phoibos apollon
1836 (johannes kepler)
üçüncü nesil yazar 2 takipçi 82.71 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    alfred tabotmfonganghh

    1.
  1. karşıyakamızın yeni forveti. kamerun'lu futbolcu zikindirik kongo liginde geçen sene 37 golle gol kralı olmuş. ancak beni asıl düşündüren başarılı olup olamayacağı değil isminin telaffuzu. özellikle gol anonslarında yardıracak sahneler bizi beklemekte diye düşünmekteyim.

    + karşıyakamızın 2. golü... 8 numaralı formasıyla.... alfredddddddddddd
    - :(
    3 ...
  2. günü olmayan takım taraftarı olmak

    1.
  3. beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray, ankaragücü ve karşıyaka dışında kalan takımların taraftarı olmaktır. bu güzide kulüplerimiz kurulduğu yıllarda diğer şehirlerde futbol topu el bombası sanıldığından ötürü-kimden ötürü?-1912'den sonra kurulan kulüplerimiz kendilerine ait bir günü kutlama şansından mahrum kalmışlardır.

    bir karşıyaka taraftarı olarak bu özel günlerde ne yaptığımızı, nasıl doyasıya eğlendiğimizi bu ezik, günü bile olmayan takım taraftarlarına anlatmak isterim. sabah kalktığımızda ilk işimiz formalarımızı giyerek ailenin bütün fertleriyle beraber kahvaltımızı yapmak olur. karın güzelce doyurulduktan sonra erkekler konvoya çıkarken, kadınlar o gün özel olarak düzenledikleri altın gününde toplanan altınları kulüplerine bağışlarlar. gün boyu devam eden etkinlikler sonrasında asıl kutlamalar başlar ve hep beraber, omuz omuza kulüple özdeşleşmiş tezahuratlar söylenir, kafalar güzel olana kadar içilir ve günü olmayan bir takımın taraftarı olunmadığı için ne kadar şanslı olduğumuz camianın ileri gelenleri tarafından anılar eşliğinde anlatılır.

    bizi ne kadar kıskandığınızı hissedebiliyorum günü olmayan ezik takım taraftarları. o yüzden sizlere boş kalan günlerden uygun olanlarını tavsiye etmek isterim.

    (bkz: 8 mart dünya bursasporlular günü) *
    1 ...
  4. 17 mayıs 2009 karşıyaka kasımpaşa maçı

    1.
  5. 2009-2010 sezonunda süper ligde mücadele edecek üçüncü ve son takımın belirleneceği karşılaşma. tribünlerin yüzde doksanını karşıyakalı taraftarların dolduracağını düşünürsek bir adım önde olduğumuzu düşünmekte yanlış olmaz. maç karşıyaka galibiyeti ile sonuçlanırsa ilçede rio karnavalı benzeri görüntüler görülebilir.

    (bkz: o gece bu gece)
    3 ...
  6. 2 subat 2009 karsiyaka altay maci

    1.
  7. izmir futbolu adına sezonun en önemli maçı ve bu sezon bank asya birinci liginin muhtemel bir seyirci rekorunun kırılmasına gebe mücadelesi .

    bir tarafta yaşları küçük, yürekleri kocaman, terlerinin değil kanlarının son damlasına kadar savaşarak tribündeki binlerce sevdalısının gözünden dökülen gözyaşlarının sebebi, 100 yaşına yaklaşmanın verdiği gururla harmanlanan inancın, şampiyonluğu sadece bu muhteşem semtin yaşayanlarına değil, ay-yıldızlı armanın peşinden giderken evlatlarını yitiren bir aileye hediye etmek istemenin verdiği ekstra motivasyonla 7 maçtır kalesini gole kapayan yeşil kırmızılılar...

    diğer tarafta harcanan onca paraya, alınan yıldız oyunculara rağmen ''ruhunu'' çok uzun zaman önce teslim etmiş siyah beyazlılar...

    ve tabiki bu maçı normal bir birinci lig maçı olmaktan çıkaracak en az 25 bin kaf sin kaf'lı.

    izmir'in en büyük spor kulübünün süper lig'e dönüşünün televizyon ekranları başındaki herkese haykıralacağı maç.

    (bkz: aşırı dozda geliyoruz)
    0 ...
  8. 15 eylul 2008 altay karsiyaka maci

    1.
  9. lige gustav kasırgası gibi başlayan iki takımı bank asya birinci liginin üçüncü haftasında karşı karşıya getirecek derbi mücadelesi. iki takımın form durumları ve bu seneki hedefleri doğrultusunda kıran kırana bir maç olacağı ortada. maç öncesi altay yönetiminin karşıyaka taraftarlarının tribündeki bariz üstünlüğünün biraz olsun önüne geçebilmek için bilet fiyatlarını yüksek tutması sonucu maçın tansiyonu iyice yükseldi. * * derbi mücadelesi saat 20:00'de başlayacak ve d spor'dan naklen yayınlanacak.

    (bkz: oley oley oley ooo bizim için altay'a da koy)
    2 ...
  10. ben mi

    2.
  11. insanlık tarihi boyunca kurulan en aptal soru cümlesi. ''gelinim olur musun?'' sorusu bile yanında çok daha anlamlı kalıyor düşününce. bu cevabı veren psikoloji ortaokul, lise yıllarımıza uzanıyor aslında. bilinçaltında ''ulan şimdi sıçtık, zaman kazanayım bari'' düşüncesidir bunu sorduran.

    derste neredeyse okey çevirecektir ibne öğrenci, yarım saattir yaprak dökümündeki cevriye hanım gibi kafasını zikmektedir sınıfın. ee hocada şamar oğlanı değil orada, şalterleri atınca işaret parmağıyla göstererek..

    - sen kalk bakayım, ne konuşup duruyorsun, bizede anlat bakalım
    + şeyy ben mi hocam? (yok ben, ulan bari ayağa kalkma bu soruyu sorcaksan)
    - sen sen, ne konuşuyorsun?
    +(hala ikna olmamıştır, arkadaşlarına döner) ben mi ya? oğlum serhat sen mi konuştun? kim konuştu ya? hocam ben değil, söylesenize oğlum ben konuşmadım.
    - otur oğlum, numaranı söyle

    sıfırı alınca aklı başına gelmez bu psikoloji insanının. çenesi hala düşüktür üniversite yıllarında, gelir sizi bulur. sevgilinizle aranızı bozar patavatsızlığı yüzünden..

    - ahmet gel biraz konuşalım
    + tamam abi
    - oğlum sen ne demişsin necla'ya? kız aradı beni gecenin bir körü, ağlıyor. ahmet bana eski sevgilinden bahsetti, hala arıyormuş seni falan dedi. aptal mısın oğlum sen, ne anlatıyorsun?
    + ben mi anlatmışım?
    - yok eben anlatmış, kıçına vurduklarında hiç ağlamamışın, öyle dedi. çok tatlıymışsın.

    ahmet peşinizi bırakmaz hayatın her evresinde. okulu bitirirsiniz, sırada askerlik var. şimdi sıçtık işte. bu sefer sorunun sorulma amacı farklıdır, tamamen taşşak kokar. ıyyyyy.

    + kafkaf nereye gidiyorsun?
    - başçavuş içtimayı al dedi, adamları toplayacağım, sizde geçin yavaştan
    + ben mi toplayayım poşetttttttttttttttttt? hahhahhahhhahhha

    lan ben evde osura osura uyurken sen içtimaya çıkıyordun, ben eve döneceğim sen 5 ay daha ben miiiii? diye bağıracaksın sağa sola demek geliyor insanın içinden ama işte.

    askerlik demişken yarın 323 kd.ler birliklerine teslim olacak. onlarada hayırlı tezkereler dileyelim. ama dedeleri olarak şu bakınızı vermezsek olmaz.

    (bkz: ben mi gideyim)
    2 ...
  12. gozlerim daliyor memelerine

    1.
  13. memelerini dinliyorum, gözlerim kapalı
    önce hafiften bir parfüm kokusu geliyor;
    yavaş yavaş sallanıyor
    memeler sütyenlerde;
    yakında, çok yakında
    memelerini dinliyorum gözlerim kapalı

    dinlemekten vazgeçiyorum, gözlerim artık açık;
    tiril tiril memeler
    luleden luleden takılıyorum
    meme dolu avuçlar
    inleme sesleri geliyor dudaklardan
    güzelim memelerinde ter kokuları *
    tiksiniyorum, sadece bakıyorum
    gözlerim dalıyor memelerine
    2 ...
  14. hoşlanılan kızın yanında bayılmak

    1.
  15. bayıldığınızda, dünyayla ilişkinizi kestiğiniz o çaresiz anlarınızda orada bulunmasını en son isteyeceğiniz kızın olaya birinci dereceden şahit olması durumudur.

    üniversitenin son yılları, okulda kan bağışı kampanyası var. bütün gün okulda o cafe senin bu kantin benim piyasa yapan, geceleride sabahlara kadar ps oynayan bünye olarak bir işe yaramak, o sabaha karşı yastığa kafayı koyduğumda huzurlu olmak, * ''bugün insanlık için ne yaptın?'' diye sorarlarsa mal mal bakmamak istedim. bu son derece masumane isteğim o anda yanımda bulunan ve yüzlerinde ufak çaplı şok ifadesini hissettiğim arkadaşlarca kabul gördü. 'yanımda bulunan arkadaşlar' diye tabir ettiğimiz grubu oluşturanlardan birisi futbolda doksan diye tabir edilen noktayla münasebet yaşayan goller kadar güzel, tek kişilik bir orkestraydı. futbol klasik müzik konseriyse, bu arkadaş orkestra şefiydi. aslında arkadaş bile değildi, cağnım sözlüğümüzde çirkin kankanın güzel arkadaşı olarak tasvir edilen biriydi. lanet olasıca çekingenliğim yüzünden kendisiyle olan ilişkimde her zamanki gibi oyunu kendi yarı sahamda kabul ediyor, kontra ataklarla gol arıyor, dar alanda kısa paslaşmalar hissettiğimde çocuklar gibi seviniyordum. ancak çirkin kankanın ''kuş yuvadan uçuyor elini çabuk tut'' diyerek yaptığı mahalle baskısıyla savunmaya ileri çık emri verdiğim günlerdi. belkide bu kan bağışı fikri bilinçaltında cılız gol arayışlarının verdiği daha çok birlikte zaman geçirme düşüncesinin bir ürünü olabilirdi, bilemiyorum.

    olay mahaline yaklaşırken hafiften tırıs atmaya başlayan kızlara ''kan verirken nefesinizi tutun, başka şeyler düşünün, bakmayın'' diyerekten taktik vermeyi es geçmiyordum. halbuki efendi gibi git demi, neyine lan sana öğüt vermek? yıllarını kızılaya adamış yardım gönüllüsü havaları neden? bugün hala cevabını bulamadığım bu sorular eşliğinde kan bağışı yaplıan odaya girdik. ortada dişçi koltuğunu andıran bir koltuk, etrafındada başı dönenler ve dinlenmek isteyenler için düşünüldüğünü düşündüğüm iki sedye var. kızlar efendi efendi kanlarını verdikten sonra kan verilen koltuğun hemen yanındaki sedyelerde beklemeye koyuldu. bu arada bende hala ''bakın korkacak bişey yokmuş'' diyerek kafa ütülemeye devam ediyorum.

    sıra bize geldi, geçtik koltuğa, hemşire hanım prosedür gereği yine yapmamam gerekenleri anlatıyor, bunların en başında gelende bakmamak tabiki. ama kızların beklendiği kadar arıza çıkarmaması bünyede 'orjinal bişeyler yapmalıyım' baskısı yaratıyor. akla gelen ilk dahiyane fikirde kan alınırken bakmak. bir yandanda sanki olacakları önceden sezen hemşirenin pis pis sırıtışları eşliğinde ''oh oh maşallah gürül gürül'' diyerek coşkuyu veriyorum. koltuktan gurula kalkılan anda ise bir şeyler ters gitmeye başlıyor. önce başım deli gibi dönüyor sonra gözler kararıyor, ama hala kasıyorum sedyeye geçmemek için. herşey yolundaymış gibi kapıdan çıkmaya hazırlandığımız anda bende ipler kopuyor, kendimi arif erdem misali yerde buluyorum. tek hatırladığım kızların ''yardım edin'' bağırışları içerisinde kendime gelmem ve hiç bir şey olmamış gibi gitmeye çalışmam. tabiki hemşireler kolumdan tutup ''yeter lan bu kadar artistlik'' diyerek beni sedyeye yatırıyor, ayaklarımıda havaya dikiyor. diri diri mezara gömülmeyi istediğim o anlarda başıma yıkılmak üzere olan odayı kızların kahkahaları şenlendiriyor.

    olan formasına hasan * yazdıran gence oluyor. müjde ar gözüyle baktığı kıza golü hiç bir zaman atamıyor.
    3 ...
  16. yabanci takimlari sahiplenme tribi

    1.
  17. yabancı takımları iyelik eki kullanmak yoluyla sahiplenme tribidir.

    çaylaklık günlerimde can sıkıntısını gidermek ve dünyanın en yüzeysel adamlarından biri olmamın hakkını vermek adına bol bol gg aa yyyy x y maçı entarisi okudum. arkadaş, gören her sözlük yazarını üç yıl manchester'da dört yıl madrid'te iki yıl bilmemnede yaşadı sanacak. ortalık ''manchesterımızın üfüreceği maç'', ''juventusumuzun t.şak geçeceği karşılaşma'', ''barcelonamızı beğenmediğim mücadele'' laflarından geçilmiyor. herif öyle bir tribe girmişki iyelik eki kullanarak sahiplendiği takımın taraftar toplantılarından çıkmıyor sanırsın.

    ''olum bana manchester'dan bir cafe, torino'dan bir restaurant adı söyle bakayım'' desem kıçına dut kaçmış bülbül gibi bakacaksın yüzüme. onu geçtim bir tane tezahuratını söyle formasını aps ile yollayacagım lan. nereden 'senin manchesterın' oldu bu? tamam bizimde sempati duyduğumuz takımlar var ama kendimizi atletico madrid kongre üyesi gibi tanıtmıyoruz sağda solda.

    o elin şeyinde izlediğin takımlar hiç bir zaman senin olmadı ve olamayacak yavrucum, kendine gel.
    3 ...
  18. tbl playoff 2008

    1.
  19. tbl'de normal sezonun tamamlanmasıyla start alan ve (#3241990) no'lu entarimizde belirttiğimiz gibi çok çekişmeli maçların ve serilerin bizleri beklediği play off'tur.

    play off ilk tur eşleşmelerinde ilk maçlar sonrasında beşiktaş cola turka banvit karşısında durumu 2-0 a getirerek yarı finali büyük ölçüde garantiledi. yarı finaldeki rakipleri bugün başlayacak türk telekom - galatasaray cafe crown serisinin galibi olacak.

    diğer tarafta karşıyakamız ilk maçında efes pilsen'i deplasmanda yenerek seride çok büyük bir avantaj elde etti. seri başlamadan önce ''efes'i köpürtmememiz için hiç bir sebep yok'' demiştik, haklı çıkmak üzereyiz. karşıyakamız turu atlarsa yarı finaldeki rakibi ilk maçta antalya b.ş.b 'yi zorda olsa yenen fenerbahahçe ülker olacak gibi. ama ''gönlümüzden antalya geçmiyor'' dersek elalem bize götüyle güleceği için bu eşleşmede gönlümüzden geçenin ne olduğunu söylemeye gerek kalmıyor.

    play off'lar başlamadan çok önce yaptığımız eşleşme tahminlerindeki yüksek başarı oranından cesaret alırsak yarı final tahminlerimiz şöyle oluyor.

    beşiktaş cola turka - türk telekom
    fenerbahçe ülker - karşıyakamız
    2 ...
  20. fenerbahce kaptanlarinin elazigli olmasi

    1.
  21. olmayan durumdur. semih şentürk izmir'li, volkan demirel istanbul'ludur.

    volkan demirel semih şentürk
    Forma No : 1 Forma No : 23
    Mevki : Kaleci Mevki : Forvet
    Doğum Tarihi : 1981-10-27 Doğum Tarihi : 1983-04-29
    Doğum Yeri : istanbul Doğum Yeri : izmir
    1 ...
  22. lincoln un sisecam reklamlarinda oynamasi

    1.
  23. bitmek bilmeyen sakatlıklarıyla camdan adam lakabı alan lincoln'un türkiye'nin en büyük cam üreticisi şirketinin reklamlarında oynamasıdır.

    +4 3 2 1 kayıt
    lincoln:şişecam cook saglam. çattanaakkkk
    +ohhh what happened?
    lincoln:fuckkkk. ı cut my finger.

    (bkz: voltran'ın götü olarak lincoln)
    3 ...
  24. 317 nci donem yedek subay sinav sonuclari

    1.
  25. bugün açıklanmasını umut ettiğim, 10 dakikada bir girip açıklanmış mı diye baktığım sonuçlardır. hala ses yok. sabırsız bünyede adrenalin seviyesi ve kanserli hücre sayısı her geçen dakika artıyor.
    0 ...
  26. sözlükteki izmir kompleksi

    1.
  27. daha öncede var olduğu gözlenen ancak gün itibariyle tavan yapan komplekstir.

    çokta kızmıyorum aslında bu insanlara. medeniyeti suç sayan zihniyetleri bir gün izmir'e geldiklerinde hata veriyor. gelmeseler bile izmir'le ilgili çevrelerinden duydukları ağızlarının suyunu akıtıyor. ülke sınırları içinde muhasır medeniyetler seviyesini yakalamış bir şehir olduğunu bilmek hazımsızlık yapıyor, hiç bir soda kar etmiyor. hayatları boyunca içlerinde büyüttükleri kıskançlık nefrete dönüşüyor. bu nefret o kadar büyüyor ki kusacak yer arayıp duruyorlar.

    abazanların ilk muhabbeti izmir kızları oluyor ama ulaşamadıkları bir ciğer olduğu için kaka ilan ediyorlar. internetten izmirli kızlar yazıp aratmak onlara çok koyuyor.

    insanları sıcakkanlı, kolay diyalog kurabilen insanlar olduğu için örümcek ağlarıyla kaplanmış beyinleri izmirli erkeklere yavşak kızlara kaşar damgası vuruyor.

    kompleksleri büyüyor, büyüyor, baş edemedikleri hale dönüşüyor ve sözlüğe girip içlerini döküyorlar. yanlış anlamayın gerçekten kızmıyorum, hoşuma bile gidiyor. kıskanılmak kimin hoşuna gitmez ki?
    10 ...
  28. hüsrev özel

    1.
  29. 6 oy alarak tarihe geçen gümüşhane milletvekili adayı. kendisi şuanda büyük ihtimalle aile meclisini toplamış içindeki irlandalıları aramakla meşgul.

    -baba, 4 çocuk, karım, annem bana vermiş, ee hani senin oy? dayımları, amcamları hiç saymıorum a.q onların
    +olum ölümü gör ben sana verdim oyumu
    -ee kim vermedi o zaman? vayy kahpee dün gece yemeği beğenmedim dieee heee şimdi anlaşılıyorrrr. hatice gel len burayaaa
    2 ...
  30. ilk 4 rakami 1912 ile baslayan entryler

    1.
  31. istanbul dışında kurulan ilk spor kulübü olan karşıyaka spor kulübü(1912) taraftarları için çok büyük anlam ifade eden entrylerdir. şu anda 11 profesyonel branşta faaliyet göstermekte olan izmir'in tartışmasız en büyük kulübünün taraftarları için yerleri apayrıdır ve artı yağmuruna tutulacaklardır.
    1 ...
  32. 1 ytl limitli kredi karti

    1.
  33. izmir adliyesi'nde görev yapan bir devlet memuru bankaya kredi kartı başvurusu yapınca kendisine 1 ytl limitli kredi kartı gönderildi. kartı aldığı bankaya giden memur göksel e. bankaya ''Bir yanlışlık olmalı'' başvurusu yapınca, ''limitiniz bu kadar, ileride artabilir'' yanıtını aldı. göksel e. 1 ytl'lik limiti olan kredi kartı için yılda 30 ytl kart ücreti ödeyecek. 1 ytl'lik limit nedeniyle şaşkına dönen memur göksel e. durumu, ''bankanın bu uygulamasına anlam veremiyorum'' sözleriyle değerlendirdi.

    http://www4.gazetevatan.c...d=124922&Categoryid=7

    vatandaşa ''al g.tüne sok'' der gibi muamele yapılmış resmen. şimdi ne yapsın bu adam, cem uzan'ın başbakan olup mazotu ya da en kötü ihtimalle şehrazat'ı 1 ytl'ye indirmesini mi beklesin? ya da 1 milyoncudan kendine ''kaliteli'' bir giyecek mi alsın? yine sadece cağnım yurdumda görülebilecek abukluklardan biri. birileri bizimle çok pis t.şak geçiyor.
    15 ...
  34. 2007 öss soruları

    1.
  35. şu an osura osura uyumakta olan adayların kabuslarını süsleyen sorulardır. kolay olmasını hatta aşağıdakiler gibi olmasını diliyor, bu sayede 2007 öss birincisinin sözlük camiasından çıkmasını umuyoruz.

    1-aşağıdakilerden hangisi ''daha başka ne diyeyim?'' soru kalıbının içinde kulağı çınlatılan kişidir?

    a)necati
    b)mahmut
    c)temel
    d)dursun

    2-aşağıdakilerden hangisi defolup gitmemiz tavsiye edilen durumlarda hazırlamamız gereken içecektir?

    a)cola
    b)karışık meyve suyu
    c)çay
    d)kahve
    6 ...
  36. başlık açarken bakınız pazarlığı yapmak

    1.
  37. sözlükte yeni moda bu. başlık açan yazar entrysinin sonunda yazarlardan aptalca bakınız vermemeleri yönünde ricada bulunuyor hatta en başından gerizekalı damgası yapıştırıyor.

    ilk başlarda bunu yapanlara tav olanlardan, ''sanane tırrığım, isteyen istediğini verir'' diyenlerdenken zamanla fikrim tersine döndü. gerçekten o kadar gerizekalı o kadar basit bakınızlar veriliyor ki midenizin bulanmaması elde değil.

    utanmadan bununla övünen, bakınız verince ayar verdiğini sanan yazarcıklar türedi. sonuna swh, öptüm, yaladım yıldızlı bakınızları koymakta unutulmuyor. yapma kardeşim, etme kardeşim deyince zeytinyağı gibi üste çıkıp ''entry sayın kadar konuş, bak ben senin 3 katın entry girmişim, haddini bil'' diyen zavallılar var. e be koduğum, senin 3 entrynden 2'si gerizekalı bakınız olduktan sonra 10000 entryn olsa kaç yazar.

    olur olmaz her başlık altında (bkz: anket yapmışız), (bkz: anketcan), (bkz: bsg çay koy), (bkz: ne diyem mahmut girsin götüne palamut) bakınızları görmek kereviz tadı vermeye başladı.

    modaya ben de uyayım, bu başlık altına aptalca bakınız verenlerin hepsine kafam girsin.
    2 ...
  38. siseyle denize birakilan alternatif mesajlar

    1.
  39. ıssız adaya düşen ve kurtulma umudunu yitirdikçe balataları sıyıran bünyelerin birisinin bulması umuduyla şişe içine tıkıştırarak denize bıraktıkları alternatif mesajlardır.

    -kim şampiyon oldu?

    cem uzan:hindistan cevizi 1 ytl olacak
    9 ...
  40. york dusesi

    ?.
  41. robinson crusoe'nin memleketinin düşesidir.

    cuma: abijim ne hatunmuj bu ya. hastası oldum o beyaz teninin, nasil takilirim var ya, tikkir tikkir, luleden luleden
    robinson crusoe: agzına sıçtıım, senin kızarkadaşın yok mu düşese sulanıyon
    cuma: abijim deniş kıjıydı onlar ya, gezsen gezilmez, s.ksen s.kilmez.
    robinson crusoe: sana ben artik daha ne diyeyim cuma bilmiyorum
    2 ...
  42. her erkek jigololugu dusunmustur

    1.
  43. her kadın fahişeliği düşünmüştür iddiasına kıyasla doğruluğu kesin iddia. bu düşüncenin tohumları küçük yaşlarda jigololuğun anlamının öğrenilmesinden itibaren beyine atılır. ilk olarak ''büyüyünce jigolo olucam'' tarzında söylemler ilerleyen yaşlarda hayatın sizi zorlamaya başlamasıyla birlikte ''keşke jigolo olsaydım a.q''a dönüşür. arzın düşünce bazında sıklığına rağmen türkiye'de jigolo sayısının avrupa ülkelerine göre az olması talebin yetersizliğinin kanıtıdır. bu yetersizlik, düşünceyi eyleme dökmek isteyen midesi geniş hemcinslerimiz için en büyük engel gibi durmaktadır.
    1 ...
  44. köpekbalığı taklidi yapmak

    1.
  45. yurdum denizlerinde ve havuzlarında en az karate yapmak kadar sık görülen bir olaydır. gençlerimizin vazgeçilmez eğlencelerinden olan bu taklidin yapılma amacı kişiden kişiye değişir. kimi karşı cinsi mıncıklamak, kimi de sadece saf duygularla, komik oluyorum zannederek yapmaktadır bunu.
    eylemin vazgeçilmezlerinden biride suyun altına dalınmadan önce jaws'ın unutulmaz müziğini icra etmektir.
    er kişi: jaws geliyorrrrr dııııı nınnınnınnınnınıınn
    hatun kişi: ay yapma şunu cok korkuyorum (korktuğu yalandır, anlamı çabuk yapta temas saglayalım artıktır)

    erkek bu diyalogtan sonra suya dalar ve kaçar gibi yapan kızı kısa zamanda yakalar. çift bu dakikadan itibaren samimiyeti ilerletmiş olur. su içinde yapılan çeşitli salaklıkların startı verilmiştir artık.
    3 ...
  46. amatorun dunyasi

    1.
  47. her salı ege tv'de yayınlanan ve amatör kulüplerimize destek olmayı amaç edinmiş program. programda bu sene destek verilecek amatör kulüplerimizden bazıları çiğli belediye, bostanlıspor ve göztepe.
    1 ...
  48. agzimda senin cocugunu tasiyorum

    1.
  49. yumurtadan yeni çıkan yavrularını şevkatli hamlelerle ağzına alarak nehire taşımaya çalışan ve bu sırada birkaç yavrusunu diğer yırtıcılara feda eden timsahın erkeğine serzenişidir.
    +ağzımda senin cocugunu taşıyorum, ne var bir iki tanede sen taşısan, ben dönene kadar telef oluyorlar.
    -hadi ya. ühüühüüühühü evlatlarım ühüüühüü
    +timsah gözyaşları dökme len
    10 ...
  50. sözlükteki şirinler sevgisi

    1.
  51. sözlükte olur olmaz her konunun şirinlere bağlanabilme potansiyelini gördükten sonra farkına vardığım durum. 80'li yıllarda var olan çizgi filmler içinde şirinlerin sözlük yazarlarının kalbinde ayrı bir yeri olduğu çok açık. şahsen ben voltran'ı tercih ederim. tek bir dişinin bulunduğu bir ortamda bütün erkeklerin hadım gibi davranması bana inandırıcı gelmiyor.
    3 ...
  52. fidan terzioglu

    1.
  53. 1969 mugla dogumlu yazar. ilk orta ve lise öğrenimini izmir de tamamladıktan sonra öys de il 100 e girerek boğaziçi üniversitesi endüstri mühendisliği bölümünü kazanmıştır. mezun olduktan sonra uzun bir süre reklam yazarlığı yapmış ve birçok ödül kazanmıştır. otobiyagrafisi sayılabilecek ve çok satan ilk kitabı hayat roman ın ardından herseyi gören gözler ve hazdan kaçan kadınlar ı kaleme almıştır. fidan terzioğlu kitapları akıcı dili ve yalın anlatımıyla kısa sürede dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştır.
    0 ...
  54. turkce ogretmeninin ask mektubu

    1.
  55. Sevgilim,

    Zamirlerin isminin yerini tutamayacağı bir gecedeyim. Her şey karanlık ve darmadağın. En kral yapıbilimci gelse yine de cümleler gibi darmadağınıklığımı bir paragraf haline getiremez. Sen varsın, ben varım, bir de sevgimiz var bu gecede. Tıpkı giriş, gelişme, sonuç bölümleri düzenle sıralanmış bir metin gibiyiz.

    Düzeltme işaretine benzeyen şapkamı alıp ünlem gibi uzayan sokaklara noktamı koymak istiyorum. Fakat ayraçlarla eki ayrılmış özel kelimeler gibi varlığından uzak düşüyorum. Ne zaman parantez gibi kıvrılan saçların aklıma düşse; üç noktalar gibi suskun kalıyor yüreğim. Sensizlik öyle zor ki tırnak içine alınmış kelimeler gibi soyutluyorum kendimi hayattan.

    Ben senin lirik şiirler kadar duygusallığını, epik şiirlerdeki kahramanlıkları andıran azmini, pastoral şiirlerdeki tezek kokusunu hissettiren doğallığını sevdim. Bir manzum destan yazdın yüreğimde. Manas'takinden uzun sancılar yaşadım ve inan hüznüm, Göç Destanındaki hüznü aratmadı.

    Ben adının önüne gelebilecek sıfatları bile kıskandım. istedim ki sen hep gizli bir özne olarak kal ve sadece ben bileyim varlığını. Sen ve ben derken aramıza giren bağlacı bile suçladım. Bir bağlaç uzaklığı kadar bile olsa senden ayrı kalmak, bana ne acılar verdi; bilemezsin. isim fiil ekleri mayışırken ben hayalinle sarhoştum. Sıfat fiillerin anasının mezar dikeceğini duyunca burkuldu içim biraz. Düşündüm, bir şiir gibi gelir misin kabrime diye.

    Realizmden naturalizme kadar ne akımlar yaşadı bu gönül, ama hiçbirisine böyle tutulup kalmadı. Yarım kafiyeler yarım, zengin kafiyeler fakir, tunç kayifeler bakır olup uyumunu yitirirken biz redifler gibi uyum sağladık birbirimize.

    Hayatımın anlam bilgisi, sözcükte yapım, bir tanem, sayı sıfatım. Kaşı karam, gözü karam, ders aram. Çözemediğim testlerdeki telaşım, ninni gibi sıcacık aşım... Sensiz bir dünya yüklemsiz bir cümle gibi yarım.Yazamadığım romanım, söyleşim, anım, damarımdaki kanım..

    Düşünüyorum da; cümle ögelerine, sözcükler ek ve köklerine ayrılır; ama biz asla ayrılamayız.

    alıntıdır...
    3 ...
  56. talk showlarda cinsiyet ayrimi

    1.
  57. talk show larda erkeklerin 2. sınıf vatandaş muamelesi görmesi olayıdır.

    kanıma dokunuyor arkadaş. hadi stüdyoda erkeklerin en arkalara sıkış tepiş yerleştirilmesine eyvallah diyelim. böylece kameramanlara ön sıralarda oturan bayanlara odaklanma şansı doğuyor ve tv başındaki abaza izleyeciler sıcak tutuluyor. ama yaklaşık 10 senedir bir erkek izleyiciye telefonla bağlanma hakkı tanınmaz mı? ayıptır.

    neymiş efendim telefonla baglanan bayanlar programın enerjisini artırıyormuş. ha siktir ordan derler adama. inanın bugüne kadar ''vay be iyi soru sordu'' dedirten birine rastlamadım. ya hayranı olduğu kişiye ''ben seni cok seviyorummm yaaaaaa, aşıgım sana, ölürüm sana'' tarzında abuk yalakalıklar ya şovmen osursa ahahhahahhahh diye gülmeye hazır sarhoş tipliler ya da ''burcun ne, yeni projeler var mı?'' gibi sorular soran sivrizekalılar. bu mu enerji? benim gibi cok insan biliyorum telefon baglantılarında ışık hızıyla kanalı değiştiren. hiçbir zaman bir talk show u arayımda şöle okkalı bir soru sorayım fantezim olmadı. ama dedim ya kanıma dokunuyor. aptallığın, cıvıklıgın prim yaptığı yere ''hoppp siz giremezsiniz'' denmesi.
    4 ...
  58. muğla şivesi

    1.
  59. öğrenilmesi ve konuşulması çok zor bir şivedir. genel ege şivesinden farklı kelimeler barındırır. eğer öğrenmeyi başarabilirseniz konuşurken ve konuşanları dinlerken kendinizi gülmekten alamazsınız.

    bir muğla muhabbeti..

    +öle mi, etmisedine anasının ciğeri yanmışdır. hindi * elin yüzüne naha bakcekle? eyi günnede deliz. ortalık götü oldu. gız kısmını boş goyvemecen. zaten u gızın gözü dışarıdedin. hindi bubası netcek gari. insan içini çıkımaz.
    -öle deme, isan başını geli. hep gızlamız va. neolcek bulula, everile. sona unudulu. zaten onun dezesi de gaçtıdı. soylanda va gardeş.
    7 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük