındırdığı ve beyninin nöronlarında şimşekler gibi çakan eşcinsel eğilimlerine engel olamayan doğum gününde pasta savaşı başlattığımız yazardır.e güzel kitapları da yok değildir yiğidi öldür hakkını yeme. ''666,made in hell,bir nedeni yok sadece öpmek istedim''
kesinlikle doğru olan bir tespit olmakla birlikte doğrudur(nası yani)ve beni yine yatağımda sakin sakin uzanırken yazı yazdırmaya zorlamıştır bu konu. neyse bu zavallı kızlar vücutlarındaki eksiklikleri makyajla kapatmaya çalışan eziklerdir. kendilerini eleştiren bi diğer kitleye sen bu işin felsefesini bilmiyosun şeklinde ve benzeri komplike cümleler kurma çabalarıyla ayar vermeye çalışırlar.
lan salak mısınız siz? bunlarda gizli lezbiyenlik de oluyo evet evet..bir keresinde hiç de ortamına girmek istemediğim bi hatun geldi ve bana ben seni seviyorum ama arkadaşça değil anla dedi anlayamadım ama daha sonra anladım lezbiyendi güzelliğimden etkilendi belki de göbeğimdeki piercing sexi geldi yalamak istedi bilmiyorum..ona umarım küçük bi köpek yavrusu alırsın ve o ölür dedim.ne dediğimi de anlamadım.ama ''sen hiç bir ilkbahar sabahı odana giren güneşle uyandın mı''havamı bozamadı benim.. varoşluğunuzu yaptığınız makyajla örtmeye çalışmayın sakın gidin banyo yapın güzelleşmeye çalışın olmadı mı?kaderinize boyun eğip camın kenarında aşağıda öpüşen insanları sevgilileri izleyin..kim kimi götürüyo ona bakın bişeyler yapın işte ama ne olur göz zevkimi yazın bu sıcağında giydiğiniz postallarla bozmayın ben sıcaklıyorum yahu..
gözleri bozuk olanların dışında takmalarına bir anlam veremediğim, kendilerini güzel göstermek adına kasıklarından ter akıncaya kadar uğraşan tiplerdir.
lan manyak mısın sen? aynadaki görüntüne baksana bi?ben anlamsız bakmak istiyorum diyosan bunun başka yolları da var ne bilim momol gibi bak, etkileyici bakışlar atmaya çalış erkeklere ama ne olur gözüne o kirli ellerinde gözlerinden yaşlar aka aka takmaya çalışma şunu komik oluyosun o şekilde mi aşık etmeye çalışıyosun kendine? sabah kalktığında nolcak peki?ya çocuk ben böyle bişeyi hoplattığımı hatırlamıyorum dün gece derse ne yapcaksın?bir de lensle kafaları dışarıda havuza girmeye çalışan tipler yok mu?madem havuza giriyosun neden taktın onu ezik.. lensle kimlik fotoğrafı çektirenlere hiç girmiyorum zaten.ben anlamıyorum lens takan kızları görünce hemcinslerime olan nefretim tavana vuruyo kendinize gelin lan bakım boyalı gözlerinize lens takmak değildir önce yaptığınız makyajı yatmadan önce temizlemektir.hem artık herkes farkında hangi gözün gerçek hangisinin lens olduğunun. artık gözlerin ne renk diye bi soru yok, lenslerin ne renk çözemedim, gözlerin mi bozuk gibi sorular var salak. varoşluğunla dahil olmak istediğin kitle arasında kalınca böyle mi oluyo hı?yazık sana
gothic olayım diye nerde siyah bişey görseler bi taraflarına takan güruhtur.
nası yaşıyosunuz ya siz?bu siyahım gotiğim hepinizi si.kerim havaları ne?kendinize gelin arada kalmış kişiliğinizi diğer insanlar görmek zorunda değil. mesela ben etrafımda siyah noktacıklar görmek istemiyorum.. evet anlamıyosunuz hiç biriniz led zeppelin, iron butterfly, rolling stones dinlemedi yanlış mıyım? akşam 8 de gittiğiniz evinizde, ergen tripleriyle kapandığınız gereksiz posterlerle dolu odanızda burak kut dinlediğinizi biliyorum.
bir arkadaşımın isal olduğu zaman büyük bir hata yaparak abisiyle osuruk yarışına girmesi ve bu çabasında aynen bu şekilde,abisinin ''aha sıçtı puaa''nidalarıyla sükut-u hayale uğramasıdır.üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen kaseti arkadaşlarına dağıtırım tehditleri yüzünden harçlığının büyük bi bölümünü abiye vermeyle sonuçlanmıştır bu girişim.
bir arkadaşımın kardeşinin küçükken ciddi ciddi korktuğu kimse.cidden kimse?mitolojik bi kahramanım ben dese inanırım.sabah kalkıldığında karşılaşılmaması için elden ne geliyosa yapılası, şu anda kadındır daha sonra olayı abartıp banane banane bu sefer de erkek dese şaşmayacağım,eşim beni aldatırsa direk boşarım dedikten sonra daha sonra eşi aldatınca da aman bu seferlik affettim demesiyle dengesizliğin bütün boyutlarını içinde barındırdığını bir kere daha kanıtlamıştır.üzerime düştüğü anda hayatımı saniyede sonlandırabilecek kadın.
derse geç kalan arkadaşıma hoca sorar
-sen düğününe ya da cenazene böyle geç mi kalırsın dersi de böyle gör
-kendi cenazeme geç kalamam düğünüm de zaten benim cenazemdir
öğretmen:...(mavi ekran)
öğrenciler-puaaaa
muzur evlat.sunduğu makina programında bile birbirinden absürt konuklar arasında farklı durmayı başarabilmiş,laf dalaşına girmeye korkabileceğim, televizyonlarda bıkmadan görmek istediğim aynı zaman da pek bi iyi dublör.ne kadar gece kuşu programlarında görmek istiyoruz diye biraz da haklı olarak böğüren insanlar olsa da hala çekilmemiş olması popüler kültürle beslenmiş türk televizyonu için büyük şansdır iyi ki vardır,biyere gitmesin devam etsindir.
küçükken alaksız bi şekilde elime geçen , ve bana gerçekten bi dinazorun anılarını okuyabileceğimi düşündüren ilk 5 sayfasından sonra beni suküt-u hayale uğratarak ilk göt anımı yaşamama sebep olan kitap.aslında mina urgan adında yaşlı bi teyzenin otobiyografik kitabıymış anılarını anlatırmış yer yer..
karşıdakinin msn i eski sürüm olunca''bu kişinin msni desteklemediğinden gönderemezsiniz hede hödö''şeklinde gönderdikten sonra insanın kendine göt olma durumunu yaşatabilecek msn şeysi.
farklı olan ya da zamanında farklı olduğu düşünülen kimselerin(daha sonra düşünülmediği de ortaya çıkar)eleştirdikleri bi diğer kitlenin arasına katılarak ''ben burdayım hep burdaydım aslında heyy'' diye böğürmesi ve el sallaması.bi şekilde en değişilmemesi gereken biçimde değişmek her insanın bir tanrı olduğunu ele alırsak insanın kendine işlediği en büyük günahtır tabii hala yaratabiliyosa mesela düşünerek..yazıktır,benliğini kaybetmiştir..
çingeneler zamanıbeni goran bregovic yaptı diye bağıran insanı dünyadan alıp farkında olmadan astral beden seyahati yaptırarak kozmik olana yönelten ve bu sofistike boyuttan uzun süre çıkmama izin vermeyen bir başyapıt..çoğu quartetlarca çalınmış çoğu müzisyenlerce de seslendirilmiştir ama değişmez bi gerçek vardır ki orjinalinden alındığı kadar kimse haz almamıştır söyleyen veya çalan müzisyenler de bunun farkındadır..çok güzel iyi ki de bi dönem yapılmış böyle bi parça..
çağdaş dönemin sovyet asıllı bestecisi,bütün izlenimcilik dönemi bestecileri gibi bu da sıyırıktır eğer yaşasaydı kendisini dinleyen insanlarla birlikte bir insan kendi eserinde maximum ne kadar koparsa o kadar kopardır.zaten ölüm tarihine bakılırsa(1998)bi kısmıyla da coşmuştur.iyiki de bi dönem dünyaya gelip böyle eserler yapmıştır bu kadar güzel eserler ve kantatlar yazdıktan sonra özellikle de es geschah (faust kantat) cehenneme gidebilme olabilitesi tartışılır.
izlenimcilik döneminde (bkz: alfred schnittke)nın cehennemi anlatan insanı cehennemde yanmış kadar yapan muhteşem yapıtı söyleyen kontraltonun normalde bu parçayı söyledikten sonra sesini kaybetmesi gerekir fakat bu hatun kaybebetmemekle kalmayıp izlenimcilik döneminde sanatçı sınıfına girebilmiştir.ortaçağda yaşasaydı muhtemelen içine şeytan girmiş diye yakılırdı bu kantatı söyledikten sonra iyiki de söylemiştir cehennem bu kadar hissettirilebilir bi yorumla.