maalesef artık akla gelenler; yukarıda sayıldığı gibi samimi insanları, doğal güzellikleri ve zengin mutfağından çok sınırda çıkan çatışmalar ve özgür suriye ordusu (!) olmuştur. en kısa zamanda eski haline dönüp insanların rahatça yaşayabildiği yer olmasını istediğim memleketim.
iki yanlış düşünceyi barındıran sözcük öbeğidir. *
1. bir ırkı aşağılayarak insanlık açısından sınıfta kalan,
2. kızını kendi malı gibi görüp ona vermem, buna vermem diyeceğine biraz da kendi kızına saygı duyup onun taleplerine müdahale etmemesi gerektiğini düşünemeyen birinin fikir kırıntısıdır.
insanların açların halinden anlamak, nimetlerin kıymetini bilmek, merhamet duygularını geliştirmek, hayatın zorluklarını anlamak gibi şeyleri anlamak için kendilerini su, yemek ve bazı dünya nimetlerinden uzak tutmasıdır oruç. yalnız oruç tutarak bunlar öğrenilseydi afrika bilge insan dolu olurdu sanırsam. demek ki bunları anlamak için aç kalmak değil insan olmak, en önemlisi düşünmek gerek. düşünmeye üsenen bir topluluk olarak oruç tutmak kolayımıza geliyor galiba.
daha önce de birkaç yerde farklı şekillerde uygulanmaya çalışılmış yasaktır * . haremlik-selamlık sınıf uygulamasının 18. eğitim şurasında tartışma konusu olduktan sonra gerçekten ürkülmesi gereken bir yasaktır.
(bkz: hocanın fikri neyse zikri de odur.)
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne iskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
Ahmed ARiF
şimdilerde * daha bir moda (!) olduğu içindir mi bilemem deprem esnasında yapılması gerekenler listesine benzer bir talimatın çıkmasına sebep olmuştur. aynen iletiyorum;
- Evde şiddet sırasında saklanabileceğiniz güvenli bir yer belirleyip oraya kaçabilirsiniz.
- Şiddet esnasında çıkışı olmayan banyo, tuvalet ve tehlikeli alet bulunan mutfak gibi yerlerden kaçınmalısınız.
- Dayak anında cenin pozisyonu alıp başınızı darbelerden korumaya çalışmalısınız
- Evden aniden ayrılmamız gerektiğinde kime sığınabileceğinizi önceden belirlemeli ve bu kişilerle önceden konuşup, önlem almalısınız.
- Komşularınızla anlaşıp, şiddet anında seslerinizi duyduklarında emniyet güçlerine ihbarda bulunmalarını sağlamalısınız. isimsiz ihbarlar da kabul edilmektedir.
- Daha önceden belirlediğiniz ihtiyaçlarımızı ve belgelerinizi bir çanta içinde saklamalı ve çıkışa yakın kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutmalısınız. Az da olsa bir miktar paranın da çantanızda bulunması iyi olur.
- Mümkün olduğu ilk anda; 183, 155 ve/veya 156 no'lu telefonları arayarak yardım istemelisiniz.
- Kimliklerinizin ve önemli belgelerinizin birer fotokopisini önceden bir yakınınıza vermelisiniz. *
havva hanım bir inşaat sektöründe sekreter olarak çalışan bir kadındır. bizim için önemi nedir? kim midir bu kadın?
aslında bize bazı haklarımızın kısıtlandığını hatırlatan mağdur insandır. işe iade için dava açmaya kalkışan havva hanım, kendisinden talep edilen miktardan ötürü davayı geri çekmek zorunda kalarak işsiz kalmıştır.
1 ekim'de yürülüğe giren bu kanunun 120. maddesine göre alt sınıflar * dava açmasınmış, otursunmuş evinde televizyon seyretsinmiş.
(bkz: http://www.haberler.com/birgun-gazetesi/)
hayatın yokuşunda boşa alınan beyin son hızla karanlığa düşürür insanı. ama korkulması gerekmeyen bir durumdur zannımca zira orda çakılmazsınız ancak bir sürünün üstüne düşersiniz.
kanaatkar insandır, yüksek ihtimalle öğrencidir ve muhtemelen kahvaltı edecek ne zamanı ne parası olan insandır. bizden biridir. bölünen uykusuyla kaçan keyfini bu aktivitenin yanına çay alarak tamamlamaya çalışandır.
bugün itibariyle haberlerde karşılaştığım olay. nevşehir üniversitesi'ne yapılmıştır bahsi geçen cami. ki bana da "skolastik" diye adlandırılan okul tarzını hatırlatmıştır zira o okullarda kilisenin kucağında bulunmaktaydı. ne kadar yararlı (!) olduğu da avrupa'da orta çağ boyunca görülmüştür.
annedarcy insanıdır. güneşi sevmeyen insan da olabilir. uyuyamadığı için canı sıkılan ve canı sıkıldığı için uyuyamayan insandır bir nevi. hülasa istekli ya da isteksiz sabahın ilk ışıklarına gözlerini kapatacak olandır. ***
yüzüme dikiş atılmadan önce annem acile dalar ve şu sözleri sarfeder: "iyi dikin, iyi dikin! estetik dikiş olsun, iz kalmasın!"
kazadan sonra, iğnelerden sonra bile gülümsedim. **
* okuduğum bir kaynakta, çevrede bulunan bir metal parçasının ardından bu olaya sebep olanların, yeni silahlarını deneyen askeriye olabileceği söylenmişti.
doğru bir önermedir. zira bugün bir haber okurken şöyle bir başlığa şahit oldum "Almanya'da da kadın cinayeti". önce bir tek türkiye değilmiş, bak bizi beğenmiyorlar dediydim ama ne göreyim: "Almanya’nın Münster kenti yakınlarındaki Emsdetten kasabasında bir Türk, sekiz aylık hamile eşini öldürdü". ~http://gundem.milliyet.co....2011/1430540/default.htm ~
desteklediğim bir önerme.
burda okuduğum yorumlardan sonra şunu söyleme gereği duydum; ateistler cennet veya cehennme inanmazlar. yani cehennemin soba ateşi ya da ılık olmasıyla ilgilenmezler. toptan redderler.