kendi evrimini izleyen yazardır.siyasi yada ekonomik gelişmelere karşı olan tepkileri zaman için farklı hallere bürünendir.mesela benzin zammı yorumu:
- ohaa benzine paso zam da neymiş kardeşim,yakında depoyu fulleyenlerin heykeli dikilir!
- yine benzine zam yapmakla kalmamışlar,doğalgaz faturamı ödemek için kredi çekmem gerek!
- amaan benzine zam mı gelmiş,çok da umrumda nasılsa arabam yok,arabası olanlar düşünsün!!
sürekli soru soru özerklik dönemindeki bir çocuğun annesinin devrelerini yakan espridir.çocuk anaokulunda bu espriyi öğrenip gelmiştir,ardından da soruyu patlatmıştır:
peki anne bu kadının ''hakkı'' diye bir çocuğu varsa ne olacak?!!''
sürekli soru soru özerklik dönemindeki bir çocuğun annesinin devrelerini yakan espridir.çocuk anaokulunda bu espriyi öğrenip gelmiştir,ardından da soruyu patlatmıştır:
peki anne bu kadının ''hakkı'' diye bir çocuğu varsa ne olacak?!!''
insanlara çocukluğunu hatırlatan göttür.hani yeni yeni tuvalet alışkanlığı kazandıktan biraz sonra donumuzu atletimizi kendimiz toplamak istemişizdir de,aceleyle tuvaletten çıkayım derken içe 2 kat giyilen atlet,kazak vs. tıkış tıkış olup alttaki eşofmanın içine sıkışmıştır,arkada ayrı bir kambur oluşmuştur ya,heh işte o.
menemen yiyen görgü yoksunu midesiz gibi bir başlığı açan bünyenin içinde bulunduğu haldir.ayrıca (bkz: karanlığa küfredeceğine kıçını kaldır da bir mum yak).daha da ayrıca (bkz: türk olmakla gurur duymak)
dinci değil dindar genç yetiştirmek istiyoruz diyen bünyelerin çalışmalarının sonucudur.eskiden yabancı dil ağırlıklı eğitim vardı.bir ara lisede matematik,fizik,edebiyat gibi dersleri de ingilizce olarak görmüştük.sanırım onun farklı bir versiyonu bu uygulamada.ingilizce dersini de din kültürü öğretmeni anlatacak,matematiği de,felsefeyi de...*
aynı zamanda sucuklu kuru fasülye yanında pilav yiyendir,gecenin köründe canı kokoreç çekip üşenmeden gidip yiyendir,hatta ve hatta utanmadan soğan ekmeğe dadanan midesizdir,iğrençtir.terbiyesizliğin daniskasını yapıp bir de bu yaptıklarıyla övünendir.benimdir. (bkz: pinaa)
panik atak sebebidir.mahallenizde sık sık elektrik kesintisi yaşanıyorsa,zordan zora sokar sizi.ayh köpüğü hemen akıtayım derken kolu bacağı sağa sola vurdurtur,şimdi soğuk su akacak diye duş başlığına acıklı acıklı baktırtır.
gayet cool çıktığın bir profil fotoğrafının altına büyük harflerle ''TEYZECiĞiM ÇOK GÜZEL ÇIKMIŞSIN.ÖPÜYORUM SENi.ABLAMGiLLERE SELAM.'' yazan ebeveynin oğludur.
futbol,sinema,tv... gibi unsurlara milyarlar harcanırken,sosyal kurumların en büyük temel taşı olan ''eğitim''e harcanan bir kuruşun hesabının yapılmasının sonucudur.bir tv dizisinin 5 saniyelik sahnesi için 50 milyar harcayabilen zihniyetin,bir okul hizmetlisine 600tl aylık ödenmesini çok görmesidir.bu kadar büyük paraların dönebildiği ülkemizde eğitime önem verilmesi gereken dönemde,eda taşpınarın bacakları ya da bülent ersoyun kendinden 25 yaş küçük sevgilisiyle ilgilenilmesinin sonucudur. 12 yılda alınması gereken eğitimin üniversite hazırlık kurslarında 10 ayda alınabileceğinin sanılmasına sebebiyet veren durumdur. *~
zenginlik ve fakirlik kavramlarının aynı anda kullanılmasını farz kılan durum. çünkü bilindiği üzere memleketimde orta sınıf yoktur, herkes triplex villasında son model süper lüks yatlarda,otomobillerde yaşamaktadır ya da bir apartmanın kapıcı dairesinde yaşayıp özel üniversitede burslu okumaktadır.
dinamik genç bulma sorununun baş gösterdiği şu günlerde, ütopya değeri taşıyan cümleciktir. haftanın sadece bir günü izin yapabilen, diğer günlerde deyim yerindeyse kanı iliği sömürülen bir nesil olduğumuz için, emekliliğin lafını bile edemiyoruz. *
öğrenim hayatımın ilerleyen kademelerinde tanıdığım kişidir. bu durum bir final zamanı farkedilmiştir:
- hayırdır yahu, sesine ne oldu, soğuk bişeyler mi içtin?
+ yok ya sınav zamanı hep böyle oluyorum ben.(kendinin bile zor duyacağı bir kısıklıkla)
- stresten falan mı?
+ hayır hayır, ben notları içimden okuyunca anlayamıyorum. sesli sesli bağırarak okumam lazım.
- yani okuduğunu aynı anda duyman lazım, tek duyuyla algılayamıyorum diyorsun?
+ artık her ne denirse.
+ hmm anlıyorum. geçmiş olsun.
geleneksel iktidarın günümüzde de hakim oluşunu acı da olsa bizlere gösteren dizi.
yalnız en can alıcı nokta, yurdumun her dizisinde olduğu gibi, bu dizide de olayların son derece lüks bir yaşam içinde sürüp gitmesidir. açlıktan ölen insanlar barındıran ülkemde sanki herkes jiplerle ulaşımı sağlıyormuş gibi gösteriliyor, zaten türkiye de bir dizinin tutması için gerekli olan ilk şart bu!