--spoiler --
Hata'nın muhteşemi nasıl olur ben de anlamadım ? Ya da hata kaç kere yapılır ? Kaç kere hoş görülür ? Hata bilerek mi yapılır,yoksa kızmayacak olanın farketmesi ile mi adına HATA'ydı denir ? Bir defa hata yapan hatasını farkettiğinde aynı türden bir hatayı bir daha yapar mı yapmaz mı ? SEVGi HATAYI AFFEDER Mi ?
--spoiler --
bir diğeri için :
+: annen, baban bi de kardeşlerin kaç kişiydiniz?
-: ben evin 3. oğlu 4. bireyiyim.
not: yaşanmıştır.
her yerinden öperim rüştü. * *
x: kıza bak! pantolon giymiş hem de kot,
y: amacı ne acaba?
x: yollu bu yollu. *
istemek başarmanın yarısıdır.
şimdilerde bihterin intihar sahnesini barındıran bilgisayar oyunu.
"ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme.
çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün"
anne bazen hiç çekilmez oluyosun. bazen de seni kaybetme korkusu. hatta o kadar abartıyorum ki kendi içimde senin öldüğün günü yaşıyorum.
diğer şehit aileleriyle eşdeğer olmaktır.
baybi baybi hey baybi baybi
come on! baybi gel yanıma
come on! baybi gir kalbime...
* * .
--spoiler --
insan doğduktan bir kaç gün sonrasına kadar hiçbir şey duyamaz.
Çünkü iç kulak daha gelişmemiş vaziyettedir. sadece görebilir.
--spoiler --
Seni Seviyordum
Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
insan hergün anımsar mı aynı gözleri
SENi SEViYORDUM ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte...
Güldüğü zaman yukarıya bakardı;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...
Ne güzeldiler sen bilmiyordun...
BEN SENi SEViYORDUM...
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk...
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...
Ben SENi SEViYORDUM sen bilmiyordun...
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları
Derken bir gün uzaktan gördüm seni...
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zamanki gibi...
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...
iclal Aydın
d: dedem
g: ben
d: (telefonu söylüyor) şuna bir ilahi yüklede kulaklarım bayram etsin...
g: tamam hafıza kartı var mı?
d: var içinde,
g: tamam bakıyorum.
d: telefonu çaldırıyım mı?
g: neden?
d: hafıza kartını bulmak için,
g: ?!
bazı yazarların ortalığı karıştırma çabası.
yürüyen merdivende arkadaşıma yanaşsana diyen kıroyla eşdeğerdir.
serdar ortaç-karabiberim *
o değilde van kedisi ne alaka!
akabinde gelen mesaj;
seni buldum! *
daha fazla entry yükleniyor...